aloisnebel
Profesör
- Katılım
- 30 Ağustos 2012
- Mesajlar
- 2,523
- Reaksiyon puanı
- 4
- Puanları
- 218
Gökbilimciler, Evrenin büyük bir kısmını kapladığına ve inanılan ve sırrı bir türlü çözülemeyen karanlık maddenin tespit edildiğine dair çok güçlü bulgular elde ettiklerini açıkladı. NASA ve CERN, Uluslararası Uzay İstasyonundaki (UUİ) alıcının, karanlık maddede yaşanan çarpışmaların sonucunda ortaya çıkan parçacıkları tespit ettiğini öne sürdü.
Evrenin yaklaşık yüzde 30unu kapladığına inanılan ancak ne tür bir madde olduğu bile bilinmeyen karanlık maddenin var olduğuna dair en güçlü delile ulaşıldığı belirtildi.
NASA ve CERN bilim insanlarının dün ABD ve İsviçrede düzenlediği uluslararası basın toplantısında, UUİde bulunan 2 milyar dolarlık parça detektörünün sunduğu veriler değerlendirildi. Alfa Manyetik Spektrometresi (AMS) olarak adlandırılan yaklaşık 7 ton ağırlığındaki detektör, Mayıs 2011de UUİye monte edilmiş ve faaliyete geçmişti.
Adını ışıkla etkileşime geçmemesinden alan karanlık maddenin tespiti için on yıllardır çalışan bilim insanları, AMSnin elde ettiği verilerle ilk kez Evrendeki en büyük sırlardan birini keşfetmeye bir adım yaklaşmış olabileceklerini ifade etti.
Karanlık maddenin tespiti için çalışan uluslararası ekibin başında yer alan ABDnin Massachusetts Teknoloji Enstitüsünde (MIT) araştırmalar yapan astrofizikçi Dr. Sam Ting, Birkaç ay içinde daha net sonuçlar alacağız... Bu sorunu çözeceğimizden eminim dedi.
KARANLIKRA ENERJİ İZLERİ
AMS ekibi, doğrudan görünmeyen parçacıkları aramak yerine, bu parçacıkların yüksek enerji ortaya çıkaran çarpışmaların ardından geride bıraktıkları izleri tespit etmeye çalıştı. Bu yöntem, CERNdeki Büyük Hadron Çarpıştırıcısında (LHC) görev yapan Atlas ekibinin Higgs Bozonunu bulmak için kullandığı yönteme benzerlik gösteriyor.
Guardian gazetesinin haberine göre, yapılan gözlemlerde, bilim insanları pozitron (pozitif yüklü elektron) miktarında olağandışı bir artış tespit etti. Pozitronlar, anti-elektron, yani karanlık maddede elektronların karşıt parçacığı olarak kabul ediliyor. Bulgular, karanlık madde parçacıkları çarpıştıkları zaman, birbirlerini yok ettiklerini ve ortaya pozitron çıkardıklarını öne sürdü.
Ting, dün CERNde yaptığı açıklamada, elde edilen bulguların karanlık madde çarpışmalarına işaret ediyor olabileceğini, bu çarpışmaların ise bir pulsar yani ritimler halinde Uzaya radyasyon yayan, bir nötron yıldızından kaynaklabileceğini ifade etti.
Ting, Bulgular karanlık maddenin varlığını destekliyor ancak başka bir kaynak olabileceğini de göz önünde bulundurmalıyız dedi.
UZAYIN KARANLIK ÖRTÜSÜ
ABDnin Chicago Üniversitesinden Profesör Michael Turner, karanlık maddenin iki büyük delili olduğunu ve bunları, pozitron sayısında ani bir azalma ve tüm yönlerden aynı parçacıkların akışı olarak ifade etti. Turner, AMS bulgularının karanlık madde izlerini ortaya koyduğunu ancak en gerekli yerde verilerin sona erdiğini belirtti.
ABD Enerji Bakanlığından Michale Solomon ise Bir karanlık madde denizinde yaşadığımızı biliyoruz... Yakın gelecekte çok ilginç bir keşif yapacağımıza inanıyorum dedi.
NASAnın 2005 yılında iptal etmesiyle sonlanma aşamasına gelen karanlık madde aramaları, bugün 16 ülkenin verdiği destekle devam ediyor. Bilim dünyasının en büyük sırlarından biri olan karanlık maddenin, Evrenin yaklaşık yüzde 26.8ini oluşturduğuna inanılıyor. Evrenin sadece yüzde 4ünün normal maddeden oluştuğu, geriye kalan yüzde 70inin ise bir diğer gizemli kozmik madde olan karanlık enerjiden meydana geldiği kabul ediliyor.
KAYNAK
Evrenin yaklaşık yüzde 30unu kapladığına inanılan ancak ne tür bir madde olduğu bile bilinmeyen karanlık maddenin var olduğuna dair en güçlü delile ulaşıldığı belirtildi.
NASA ve CERN bilim insanlarının dün ABD ve İsviçrede düzenlediği uluslararası basın toplantısında, UUİde bulunan 2 milyar dolarlık parça detektörünün sunduğu veriler değerlendirildi. Alfa Manyetik Spektrometresi (AMS) olarak adlandırılan yaklaşık 7 ton ağırlığındaki detektör, Mayıs 2011de UUİye monte edilmiş ve faaliyete geçmişti.
Adını ışıkla etkileşime geçmemesinden alan karanlık maddenin tespiti için on yıllardır çalışan bilim insanları, AMSnin elde ettiği verilerle ilk kez Evrendeki en büyük sırlardan birini keşfetmeye bir adım yaklaşmış olabileceklerini ifade etti.
Karanlık maddenin tespiti için çalışan uluslararası ekibin başında yer alan ABDnin Massachusetts Teknoloji Enstitüsünde (MIT) araştırmalar yapan astrofizikçi Dr. Sam Ting, Birkaç ay içinde daha net sonuçlar alacağız... Bu sorunu çözeceğimizden eminim dedi.
KARANLIKRA ENERJİ İZLERİ
AMS ekibi, doğrudan görünmeyen parçacıkları aramak yerine, bu parçacıkların yüksek enerji ortaya çıkaran çarpışmaların ardından geride bıraktıkları izleri tespit etmeye çalıştı. Bu yöntem, CERNdeki Büyük Hadron Çarpıştırıcısında (LHC) görev yapan Atlas ekibinin Higgs Bozonunu bulmak için kullandığı yönteme benzerlik gösteriyor.
Guardian gazetesinin haberine göre, yapılan gözlemlerde, bilim insanları pozitron (pozitif yüklü elektron) miktarında olağandışı bir artış tespit etti. Pozitronlar, anti-elektron, yani karanlık maddede elektronların karşıt parçacığı olarak kabul ediliyor. Bulgular, karanlık madde parçacıkları çarpıştıkları zaman, birbirlerini yok ettiklerini ve ortaya pozitron çıkardıklarını öne sürdü.
Ting, dün CERNde yaptığı açıklamada, elde edilen bulguların karanlık madde çarpışmalarına işaret ediyor olabileceğini, bu çarpışmaların ise bir pulsar yani ritimler halinde Uzaya radyasyon yayan, bir nötron yıldızından kaynaklabileceğini ifade etti.
Ting, Bulgular karanlık maddenin varlığını destekliyor ancak başka bir kaynak olabileceğini de göz önünde bulundurmalıyız dedi.
UZAYIN KARANLIK ÖRTÜSÜ
ABDnin Chicago Üniversitesinden Profesör Michael Turner, karanlık maddenin iki büyük delili olduğunu ve bunları, pozitron sayısında ani bir azalma ve tüm yönlerden aynı parçacıkların akışı olarak ifade etti. Turner, AMS bulgularının karanlık madde izlerini ortaya koyduğunu ancak en gerekli yerde verilerin sona erdiğini belirtti.
ABD Enerji Bakanlığından Michale Solomon ise Bir karanlık madde denizinde yaşadığımızı biliyoruz... Yakın gelecekte çok ilginç bir keşif yapacağımıza inanıyorum dedi.
NASAnın 2005 yılında iptal etmesiyle sonlanma aşamasına gelen karanlık madde aramaları, bugün 16 ülkenin verdiği destekle devam ediyor. Bilim dünyasının en büyük sırlarından biri olan karanlık maddenin, Evrenin yaklaşık yüzde 26.8ini oluşturduğuna inanılıyor. Evrenin sadece yüzde 4ünün normal maddeden oluştuğu, geriye kalan yüzde 70inin ise bir diğer gizemli kozmik madde olan karanlık enerjiden meydana geldiği kabul ediliyor.
KAYNAK