- Katılım
- 31 Aralık 2021
- Mesajlar
- 346
- Reaksiyon puanı
- 260
- Puanları
- 63
- Yaş
- 30
Seni sinirlendirecek bir cümle söyle deseniz. Bu cümle; “Kitap okumayı sevmiyorum” cümlesi olurdu! Hangi yazar kitap okumaktan bir insanı soğutabilir ki? Sevmediğin bir kitap, bir yazar elbette olabilir. Ama bunların hiçbiri bir insanı kitap okumaktan alıkoymamalı. Bana birisi, kitap okumayı sevmiyorum diyorsa o kişi öğrenmeyi sevmiyordur. Ne demiş Socrates: Her şeyi bildiğini iddia eden bir kişi aslında hiçbir şey bilmiyordur. Bence de öyle.. İnsan okudukça, film izledikçe ne kadar cahil olduğunu ve bir şey bilmediğini anlıyor. İnsan okudukça öğrenmeyi seviyor. Öğrendikçe, yeni şeylere merakı artıyor. Yeni şeylere merakı arttıkça, denemek istiyor. Denedikçe de gelişiyor. Geliştikçe meyve veriyor... Bu döngü böyle devam eder.
Okumayı sevmeyen bir insanın hangi kafada olduğunu anlayamıyorum. Aslında çok da merak etmiyorum. Bir de onların görüşlerini değiştirmek imkansıza yakındır. Her gün aynı odanın penceresinden bakarsanız, her gün aynı manzarayı görürsünüz. Farklı bir pencereden bakmadan farklı bir manzara göremezsiniz. Farklı düşüncelere kapalı olan insan nasıl hayal kurabilir? Muhtemelen hayalleri, son model araba ya da cep telefonudur. Elbette burada kimsenin hayalini aşağılamıyorum. Sadece insan mutluluğunu bir maddeye bağladığını görünce üzülüyorum.
Kitap okumak, insana neler kazandırıyor kısaca bahsetmek istiyorum. Gündelik hayatında dert ettiğin şeylerden uzaklaşıp, bir anda bir öykünün içinde bulabiliyorsun kendini... Farklı diyarlara yolculuk yapabiliyorsun. Kimi zaman Rusya’da, kimi zaman Londra’da olabiliyorsun. Farklı kültürleri tanıyıp seviyorsun. Bazen bir roman karakterini benimseyip onu hiç görmeden aşık olabiliyorsun ya da en yakın arkadaşın olabiliyor. Orhan Pamuğun Sessiz Ev kitabında babanne karakteri ölünce çok ağlamıştım... Aynı zaman diliminde kendi babannemi de kaybettim. Böyle derin bağlar kurabiliyorsun yazarlarla. Ve kitabın yazıldığı dönemin ruhunu hissediyorsun içinde.. Hislerin gelişiyor. Bir insanı daha çabuk tanıyorsun. Düzenli kitap okuyunca bir roman karakteri gibi yaşıyorsun hayatı... O kadar çok şey yazarım ki bu konuyla alakalı...
İşte tüm bu harika şeyleri yaşayınca biri çıkıp, okumayı sevmiyorum, sıkılıyorum deyince çıldırıyorum. Şimdi okumayı sevmeyen biri bu yazıyı okuduktan sonra, tüm bunları okumadan da hissederim marifet mi? Diyebilir. Söylediklerimi anlamalarını beklemem benim ahmaklığım olur. ? Eğer anlamamışsa doğru şeyleri yazmışımdır. Çünkü fikir ve zihniyet farklılığından bahsediyorum burada.
Okumayı sevmeyen bir insanın hangi kafada olduğunu anlayamıyorum. Aslında çok da merak etmiyorum. Bir de onların görüşlerini değiştirmek imkansıza yakındır. Her gün aynı odanın penceresinden bakarsanız, her gün aynı manzarayı görürsünüz. Farklı bir pencereden bakmadan farklı bir manzara göremezsiniz. Farklı düşüncelere kapalı olan insan nasıl hayal kurabilir? Muhtemelen hayalleri, son model araba ya da cep telefonudur. Elbette burada kimsenin hayalini aşağılamıyorum. Sadece insan mutluluğunu bir maddeye bağladığını görünce üzülüyorum.
Kitap okumak, insana neler kazandırıyor kısaca bahsetmek istiyorum. Gündelik hayatında dert ettiğin şeylerden uzaklaşıp, bir anda bir öykünün içinde bulabiliyorsun kendini... Farklı diyarlara yolculuk yapabiliyorsun. Kimi zaman Rusya’da, kimi zaman Londra’da olabiliyorsun. Farklı kültürleri tanıyıp seviyorsun. Bazen bir roman karakterini benimseyip onu hiç görmeden aşık olabiliyorsun ya da en yakın arkadaşın olabiliyor. Orhan Pamuğun Sessiz Ev kitabında babanne karakteri ölünce çok ağlamıştım... Aynı zaman diliminde kendi babannemi de kaybettim. Böyle derin bağlar kurabiliyorsun yazarlarla. Ve kitabın yazıldığı dönemin ruhunu hissediyorsun içinde.. Hislerin gelişiyor. Bir insanı daha çabuk tanıyorsun. Düzenli kitap okuyunca bir roman karakteri gibi yaşıyorsun hayatı... O kadar çok şey yazarım ki bu konuyla alakalı...
İşte tüm bu harika şeyleri yaşayınca biri çıkıp, okumayı sevmiyorum, sıkılıyorum deyince çıldırıyorum. Şimdi okumayı sevmeyen biri bu yazıyı okuduktan sonra, tüm bunları okumadan da hissederim marifet mi? Diyebilir. Söylediklerimi anlamalarını beklemem benim ahmaklığım olur. ? Eğer anlamamışsa doğru şeyleri yazmışımdır. Çünkü fikir ve zihniyet farklılığından bahsediyorum burada.