Soru Lise Anıları

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan serj
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

serj

Müdavim
Müdavim
Katılım
27 Ağustos 2019
Mesajlar
1,763
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
2,962
Puanları
358
Yaş
25
Unutamadığınız lise anılarınızı burada paylaşın. Ben yerimde duramazdım ve hocalarla sürekli olarak kavga eden birisi olarak çok anım vardır. :) Aklıma geldikçe burada paylaşırım.
Her ne kadar çok anım olsa da aklımda en kalıcı olanında ben başrol değildim.

Lise 3. sınıfız, senenin başında daha yeni tanışan sınıfın çiftlisi ilk dönemden sonra hâlen birliktelerdi. Sınıfta sürekli yan yana oturuyorlardı. Bir dönemi sarmaş dolaş geçirmişler ve hâlen yakınlıklarından hiçbir şey kaybetmemişlerdi, şimdi bile nasıl olduğunu anlamıyorum. Çocuk, kızın hem erkek arkadaşıydı hem de iki-üç kişi dışındaki tek arkadaşıydı. Buradaki çocuk bizim de ortamımızdan bir arkadaş ayrıca. Arada sırada ortama gelip takılırdı, iyi de çocuktu fakat bütün zamanlarını birbirlerine harcarlardı.

İkinci döneme geçmemizin ardından hâlen aynı ilişkilerini sürdürüyorlardı, garip bir şey yoktu ortada. Hangi gün olduğunu bilmiyorum fakat öğle arasıydı. Sınıfta ikisi de yoktu, biz en arka sıralarda ortamımızı yapıyorduk. :) Sınıfa kız girdi, acil bir durum varmış gibi hızlıca yürüyordu. Sağına soluna değil, dümdüz önüne bakarak cama çıkıp ikinci kattan (Zemin katı da sayarsak üçüncü kat.) atladı. Herkes bir telaş cama koştu, aşağı baktık ki betona çakılmış kız. Çocuğun nerede olduğunu bilmiyoruz, biz bakarken çevredekiler koşmaya başladı. Biz de hızlıca indik aşağı, kız hareket etmiyor. Çocuk olay yerine geldi fakat kan ter içinde. Zaten o geldikten birkaç dakika sonra da ambulans gelip kızı aldı. Oğlana soruyoruz hiçbir şey bilmiyor fakat gittikçe daha da kırmızılaşıyor. Kıza ne oldu bilmiyoruz fakat önümüzde ağlamaktan canı dökülen bir arkadaşımız var.

Kız ölmedi, hastanelik oldu. Olayın neden olduğunu 1 gün sonra başka bir sınıftan kişiler ispiyonladı. Bizim oğlan başka bir sınıfta başka bir kızla öpüşüyormuş, bizim kız ise bunu görmüş. Arkadaşımız fark edildiğinden habersizmiş. Kız aldatıldığını gördüğü gibi koşup bizim sınıftan atlamış. Ben cidden bu soğukkanlılığı ve ani kararı senelerdir anlayamıyorum. Çocuk bunun ortaya çıkmasının ardından arsızlığını gösterdi, kızın problemli olduğunu falan anlatmaya çalıştı.

Tabii ki okulun gündemi bu. Çocuk elimizden kurtulabildi mi? Hayır. Kızın abileri vardı, okula girmeye çalışıp duruyorlardı. Abilerinden önce biz toplanıp bayılana kadar dövdük.
Kız da çocuk da okulunu değiştirdi.

Bu hikâyeyi uzun zamandır aklımda saklıyorum ve hemen hemen her arkadaşıma anlatmışımdır. Foruma da ufak bir özet bırakmak içimi rahatlattı. Hadi bakalım.
Anılarınızı yazmayı unutmayın!
 

kmurat

Müdavim
Müdavim
Katılım
8 Şubat 2014
Mesajlar
8,555
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
3,744
Puanları
1,358
Ne uzun hikaye bu.

Lise yıllarını bile unuttum. Anı kalmadı.
 

serj

Müdavim
Müdavim
Katılım
27 Ağustos 2019
Mesajlar
1,763
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
2,962
Puanları
358
Yaş
25
Hepsini unutmak istiyorum. Berbatlar.
O kadar mı berbat? Ne oluyor olabilir ki? Benim anılarım üzerinden çok zaman da geçmedi, bu kadar değişmiş olamaz gençlik. Zorbalık falan dert ediyorsan bizim zamanımızda da vardı zorbalık. Sadece şimdiki çocuklar daha acımasız, onu biliyorum.
 

Alanur Erdemir

Müdavim
Müdavim
Cezalı
Katılım
17 Şubat 2021
Mesajlar
10,777
Çözümler
132
Reaksiyon puanı
19,152
Puanları
8,557
O kadar mı berbat? Ne oluyor olabilir ki? Benim anılarım üzerinden çok zaman da geçmedi, bu kadar değişmiş olamaz gençlik. Zorbalık falan dert ediyorsan bizim zamanımızda da vardı zorbalık. Sadece şimdiki çocuklar daha acımasız, onu biliyorum.
Yok zorbalık değil. Yani doğru düzgün insan yok ki arkadaş olayım, sistem düzgün değil, hocalar desen zaten....
 

Tunahan GRS

Inan bilmiyorum.
Cezalı
Katılım
5 Şubat 2023
Mesajlar
322
Reaksiyon puanı
312
Puanları
63
lise değilde ortaokul anım var. bikere maç yapıyoduk ben defansım tabi top gitti çıktı sandım çıkmamış sektirip kaleciye vercektim rakip geldi aldı ayağımdan gol yedik çok sinirlendim aldım topu ayağıma çalımlamaya başladım sinirimi çıkarana kadar 3 gol attım alan küçük tabi öğle arası oynadık ozaman prime defanstım şuan sürekli pozisyon değişiyorum genel olarak defansım
 

serj

Müdavim
Müdavim
Katılım
27 Ağustos 2019
Mesajlar
1,763
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
2,962
Puanları
358
Yaş
25
Yok zorbalık değil. Yani doğru düzgün insan yok ki arkadaş olayım, sistem düzgün değil, hocalar desen zaten....
Benim bugüne kadar dört duvarı içine girdiğim bütün sınıflarda her türlü insan vardı. Buna rağmen hepsinde bir topluluk yaratmayı başardım, en farklı kişiliklere sahip insanları aynı ortamda topladım. Belki görüşleriniz aynı olmayabilir fakat sinerjiniz uyuşabilir. Arkadaş ortamında yer almanın ipucu sadece mantıklı davranmak. Siz kimseyle konuşmadığınız sürece kimse de sizinle konuşmayacak.
Mesaj otomatik birleştirildi:

lise değilde ortaokul anım var. bikere maç yapıyoduk ben defansım tabi top gitti çıktı sandım çıkmamış sektirip kaleciye vercektim rakip geldi aldı ayağımdan gol yedik çok sinirlendim aldım topu ayağıma çalımlamaya başladım sinirimi çıkarana kadar 3 gol attım alan küçük tabi öğle arası oynadık ozaman prime defanstım şuan sürekli pozisyon değişiyorum genel olarak defansım
Maradona!
 

Blue Screen of Death

CRITICAL_PROCESS_DIED
Katılım
21 Nisan 2021
Mesajlar
361
Reaksiyon puanı
353
Puanları
63
Lisenin yarısında bizim nesil okula gitmedi ki. Benim lise en iyi anım, canlı derslerin ilk yapılmaya başlandığı zaman birkaç gün benim canlı dersleri zorunlu sandığım için tüm canlı derslere girip arka planda dersi açmam ve ön planda NFS oynamam olmuştu. Bir de bunun yanında o zamanlarda oturup saatlerce matematik çalışmışlığım var.

Sonrasında okullar açıldığında da 11. Sınıf olmamıza rağmen birbirimizi doğru düzgün tanımıyorduk.
 

serj

Müdavim
Müdavim
Katılım
27 Ağustos 2019
Mesajlar
1,763
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
2,962
Puanları
358
Yaş
25
Lisenin yarısında bizim nesil okula gitmedi ki. Benim lise en iyi anım, canlı derslerin ilk yapılmaya başlandığı zaman birkaç gün benim canlı dersleri zorunlu sandığım için tüm canlı derslere girip arka planda dersi açmam ve ön planda NFS oynamam olmuştu. Bir de bunun yanında o zamanlarda oturup saatlerce matematik çalışmışlığım var.

Sonrasında okullar açıldığında da 11. Sınıf olmamıza rağmen birbirimizi doğru düzgün tanımıyorduk.
Anladım. Tabii ki o sınıf ortamının ayrı bir havası var, 4 yılınızın 2'sini kaybetmişsiniz siz de. Çok özlüyorum o ortamı, şimdi toplamaya kalkışsan ne olursa olsun aynı hissiyatı vermez. İstersen berbat bir lise dönemi geçirmiş ol, ne olursa olsun o sınıf ortamını özlersin diye düşünüyorum.
 

dusunenadamm

Asistan
Cezalı
Katılım
2 Şubat 2023
Mesajlar
250
Reaksiyon puanı
381
Puanları
63
Yaş
29
Unutamadığınız lise anılarınızı burada paylaşın. Ben yerimde duramazdım ve hocalarla sürekli olarak kavga eden birisi olarak çok anım vardır. :) Aklıma geldikçe burada paylaşırım.
Her ne kadar çok anım olsa da aklımda en kalıcı olanında ben başrol değildim.

Lise 3. sınıfız, senenin başında daha yeni tanışan sınıfın çiftlisi ilk dönemden sonra hâlen birliktelerdi. Sınıfta sürekli yan yana oturuyorlardı. Bir dönemi sarmaş dolaş geçirmişler ve hâlen yakınlıklarından hiçbir şey kaybetmemişlerdi, şimdi bile nasıl olduğunu anlamıyorum. Çocuk, kızın hem erkek arkadaşıydı hem de iki-üç kişi dışındaki tek arkadaşıydı. Buradaki çocuk bizim de ortamımızdan bir arkadaş ayrıca. Arada sırada ortama gelip takılırdı, iyi de çocuktu fakat bütün zamanlarını birbirlerine harcarlardı.

İkinci döneme geçmemizin ardından hâlen aynı ilişkilerini sürdürüyorlardı, garip bir şey yoktu ortada. Hangi gün olduğunu bilmiyorum fakat öğle arasıydı. Sınıfta ikisi de yoktu, biz en arka sıralarda ortamımızı yapıyorduk. :) Sınıfa kız girdi, acil bir durum varmış gibi hızlıca yürüyordu. Sağına soluna değil, dümdüz önüne bakarak cama çıkıp ikinci kattan (Zemin katı da sayarsak üçüncü kat.) atladı. Herkes bir telaş cama koştu, aşağı baktık ki betona çakılmış kız. Çocuğun nerede olduğunu bilmiyoruz, biz bakarken çevredekiler koşmaya başladı. Biz de hızlıca indik aşağı, kız hareket etmiyor. Çocuk olay yerine geldi fakat kan ter içinde. Zaten o geldikten birkaç dakika sonra da ambulans gelip kızı aldı. Oğlana soruyoruz hiçbir şey bilmiyor fakat gittikçe daha da kırmızılaşıyor. Kıza ne oldu bilmiyoruz fakat önümüzde ağlamaktan canı dökülen bir arkadaşımız var.

Kız ölmedi, hastanelik oldu. Olayın neden olduğunu 1 gün sonra başka bir sınıftan kişiler ispiyonladı. Bizim oğlan başka bir sınıfta başka bir kızla öpüşüyormuş, bizim kız ise bunu görmüş. Arkadaşımız fark edildiğinden habersizmiş. Kız aldatıldığını gördüğü gibi koşup bizim sınıftan atlamış. Ben cidden bu soğukkanlılığı ve ani kararı senelerdir anlayamıyorum. Çocuk bunun ortaya çıkmasının ardından arsızlığını gösterdi, kızın problemli olduğunu falan anlatmaya çalıştı.

Tabii ki okulun gündemi bu. Çocuk elimizden kurtulabildi mi? Hayır. Kızın abileri vardı, okula girmeye çalışıp duruyorlardı. Abilerinden önce biz toplanıp bayılana kadar dövdük.
Kız da çocuk da okulunu değiştirdi.

Bu hikâyeyi uzun zamandır aklımda saklıyorum ve hemen hemen her arkadaşıma anlatmışımdır. Foruma da ufak bir özet bırakmak içimi rahatlattı. Hadi bakalım.
Anılarınızı yazmayı unutmayın!
Lise'de 5 veya 6tl ye paket sigara alırdım. Tanesini 50 kuruşa satardım... Muhasebeci olacağım Lise'de belliymiş... Allah affetsin.
 

serj

Müdavim
Müdavim
Katılım
27 Ağustos 2019
Mesajlar
1,763
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
2,962
Puanları
358
Yaş
25
Yine lise 3 anısı geliyor.

Ankara'da bardaktan boşalırcasına yağmur yağan bir okul günü. O kadar sert yağıyordu ki resmen dolu yağıyor gibiydi. Bizim ders erken bitmişti, yan sınıftaki arkadaşımın yanındaydım. Camdan yağmur yağdığını gören arkadaşım kendi sınıfındaki bir kıza fırsattan istifade gidip ''Çok yağmur yağıyor, montumu sana vereyim. Yarın alırım.'' dedi. Kız tabii ki çok minnettar ve çokça teşekkür ediyor falan.

Ders bitti, dışarı çıktığımızda arkadaşım yağmurun kuvvetini anlayıp ne yapacağını şaşırdı. :) Arkadaşlarla birlikte beklerken montunu verdiği kız okulun kapısından geldi, bizimki yanına gidip ''Kusura bakma, yağmur çok hızlı yağıyormuş da ben montumu geri alabilir miyim?'' dedi. :) Tabii ki arkada gülmekten kırılan arkadaş grubu olarak biz varız, kızın suratı bir karış.

Kız ''Allah belanı versin geri zekâlı.'' deyip bastı gitti yağmurun altında. Tarihin en büyük kazmalığını yapan arkadaşım o montun içinde oldukça mutlu gözüküyordu oysa.

Tabii ki bu kazmalıkla arkadaşımız lise hayatı boyunca sevgili yapamadı. :)
 

Alanur Erdemir

Müdavim
Müdavim
Cezalı
Katılım
17 Şubat 2021
Mesajlar
10,777
Çözümler
132
Reaksiyon puanı
19,152
Puanları
8,557
Lise'de 5 veya 6tl ye paket sigara alırdım. Tanesini 50 kuruşa satardım... Muhasebeci olacağım Lise'de belliymiş... Allah affetsin.
Okulda sigara satandan sigara alan görmedim hiç, zaten alınmamalıda. İçine ot koyar vb. Git paşa paşa kendi sigara paketini al.
 

Herobrine

Müdavim
Müdavim
Katılım
9 Nisan 2020
Mesajlar
3,341
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
4,030
Puanları
358
Yaş
16
Almanca dersindeyiz. Bir arkadaşım lavaboya gitmek istiyor. Nasıl diyeceğini bilmiyor. Almanca'da lavabo "klo" demek. Ben de dedim ki, "May I go go the klo, de" dedim. O da aynısını dedi. Söyledikten sonra bütün sınıf gülmeye başladı. Arkadaş geldi koluma vurdu. Rezil etmekten beter ettik çocuk yüzümüze bakamadı. Merak etmeyin şimdi iyi anlaşıyoruz.
 

serj

Müdavim
Müdavim
Katılım
27 Ağustos 2019
Mesajlar
1,763
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
2,962
Puanları
358
Yaş
25
Ne zaman olduğunu hatırlamıyorum ama hikâyedeki arkadaşlarıma bakacak olursam lise birinci veya ikinci sınıftaydım. Bir okul gününün daha bitmesi üzerine klasik şekilde tayfamızı toplamıştık, okulun yanındaki parktan geçiyorduk. Parkta yürürken iki tane polis amca gördük, etrafa şerit çekiyorlardı. Ne olduğuna bakmak için kafamızı çevirdik...

Çardağa kendini asarak intihar etmiş bir çocuk gördük. Bizden küçüktü, hatta ortaokul bile olabilir. Tabii ki irkildik ve orada donakaldık. İrkilmemizin üstünden çok sürmedi, bir süre donakalmanın ardından ergen aklımızla olayı komik bulmuştuk. Arkadaşım hemen telefonunu alıp çocuğun fotoğrafını çekti, ardından bizi de uzaklaştırmaları üzerine ayrıldık oradan. Fotoğrafı herkese yaydık, anlattık. Tayfamızın kansız olması üzerine linç de edilmiştik fakat ergen aklı, eğleniyorduk işte. İntihar eden çocuk hakkında rivayetler dönmeye başladı. Cebinde uyuşturucu çıkmış fakat uyuşturucu etkisinde değilmiş, birileri dövmüş de asmış gibisinden. Tabii ki gerçeği bilmiyoruz.

Yaydığımız fotoğrafta aşırı ilginçtir ki herkesin dikkat ettiği ve bizim de yıllardır sorguladığımız garip bir problem var. Çocuğun bir ayakkabısı çıkmış, hemen ayağının arkasında duruyordu fotoğrafta. O zamandan beri sorgularız o ayakkabının neden çıktığını.

Ayrıca fotoğrafı lise arkadaşlarımdan istemem üzerine fotoğraf hâlen elimde. Tüyler ürperten bir fotoğraf gerçekten, hâlen baktığımda bir gariplik hissi oluşuyor içimde.
 

649793

İnsanımsı bir bot
Katılım
21 Aralık 2020
Mesajlar
238
Reaksiyon puanı
209
Puanları
43
Ne zaman olduğunu hatırlamıyorum ama hikâyedeki arkadaşlarıma bakacak olursam lise birinci veya ikinci sınıftaydım. Bir okul gününün daha bitmesi üzerine klasik şekilde tayfamızı toplamıştık, okulun yanındaki parktan geçiyorduk. Parkta yürürken iki tane polis amca gördük, etrafa şerit çekiyorlardı. Ne olduğuna bakmak için kafamızı çevirdik...

Çardağa kendini asarak intihar etmiş bir çocuk gördük. Bizden küçüktü, hatta ortaokul bile olabilir. Tabii ki irkildik ve orada donakaldık. İrkilmemizin üstünden çok sürmedi, bir süre donakalmanın ardından ergen aklımızla olayı komik bulmuştuk. Arkadaşım hemen telefonunu alıp çocuğun fotoğrafını çekti, ardından bizi de uzaklaştırmaları üzerine ayrıldık oradan. Fotoğrafı herkese yaydık, anlattık. Tayfamızın kansız olması üzerine linç de edilmiştik fakat ergen aklı, eğleniyorduk işte. İntihar eden çocuk hakkında rivayetler dönmeye başladı. Cebinde uyuşturucu çıkmış fakat uyuşturucu etkisinde değilmiş, birileri dövmüş de asmış gibisinden. Tabii ki gerçeği bilmiyoruz.

Yaydığımız fotoğrafta aşırı ilginçtir ki herkesin dikkat ettiği ve bizim de yıllardır sorguladığımız garip bir problem var. Çocuğun bir ayakkabısı çıkmış, hemen ayağının arkasında duruyordu fotoğrafta. O zamandan beri sorgularız o ayakkabının neden çıktığını.

Ayrıca fotoğrafı lise arkadaşlarımdan istemem üzerine fotoğraf hâlen elimde. Tüyler ürperten bir fotoğraf gerçekten, hâlen baktığımda bir gariplik hissi oluşuyor içimde.
Kardeş nasıl bir hayatın var senin, her gün ayrı bir heyecanlı olay =D
 

serj

Müdavim
Müdavim
Katılım
27 Ağustos 2019
Mesajlar
1,763
Çözümler
3
Reaksiyon puanı
2,962
Puanları
358
Yaş
25
Kardeş nasıl bir hayatın var senin, her gün ayrı bir heyecanlı olay =D
Heyecanlıydım ve yaptığım kararlarda iki kez düşünmezdim. Bu yüzden ister istemez anımız birikti. Aklıma estikçe paylaşmaya devam ederim.

Benim dışımda anısını paylaşan pek olmamış, garip! Gidip geri mi dönüyorsunuz şimdi?
Mesaj otomatik birleştirildi:

Daha lisemin ilk senesi olması lazım. Boş derste bahçede takılıyoruz. Okulun dışında kaldırımda bir Peugeot 206 park etmişti. Peugeot 206 travmam bu yüzden var.

İçinde güzeller güzeli sarışın bir hatun telefonla konuşuyor. Biz de tayfa olarak kadına laf atıyoruz fakat kadın hiç oralı değil, bakmıyor bile bize. Sıkıldık ve basket sahasına gittik, potanın oradayız. Arabayı ne biz görüyoruz ne de araba bizi görüyor, uzun bir mesafe var. Sıkıldığım zaman çok zekileşiyorum ben, kadına gıcık olduğumdan yerden minik bir taş alıp dışarı rastgele fırlattım. Ama gerçekten küçük bir taştı, klavyedeki tuşlar kadar yani. Diyarbakırlı arkadaşım Hüseyin ''Napptınn oğlum?'' diye bağırıyor.

''Ne naptım olm?''
''Arabanın camı kırıldı a''
''Sie''

Arkadaşlarım gidip baktı, oğlum vallahi kırılmış, diye geliyorlar. Hepsi birden gelince ben de korkmaya başladım, okulun ikinci katının camından baktım ki arka cam yerde. Kadın da okula doğru bakıyor.
Derse girdik ki aklımda bin tane soru; lan acaba güvenlik kameraları çalışıyor mu, kadın okula gelir mi, bizden birini gören olmuş mudur? Hepsi oldu.

Dersin sonlarına doğru müdür, müdür yardımcısı, arabadaki hatun ve bir tane çocuk sınıfa daldı. Sınıfta en önde oturuyordum, hepsi hemen önümde. Kadının ilgisini çekmesi için başladığım eylem sonucunda kadın ayağımın dibine kadar gelmişti. Hüseyin ''Yakından daha güzelmiş.'' falan diyor, bir yandan gülüyoruz fakat benim kalbim patlama seviyesine gelmiş. Küt küt atıyor.

Müdürümüz ''Burada alnında çizik olan bir arkadaş var mı?'' diye sordu. Aslında yanlarındaki çocuk hepimizi görmüş de aklında bir tek alnında çizik olan Hüseyin kalmış. Kalması da normal çünkü 6 santimetrelik bir çizik vardı yüzünde. Hüseyin'i alıp götürdüler.

Teneffüs oldu da bahçeye çıktık yeniden. Geçmişte yaşananlara bakıp Hüseyin'in baskı altında nasıl tepki verdiğini, beni ele verip vermeyeceğini falan düşünüyorum. Kendisinin bile üstleneceğini düşünmüştüm hatta. Hüseyin geldi sonra.

''Arkaaşlar müdür bey sizi çağırır.''
''Noldu oğlum anladılar mı?''
''Yok bir şey dememişimdir de kamera görüntülerini izleyecekler ha.''

Müdürün odasına gittik, kamera kayıtlarını izliyoruz. 6 tane kişi okulun içine doğru koşuyor. Niye koştuysak, ders vakti olduğundan kimse de yok. Sadece biz. Müdür ''Kim yaptıysa söylesin yoksa hepiniz birlikte ödersiniz.'' dedi. Bizimkilerden birkaçı bana doğru bakmaya başlayınca müdür ve hatun da bana kilitlendi tabii ki. Anladılar, benim yapıp yapmadığımı sordular. Suçumu kabullendim.

Hatun bana ''Laf atan da sen miydin, neden laf atıyordunuz, ya ön camı kırsaydın, ya elim yüzüm kesilseydi senin yüzünden.'' gibisinden tonla gerginleştirici sorular soruyor. Zaten ortamda bir ton baskı var üzerimde ki her türlü haksızım, hatun benim içimden geçiyor orada. Tutturmuş ''Neden attın?'' diye soruyor, lan nasıl söyleyeyim ben bunu orada? Müdür de sordu ve bu sorunun ağırlığına daha fazla dayanamayarak verdiğim cevap, gelmiş geçmiş en kötü yalan olarak tarihe geçti.

''Hocam yolda köpekler vardı da araba çarpmasın, kenara gitsinler diye onlara atacaktım da yanlışlıkla arabaya gitti.''

Keşke sussaydım.

Babamın numarasını aldılar, olayı babama da anlattım fakat aynı berbat yalanı babama da söyledim. O günün akşamı hatun, babamı aramış da ''97 TL tuttu camın ücreti, yarın şu saatte şuradan alırım.'' gibisinden bir şeyler söylemiş. Ertesi gün babam da gidip verdi parayı. Babama giderken de söyledim ''Baba sakın 100 TL verip 3 TL'yi geri isteme de daha fazla batmayalım.'' diye. Ayrıca kadın bundan 1 yıl önce bizim okulumuzda öğretmenmiş.

Bu hikâyemizin sonuna da böylece varmış oluyoruz. Hatırladıkça gülerim, zaman hızlı geçip gidiyor.
 
Son düzenleme:
Üst