Koronavirüs bizi değiştirebildi mi?

Heilung

Asistan
Katılım
2 Mart 2018
Mesajlar
257
Reaksiyon puanı
148
Puanları
43
Bu dediğin küçümsemek aşağılamak yani hakaret değilse demek ki bunların anlamını bilmiyorsun.


hakaret
(haka:ret),
1. isim Onur kırma, onura dokunma.
2. isim Küçültücü söz veya davranış:


bu bir saptama, senin özelinde değil, yazar burada genelleme yapmış,


güvercinle satranç oynamak bir analoji, boşa uğraşmak demektir, bu benim görüşüm, tıpkı "anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az" gibi

ve bunun yanında hiç kalır

Esfeli safilin, insani mertebelerin en zelil en aşağılanmışıdır. cehennemin ta dibi gibi bir anlamı kesinlikle olmamakla birlikte hayvandan da aşağı olma

sen bana bunu söyledin, allah ta benzer şeyleri kendisine inanmayanlar için söylüyor zaten, kuranı okumanı tavsiye ederim, ben okudum, her neyse

ama ben bunlara takılmıyorum, umurumda bile değil, sen hakaret konusunu açtığın için söylüyorum, ben ne olduğumu biliyorum, kendimden eminim bu senin sözlerinle değişecek değil,
 

Fakehero

366. Gün
Emektar
Katılım
5 Aralık 2019
Mesajlar
5,371
Reaksiyon puanı
5,417
Puanları
1,708
Yaş
35
Ben sen değiş diye uğraşmıyorum zaten. Kuranı okuma tavsiyesini senden alacak değilim. Ben okudum sende okumuşsun ama görüyorum ki anlamamışsın. Çünkü sen inanan birisi olsaydın bu yorumları yapmazdın bu yorumları yaptığın için esfeli safilin olma yolunda ilerliyorsun demek.
Ben senin inancına hakaret etmezken ilk hakareti de sen yapmış oldun.

Bilgisizle tartışmak, güvercinle satranç oynamaya benzer. Taşları devirir, satranç tahtasına pisler, sürüsüne zaferini haber vermek için uzaklaşır.

En azından dini inancım üzerinden değil bu şekilde bile söylesen karşıdaki insanı küçümsemiş oluyorsun sonuçta hakaret = Küçültücü söz veya davranış değil miydi ?

"Anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az" bu söz ile seni aşağılamadım hakaret etmedim.

[1] Kimi zaman sözü biraz kapalı söylemek yeğlenir. Anlayışlı kimseler, ne denilmek istendiğini zaten anlarlar. Anlayışı kıt kimseler ise ne kadar açık söylense, ne kadar tekrarlansa yine anlamazlar.
 

KaTaRaN

Profesör
Katılım
20 Aralık 2019
Mesajlar
2,849
Reaksiyon puanı
2,513
Puanları
293
Yaş
28
Vay arkadaş bi dine yöneldim dedim ortalık birbirine girmiş. Pandemi süresince çok boş vaktim oldu. Bende Kur'an Kerim meali okumaya başladım. Okudukça namaz kılmaya başladım. Hayırlı işler yapmaya çalışıyorum. Pandemi buna belki vesile oldu. Hiç virüsten korkup da dine yönelme gibi şeyler aklıma gelmemişti. Ölümden neden korkacağız ki? Hepimiz ölcez zaten. Kaldı ki ben kuryeyim, Ani bir trafik kazasında acı bir şekilde ölebilirim. Trafik kazası geçirmek virüsten daha yakın bana. Allah a emanet olun...
 

Heilung

Asistan
Katılım
2 Mart 2018
Mesajlar
257
Reaksiyon puanı
148
Puanları
43
"Beni değiştirmeye çalışıyorsun" demedim, "senin söylediklerinle olduğumdan farklı biri olmayacağım" dedim, evet kuranı okudum ve anladım, ve hiç etkilenmedim, insan yazması olduğu çok açık, incil ve tevratı da kısmen okudum, benzer şeyler orada da var, ama hepsinin ortak özelliği babil ve sümer yazıtlarındaki hikayeleri barındırıyor olmaları,

yani aslında kutsal kitaplardaki anlatılan bir çok hikaye nuhun gemisi, bir şeye "ol" deyince olması, savaşlarda öldürülen düşmanların aslında tanrı tarafından öldürülmesi, sümer tanrılarının kızdığında ülkeleri toplulukları yok etmesi gibi şeyler tek tanrılı dinlere olduğu gibi geçmiştir, Sümer Tanrılarının gök yüzünde Duku denilen toplandıkları yerleri, kürsüleri vardı. İsraillilere göre de Tanrı’nın gökte sarayı ve etrafında bir çok yarattıkları var, Kuran da 26 ayette Allah’ın Arş’da, etrafında melekler, cinlerden oluşan bir toplulukta oturduğu yazılı. Arş’da saray demek.

sümer’de Krallar yeryüzünde tanrıların vekili sayılıyor. İslam’da da halife allah’ın gölgesi, vekili idi. Papa da öyle. İslam’a giren kadınların başlarını örtmeleri Sümerde de vardı,

sümerliler dünyadaki olayların ve Tanrı isteklerinin yıldızlarda yazılı olduğuna inanırlardı. Burue: 17-18, Nemi: 75 ayetlerinde Kuran’ın ve diğer olayların gökte Levh-i Mahfuz’da yazılı olduğu bildiriliyor.

Sümer’de sosyal adaleti koruyan Tanrıça senede bir kez insanları, o yıl içindeki davranışlarını göre yargılar. Bu inanış İslam’a Şaban ayının on beşindeki Beraat Kandili olarak girmiş.

Tevrat ve Kuran’da bulunan evrenin, insanın yaradılışı, Havva’nın Adem’in kaburgasından var edilişi, Habil Kain cinayeti, Cennet’ten Kovulma, Tufan, Babil Kulesi, Tek Dil, Eyüp Peygamber, konuları hep Sümerlilerden gelmektedir.


Yaratılış;

Her üç dinde de evren büyük bir su, Ondan bir dağ çıkıyor, ikiye ayrılıyor. Üstü gök, altı yer oluyor. İnsan çamurdan Tanrı görüntüsünden yaratılıyor. İlk yaratıldığına inanılan “ Adam “ ın anlamı da “ Kırmızı Toprak.” Havva’nın Adem’in kaburgasından yaratılması ve Cennet’ten kovulmaları da bir Sümer efsanesinden geliyor:

Kuran’da Aden Bahçeleri olarak tanımlanan Sümer’in Tanrılar Bahçesi Dilmun’da, Yer Tanrıçası 8 bitki yetiştiriyor. Bunların koparılması yasak. Fakat Bilgelik Tanrısı dayanamayıp tatlarına bakıyor. Buna çok kızan Tanrıça, Tanrı’yı lanetleyerek yok oluyor. Bunun üzerine Bilgelik Tanrısı ölüm derecesinde hastalanıyor. Büyük zorluklardan sonra Tanrıça bulunarak Bilgelik Tanrısı’nı iyi etmesi için ikna ediliyor.Tanrıça hasta olan 8 bitkiye karşı 8 organı için 8 Tanrı ve Tanrıça yaratıyor.
Son olarak Tanrı’nın kaburgasını iyi edecek bir Tanrıça’dır. Adı da “ Kaburganın Hanımı ‘ anlamına gelen “ Ninti “ dir. Burada Nin - Hanım, Ti ise Kaburga demektir, 'Ti ’ nin bir anlamı da “ Yaşam “ dır. Eğer isme buna göre anlam verirsek “ Yaşamın Hanımı “ olur.
Bu efsane Tevrat’a geçerken Tanrıça kaburgadan yaratılan kadın olmuş, Kaburganın Hanımı anlamına gelen ad yerine de Yaşamın Hanımı anlamına gelen Havva adı konmuştur. Burada Tanrıların Bahçesi, yani Cennet, yasak meyve, meyveyi yiyen erkek Tanrı, kaburga ile ilgili kadın (Tanrıça) ve Tanrı’nın yasak meyve yiyip lanetlenmesi Tevrat hikayesine tamamıyla uymaktadır.

Kuran’da ise ne Havva’nın adı, ne de kaburgadan yaratıldığı yazılı. Cennetten Tevrat’taki gibi yılan değil, şeytan çıkartıyor onları. Yasak ağacın adı “ Sonsuzluk Ağacı.”


Adem’in çocukları Habil Kain (İslam’da Kabil) Hikayesi: Tevrat’a göre Habil koyun çobanı, Kain çiftçi. İkisi üzümlerinden Tanrı’ya sunuyor. Tanrı Habil’in getirdiğini beğendiği için kardeşi Kain onu öldürüyor. Konu Kuran’da Maide 27-31’de, ne çocuklarının adları, ne getirdikleri yazılıyor. Hadislerde de bol bol ve çeşitli şekillerde anlatılmış.

Sümer’de hikaye şöyle: Çoban Tanrısı ile Çiftçi Tanrısı, Aşk Tanrıçası ile evlenmek isterler. Tanrıça, Çoban Tanrısı’nı ve onun getirdiği ürünleri yeğler. Çiftçi de aradan çıkar. Buna paralel bir başkasında “ Yaz “ kendi ürünü olan tahılı, “ Kış “ da hayvanlarından Tanrı Enlil’e sunarlar. Tanrı “ Kış “ ın ürünü hayvanı kabul eder. Ya da buna razı olur. Tevrat’ta onlara cinayet işlettirilmiş, üstelik bir din kitabında!

Tufan;


Tufan: Tevrat - Tekvin Bab - 8:9 ‘ da Tufan olayı kısaca şöyle anlatılmış:
İnsanlar bozulmuş olduğundan Rab hepsini yok etmeye karar veriyor. Yalnız Rab’a iman eden Nuh’a Tufan yapacağını, tarif ettiği gibi bir gemi yapmasını, içine neler alacağını bildiriyor. Nuh söyleneni yapıyor. Tufan başlıyor, 40 gün sürüyor. Sular 150 günde çekiliyor. Gemi Ararat dağına oturuyor. Sular tamamiyle çekildikten sonra Nuh gemiden çıkarak Rab’a kurbanlar kesiyor, Nuh’a 950 yıl ömür veriliyor. Rab’da yaptığına pişman oluyor.
Kuran’da bu olay 7 Sure içinde 20 kadar Ayette değişik şekillerde çok yüzeysel olarak yazılmış. Tufan adı bir kez geçiyor, geminin nasıl yapılacağı, Tufan’ın ne kadar sürdüğü gemiden nasıl çıktıkları, Nuh’un neden 950 yıl yaşadığı bildirilmemiş.
Buna karşın Allah’ın insanlara kızması, olayın Nuh’a bildirilmesi, gökten, yerden suların taşması, gemimin bir dağa yanaşması, bir kısım insanların kurtulması.. Tevrat ile paralel.
1872 yılına kadar Tufan hikayesinin yalnız Tevrat’ta olduğu biliniyordu. Fakat Ninive’de çıkarılan Asurbanipal Kitaplığı içindeki bir çiviyazılı tablet okununca büyük bir şaşkınlık olmuştur. Gilgamış Destanı’nın son kısmını oluşturan bu hikayeyi, ölümsüzlüğü arayan Gilgamış’a Nuh’un Babilce karşılığı olan Utnapiştim anlatmış. Buna göre çoğalan insanların gürültüsünden rahatsız olan Tanrılar bir tufan yapmaya karar veriyorlar. Fakat Bilgelik Tanrısı gizlice bir duvar arkasından Utnapiştim’e durumu bildiriyor. Gemi 7 günde yapılıyor. İçine Utnapiştim akrabalarını, sanatçıları çeşitli hayvanları dolduruyor. Tufan başlıyor. 6 gün 6 gece sürüyor. 7’inci gün gemi Nizir Dağı’na oturuyor. Suların çekildiği kuşlar gönderilerek anlaşılıyor. Gemiden dışarı çıkınca Utnapiştim kurbanlar kesiyor. Onların kokusunu duyan Tanrılar üşüşüyor. Tanrılar Utnapiştim’e ölümsüzlük vererek Tanrıların bulunduğu yerde oturtuluyor.


Bu hikaye geç çağda Sami olan Akat dilinde yazılmıştır.
Bu yüz yılın daha erken çağına ait bu hikayenin Sümercesi bulundu. Tablet çok kırık olmasına rağmen, Tanrıların bir tufan yapmaya karar verdiği, bu kararı Bilgelik Tanrısı Enki’nin duvar arkasından Utnapiştim’in Sümerce karşılığı Zinusudra’ya bildirdiği, Tufan’ın 7 gün 7 gece sürdüğü, bittiğinde Zinusudra’nın kurbanlar yaptığı yazılı.
Görüldüğü gibi Tufan hikayesinin Sümerlilerde yazıya geçtiği, onlardan Akad’ların aldığı onlardan da Tevrat’a, arkadan Kuran’a geçtiği anlaşılmaktadır.


Sümer’de vaktiyle insanların tek dilde konuştuğu, fakat Bilgelik Tanrısı’nın kızarak onu bozduğu ve insanların dillerini karıştırdığı yazılı. Bu konu Tevrat’da olduğu gibi Kuran’da da var. Bunun izini 2 ayette buluyoruz.
Birincisi: Hud: 118-119
İkincisi: Maide 5: 48


Eyüp Peygamberin sabrı ve ödüllendirilmesi konusu Tevrat’ta 1040 satırlık şiir halinde yazılmış, Sümer’de de “İnsan ve onun Tanrısı” adlı şiir aynı konuyu kapsıyor, çeşitli felaketlere uğrayan bir adam sabır ederek Tanrılara yaptığı dualar ve yakarışlarla bunlardan kurtuluyor, eski sağlık ve zenginliğine kavuşuyor. (4) İlginç olanı 1846’da bir Amerikalı tarafından yazılan bir kitapta, Tevrat’taki bu şiirin Musevilere ait olamayacağı, başka bir dilden aktarmış olduklarını yazması. En az yüzyıl sonra bunun Sümerlilerden alındığı kanıtlandı. (5)
Kuran’da bu konu 2 sure içinde 15 ayette (Enbiya: 81-94, Sad: 41-44) kısa olarak yazılmasına rağmen, dert ve üzüntülerin sabır ve Allah’a dua ile giderileceği, eski varlığa kavuşulacağı bildiriliyor.


Suların kan olması: Tevrat çıkış- Bab 7: 14-25’de Musa suları kana çeviriyor.
Bu Kuran’da – Araf, 132-133 ayetlerinde “ ..Su baskınını, çekirgeyi, kurbağayı, ve kanı her birini ayrı mucizeler olarak onlara musallat ettik.” deniyor. Bu da Sümer’in aşk Tanrıçası İnanna’nın, kendisine tecavüz eden bahçıvana kızarak ülkesinin sularını kana çevirmesine paralel.
Kuran – Bakara, 102: Adı geçen Harut Marut meleklerine ait hadislerde yazılan hikayelere göre bunlar, Sümer’lilerin Venüs yıldızını simgeleyen Aşk Tanrısı’nın aşıkları çoban Tanrısı Dumuzi ile çiftçi Tanrısı Enkidu’nun bir devamıdır.
 

Fakehero

366. Gün
Emektar
Katılım
5 Aralık 2019
Mesajlar
5,371
Reaksiyon puanı
5,417
Puanları
1,708
Yaş
35
Tabi sen Sümerlilerin tanrılarına ibadet et bilgilerinin kusursuz olduğunu kabul et istersen.
 

Fakehero

366. Gün
Emektar
Katılım
5 Aralık 2019
Mesajlar
5,371
Reaksiyon puanı
5,417
Puanları
1,708
Yaş
35
Tabi o zaman ya canlılığı atomlar meydana getirdi bilgisi gücü iradesi olmayan ya da tabiat kanunları.
 

Heilung

Asistan
Katılım
2 Mart 2018
Mesajlar
257
Reaksiyon puanı
148
Puanları
43
canlılık konusu bilimin henüz cevaplayamadığı ama üzerinde çeşitli teoriler geliştirdiği bir konu, abiyogenez yada miller-urey deneyi buna dair güçlü olanlardan biridir, ama cvapları bilmiyor olmamız cevaplar yaratmamızı gerektirmez, bilmiyoruz ama araştıracağız demekle ilerleme kaydedilir,, bilim böyle gelişir, dünya bugün bulunduğu noktaya bu sayede gelmiştir,

ayrıca tanrının yarattığını varsaysak bile binlerce farklı tanrı var neden allah olsun? belki enlil, veya odin yaratmıştır, allahın yarattığına dair diğerlerinden daha güçlü bir kanıt var mı?
 

Fakehero

366. Gün
Emektar
Katılım
5 Aralık 2019
Mesajlar
5,371
Reaksiyon puanı
5,417
Puanları
1,708
Yaş
35
Bilim varolan şeyleri gözlem yolu ile ortaya koyar yani olmayan bir bilgiyi bulmaz. Binlerce deney yapar ve her deneyin sonucu aynı değişmez ise işte bilinmeyeni ortaya çıkarmış olur. Seni Brahma yarattı kesin bilgidir bu.
 

Heilung

Asistan
Katılım
2 Mart 2018
Mesajlar
257
Reaksiyon puanı
148
Puanları
43
tıp bilim sayesinde gelişmiştir, zaten yoktu, sen buraya bilim sayesinde yazabiliyorsun, zaten olan bir teknolojiyi kefetmemiştir, bilim sayesinde yaratılmıştır, 100 yıl önce ölümcül olan hastalıklar bilim sayesinde artık tedavisi basit hastalıklar haline dönüştü, uzay hakkında bilim sayesinde bilgimiz var, roketler zaten yoktu, bilim sayesinde yapılabilidi, samanyolu ve diğer galaksiler hakkında bilim sayesinde bilgimiz var , bilimin bize sunduğu olanaklar sayesinde 13.7 milyar yıllık geçmişi gözlemleyebiliyoruz,

başka dünyalar da yaşamayı bilim sayesinde dillendirebiliyoruz, buna dair planlar yapabiliyoruz

bilim deney ve gözleme dayanır böyle gelişir, fikirleri, gözlem ve deneylerden elde edilen kanıtlarla test eder. beğenilen bir fikir, iyi kurgulanmış bir testi geçemiyorsa yanlıştır. kanıtlar bilimi nereye götürüyorsa oraya gider. elde hiç kanıt yoksa, peşin yargıda bulunmaz.

en önemli kural da şudur:

yanılıyor olabilir!
 

Fakehero

366. Gün
Emektar
Katılım
5 Aralık 2019
Mesajlar
5,371
Reaksiyon puanı
5,417
Puanları
1,708
Yaş
35
Bilim deneylerle kanunları bulur kanunları formülize eder. Fizik kanunun formüllerini bilmesen kimyanın formüllerini bilmesen roketi yapabilir misin ? Kanunlar ve bunların formüllerini oluşturamasaydın bilim hiçbir şeyi ortaya koyamazdı.
 

Heilung

Asistan
Katılım
2 Mart 2018
Mesajlar
257
Reaksiyon puanı
148
Puanları
43
matematik ve fizik kanunlarını allah yarattı demek üzere olan bir müminle karşı karşıyayım, quantum mekaniği de yüce maditaodan soruluyor olabilir,

izahı olmayan şeylerin mizahı olur,

son olarak;

gökyüzünde bir efendimiz olduğu sürece yeryüzünde kölelikten kurtulamayız, -mihail bakunin-

iyi günler
 

Fakehero

366. Gün
Emektar
Katılım
5 Aralık 2019
Mesajlar
5,371
Reaksiyon puanı
5,417
Puanları
1,708
Yaş
35
Tabi kanunları bilim yarattı değil mi ya da kanunlar kendi kendine oluştu. Veya kanunları insan yarattı bu takdirde sen vücudundaki herşeyi de kontrol edebiliyorsundur.
 
Üst