Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Bugün cuma valla hayırlı cumalar cumanız mübarek olsun okul olmasa bende gidecem cumaya ama işte okul var öğlenciyiz.Cuma namazı başlıyor biz de derse yeni girmiş oluyoruz.
1 - Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı, 2 - Yer, içindeki ağırlıkları çıkarıp dışarı attığı, 3 - Ve insan: "Ona ne oluyor?" dediği zaman. 4-5 - O gün yer, Rabbinin ona vahyetmesiyle haberlerini anlatacaktır. 6 - O gün insanlar, amellerinin karşılığı kendilerine gösterilmek üzere bölük bölük çıkacaklardır. 7 - Her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir. 8 - Her kim, zerre kadar şer işlemişse onu görecektir.
Rabbim cümlemizi ahir ömrüne kadar hayır işleyen kullarından eylesin
" Mekke' den Medine' ye hicret edenler arasında Hattab oğlu Ömer' den başka bildiğim herkes gizli göçmüştü. Ama Ömer, hicrete karar verdiğinde kılıcını kuşandı, yayını omzuna astı, eline bir kaç ok aldı, Kabe' ye geldi. Kureyş ileri gelenleri de (halkalar halinde) Kabe' nin avlusunda idiler. Ömer Kabe' yi yedi kere tavaf edip Makam-ı İbrahim'in yanında iki rekat namaz kıldıktan sonra Kureyş müşriklerinin oluşturduğu halkalara birer birer uğradı ve:
-Suratsızlar! Anasını ağlatmak, evladını yetim, karısını dul bırakmak isteyen varsa, şu vadinin arkasında bana yetişsin! dedi.
Cuma, müminlerin bayramıdır. Cuma günü yapılan ibadetlere iki kat sevap verilir. Bugün işlenen günahlar da iki kat yazılır. Bilhassa Cuma gününü, günahlardan kaçarak ibadetle geçirmeye çalışmalıdır! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Cuma günü günah işlemeden selametle geçerse, diğer günler de selametle geçer.) [İmam-ı Gazali]
(Sevaplar içinde Cuma günü ve gecesinde yapılandan daha kıymetlisi, günahlar içinde de Cuma günü ve gecesinde işlenilenden kötüsü yoktur.) [Ramüz]
(Cumadan faziletli bayram yoktur ve o günkü iki rekat namaz, Cuma günü dışındaki bin rekattan efdaldır.) [Deylemi]
(Cuma, fakirlerin haccıdır ve müminlerin bayramıdır ve gök ehlinin bayramıdır ve Cennette de bayram günüdür. Günlerin en iyisi, en şereflisi Cumadır.) [Ey Oğul İlmihali]
(Cuma günü iyiliklerin hazinesidir ve güzel şeylerin menbaıdır.) [Ey Oğul İlmihali]
(Cuma günü geldiği için sevinen bir mümine, kıyamete kadar her gün, o kadar sevap verilir ki, adedini Allahü teâlâ bilir.) [Ey Oğul İlmihali]
(Cuma günü veya gecesi Duhan suresini okuyana Cennette bir köşk ihsan edilir.) [Taberani]
(Cuma gecesi Kehf suresi okuyan, Kıyamette, yerden göğe kadar bir nurla aydınlanır. İki Cuma arasında işlediği günahlar da affolur.) [Tergib]
(Cuma gecesi iki rekat namaz kılıp, her rekatta bir Fatiha, bir Âyet-el Kürsi, 15 İhlas okuyup selam verdikten sonra bana bin salevat okuyan, beni rüyada görür.) [Şir’a]
(Cuma günü sabah namazından önce, üç kere Estağfirullah elazim ellezi la ilahe illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh okuyanın, kendinin ve anasının ve babasının bütün günahları af olur.) [Tergib-üs-salat] (Kul haklarını ve kazaya kalan farzları ödemek ve haramlardan vazgeçmek şarttır.)
(Allahü teâlâ, bugünden itibaren kıyamete kadar size Cumayı farz kıldı. Adil veya zalim bir imam, başkan zamanında küçümseyerek veya inkâr ederek Cumayı terk edenin iki yakası bir araya gelmesin! Böyle bir kimse tevbe etmezse, onun namazı, zekatı, haccı, orucu ve hiçbir ibadeti kabul olmaz.) [İbni Mace]
(Cuma namazı kılmak; köle, kadın, çocuk, hasta hariç, her müslümana farzdır.) [Ebu Davud, Hakim]
(Bir Müslüman, Cuma günü gusül abdesti alıp, Cuma namazına giderse, bir haftalık günahları af olur ve her adımı için sevap verilir.) [Riyadun-nasıhin]
(Özürsüz üç Cumayı kılmayanın kalbi mühürlenir, yani iyilik yapamaz olur.) [Hakim]
(Cuma namazı kılmayanın kalbi mühürlenir, gafil olur.) [Müslim]
(Cuma namazı yolunda ayakları tozlanana Cehennem ateşi haramdır.) [Tirmizi]
(Cuma namazından sonra, yedi defa ihlas ve muavvizeteyn okuyanı, Allahü teâlâ, bir hafta, kazadan, beladan, kötü işlerden korur.) [İbni Sünni]
[İhlas, Kul hüvallahü ehaddır. Muavvizeteyn, kul euzülerdir.]
Allahü teâlâ, Cuma gününü Müslümanlara mahsus kılmıştır. Cuma suresi sonundaki âyet-i kerimede mealen; (Ey iman etmekle şereflenen kullarım! Cuma günü, öğle ezanı okunduğu zaman, hutbe dinlemek ve Cuma namazı kılmak için camiye koşunuz. Alış verişi bırakınız! Cuma namazı ve hutbe, size, başka işlerinizden daha faydalıdır. Cuma namazını kıldıktan sonra, camiden çıkar, dünya işlerinizi yapmak için dağılabilirsiniz. Allahü teâlâdan rızk bekleyerek çalışırsınız. Allahü teâlâyı çok hatırlayınız ki, kurtulabilesiniz!) buyuruldu. Namazdan sonra, isteyen işine gider çalışır. İsteyen camide kalıp, namaz, Kur'an-ı kerim, dua ile meşgul olur. (Riyadun-nasıhin)
Cuma günleri duanın kabul olacağı bir an vardır. Bu an, hutbe ile Cuma namazı içindedir diyenler çoktur. Hutbe dinlerken, dua kalbden olur. Ses çıkarmak caiz değildir. Bu an her şehir için başkadır. Cuma günü, gecesinden daha kıymetlidir. Gecesinde veya gündüzünde (Kehf suresini) okumak çok sevaptır. (Tefsir-i Mazheri)
Bir hadis-i şerifte, (Cuma günlerinde bir an vardır ki, müminin o anda ettiği dua red olmaz) buyuruldu. Bazıları, bu an, ikindi ile akşam ezanları arasındadır, dedi. (Riyadun-nasıhin)
Cuma günü, ruhlar toplanır ve birbirleri ile tanışırlar. Kabirler ziyaret edilir. Bugün kabir azapları durdurulur. Bazı âlimlere göre, müminin azabı artık başlamaz. Kâfirin Cuma ve Ramazanda yapılmamak üzere, kıyamete kadar sürer. Bugün ve gecesinde ölen müminler kabir azabı hiç görmez. Cehennem, Cuma günü çok sıcak olmaz. Âdem aleyhisselam Cuma günü yaratıldı. Cuma günü, Cennetten çıkarıldı. Cennettekiler, Allahü teâlâyı Cuma günleri göreceklerdir. (Seadet-i Ebediyye)
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Cumartesi günleri Yahudilere, pazar günleri nasaraya verildiği gibi, Cuma günü, Müslümanlara verildi. Bugün, Müslümanlara hayır, bereket, iyilik vardır.) [Riyadun-nasıhin]
(Musa aleyhisselam dedi ki: Ya Rabbi! Bana cumartesi gününü verdin, Muhammed aleyhisselamın ümmetine hangi günü vereceksin? Onlara Cuma gününü vereceğim, buyuruldu. İlahi! Cuma gününün kıymeti ve sevabı ne kadardır diye sordu. Ey Musa! Cuma günü yapılan bir ibadete, cumartesi günü yapılan yüz bin ibadet sevabı vardır, buyuruldu. Bunun üzerine Musa aleyhisselam, ya Rabbi! Beni Muhammed aleyhisselamın ümmetinden eyle diye dua eyledi.) [Ey Oğul İlmihali]
Kur'an-ı kerimde Cuma gününü bildiren âyet-i kerimeyi getirince, Cebrail aleyhisselam dedi ki, ya Muhammed “aleyhissalatü vesselam”! Musa aleyhisselamın ümmeti eğer Cuma gününün kıymetini bilselerdi buzağıya tapmaktan, Yahudi olmaktan kurtulurlardı. İsa aleyhisselamın ümmeti de bilselerdi Hıristiyan olmaktan korunurlardı. (Ey Oğul İlmihali)
Cuma bayramı
Sual: Cuma günü için, Cuma bayramı demek caiz midir?
CEVAP
Evet caizdir. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Günlerin en kıymetlisi Cumadır. Cuma günü, bayram günlerinden ve aşure gününden daha kıymetlidir. Cuma, dünyada ve Cennette müminlerin bayramıdır.) [Riyadun-nasıhin]
(Ümmetinin bayramları içinde Cumadan daha kıymetli bayram yoktur ve o günkü iki rekat namaz, Cuma günü dışındaki bin rekattan efdaldir.) [Deylemi]
(Allah indinde günlerin seyyidi Cumadır. O, kurban ve Ramazan bayramı gününden de kıymetlidir.) [Buhari]
Gece ve gündüz
Sual: Cuma gününüz mübarek olsun denince, içine gecesi de giriyor mu? Yoksa Cuma geceniz ve gününüz mü demeli?
CEVAP
Halk arasında, gün kelimesi, gündüz olarak anlaşılıyor. Gün, 24 saatlik zamana denir. Yani geceyle birlikte gündüze, gün denir. (Cuma geceniz ve gündüzünüz) yerine, (Cuma gününüz) demek, hatta sadece (Cumanız) demek yeterlidir. Bayram ve diğer mübarek günler de böyledir.
İdrakiyle müşerref bulunduğumuz mübarek Üç Aylar, nurlu gün ve geceler, peygamberlerin ve müminlerin o günlerde yaşamış olduğu pek çok zahirî ve manevi vakıalar sebebiyle ayrı bir mana ve bereket taşır. Bu gün ve geceler insanların kurtuluşuna ayrı ayrı vesiledirler.
Üç Aylar, kamerî aylardan Recep, Şaban ve Ramazan aylarıdır. Bu mukaddes ayların manevi değerine Fahr -i Alem s.a.v. şu hadis-i şerifleriyle işaret buyurmu ş lardır : “Recep Allah'ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan da ümmetimin ayıdır.” Ve: “ Allahım Recep ve Şaban'ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a kavuştur.”
Bu aylar mübarek geceleri de içinde barındırır. Recep ayında Regaib ve Miraç kandili; Şaban ayında Beraat gecesi; Ramazan ayında ise Kadir gecesi bulunur.
Recep ayı gerek İslâm'dan önce ve gerekse İslâm'dan sonra mukaddes olarak tanınan bir aydır. İslâm dini gelmeden önce bu aya girer girmez Arap kabileleri arasında harbetmek , baskın ve çapulculuk yasaklanır, herkes bu ayda kendisini emniyet ve selamette hissederdi. İslâm güneşinin doğmasından sonra da ilâhi hikmet ve takdir gereğince bu ay Regaib ve Miraç gibi ilâhi tecellilerle şereflendirildi. Bütün İslâm alemi Ramazan'a bu ayda hazırlanmaya başladı.
Recep ayının ilk Cuma gecesine Mevlâ'nın kullarına rahmet ve mağfiretinin, lütuf ve ikramının, sevap ve mükafatının bol bol verildiği gece manasına gelen Regaib gecesi adı verilmiştir.
Bu mübarek aylar ve geceler, yaptığımız halde unuttuğumuz günahlarımızın affına sebep olabilir. Böylece alnımız ve kalbimizdeki kara lekelerin silinmesiyle imanımız güçlenir. Bunun için bolca tevbe -istiğfar etmek, oruç tutmak, varsa kaza namazı ve nafile namaz kılmak, Kur'an -ı Kerim okumak, zikir yapmak, zekâtın dışında bolca sadaka vermek, hasta, eş-dost, akraba ziyaretlerinde bulunmak, sohbet meclislerine iştirak etmek, dargınları barıştırmak, üzerimizde bulunan kul haklarını hemen iade ederek helallik almak, haram, mekruh ve şüpheli şeyleri terketmek , mâlâyani şeyleri terketmek için elden gelen bütün gayreti gösterme zamanıdır. Bu aylar beşer fıtratının gereği meydana gelen suç ve günahlardan temizlenme, kurtulma aylarıdır.
Evliyaullahtan bazıları bu aylar hakkında çok mühim ifadelerde bulunmuşlardır:
“Recep ayı tevbe , Şaban ayı muhabbet, Ramazan da Allah'a yakınlık ayıdır.”
“Recep tohum ekme; Şaban sulama; Ramazan da hasat zamanıdır.”
Bir mümin için, manevi bir doktorun elinde ve emrinde nefsini islah edip, kalbini tedavi ve ihya edeceği en müsait ayları, günleri, geceleri yaşamaktayız. Tufanı bütün dehşetiyle görüp de Nuh Aleyhisselam'ın gemisine binmek veya binmemek neyi ifade etmiş ise, bugün içinde bulunduğumuz tufanlarından kurtulmamız için bu gün ve geceleri ilâhi bir fırsat bilerek kurtuluşa koşmak da aynı manayı ifade etmektedir.