SoLidBurn
Asistan
- Katılım
- 20 Mart 2010
- Mesajlar
- 356
- Reaksiyon puanı
- 0
- Puanları
- 0
İnanmak için bahne mi arıyorsunuz yoksa inanmamak için bahnelerimi çoğaltıyorsunuz?
Günümüz dünyasının insanlarının takıldığı yegane nokta Allahu Teala'yı sadece akıl ile anlamaya çalışmaktır. Akıl belirli bir seviyeye kadar insanları Allahu Teala'nın varlığına birliğine inanmak için ve kanaat getirmek için yeterli olabilir ancak daha ilerisi için maneviyat gereklidir. Peki bu maneviyat nedir?
Maneviyat Kalp gözünü açabilmektir. Maneviat ruhun geldiği yeri hatırlamaktır. Kainat sığmadım mümin kulumunun kalbine sığdım Kuds-i Hadis'inde Allahu Teala en güzel şekilde bize yol göstermektedir. İnsan Alalhu Teala'nın varlığını anlamak ve yaşamak için tasavvufi olarak görmeli ve düşünmeli yani tefekkür etmelidir.
Tefekkür hadisesinden yoksun kalanlar aklın yegane kaynak olduğuna kesin kanaat getirenler büyük bir yanılgı içerisindedirler. Örnek verirsek; Televizyonlarda izlediğimiz birkaç şahsiyet İslami ilim ve bilim ile eğitimesine rağmen büyük sapkınlıklar göstermektedirler. Yani onca bilgi sahibi olmalarına rağmen bilim onları doğru yola götürmemşitir.
Acizane söyleyeceklerim bu kadardır. Ben ilim irfan sahibi biri değilim. İslami konularda fetva verecek bir kapasitem de yoktur ancak Kur'an-ı Kerim'i ve Sünnet'i hakkı ile idrak eden her müslüman gibi akıl + maneviyat= Allahu Teala'ya ulşamak denklemine aşinayım.
Şüphesiz Allahu Teala'nın ve Gönderdiklerinin bir savunmacıya ihtiyacı yoktur. O (c.c) kendi gönderdiklerini koruyandır. Forumda gördüğüm kadarı ile Alimimizde yok..
İman bir nasip meselesidir. Allahu Teala'nın elindedir. Kimse kimseyi iman ettiremez. Eğer birileri birilerini iman ettirebilseydi Peygamber Efendimiz bütün kainata iman etirirdi. İşte bu sebep ile tebliğ elbette önceliktir ancak inanmayını zorlamak veya onu küçük görmek abesle iştigal demektir.
Allahu Teala hepimize hidayet versin doğru yolu göstersin. Amin
Günümüz dünyasının insanlarının takıldığı yegane nokta Allahu Teala'yı sadece akıl ile anlamaya çalışmaktır. Akıl belirli bir seviyeye kadar insanları Allahu Teala'nın varlığına birliğine inanmak için ve kanaat getirmek için yeterli olabilir ancak daha ilerisi için maneviyat gereklidir. Peki bu maneviyat nedir?
Maneviyat Kalp gözünü açabilmektir. Maneviat ruhun geldiği yeri hatırlamaktır. Kainat sığmadım mümin kulumunun kalbine sığdım Kuds-i Hadis'inde Allahu Teala en güzel şekilde bize yol göstermektedir. İnsan Alalhu Teala'nın varlığını anlamak ve yaşamak için tasavvufi olarak görmeli ve düşünmeli yani tefekkür etmelidir.
Tefekkür hadisesinden yoksun kalanlar aklın yegane kaynak olduğuna kesin kanaat getirenler büyük bir yanılgı içerisindedirler. Örnek verirsek; Televizyonlarda izlediğimiz birkaç şahsiyet İslami ilim ve bilim ile eğitimesine rağmen büyük sapkınlıklar göstermektedirler. Yani onca bilgi sahibi olmalarına rağmen bilim onları doğru yola götürmemşitir.
Acizane söyleyeceklerim bu kadardır. Ben ilim irfan sahibi biri değilim. İslami konularda fetva verecek bir kapasitem de yoktur ancak Kur'an-ı Kerim'i ve Sünnet'i hakkı ile idrak eden her müslüman gibi akıl + maneviyat= Allahu Teala'ya ulşamak denklemine aşinayım.
Şüphesiz Allahu Teala'nın ve Gönderdiklerinin bir savunmacıya ihtiyacı yoktur. O (c.c) kendi gönderdiklerini koruyandır. Forumda gördüğüm kadarı ile Alimimizde yok..
İman bir nasip meselesidir. Allahu Teala'nın elindedir. Kimse kimseyi iman ettiremez. Eğer birileri birilerini iman ettirebilseydi Peygamber Efendimiz bütün kainata iman etirirdi. İşte bu sebep ile tebliğ elbette önceliktir ancak inanmayını zorlamak veya onu küçük görmek abesle iştigal demektir.
Allahu Teala hepimize hidayet versin doğru yolu göstersin. Amin