Cruze, Peki Neden?

Bu konuyu okuyanlar

bk

Öğrenci
Katılım
19 Haziran 2015
Mesajlar
4
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Arkadaşlar Merhaba,

Bu yazımı kaç kişi okuyacak ve bu yazı kaç kişiyi mutlu edecek bilmiyorum fakat yine de Pazar gününün bu gri'liğinde yapacak daha güzel bir şey bulamadım.

2013 yılının Mayıs ayında güneşli pırıl pırıl bir günde ara yoldan ana yola bağlanmak için beklerken haşin bir beton mikseri ailemin üniversite hediyesi olarak aldığı ve muhtemelen ilk arabam olmasından dolayı benim için çok kıymetli olan Hyundai Getz'imin ön tarafını yok etti. Hayatımın ilk kazası olmasından dolayı, kız arkadaşımın şoka girmesinden dolayı ve arabanın buruşturulmuş peçeteye dönmesinden dolayı canım epey sıtkındı. Kaza ile ilgili işlemleri hallettikten sonra ve kız arkadaşımı tekrar eve bıraktıktan sonra büyük bir üzüntüyle eve geldim.

Akşam aracın halini gören ailemin tek sevinci hala yanlarında olabilmemdi. Ben farkında olmasam da epey üzgündüm ki anne ve babam tarafından gelen cevap " Pazartesi arabayı uygun gördüğün bir yere sat ve istediğin daha güvenli büyük bir araç alalım. " oldu.

Kendimi ikinci bir karmaşanın arasında bulmuştum. Getz'den ayrılacaktım ve yeni bir araba bakmak zorundaydım.

Her ne kadar Hyundai Getz sürüş dinamikleri açısından mutlu eden bir araba olmadıysa da, bazı dönemler sanayiden eve gelememiş olsam da, benim evladım gibiydi, içinde bir sürü anılarım vardı.

O dönemler ikinci el piyasası epey durgundu ve ikinci el sağlıklı bir araba yoktu. Bakmadığım alfa 159, 147 kalmadı diyebilirim. Fazla hardcore arabalara yaklaşamıyordum çünkü yine aile hediyesi olacaktı ve masraflarının tat kaçırması işime gelmiyordu. Bunun daha zamanı değildi ancak öğrencilik bitip adam gibi iş/güç sahibi olunca atılacak adımlardı bu riskli adımlar. Bu yüzden masraflarla boğuşmamak adına sıfır araç farz oldu. ( devlete verilecek ötv canımı acıtsada.. )


Daha önceden de kullandığım Auris, Astra 1.4t, Focus 1.6 125hp, Mitsu Lancer dörtlüsü aklıma geldi hemen. Bütçeyi fazla yükseltmek işime gelmiyordu benim için gereksiz yere fazla para ödemelerini istemiyordum. Astra'yı babama göstermek için bayiye gitmişken " yukarıda da Chevrolet var gel oraya da gidelim " dedim. Zaten daha önce Cruze'da test etmiştim fakat arabanın tipi hoşuma gitmemişti. ( test ettiğim lt paketti ) Yukarı çıktığımda ne göreyim.. Gıcır gıcır yıkanmış beyaz renk, sport paket sedan bir Cruze.

-17" krom renk jant
-Siyah kaplama alt difüzör
-Yan marşbiyeller

Araba gerçekten çok güzel gözüküyordu. Satış temsilcisi ile konuşurken kampanya olduğunu ve 41bin liradan 38bin liraya indiğini belirttiler, biraz pazarlıkla 37bin lira gibi bir tutara indiler daha sonra notlarımızı alıp düşünmek için eve geldik. Eve döndüğümüzde kafamda tüm kıstasları yaptım,

- Segmentinin neredeyse en geniş ilk 5 aracından biri.
- Segmentinin en güvenli ve euro ncap testinden ilk kez %96lık yetişkin koruma oranı almış 5 yıldızlı bir araba.
- Opel'in yıllardır kullandığı ecotec motor ve eğer şanssız değilseniz kolay kolay ele alınmayacak bir motor.
- Alt yapı olarak ve içeride kullanılan malzemelerin büyük payı Astradan bire bir alınma.
- Asıl vurgun: 37bin liraya anlaştığımız Cruze'a fiyat olarak en yakın isteklerimden bir diğeri Astra idi ve fiyatı 44bin lira idi. ( O dönemde gırtlak donanımlı Clio 36bin lira civarındaydı )


Tüm bunları aileme aktardıktan sonra kararımı Cruze'dan yana verdim, salı günü akşam saat 18.00 gibi bayiye gidip aracımı alıp eve geldim. Eve çıkıp camdan aşağıya, arabama baktıkça f/p olarak en mantıklı tercihi yaptığımı fark ettim.



Cruze ile birlikte 2 yıl 44bin kilometre oldu. Bu süreç boyunca eksikleri olduğundan çok daha fazla da artıları oldu. Önemli olan kişi beklentilerin farkına varmalı ve buna göre tercih yapmalı. Yoksa ne yazık ki kusursuz otomobil hala üretilmedi.

Mahalle baskısına kulakları tıkayıp aklınıza koyduğunuzu yapmakta bitiyor iş. İnsan olarak herkese ve herşeye objektif olarak bakıp değerlendirmeyi öğrenmemiz lazım.


Bir sonra ki yazıda görüşmek üzere,

Selamlar..
 
Üst