Hz. Peygamber`le 1 saat konuşmak ister misiniz?

Pesimistyle!

Profesör
Katılım
13 Temmuz 2009
Mesajlar
2,115
Reaksiyon puanı
50
Puanları
0
Hz. Peygamber`le 1 saat konuşmak ister misiniz?

Peygamberimiz sadece "mesaj" taşıyan bir postacı değil, müminlerin nasıl yaşayacaklarını öğrenmeleri için insanlara bir misal olması için de görevlendirilmiş... Peki ya O`nunla konuşmak ve dertleşmek nasıl olurdu?
spacer.gif


Suavi K. Yazgıç`ın haberi

"Allah`ın Resûlünde sizin için en iyi örnek vardır" der Ahzâb suresi 21. ayette. Çünkü Peygamberimiz sadece "mesaj" taşıyan bir postacı değil, müminlerin nasıl yaşayacaklarını öğrenmeleri için insanlara bir misal olması için de görevlendirilmiş ve bu görevin layığı veçhile bir ahlakla da ziynetlendirilmiştir de
Bu yüzden de Kur`an`daki ifadeleri ile O, en üstün ahlak sahibidir. Etrafına ışık saçan yüce bir kandildir. Kendisine tâbi olanları daima en doğruya götü¬rür. Bütün insanlar için bir rahmet olarak gönderilmiştir. İslam tarihinde kaleme alınan nice 40 Hadis kitabının, şemaillerin maksadı da zaten "örnek" insanı tanıtmaktır. Okuyanı gül kokusuyla mest ettiği kadar anlattıklarıyla da gül kokulu peygamber iklimini teneffüs etmemizi sağlayan "Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed(S.A.V) ile Bir Saat Konuşmak" adlı kitap, yüzlerce yıldır devam eden peygamberimizi tanıtma kaygısının yeni bir meyvesi.
HEM KONUSU HEM İÇERİĞİ GÜL KOKULU KİTAP
Ahmet Gürbüz"ün hazırladığı ve Akis Kitap"tan çıkan eser, özel kutusunun açılmasıyla hissedilen özel gül kokusuyla okurunu daha kitabı okumaya başlamadan önce farklı bir havaya sokuyor. Sahih kaynaklardan yola çıkarak hazırlanan kitapta, dünya dönmeye başladığı günden beri doğan herkesten daha çok sevilen, özlenen, örnek alınan peygamberimiz akıcı, dikkat uyandırıcı ve ilham verici bir üslupla anlatılıyor.

46fb6a405196433c4ab49864e9507c9c.jpg

,
Kitaba emek veren Ahmet Gürbüz niçin böylesi bir esere imza atma gereği duyduğunu şu cümlelerle anlatıyor: "Bu kitapta, biz bir düş kurduk ve bir günü efendimizle geçirmeyi hayal edip sahih kaynaklardan efendimizin bazı sözlerini toparladık, çeşitli başlıklar altında hazırladık. Hz. Muhammed ile bir saatlik duygu yüklü ve bilgi dolu bir yolculuğa çıkmak isteyenleri bu kitaba davet etmek isterim."

Ahmet Gürbüz Kimdir?
1969 yılında Kayseri Bünyan"da dünyaya geldi. 1992"den bu yana İstanbul"da ikamet etmektedir. Evli ve üç çocuk babası olan Ahmet Gürbüz, Marmara Müzik tarafından yayınlanan "Ey Yolcu" ve "Kıyamet" isimli iki ilahi albümü bulunmaktadır. 2001 2004 yılları arasında Adem Özbay ile birlikte Vuslat dergisini yayınladı. "Eğitim Meselelerimiz" isimli kitabı yine Adem Özbay ile birlikte yayına hazırladı. Halen çeşitli dergilerde ve gazetelerde makaleleri yayınlanmaktadır.

Birbirinden ilginç konu ve röportajları ile gündeme farklı bir açıdan bakan Gerçek Hayat, hayatın gerçeklerine parmak basarcasına bir promosyona imza atarak, yukarıda bahsedilen bu eserle çıkıyor okurlarının karşısına& Gerçek Hayat Dergisi elinizden düşüremeyeceğiniz sayıları ile birlikte, isteyen herkese tanesi 7,50 YTL`den (minimum 10 adet ) bu eşsiz kitabı da veriyor.


Kitabın künyesi:
YAYINEVİ: AKİS KİTAP
YAZARI: AHMET GÜRBÜZ
SAYFA SAYISI:160
EBAT:14x21,5 cm
YAYIN YILI ve YERİ: 2008
 

yumluanarsist

Rektör
Katılım
11 Haziran 2009
Mesajlar
12,009
Reaksiyon puanı
280
Puanları
0
"Gül" ile Hz. Muhammed'in bir tutulmasının özel bir sebebi mi vardı? Sanki hikayesi vardı gibi.
 

GKHNCKR

Profesör
Katılım
7 Mayıs 2009
Mesajlar
3,980
Reaksiyon puanı
47
Puanları
228
Soru
Efendimiz asv ve gül ilşkisi ne zaman başlamıştır kaynağı nedir. Uygun mudur. Allah cc ile lale bitkisi arasında gül gibi bağlantı kuranlar var, doğru mudur?
12-Mart-2008 - 12:14:27
Cevabımız

Değerli Kardeşimiz;

Bizim kültürümüz sembolcü kültürdür. Atalarımız daha Orta Asya'dayken belirli eşyaları, cisimleri ve şekilleri belirli manalara sembol yapmışlardır. Mesela, "ok" Tanrı'ya bağlılığın, "yay" da bu bağlılığın cihana yayılmasının sembolüydü. Keza davulun, tuğun devlet babında değişik anlamları vardı.
İslam'ı kabulden sonra da devam eden bu sembolcü gelenek, Peygamber Efendimize de (sav) bir sembol bulmakta gecikmemiş ve O'na (sav) GÜL sembolünü layık görmüştür. Kültürümüzde gül, Peygamberimizin (sav), Peygamberimize (sav) duyulan muhabbetin sembolüdür. Peygamberimize (sav) bir an muhabbetini kaybeden imanını kaybedeceğinden, yani Peygamberimize (sav) muhabbet duymak ile iman çok yakından alakalı olduğundan, gül ayni zamanda iman hayatımızın da sembolü sayılır. Gül, Peygamberimizin (sav) sembolü olduğu içindir ki Fatih O'na (sav) olan muhabbetini belirtmek için gül koklar. Onun içindir ki edebiyatımızda sevgililer hep güle benzetilir. Onun içindir ki Necati Beg söyle der:
Yılda bir kerre menâr-i sâhdan dîdâr gül,
Gösterir nite ki nûr-i Ahmed-i Muhtâr gül.
Gül, Peygamberimizin (sav) sembolü olunca, ad olarak da kullanılmıştır. Bu Gül (sav) sevgisi, "Gül, Gülbahar, Gülbeden, Gülistan, Gülhan, Gülsan, Gülcan, Gülten, Gülriz, Gülnur, Gülenaz, Gülay, Güler, Gülsever, Gülbey, Gülçin, Gülcihan vs." gibi, Peygamberimize (sav) muhabbetimizi ifade eden yüzlerce "gül"lü adı dilimize kazandırmıştır. Ve bu anlayış, Peygamberimizin (sav) sevgili zevcesi Hz. Aişe'nin adını, Peygamberimizin (sav) sembolüyle birleştirmiş AYŞEGÜL yapmıştır. Anadolu'nun bazı yörelerinde de Gül'e (sav) öncelik verirler, GÜLAYŞE, derler. (Onk. Dr. Halûk Nurbaki, Gönül Penceresinden Fahr-i Kâinat Efendimiz)
Lafzatullah yani Allah lafzı ile Lale ilgisine gelince:
Ebced hesabında bir durum var lâle ile Lafzatullahın değeri İkisi de 66 ya tekabül ediyor bu nedenlede lale’yi Cenab-ı hakkın simgesi olarak sayanlar vardır. Bazı yörelerimizde işi 66 ya bağlamak deyimi hala kullanılır.
Biz millet olarak hilâl'i islamın simgesi, haç'a karşı bizim simgemiz olarak görmüşüzdür. Hilâl kelime olarak ebced hesabına göre 66 ediyor.
Yani hilâl, lâle ve Cenab-ı Hakk'ın en muazzam ismi olan Allah lafzı aynı sayı değerindedir.
Lâle, hilâl ve Allah (cc) lafızlarının ebced değerinin aynı olmasından dolayı kültürümüzde lâleye apayrı bir değer verilip sevgi beslenilmiştir.
Bir devre adını veren bu tefekkür simgesi çiçek o dönemde 1108 çeşit renkte üretilmiştir.
Lâle’nin Osmanlılar tarafından çok sevilmesi sadece çok güzel bir çiçek olmasından dolayı değildir. Arapça harflerle yazıldığında Lâle kelimesiyle Allah lafzında aynı harfler kullanılıyor olmasındandır. Bir de Arap harfleriyle yazılan Lâleyi tersten okursanız Hilâl kelimesi ortaya çıkıyor ki bu da biliyorsunuz Osmanlı bayrağının, ambleminin sembolüdür.
Bayrak şairimiz Arif Nihat Asya güzel anlatmış:
"Eskiler lâleyi mukaddes sayarlardı. Gerçekten, izahı zor bir
şuur, o zamanın yazılarında 'lâle' kelimesi ile ''Allah kelimesini
aynı harflerden meydana getirirdi. Üstelik ebcedde Hilâl, lâle, Allah aynı sayıyı verirdi..
Biri güzelliğiyle yurdumu, biri ulviliğiyle dinimi, biri şerefiyle istikbâlimi anlatan…”
Kelimelerdeki ebcet beraberliği sizi bilmem fakat ben, tesâdüf
deyip geçemeyeceğim."

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet Editör
 
Üst