MBrv
Profesör
- Katılım
- 20 Eylül 2009
- Mesajlar
- 1,760
- Reaksiyon puanı
- 23
- Puanları
- 218
Mezhepler Peygamber Efendimiz (S.A.V.) 'in vefatından sonra ortaya çıkmıştır.Bazı ufak konularda fikir ayrılığı olmuştur.Bu yüzden mezhepler ortaya çıkmıştır.
Namazın geçmiş ümmetlere de emredildiği hususu bizzat Kur'anı Kerîm'de ifade edilmektedir. Meselâ, bir âyeti kerimede Hz. İbrahimin devamlı namaz kıldığı ve neslinin de namaza devam etmelerini istediği şöyle haber verilir:
"Yâ Rabbi, beni ve benim neslimden olanları namaz da devamlı kıl. Ey Rabbimiz, duamı kabul buyur." (İbrahim Sûresi, 40)
Hz. Musa da namazla emrolunmuştu. Mâide Sûresinin 12. âyeti kerimesinde İsrailoğullarından namaz kılmaları hususunda kesin söz alındığı ifade edilir.
Hz. Şuayb da çok namaz kılardı. Hatta bu sebeple kendisine hakaret edilmek istenmişti. Bu da Kur'anı Kerîm'de şöyle beyan buyurulur:
"Onlar dediler ki: 'Ey Şuayb, atalarımızın taptıklarını terk edip mallarımız hakkında dilediğimizi yapmaktan vazgeçmemizi sana namazın mı emrediyor?" (Hûd Sûresi, 87)
Diğer taraftan oruç ve zekât da sadece Peygamberimizin ümmetine mahsus ibadetler değildir. Nitekim, Kur'anı Kerîm'de bu ibadetlerin diğer ümmetlere de farz kılınmış olduğu bildirilmektedir. Meselâ, Bakara sûresinin 183. âyetinde mealen şöyle buyurulur:
"Ey imân edenler! Oruç, sizden evvelki ümmetlere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Tâ ki, günahtan sakınıp takvaya eresiniz."
Cahillik başa bela..
Namazın geçmiş ümmetlere de emredildiği hususu bizzat Kur'anı Kerîm'de ifade edilmektedir. Meselâ, bir âyeti kerimede Hz. İbrahimin devamlı namaz kıldığı ve neslinin de namaza devam etmelerini istediği şöyle haber verilir:
"Yâ Rabbi, beni ve benim neslimden olanları namaz da devamlı kıl. Ey Rabbimiz, duamı kabul buyur." (İbrahim Sûresi, 40)
Hz. Musa da namazla emrolunmuştu. Mâide Sûresinin 12. âyeti kerimesinde İsrailoğullarından namaz kılmaları hususunda kesin söz alındığı ifade edilir.
Hz. Şuayb da çok namaz kılardı. Hatta bu sebeple kendisine hakaret edilmek istenmişti. Bu da Kur'anı Kerîm'de şöyle beyan buyurulur:
"Onlar dediler ki: 'Ey Şuayb, atalarımızın taptıklarını terk edip mallarımız hakkında dilediğimizi yapmaktan vazgeçmemizi sana namazın mı emrediyor?" (Hûd Sûresi, 87)
Diğer taraftan oruç ve zekât da sadece Peygamberimizin ümmetine mahsus ibadetler değildir. Nitekim, Kur'anı Kerîm'de bu ibadetlerin diğer ümmetlere de farz kılınmış olduğu bildirilmektedir. Meselâ, Bakara sûresinin 183. âyetinde mealen şöyle buyurulur:
"Ey imân edenler! Oruç, sizden evvelki ümmetlere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Tâ ki, günahtan sakınıp takvaya eresiniz."
Cahillik başa bela..