Uzaylılar Geliyor!

Bu konuyu okuyanlar

Prolet35

Öğrenci
Cezalı
Katılım
29 Mayıs 2021
Mesajlar
12
Reaksiyon puanı
12
Puanları
3

Hazır olun uzaylılar geliyor… Dünya dışı yaşam teorisinin savunucularına göre bilim ve mühendislikte son derece ileri düzeyde olan dünya dışı varlıklar binlerce yıl önce dünyaya ayak bastılar ve ilk çağ uygarlıklarıyla bildiklerini paylaşarak insanlık tarihini sonsuza dek değiştirdiler. Peki, bu teorinin doğuş hikâyesi nedir? Ve bütün bu iddiaları destekleyen herhangi bir kanıt var mı? Ve asıl önemli soru… İlerleyen dönemde dünyamıza tekrar gelecekler mi? Postapokaliptik senaryolar arasında bulunan dünya dışı yaşam konusunu ele aldığımız bu video da yakında uzaylıları görecek miyiz? Sorusuna cevap arayacağız. Ayrıca Dünya dışı yaşamla ilgili farklı videolarında gelmesini istiyorsanız bunu yorumlar kısmında belirtebilirsiniz… İyi seyirler… Uzaylılar ile ilgili yapmayı düşündüğümüz serinin ilk bölümünde çok yakında temasa geçeceğimiz söylenen uzaylıların zaman içinde nasıl popüler hale geldiğine kısaca değinerek bizi ilgilendiren kısma göz atacağız. Bunun için ilk konunun nasıl popüler hale geldiğine bakalım… Antik uzaylılar teorisi, başka gezegenlerde de hayat olduğu ve insanlarla dünya dışı varlıkların yollarının daha önce kesiştiğini söyleyen yüzlerce yıllık bir düşünceden doğdu. İnsan ile uzaylının temas ettiği görüşü ilk kez 1960’larda kamuoyunda sıkça tartışılan bir konu haline geldi. Gittikçe yoğunlaşan UFO vakaları ve 1968 yapımı Stanley Kubrick imzalı “2001: A Space Odyssey” gibi bilim kurgu filmler de bu konuyu ateşlemiş oldu. Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya’nın uzay yarışı bu konunun popüler hale gelmesinde büyük rol oynadı. Biz dünyalılar uzaya gidebiliyorsak neden onlarda dünyamıza gelmesin? Bu konunun popüler hale gelmesinde büyük rolü olan kişilerden biride, Erich von Däniken olmuştur. 1969 yılında İsviçreli yazar Erich von Däniken, “Tanrıların Arabaları” adlı kitabını yayınladı ve kitap kısa sürede en çok satanlar listesine girmeyi başardı. Erich kitabında yer verdiği teoride binlerce yıl önce diğer gezegenlerden gelen uzaylıların dünyayı ziyaret ettiği, insanlara teknoloji öğreterek antik dinleri etkilediklerini ortaya attı. Erich, çoğu kişi tarafından aynı zamanda antik astronot teorisi olarak da bilinen antik uzaylı teorisinin babası olarak addediliyor. Eric ve birçok antik çağda uzaylı teorisyenleri, görüşlerini destekleyen iki tür kanıttan bahsediyorlar. İlk kanıt, antik çağda yaşayan insanların eski çağlarda uzay gemisine benzeyen bazı araçlardan inen Tanrılar ya da diğer varlıklar gördükleri ve bu varlıkların olağanüstü güçlere sahip olduklarını yazan antik çağa ait dini metinler… İkinci kanıt ise, uzaylılara benzer şekilleri betimleyen sanat eserleri ve Stonehenge, Mısır piramitleri gibi antik arkeolojik harikaları içeren fiziksel örnekler… Ayrıca uzaylı konusu denilince akla gelen bilindik isimler ve olaylarda var. Bu olayların en meşhuru, Roswell kazası, 1947 yılı Temmuz ayında ABD'nin New Mexico eyaletinin Roswell şehrinde meydana geldiği iddia edilen ve Roswell efsanesi'ni başlatan olaydır. Bu olayda, Amerikalı eski bir askeri yetkili, seneler önce ABD’nin New Mexico eyaletindeki Roswell askeri üssü yakınlarına düşen cismin içinde uzaylı cesetleri de bulunan bir UFO olduğunu ve bunların Amerikan ordusu tarafından gizlendiğini ölüm döşeğinde itiraf etmiştir. Robert Scott Lazar, 1980'lerin sonlarında "S-4" adlı gizli bir site olarak tanımladığı yerde dünya dışı teknolojiyi tersine mühendislik yapmak için işe alındığını iddia eden Amerikalı bir komplo teorisyenidir. Yazdığı kitaplar da bu konuya ilişkin birçok teorisi mevcuttur. Diğer bir isimde Yaygın olarak "Billy" lakaplı Eduard Albert Meier, "Freie Interessengemeinschaft für Grenz- und Geisteswissenschaften und Ufologiestudien" (Uzay bilimleri ve Beşeri Bilimler, Ufoloji Çalışmaları Gönüllü Gurubu) adlı bir UFO dininin kurucusu ve UFO fotoğraflarının uzaylı uzay aracını gösterdiği iddia edilen irtibat kişisidir. Bir çok gözlemi ve teması bilinen Billy’nin dünya dışı varlıklarla ilgili bir de celsesi bulunmaktadır. Bunu da ayrı bir içerikle sizlere sunmayı planlıyoruz. Konunun tarihte nasıl popüler olduğunu kısaca size anlatmaya çalıştık. Bu ve buna benzer birçok başlık uzaylıları bize anlatmaktadır. Hatta İskender Türe’nin yazmış olduğu ‘’ Zülkarneyn: Kur'an'da Uzaya Seyahati Anlatılan İnsan’’ adlı kitapta Kuran da adı geçen Yecüc ve Mecuc adlı kavmin dünya dışı varlıklar olabileceği söylenmiştir. Birçok araştırmacı, yazar ve bilim adamı bu konularla ilgili araştırmalar yapmaya devam etmekte. Ama biz bugün burada bazı deliller doğrultusunda yakında uzaylıları görecek miyiz? Onu ele alıyoruz. Bize kalırsa evet göreceğiz… Peki, bu nasıl mı olacak? Gelin hep beraber bakalım… Çok da yeni sayılmayan fakat gündeme tekrar gelen bir komplo teorisi, ABD'nin dünya üzerindeki gücünü artırmak için uzaylı istilası kurgulayacağını öne sürüyor. Büyük oyunu sürekli olarak bozmakla görevli komplo teorisyenleri şimdi de, ABD'nin dünya üzerindeki egemenliğini güçlendirmek amacıyla uzaylı istilası tiyatrosu kurgulayacağını ve bu kurguyu NASA ile beraber yürüteceğini iddia ediyorlar. Bakın burada parantez içinde belirteyim (Komplo Teorisyenlerine karşı değilim, Aksine hazırlıkçılık konularında onların teorileri bizlere yol göstermekte ve ayrıca Postapokaliptik konularının çoğu da teorilerle oluşmuştur.) Komplo teorisyenleri bu iddiaya desteklemek için geçtiğimiz yıl New York Times gazetesindeki, Pentegon'un UFO araştırmaları için 22 milyon dolarlık bir programı yürüttüğünü açığa çıkaran makaleyi öne sürmüşlerdir. Aynı dönemde bilim insanlarının, ilk kez Güneş Sistemi dışından bir gök cisminin (Oumuamua) tespit edildiğini de duyurmuştu. Ünlü komplo sitesi Return of Kings, sahte uzaylı istilası teorisi için şu notları yazdı: ''Kulağa ne kadar delilik gibi gelse de ABD hükümeti, dünyayı olası bir uzaylı istilasının çok yakın tarihte gerçekleşeceğine ikna etmeye hazırlanıyor, bu 11 Eylül'den bu yana düzenlenecek en büyük yanıltma harekâtı.'' ''Sahte uzaylı istilası tüm ülkeyi (ya da tüm dünyayı) ortak bir düşmana karşı birleştirebilir ve ayrıca gücü ele geçirmek için bir bahane olabilir. Bu, para çalmak için de kolay bir yöntem - 'Uzaylı virüslerine karşı aşılara ihtiyacımız var, arkadaşımın şirketi bunları üretiyor ve toplam maliyeti 10 milyar dolar - fakat buna ihtiyacımız var!'' İşte bu sözlerle yine Yeni Dünya Düzeninin kapılarını aralıyoruz… Hatırlarsınız, 1975 yılında piyasaya sürülen geleceğe dair bazı önemli olayları haber verdiği düşünülen İlüminati kartlarında, Sahte Uzaylı Saldırıları ile ilgili görseller sunulmuştu. The Economist dergisinin 2020 Ağustos sayısının kapağında ‘’ The Alien Among Us’’ (Uzaylılar aramızda) başlığını da görmüştük. Peki, şimdi neler duyup görüyoruz? Ufo ve dünya dışı yaşam konularını sır gibi saklayan Pentagon ne olduysa 2020 Nisan ayında yaptığı açıklama da ‘’Evet uzaylılar olabilir’’ dedi. Ve resmi belgeleri halka sundu. Hemen ardından başka bir tanımlanamayan cisim vakasını da yine halka servis etti. Ayrıca NASA Başkanı Bill Nelson da 4 Haziran'da, uzay ajansında görevli araştırmacılardan, pilotların son 20 yılda bildirdiği UFO gözlemlerini incelemesini istediğini açıkladı. Peki, gündemi saran bu konuda uzmanlar ne düşünüyor ve nasıl cevaplar veriyor? Astrobiyolog Jonti Horner’ a göre, bu sorunun cevabı kesinlikle evet. Astrofizikçi Steven Tingay ise, Evet. Ama bu 'cesur' bir iddia… diyor. Gezegen bilimci Helen Maynard-Casely’ de ‘’Dünya dışında bir yerde canlılara benzeyen bir şey bulmamızın an meselesi olduğu kanaatindeyim. Bunun nedeni, Güneş Sistemimizde bildiğimiz yaşama ev sahipliği yapma potansiyeline sahip yerler tespit etmemiz.’’ Diyerek fikrini belirtiyor. Uzay teknolojisi uzmanı Rebecca Allen da ‘’Soruya cevabım evet. Ama uzaylılar muhtemelen bize benzemiyorlar.’’ Diyerek soruya cevap veriyor. Herkesin iyi tanıdığı biri daha var… İngiliz fizikçi, kozmolog, astronom, teorisyen ve yazar, Stephen Hawking… Einstein'dan bu yana dünyaya gelen en parlak teorik fizikçi olarak kabul edilen Hawking, 2010 yılında Discovery Channel da yayınlanan bir programda, uzaylıların dünyayı kaynakları için talan edip yoluna devam edebilme ihtimalinden endişelendiğini söylemişti. Bu endişesini de şu şekilde dile getirmişti: "Eğer uzaylılar bizi ziyaret ederse Kristof Kolomb'un Amerika'ya ayak basması gibi olacaktır. Bu yerli Amerikalılar için hiç iyi olmamıştı.’’ Amerikalılar için gerçekten hiç iyi olmamıştı… Biliyorsunuz Hawking, Küresel Isınmayla da ilgili birçok uyarıda bulunmuştu… "Geri döndürülemez noktaya çok yakınız. Trump'ın bu eylemi Dünya'nın 250 derece sıcaklıkta ve asşt yağmurlarının olduğu Venüs'e benzemesine giden yolu açabilir." Geçtiğimiz günlerde yaşanan yangınlar, dünyanın gitmekte olduğu yolu bizlere gösteriyor aslında… Gördüğünüz gibi komplo veya gerçek bilim, bize bir şekilde dünya dışı varlıklarla buluşacağımızı söylüyor. Şimdi de bu konuyu iki şekilde de ele alalım. Dünya dışı varlıklar gerçekten var ya da bazıları bize sahte uzaylı saldırıları gösterecek. Dünya dışı varlıklar gerçekten gelecekse, durum vahim gözüküyor çünkü ileri gelen bilim adamları bu konuya mantıklı açıklamalar getirmiş. Özellikle de Hawking’in belirttiği örnek aslında bize olayı özetliyor. Diğer taraftan bakarsak, bize sahte uzaylıları gösterecekler. Peki, neden? Aslında bunun cevabı ilkinden daha kolay… Çünkü KORKU ile yeni düzen kurmaya çalışacaklar. Her video da bunu tekrarlamak zorunda kalıyoruz ama görünen BU… Bir gün bir virüs çıktı ve bize evlere kapanmamız söylendi. Her söyleneni yaptık. Kimse itiraz etmedi, neden? Çünkü virüsten korktuk… Hem öyle bir korktuk ki! Ailemizden, akrabalarımızdan, dostlarımızdan uzaklaştık. Okullar, fabrikalar kapandı ve buna kimse ne oluyor demedi. Çünkü televizyonda bize ne olduğunu anlatan birileri vardı. Sonra Yangınlar başladı. Tüm dünya hala yanıyor ve görün bunun sonun da yine bize doğa ile ilgili bir şeyler söyleyecekler. Bu söyleyecekleri şey kesinlikle küresel ısınma ile alakalı olacak ve ucu yine bize dokunacak. Yangın ve iklim krizi bitmeden virüsün farklı bir senaryosu ile karşılaşacağız. Ve ardından karşımıza uzaylılar çıkacak. Nerden mi biliyorum. Bunu sizde biliyorsunuz ama inanmak istemiyorsunuz. Daha düne kadar sır gibi sakladığı söylenen bu bilgileri Amerika şimdi önümüze süslü tabaklarla koymaya başladıysa bunun arkasında mutlaka bir şey vardır. Yahudi asıllı bilim adamı, sümerolog Zecharia Sitchin’i duymuşsunuzdur. Ölü diller konusunda araştırmalar yapan bu kişi, Kitaplarında, ‘’Hıristiyanlık öncesi antik sümer çivi yazılı metinlerin çevirisine dayanan teorisinde, tarih öncesi çağlardaki varsayımsal bir onikinci gezegen olan Nibiru tarafından Anunnaki adındaki uzaylılar kendi gezegenlerindeki (niburu) atmosfer zararını onarabilmek için dünyamıza gelip çalıştırmak için ilkel işçi olarak olarak insanı yaratmıştı’’ demiştir. Çevirdiği tabletlerden yola çıkarak nibiru gezegeninin güneşin etrafında 3.600 yıllık eliptik bir yörüngede olduğunu iddia eden Sitchin'in kitapları dünya çapında milyonlarca kopya satmış ve 25'ten fazla dile çevrilmiştir. Peki, kimdir bu Anunakiler? Anunaki, Anunna, Ananaki, antik Sümer, Akad, Asur ve Babillerin mitolojik geleneklerinde ortaya çıkan bir tanrı grubudur. Kaç Anunnaki olduğu ve hangi rolü üstlendiklerine dair açıklamalar hem değişkenlik gösterir hem de çoğu zaman tutarsızdır. Bu tutarsız konu ile dinlerin değiştirilmeye çalışılması inkâr edilemez bir gerçek. Tarihte böyle bir şey yok demiyorum dikkat edin… Demek istediğim dinlerin kökeninin buraya dayandığının bize öğretilmeye çalışılmasına dikkat etmeniz. Hiçbir din kitabı özellikle de Kuranı Kerim ‘’Bu konuyu ilk kez ben söylüyorum’’ diye bir iddia da bulunmaz. Ama son zamanda yaygınlaşan bu konu dinlerin sümer tarihinden çalıntı olduğunu bizlere sunmakta… Birçok insan da okuyup araştırmadan Sümer tarihi ile ilgili birçok tutarsız bilgiyi hızla paylaşmakta. Bilgi kirliliği, kargaşa, kaos, ticari sıkıntılar, sosyal problemler, yok olan maneviyat, kalmayan saygı derken bir taraftan da dergi kapaklarında, oyun kartlarında filmlerde, dizilerde, tv programlarında bize ne gösterdilerse hepsini gerçekleştiriyorlar. Son dönem de hızlandılar çünkü artık sistemi gerçekten yönetmeye başladılar. Virüsler, yangınlar, uzaylılar derken sırada ki senaryoyu biliyorsunuz… Zombiler… Yolumuz uzun ama bir o kadar da kısa… Doğrunun ne olduğunu bilemeyecek kadar karanlığa ilerliyoruz. Endişe dört bir yanımızı gün geçtikçe sarıyor. Lakin unuttuğumuz bir şey var. Aslında bizden istenen ilk şey… ‘’Oku’’ Yaratan Rabbinin adıyla oku! İnsanı bir kan pıhtısından yarattı! Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir. O Rab ki kalemle yazmayı öğretti. İnsana bilmediği şeyleri öğretti. Aydınlanmak ve doğruları görebilmek için okuyun arkadaşlar. Burada bizden istenen bilinçli ve ahlaklı insan olmamız. Böyle bir dünyadan bizi uzaklaştırdıkları her şeye dört elle sarılmamız gerekiyor. Bir daha ki bölümde görüşmek üzere hoşça kalın…
 
Üst