extra_terrestre
Doçent
- Katılım
- 18 Ocak 2009
- Mesajlar
- 892
- Reaksiyon puanı
- 1
- Puanları
- 0
mantar
Çok sevdiğim halde evde asla mantar pişirip yiyemememin nedeni babamın her gördüğünde "bizim orada bunu eşekler yiyor." şeklindeki yorumudur. off baba!
yanlışlık olmasın
geçen gece apartmanın içinde başlayan küfürleşme ve devamında komşuların da müdahalesi ve sarhoş kafanın da etkisiyle kavgaya dönüşen bıçakla yaralanmaya dahi neden olan olayda polisi aramamın nedeni kesinlikle mahalledeki huzurun korunmasıyla alakalı değildir. tek derdim kaskosu biten arabama zarar gelebileceği endişesiydi.
3. sayfa haberi
gazetelerin 3. sayfasında "yatak toplarken koruma amaçlı yatağının başucunda sakladığı biber gazını bazanın kapağına sıkıştırarak odayı biber gazı ile doldurduğu için evin ortasında yüzü gözü şiş bulunan kadın" haberi okursanız bilin ki o güzide insan benim. hırsızlara niyet bana kısmet artık ne yapalım.
alışkanlık
otobüslerde hergün ayakta tıklım tıklım gitmeye o kadar alıştım ki geçen gün boş bir otobüste oturarak gidince midem bulandı.
göbeğe bak
Çocukken bir arkadaşımla yan yan gelince boya bakardım uzun mu kısa mı diye. Şimdi göbeğe bakıyorum.
benim yaptıramadığımı araba yaptırdı
sevgilimin arabasının sağ kapısının bozulmasına çok sevindim. böylece her binişimde bana kapıyı açıp bindikten sonra da kapatmak zorunda kalıyor. mecburiyetten de olsa hoşuma gidiyor. umarım tamir edilemez!
hamaratlık diz boyu
bir türlü işe başlayamadım. bu süre zarfında kendimi ev hanımlığında o kadar geliştirdim ki; kendimi vasıfsız eleman vasıflı ev hanımı ilan ettim. diplomama kılıf işleyip duvara asmam yakındır herhalde.
tuvalet
İlkokulda iken pamuk prenses ve yedi cüceler piyesini oynayacaktık. Öğretmenimiz "kimlerde tuvalet var?" deyince bütün kızlar ve bir tek ben parmak kaldırdım. o zaman için parmak kaldırmayan erkek arkadaşlarıma bakıp "bunlar nereye işiyorlar ki?" diye merak etmiştim. daha sonra prensesin üzerinde görünce anladım tuvaletin ne olduğunu.
dünya küçük
bir okul yemeğindeyiz masada oturduğumuz diğer iki aile pek şen şakrak ama en çok kocaların karılarına davranışı ilgimizi çekiyor gece boyunca acayip ilgili ve güleryüzlü iki koca ve ağzı açık ayran budalası gibi seyreden biz. gecenin sonunda oldum olası sakin yaradılışlı olan ablamın yorumu; "dünya yüzünde iki öküz varmış biri sana biri bana denk gelmiş".
sarışın
3 ayrı zengin sevgiliye aynı mağazadan aynı pırlanta bilezik aldırılır. İkisi satılır ve çatır çatır harcanır. Üçüncüsü takılır ve bütün sevgililer mutludur. kim demiş sarışınlar aptal diye?
annem
Çamaşır ve bulaşık makinelerine işleri bittikten sonra "Çok teşşekkür ederim gelin kızım." diyen bir annem var. aldım ben mesajı anneciğim merak etme sen.
pusu
Çocukluğumda en çok düdüklü tencere ve sesinden korkardım. ne alakaysa hemen oyuncak tabancamı alır koltuğun arkasına geçip yemek pişene kadar pusuda beklerdim.
ailece
kocam yapıyor ben yapıyorum kızım yapıyor. yok yine de olmuyor. Öğretmenin verdiği ödevleri bitiremiyoruz bir türlü.
kapa çeneni
kardeşimin bilmesi ama kimseye söylememesi gereken sırrımızı herkese anlatmasından sonra uyurken dudaklarına sürdüğüm yapıştırıcı sayesinde bir daha kimseye birilerinin sırrını anlatmamayı öğrenmiştir sanırım.
Çokbilmiş
45 yaşında çok konuşan bir oğlum var. oğlumla gezerken tanımadığı kızlarla bazen bir başlıyor konuşmaya benim canım sıkılıyor. ''hadi gidelim.'' dediğimde kızlara dönüp ''sonra bizim eve gelsenize. bizim evde yemek de var. evimizde konuşuruz.'' diyor. bu yaşta böyleyse büyüdüğünde ne yapacağız diye kara kara düşünmeye başladım.
okulun ilk günü
artık taze bir öğretmen olmanın heyecanıyla; okulların ilk günü birinci sınıflara derse giren ve öğretmen gelince ayağa kalkılması gerektiğini anlatan bu sırada tüm çabalarına rağmen ayağa kaldıramadığı(!) öğrencisinin "Öğretmenim ben ayaktayım zaten!" nidasıyla dumura uğrayan çocukcağızın boyunun ayaktayken bile oturuyormuş gibi görünecek kadar kısa olduğunu anlayan birini tanıyorum.
hakettim
yok ben hakettim. adamcağız yemek hazırlamış bulaşık bırakmamış çayı da demleyip sana bir fincan getirmiş. "of ama sen de çok demli koymuşsun!" demek de neyin nesi? kızar tabi haklı.
eğitmen
altı yaşındaki yeğenime; "Üstüne bir şeyler giy üşüteceksin." dedim; "ben üşümem teyze kıllarım beni sıcak tutuyor." dedi. o an eğitici olsun diye zorla izlettiğim belgesellerden vazgeçtim eğitememişler canım.
tehdit
kocam beni her kızdırdığında onu "az daha kızdırırsan yarın kredi kartının ırzına geçerim." diye tehdit ediyorum. hemen gönlümü alıyor ve bin çeşit iltifat ediyor nedense!
komik
hadi attığın mesajlarda daha neye benzediğimi bile bilmeden iltifatlar yağdırdın onu anladım da istediğin yönde yanıt alamayınca "aslında o kadar da güzel değilsin." demek de ne oluyor? siz beni kovmadınız ben istifa ettim.
sakar
arkadaşınızın doğum gününde elinizde birkaç tabak pasta varken tam kapıdan çıkarken dikkatsizliğiniz nedeniyle takım elbiseli ve gereksiz ciddi bir adamla çarpışıp üstünü başını mahvettiğinizde alt dudağına bulaşmış pastayı işaret parmağınızla alıp tadına baktıktan sonra "biliyorum özür dilemeliyim ama pasta çok güzel yazık oldu." derseniz hiç kızmıyor hemen gülümsüyor.
kurtlar vadisi aşkı
kurtlar vadisinde polat alemdar'a evlenmesi için annesinin gösterdiği kıza aşık oldum. İskender büyük'ün tarafına geçiyorum artık. ayağını denk al polat!
bir ağaçla evliyim
milletin kocası aldattığı zaman suçunu bastırmak için çiçek getirir. benimki ise bir poşet dolusu brokoli brüksel lahanası ve ıspanak getirmişti. olsun sonuçta onlar da bitki.
küs
karımla 3 gündür konuşmuyoruz karşılıklı bir kapris bir trip .ama vallahi de billahi de neden küs olduğumuzu bilmiyorum.
hemen dönecek
ayrıldığım kız arkadaşım msn listemde hala bulunmakta kişisel iletisine yazdığı ''hemen dönecek'' seçeneğini gördüğümde umutlanmıyorum desem yalan olur.
geç kaldım
"nasıl oldu da geç geldin başka şeyler mi düşündün?" dedi. bağırarak "hayır bu sefer seni düşündüm" demek istedim ama demedim diyemedim.
pabucumun karikatüristi
avrupa yakası'nın son bölümünde karikatürist rolündeki arkadaş burhan'ın kemiksiz ve yuvarlak hatlı suratıyla dalga geçtiğinden beri bütün özgüvenim yerlerde.
of ya
kızımın bayram için yorumu; "yine bayram geliyor milletin poposunu yıkadığı ellerini öptüreceksiniz bana!" tamam kızım mesaj alındı.
kriz
ekonomik kriz sebebiyle sevgili sayısını üç ile sınırlayan bir ortağa sahibim.
Özür dilerim baba
geceleri babamın horlamasına dayanamıyorum ama sevgilimin horultusu ninni gibi geliyor. sen o kadar besle büyüt; kızın elin adamının horultusunu sevsin!
hak ettin
"filminin arasına mı çıktınız?" dedin"evet." dedim. "tavsiye eder misiniz?" dedin. "ben beğendim ama sizin zevkinizi bilmiyorum yardımcı olamayacağım." dedim. böyle bir konuşmanın devamında durup dururken evinin yerini tarif edersen "o zaman buraya kadar niye zahmet ettiniz oturun evinizde film izleyin!" dediğimde yüzünün şeklini değiştirmeyecektin. hak ettin!
tuzlu su
mide bulantısı geçer umuduyla geminin yan tarafından akıp giden denize bakmak için eğilen dengesini kaybedip denize düşen düştükten nice sonra fark edilip kurtarılan kurtulur kurtulmaz "geçti!" diye nara atan mide bulantısından pek bir muzdarip olan sevimli stajerimizdir.
tutumlu
dün sevgilime gece rüyamda onu gördüğümü ve gezip tozup eğlendiğimizi anlattım. İlk sorusu "Çok para harcadık mı ?" oldu. bu kız beni adam edecek sanırım.
damsız
kuvvetli bir alkış da birahanesinin girişine "gamsız girilmez" yazan işletmeci abime gelsin.
annem annem
ben de lise yıllarında kendimce günlükler tutardım. sağolsun annem de her gün açar okurmuş bunu hiç anlamadım. bir gün günlüğüme "annem günlüklerimi okuyor galiba." yazdım. bir gün sonra bu yazımın altında annemden bir not buldum. "ben anneyim okurum!"
okul servisi
sabahları komşu çocuklarını okula bırakıyorum. Çocukların apartmanda beni gördüklerin de “arabayla gidiyoruz arabayla gidiyoruz” diye aralarındaki fısıldaşmaları ve sevinçleri beni o kadar mutlu ediyor ki bu sebeple şirkete çok erken geliyor olsam da buna değiyor.
Allah (c.c) rahatlık versin
10 yaşındaki yeğenime ''uykum geldi ben yatıyorum.'' dedim; arkamdan seslendi ''tamam teyze hadi Allah (c.c) rahmet eylesin.''
korsan
canım ülkemin pek değerli(!) korsan film yapımcıları "mustafa filminin korsanını yapmayacağız." diye açıklama yapmışlar. valla ne diyeyim bu kadar duyarlı korsanlara sahip olduğumuz için çok gururlandım. bir alkış da onlara rica ediyorum.
alintidir.
Çok sevdiğim halde evde asla mantar pişirip yiyemememin nedeni babamın her gördüğünde "bizim orada bunu eşekler yiyor." şeklindeki yorumudur. off baba!
yanlışlık olmasın
geçen gece apartmanın içinde başlayan küfürleşme ve devamında komşuların da müdahalesi ve sarhoş kafanın da etkisiyle kavgaya dönüşen bıçakla yaralanmaya dahi neden olan olayda polisi aramamın nedeni kesinlikle mahalledeki huzurun korunmasıyla alakalı değildir. tek derdim kaskosu biten arabama zarar gelebileceği endişesiydi.
3. sayfa haberi
gazetelerin 3. sayfasında "yatak toplarken koruma amaçlı yatağının başucunda sakladığı biber gazını bazanın kapağına sıkıştırarak odayı biber gazı ile doldurduğu için evin ortasında yüzü gözü şiş bulunan kadın" haberi okursanız bilin ki o güzide insan benim. hırsızlara niyet bana kısmet artık ne yapalım.
alışkanlık
otobüslerde hergün ayakta tıklım tıklım gitmeye o kadar alıştım ki geçen gün boş bir otobüste oturarak gidince midem bulandı.
göbeğe bak
Çocukken bir arkadaşımla yan yan gelince boya bakardım uzun mu kısa mı diye. Şimdi göbeğe bakıyorum.
benim yaptıramadığımı araba yaptırdı
sevgilimin arabasının sağ kapısının bozulmasına çok sevindim. böylece her binişimde bana kapıyı açıp bindikten sonra da kapatmak zorunda kalıyor. mecburiyetten de olsa hoşuma gidiyor. umarım tamir edilemez!
hamaratlık diz boyu
bir türlü işe başlayamadım. bu süre zarfında kendimi ev hanımlığında o kadar geliştirdim ki; kendimi vasıfsız eleman vasıflı ev hanımı ilan ettim. diplomama kılıf işleyip duvara asmam yakındır herhalde.
tuvalet
İlkokulda iken pamuk prenses ve yedi cüceler piyesini oynayacaktık. Öğretmenimiz "kimlerde tuvalet var?" deyince bütün kızlar ve bir tek ben parmak kaldırdım. o zaman için parmak kaldırmayan erkek arkadaşlarıma bakıp "bunlar nereye işiyorlar ki?" diye merak etmiştim. daha sonra prensesin üzerinde görünce anladım tuvaletin ne olduğunu.
dünya küçük
bir okul yemeğindeyiz masada oturduğumuz diğer iki aile pek şen şakrak ama en çok kocaların karılarına davranışı ilgimizi çekiyor gece boyunca acayip ilgili ve güleryüzlü iki koca ve ağzı açık ayran budalası gibi seyreden biz. gecenin sonunda oldum olası sakin yaradılışlı olan ablamın yorumu; "dünya yüzünde iki öküz varmış biri sana biri bana denk gelmiş".
sarışın
3 ayrı zengin sevgiliye aynı mağazadan aynı pırlanta bilezik aldırılır. İkisi satılır ve çatır çatır harcanır. Üçüncüsü takılır ve bütün sevgililer mutludur. kim demiş sarışınlar aptal diye?
annem
Çamaşır ve bulaşık makinelerine işleri bittikten sonra "Çok teşşekkür ederim gelin kızım." diyen bir annem var. aldım ben mesajı anneciğim merak etme sen.
pusu
Çocukluğumda en çok düdüklü tencere ve sesinden korkardım. ne alakaysa hemen oyuncak tabancamı alır koltuğun arkasına geçip yemek pişene kadar pusuda beklerdim.
ailece
kocam yapıyor ben yapıyorum kızım yapıyor. yok yine de olmuyor. Öğretmenin verdiği ödevleri bitiremiyoruz bir türlü.
kapa çeneni
kardeşimin bilmesi ama kimseye söylememesi gereken sırrımızı herkese anlatmasından sonra uyurken dudaklarına sürdüğüm yapıştırıcı sayesinde bir daha kimseye birilerinin sırrını anlatmamayı öğrenmiştir sanırım.
Çokbilmiş
45 yaşında çok konuşan bir oğlum var. oğlumla gezerken tanımadığı kızlarla bazen bir başlıyor konuşmaya benim canım sıkılıyor. ''hadi gidelim.'' dediğimde kızlara dönüp ''sonra bizim eve gelsenize. bizim evde yemek de var. evimizde konuşuruz.'' diyor. bu yaşta böyleyse büyüdüğünde ne yapacağız diye kara kara düşünmeye başladım.
okulun ilk günü
artık taze bir öğretmen olmanın heyecanıyla; okulların ilk günü birinci sınıflara derse giren ve öğretmen gelince ayağa kalkılması gerektiğini anlatan bu sırada tüm çabalarına rağmen ayağa kaldıramadığı(!) öğrencisinin "Öğretmenim ben ayaktayım zaten!" nidasıyla dumura uğrayan çocukcağızın boyunun ayaktayken bile oturuyormuş gibi görünecek kadar kısa olduğunu anlayan birini tanıyorum.
hakettim
yok ben hakettim. adamcağız yemek hazırlamış bulaşık bırakmamış çayı da demleyip sana bir fincan getirmiş. "of ama sen de çok demli koymuşsun!" demek de neyin nesi? kızar tabi haklı.
eğitmen
altı yaşındaki yeğenime; "Üstüne bir şeyler giy üşüteceksin." dedim; "ben üşümem teyze kıllarım beni sıcak tutuyor." dedi. o an eğitici olsun diye zorla izlettiğim belgesellerden vazgeçtim eğitememişler canım.
tehdit
kocam beni her kızdırdığında onu "az daha kızdırırsan yarın kredi kartının ırzına geçerim." diye tehdit ediyorum. hemen gönlümü alıyor ve bin çeşit iltifat ediyor nedense!
komik
hadi attığın mesajlarda daha neye benzediğimi bile bilmeden iltifatlar yağdırdın onu anladım da istediğin yönde yanıt alamayınca "aslında o kadar da güzel değilsin." demek de ne oluyor? siz beni kovmadınız ben istifa ettim.
sakar
arkadaşınızın doğum gününde elinizde birkaç tabak pasta varken tam kapıdan çıkarken dikkatsizliğiniz nedeniyle takım elbiseli ve gereksiz ciddi bir adamla çarpışıp üstünü başını mahvettiğinizde alt dudağına bulaşmış pastayı işaret parmağınızla alıp tadına baktıktan sonra "biliyorum özür dilemeliyim ama pasta çok güzel yazık oldu." derseniz hiç kızmıyor hemen gülümsüyor.
kurtlar vadisi aşkı
kurtlar vadisinde polat alemdar'a evlenmesi için annesinin gösterdiği kıza aşık oldum. İskender büyük'ün tarafına geçiyorum artık. ayağını denk al polat!
bir ağaçla evliyim
milletin kocası aldattığı zaman suçunu bastırmak için çiçek getirir. benimki ise bir poşet dolusu brokoli brüksel lahanası ve ıspanak getirmişti. olsun sonuçta onlar da bitki.
küs
karımla 3 gündür konuşmuyoruz karşılıklı bir kapris bir trip .ama vallahi de billahi de neden küs olduğumuzu bilmiyorum.
hemen dönecek
ayrıldığım kız arkadaşım msn listemde hala bulunmakta kişisel iletisine yazdığı ''hemen dönecek'' seçeneğini gördüğümde umutlanmıyorum desem yalan olur.
geç kaldım
"nasıl oldu da geç geldin başka şeyler mi düşündün?" dedi. bağırarak "hayır bu sefer seni düşündüm" demek istedim ama demedim diyemedim.
pabucumun karikatüristi
avrupa yakası'nın son bölümünde karikatürist rolündeki arkadaş burhan'ın kemiksiz ve yuvarlak hatlı suratıyla dalga geçtiğinden beri bütün özgüvenim yerlerde.
of ya
kızımın bayram için yorumu; "yine bayram geliyor milletin poposunu yıkadığı ellerini öptüreceksiniz bana!" tamam kızım mesaj alındı.
kriz
ekonomik kriz sebebiyle sevgili sayısını üç ile sınırlayan bir ortağa sahibim.
Özür dilerim baba
geceleri babamın horlamasına dayanamıyorum ama sevgilimin horultusu ninni gibi geliyor. sen o kadar besle büyüt; kızın elin adamının horultusunu sevsin!
hak ettin
"filminin arasına mı çıktınız?" dedin"evet." dedim. "tavsiye eder misiniz?" dedin. "ben beğendim ama sizin zevkinizi bilmiyorum yardımcı olamayacağım." dedim. böyle bir konuşmanın devamında durup dururken evinin yerini tarif edersen "o zaman buraya kadar niye zahmet ettiniz oturun evinizde film izleyin!" dediğimde yüzünün şeklini değiştirmeyecektin. hak ettin!
tuzlu su
mide bulantısı geçer umuduyla geminin yan tarafından akıp giden denize bakmak için eğilen dengesini kaybedip denize düşen düştükten nice sonra fark edilip kurtarılan kurtulur kurtulmaz "geçti!" diye nara atan mide bulantısından pek bir muzdarip olan sevimli stajerimizdir.
tutumlu
dün sevgilime gece rüyamda onu gördüğümü ve gezip tozup eğlendiğimizi anlattım. İlk sorusu "Çok para harcadık mı ?" oldu. bu kız beni adam edecek sanırım.
damsız
kuvvetli bir alkış da birahanesinin girişine "gamsız girilmez" yazan işletmeci abime gelsin.
annem annem
ben de lise yıllarında kendimce günlükler tutardım. sağolsun annem de her gün açar okurmuş bunu hiç anlamadım. bir gün günlüğüme "annem günlüklerimi okuyor galiba." yazdım. bir gün sonra bu yazımın altında annemden bir not buldum. "ben anneyim okurum!"
okul servisi
sabahları komşu çocuklarını okula bırakıyorum. Çocukların apartmanda beni gördüklerin de “arabayla gidiyoruz arabayla gidiyoruz” diye aralarındaki fısıldaşmaları ve sevinçleri beni o kadar mutlu ediyor ki bu sebeple şirkete çok erken geliyor olsam da buna değiyor.
Allah (c.c) rahatlık versin
10 yaşındaki yeğenime ''uykum geldi ben yatıyorum.'' dedim; arkamdan seslendi ''tamam teyze hadi Allah (c.c) rahmet eylesin.''
korsan
canım ülkemin pek değerli(!) korsan film yapımcıları "mustafa filminin korsanını yapmayacağız." diye açıklama yapmışlar. valla ne diyeyim bu kadar duyarlı korsanlara sahip olduğumuz için çok gururlandım. bir alkış da onlara rica ediyorum.
alintidir.
İtiraflara bak...
