yumluanarsist
Rektör
- Katılım
- 11 Haziran 2009
- Mesajlar
- 12,009
- Reaksiyon puanı
- 280
- Puanları
- 0
Linux ile nasıl tanıştınız?
Ben kendi hikayemden başlayayım. Windows XP kullanıyordum. Bilgisayarım çökmüştü, çok önemli dosyalarım vardı ve çok üzülüyordum. Format atmak kesinlikle bir çare değildi. Biraz araştırdım ve Knoppix'i buldum. Bilgisayarımda USB'den bulaşan lanet Amvo virüsü vardı. Silmeye kalkınca da indirdiğim programlar ve tehlikeli exe dosyaları sistemime zarar vermişti. Ayrıca USB belleğim içinde hala bulunuyordu virüs. Asla unutamayacağım ilk Linux deneyimi öyle başladı işte. CD'ye yazdırdığım Knoppix'i nasıl açacağımı düşünüyordum çünkü CD-ROM'um bozuktu. Ne kısmetse, bozuk olduğunu sandığım CD-ROM Knoppix'i görünce çalışmaya başladı birden.
İlk başta bana kendisini sevdiren ve hala kalbimde tahtında oturan Knoppix ve asla unutamayacağım FTP (kesinlikle değil aslında) programı olan BulletProof 2009 sayesinde önce USB belleğimdeki, sonra da sürücülerimdeki Amvo virüsünü temizlemiştim.
mount kavramını ilk o zaman öğrenmiştim çünkü USB belleğimi görebilmem için mount işlevine ihtiyacım vardı. Hiç kolay olmamıştı, USB belleği sadece okuyabiliyordum, yazma hakkını elde etmek için saatlerce elimde kalem-kağıt, önceden yazdığım onlarca satırlık komutlarla boğuşmuştum. Sonuç:
-USB belleğimi temizledim. 1 yıl kadar da hiç biçimlendirmeye gerek duymadan hem de.
-Sürücülerimi temizledim. Hiçbir dosyam zarar görmedi. (Fakat sistemdeki tek virüs Amvo değildi galiba ki winlogon.exe zarar görmüştü. Bu yüzden açılmıyordu Windows.)
-Dosyalarımı temizlediğim USB belleğim ile yedekledim.
-Ardından hemen format attım.
İnternete eriştiğim an ilk işim Linux'u araştırmaya başlamak oldu. İstediğim şey Knoppix gibi bir şeydi, gerektiğinde konsola gerektiğinde arayüze ulaşabilen bir sistem. Fakat araştırdıkça, farklı şeyleri görmeye başladım. O sıralarda da şu an hala SDN'de yönetici olan webmaster sayesinde Ubuntu adını duydum. O kullanıyordu ve bana kesinlikle önermişti. Bir şey daha demişti: "Bağımlısı olacaksın." Ne yalan söyleyeyim, pek ihtimal vermemiştim. Şimdi aradan 1 yıl geçti ve hala ihtimal vermiyorum, çünkü bizzat bağımlısı oldum.
Sonra devamı geldi bunların. İkinci kullandığım Linux dağıtımı OpenSuSE'tu. Okuldaki Pardus 2008 deneyimimi de bunlardan sayabiliriz. Hiçbir şekilde yabancılık çekmediğimi hatırlarım, sanki daha dün gibi, sanki Linux'u hep biliyormuşum gibi.
Ve bazen kendime "Aklım neredeydi?" diyorum. İnternette boşa harcadığım saatlerde aklım neredeydi? Araştırsam, bulurdum elbet Linux'u daha önceden. Ve daha uzun zamandır onu tanıyor olurdum.
Kıssadan hisse, Linux Ubuntu ile tanışmam önce Knoppix'e olan hayranlığım, sonra da webmaster sayesinde oldu.
Eminim sizlerin de böyle hikayeleriniz vardır.
Hepimizin hayatında yer eden bir sistem bu. Gerek felsefesi gerekse gelişme süreci ve mantığı ile, Linux sanırım gerçekten bir şahane. 
Gitmeden önce, Knoppix'ten bir görüntü:
Ben kendi hikayemden başlayayım. Windows XP kullanıyordum. Bilgisayarım çökmüştü, çok önemli dosyalarım vardı ve çok üzülüyordum. Format atmak kesinlikle bir çare değildi. Biraz araştırdım ve Knoppix'i buldum. Bilgisayarımda USB'den bulaşan lanet Amvo virüsü vardı. Silmeye kalkınca da indirdiğim programlar ve tehlikeli exe dosyaları sistemime zarar vermişti. Ayrıca USB belleğim içinde hala bulunuyordu virüs. Asla unutamayacağım ilk Linux deneyimi öyle başladı işte. CD'ye yazdırdığım Knoppix'i nasıl açacağımı düşünüyordum çünkü CD-ROM'um bozuktu. Ne kısmetse, bozuk olduğunu sandığım CD-ROM Knoppix'i görünce çalışmaya başladı birden.

mount kavramını ilk o zaman öğrenmiştim çünkü USB belleğimi görebilmem için mount işlevine ihtiyacım vardı. Hiç kolay olmamıştı, USB belleği sadece okuyabiliyordum, yazma hakkını elde etmek için saatlerce elimde kalem-kağıt, önceden yazdığım onlarca satırlık komutlarla boğuşmuştum. Sonuç:
-USB belleğimi temizledim. 1 yıl kadar da hiç biçimlendirmeye gerek duymadan hem de.
-Sürücülerimi temizledim. Hiçbir dosyam zarar görmedi. (Fakat sistemdeki tek virüs Amvo değildi galiba ki winlogon.exe zarar görmüştü. Bu yüzden açılmıyordu Windows.)
-Dosyalarımı temizlediğim USB belleğim ile yedekledim.
-Ardından hemen format attım.
İnternete eriştiğim an ilk işim Linux'u araştırmaya başlamak oldu. İstediğim şey Knoppix gibi bir şeydi, gerektiğinde konsola gerektiğinde arayüze ulaşabilen bir sistem. Fakat araştırdıkça, farklı şeyleri görmeye başladım. O sıralarda da şu an hala SDN'de yönetici olan webmaster sayesinde Ubuntu adını duydum. O kullanıyordu ve bana kesinlikle önermişti. Bir şey daha demişti: "Bağımlısı olacaksın." Ne yalan söyleyeyim, pek ihtimal vermemiştim. Şimdi aradan 1 yıl geçti ve hala ihtimal vermiyorum, çünkü bizzat bağımlısı oldum.

Sonra devamı geldi bunların. İkinci kullandığım Linux dağıtımı OpenSuSE'tu. Okuldaki Pardus 2008 deneyimimi de bunlardan sayabiliriz. Hiçbir şekilde yabancılık çekmediğimi hatırlarım, sanki daha dün gibi, sanki Linux'u hep biliyormuşum gibi.
Ve bazen kendime "Aklım neredeydi?" diyorum. İnternette boşa harcadığım saatlerde aklım neredeydi? Araştırsam, bulurdum elbet Linux'u daha önceden. Ve daha uzun zamandır onu tanıyor olurdum.
Kıssadan hisse, Linux Ubuntu ile tanışmam önce Knoppix'e olan hayranlığım, sonra da webmaster sayesinde oldu.
Eminim sizlerin de böyle hikayeleriniz vardır.


Gitmeden önce, Knoppix'ten bir görüntü:
