Din Kültürü Dersinden notlar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

orcagada

Doçent
Katılım
8 Temmuz 2007
Mesajlar
521
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Elmacık,

Şu yalanlarımı gösteriversen artık diyorum.

Beni töhmet altında bırakmak sana yakışmaz.

Bekliyorum...
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
1,243
Daha önce yazmıştım sen de "aa bu kadar da yüzüme vurma" demiştin, ayrıca "ikimiz arasında konuştuklarımızı niye foruma yazıyorsun" diye sitem de etmiştin. O tartışmaları tekrar yapmayalım, bu konuda enerjik olmayı istemiyorum eskisi gibi.
 

orcagada

Doçent
Katılım
8 Temmuz 2007
Mesajlar
521
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Ha sen şu "vicdanım sızlarsa fiziksel acı çekerim" lafımdan bahsediyorsun,

Tamamdır anlaşıldı.

Ama bu yalana girmez,hissiyatını betimledim orda.

Her ne kadar saçmalasam ve geç anlasam da yine de yalan değil.

Ya da okuyan değerlendirsin belki de öyledir,

Tamamdır...
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
1,243
Başka şeyler de olmuştu telefon konuşmalarımızda. Dedim ya boşverelim. Bu konuda ben rahatım, senin de rahat olmanı isterim. Benim efendim ne güzel diyor; "dininizde özgür değilseniz bari dünyanızda özgür olun". Yani gönlünüzce yaşayın, gününüzü gün edin, kendi hayatınızı yaşayın..

Düzenleme: Yalan konusunda orcagada arkadaşımız alındığı için kendisinin ricası üzerine ona yolladığım özel mesajı buraya da gönderiyorum:

Yalandan kastımız illa ki kasıtlı olarak yalan söylemek niyetiyle söylenmiş şeyler midir? Yalandan kastımımz, haksız olduğunun anlaşılmasıdır. Örneğin "ben öldürmedim" diye savunma yapan adam, bu savunmasında samimiyse bile, sonradan farkında olmayarak onun öldürdüğü anlaşıldığında, "ben öldürmedim" söylemi otomatik olarak "yalan" konumuna düşer. Oysa adam yalan kastıyla söylememişti, gerçekten öldürmediğini sanıyordu. (Yani yalan maksadıyla söylememiş olması, yalan söylediği gerçeğini değiştirmez.)

Aramızda konuştuklarımız bir yana, "fiziksel acı" meselesi de işte böyle bir "yalan"dır. Bu ıspat olarak yeterlidir.
 

emubaltaci

Rektör
Emektar
Katılım
21 Kasım 2005
Mesajlar
18,862
Reaksiyon puanı
129
Puanları
243
arkadaşlar konuya dönelim artık yoksa kilit yolda
 

onair

Profesör
Katılım
28 Haziran 2007
Mesajlar
2,675
Reaksiyon puanı
7
Puanları
218
Normaldir Emu, normaldir ;)
 

newbie

Öğrenci
Katılım
24 Ekim 2007
Mesajlar
12
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Saplantılarını bir tarafa bırakıp, aklı selim ile okuyanların doğruyu seçebilmeleri için yeterli bilgi ve açıklamalar yapılmış, yazanların ellerine sağlık.

Sadece küfründe inat edenlere kısa birşey söylemek isterim.

Sizin, görmediğiniz şeye inanmamaktan ve aklınızın almadığı şeyi reddetmenizden ileri gelen yukarıda geçen birçok ifadenize karşılık imanı ve islamı savunanlar yarın öldüklerinde ahıret, sırat, mizan ve cennet/cehennem'de geçecek ebedi bir hayat olmasa dahi(!) bu dünyada birşey kaybetmiş olmayacaklar. Çünkü İslamiyet'e doğru olarak uyan bir insan çevresi tarafından da sevilir, huzurlu, mutlu bir hayat sürer. İmansızların sırf kibirlerinden küçük gördükleri, gericilik olarak niteledikleri ibadetleri o, büyük bir şevk ile yapar ve bundan haz duyar. Kısacası İslamiyet'in verdiği yükümlülükleri uygulamakla bu dünyada birşey kaybetmeyeceği gibi ahirette de ebedi saadete kavuşacaktır.

AMA, eğer ahıret, mizan, cennet/cehennem varsa ve sen bu dünyayı şu anki halin olan imansız halin üzre terk edersen Allah korusun kaybedeceğin şey ahıretteki ebedi hayatın olacak. Bir tarafta 70-80 senelik dünya hayatı, öbür yanda ebedi ahıret hayatı. Aklınızın bu ikisi arasında yapılacak seçimin muhakemesini yapabilmesi temennisiyle...
 

emubaltaci

Rektör
Emektar
Katılım
21 Kasım 2005
Mesajlar
18,862
Reaksiyon puanı
129
Puanları
243
konunun daha fazla tartışılmaması için kapatılmıştır
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst