bilexsamet
Müdavim
- Katılım
- 18 Aralık 2013
- Mesajlar
- 3,144
- Reaksiyon puanı
- 2,419
- Puanları
- 113
Ben sağlıkçılardan memnun değilim demedim. Askerden/polisten çok çalışıyormuş ya ona itiraz ettim.
Bu arada ben hastalanınca maaşsız bedava mı muayene ediyorsunuz sanki? Paşalar gibi SGK'mı ödüyorum. Bakmam diyorsanız istifa edersiniz. Hayrına tedavi etmiyor kimse. Başka ülkeye niye gidecekmişim?
Siz de yurtdışından tehdit olunca TSK'ya sığınırsınız. Evinize hırsız girince polisi ararsınız ama. Ben onu söylüyor muyum? Herkes görevini yapmak zorunda. Bunun karşılığında para alıyor çünkü.
Yaptığınız aylık çalışma saati hesabında sağlık personelinin aylık 176 saat çalıştığını söylediniz. Bir asker/polis ayda 224 saat çalışıyor. Aradaki farkı görebiliyor musunuz? Ölüm riskinden bahsetmiyorum bile, haberlerden duyuyorsunuzdur.
Ayrıca fiilli hizmet zammı/yıpranma payı ile ilgili aşağıdaki resmi gazete ilanının 11. maddesi ne oluyor o zaman:
Ben sağlıkçıların yaptığı işi küçümsemiyorum. Ama polis ve askerle kıyaslayınca daha rahat çalıştıkları aşikar. Çalışma sistemiyle bunu anlattım. Siz hala hemşirelik, doktorluk daha zor diye savunuyorsunuz.
Madem doktorluk, askerlik/polislikten zorsa ve polisten bile az maaş alıyorsa -ki bu yalan (döner sermaye vs. ek ücretleri eklemeden maaş hesabı yapıyorsunuz)- bu kadar kafası çalışan adam niye doktor oluyor? Madem siz haklısınız da o zaman kafaları mı çalışmıyor? Sizce hangisi?
Bence kafaları çalışıyor.
Mağdur edebiyatından başka bir şey değil. Bu ülkede en çok doktorlar çalışıyor (!) Yersen tabi.
Mesaj otomatik birleştirildi:
Sağlıkta Şiddet ile ilgili 17.04.2020 tarihi ve sayılı Resmi Gazete ilanının 28. maddesi:
MADDE 28 – 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek 12 nci maddesine birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan sağlık personeli ile yardımcı sağlık personeline karşı görevleri sebebiyle işlenen 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan kasten yaralama (madde 86), tehdit (madde 106), hakaret (madde 125) ve görevi yaptırmamak için direnme (madde 265) suçlarında;
a) İlgili maddelere göre tayin edilecek cezalar yarı oranında artırılır.
b) Türk Ceza Kanununun 51 inci maddesinde düzenlenen hapis cezasının ertelenmesi hükümleri uygulanmaz.”
“Şiddetin vuku bulduğu sağlık kurum ve kuruluşunda, faile veya yakınına mağdurun verdiği hizmeti verebilecek başka sağlık personeli ve yardımcı sağlık personeli bulunması halinde hizmet ilgili diğer personel tarafından verilir.”
Bu adaletsizliği tarif edecek söz bulamadım. Niye mi?
TCK'nın ilgili maddelerine özellikle sağlık personeline uygulanan şiddet için cezanın yarı oranda arttırılacağı ile ilgili madde eklendi. Hani siz diyorsunuz ya "İnsanlar sağlık personeline bağırıp hakaretler ediyor ama polise gık denemiyor. Buda ülkemizde ki sağlık personeline olan saygının apaçık delilidir." diye. Hasta mağdur olarak oraya gelmiş. Doktor hastayı tersliyor. Sonra hasta veya yakını sinirleniyor. Genç doktorlar değil ama yaşlı doktorlarda başıma geliyor bu durum. Adam doktora mukavemet gösterince diğer kamu görevlilerine oranla ekstra ceza alacak. Doktorun darp edilmesi savunulacak bir şey değil ama suçu tamamen hastaya da yıkmamak lazım.
Kanunun (TCK'nın yukarıdaki maddeleri) eski haline bak. Kanunun eski halinde yargı hariç tüm kamu personeline (sağlıkçı, polisi, vergi memuru vs.) hakaret ve mukavemet aynı cezayı öngörüyordu. Yani mukavemet polise de yapılsa PTT'ye de yapılsa doktora da yapılsa aynı ceza vardı. Şimdi ne oldu? Sağlıkçıya hakaret, mukavemet diğer memurlara yapılandan daha fazla ceza öngörüyor.
Polise sövsen doktora sövmekten az ceza alırsın, anlamına geliyor. Ya da polisi dövsen doktoru dövmekten az ceza alırsın, anlamına geliyor.
Anlatabildim mi? Polisten daha caydırıcı bir durum var.
Son düzenleme:
![[т]σятυє](https://forum.shiftdelete.net/data/avatars/m/522/522518.jpg?1590841425){kind=avatar}
