Fakir ve Kör.

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan honen
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

honen

Profesör
Katılım
28 Ekim 2007
Mesajlar
1,259
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Kibirli ve zengin birisi kapısına gelen bir fakire bir şey vermediği gibi, onu hem paylar hem de kapıyı yüzüne kapatır.. Zavallı fakir içlenir; bir tarafa çekilir ve oturur, ağlamaya başlar.. Bir kör, onun ağlamalarını duyar. Kalkar yanına gelir, niçin böyle üzgün olduğunu, ağladığını sorar.

Fakir olanı biteni anlatır.

Kör, teselli vererek, üzülmemesini, kendi evine gelmesini, evinde kalmasını, ekmeğini çorbasını kendisiyle paylaşmasını ister ve ısrarda eder. Fakir onun içtenliği ve ısrarı karşısında kabul eder, onunla gider.

Kör ona karşı çok güzel bir konukseverlik gösterir. Fakirin, hem karnı doyar hem de gönlü hoş olur. Gönlü öyle hoş olur ki, o hoşnutluk içinde:


- Sen bana evini açtın, sen bana gönlünü açtın, Kadir Mevlam da senin gözünü açsın, diye dua eder.

Gece olur, körde bir gariplenir bir gariplenirki, o gariplik içersinde gözünden birkaç damla yaş damlar, gözleri birden açılır. Görmeğe başlar.

Körün görmesi ile ilgili haber bir anda şehirde yayılır. Yer yerinden oynar. Bu haberi onu kapısından kovan, kovmakla kalmayan taş yürekli de duyar. İşin doğruluğunu anlamak için gözü açılan şahsa gelir:

- Çok şanslıymışsın. Gözün nasıl açıldı, kim açtı.

- Hey! seni gidi gafil seni, sen nasıl bir adammışsınki, öyle bir mübarek zatı azarladın, üzdün, yüzünü yıktın. devlet kuşunu bıraktın, baykuş ile meşgul oldun. Gözümün kapısını, senin yüzüne kapıyı kapattığın o kimse açtı.

- Desene kendime yazık ettim, öyle bir doğanmış ki öyle bir devletmiş ki, kıymetini bilemedim, bana değil sana nasip oldu, ben avlayamadım sen avladın, der ve kıskançlıkla parmağını ısırır.

Dişini sıçan gibi hırsa batırmış kimse koca doğanı nasıl avlayabilir? İyilerin bastıkları toprak dermandır, göz açar. Ancak gönül gözü kör olanlar o dermandan gafildirler, kıymetini ne bilsinler.
 

bulmeh

Profesör
Katılım
26 Temmuz 2007
Mesajlar
1,653
Reaksiyon puanı
14
Puanları
218
Her işte bir hayır vardır diye boşuna dememişler. Eğer o adam onu evine alsaydı, kör belkide o kişiden dua alamayacaktı. (Buda başka bir bakış açısı)
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Eğer o zat gerçekten öylece mübarek bir zat olsaydı, zenginlerin evlerine giderek para isteyip kendini zelil etmezdi. Dilenen kişinin başkası hakkındaki duası kabul edilir, ancak kendi haklarındaki duaları kabul edilmez. Böylece anlıyoruz ki bu fakirin mübarekliği ile değil, ev sahibinin samimiyetiyle ilgili.
 

honen

Profesör
Katılım
28 Ekim 2007
Mesajlar
1,259
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Fakirler para ister mi sence? Senin dediğin dilencilerin yaptığı şey.Fakirlikle dilencilik arasında çok fark var.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Honencim, neden alınıyorsun ki? Hem sen kendi gönderdiğin hikayeyi okumamış gibisin? Yukarıdaki hikayedeki fakir karakterin ilk cümlede yaptığı, bir zenginin kapısına gitmek.
 

honen

Profesör
Katılım
28 Ekim 2007
Mesajlar
1,259
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Yok elmacık alınmadım ya :) Kapısına gitmek dilenmek değil onu demek istiyorum.Bende aç kalsam bir müslümanın kapısını çalarım bunun adı dilenmek değil ki.
Sende beni yanlış anladın sanırım alınmadım :) yazımda alındığımı sandıysan özür dilerim.
Dilenmenin sadece çıkar için para kazanmak için yapıldığını anlatmak istiyordum.
 

llavinya

Dekan
Katılım
9 Ekim 2006
Mesajlar
7,781
Reaksiyon puanı
92
Puanları
0
Dua! Dua! Dua!... yeter ki gönülden dua et. Bu saatte bu yazıyı okuduğum iyi oldu.Allahın, kulların edeceği duaları kabul etmeyi beklediği en güzel saatlerden birine geliyoruz. Bu saatlerde mevla gökyüzüne yaklaşıp açılan elleri, dualarla kullarının onunla konuşmasını beklermiş.
 
Üst