CHP'nin 'kutsala hakaret' mazisi..!

Ottomans1453

Asistan
Katılım
10 Haziran 2008
Mesajlar
173
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
WaterBoy dedi ki:
Ottomans1453 dedi ki:
WaterBoy dedi ki:
Ottomans1453 dedi ki:
WaterBoy dedi ki:
Ottomans1453 dedi ki:
Türkiye artık mason iktidarlardan bıkmıştır. Ve artık CHP nin iktidara geleceğini de sanmıyorum. Artık yeni bir nesil geliyor, Osmanlıcı nesil geliyor. Artık masonların devri bitti. Ne zamanki Osmanlının son 30 yılını anlarız o zaman işte bugünde oynanan oyunları anlamış oluruz.

Kısacası chp yi Atatürk gibi görenler artık boşyere debelenmesin korkunun ecele faydası yok.

OSMANOĞULLARI GELİYORRRRR.

Zamanında osmanlıcık yapanlar devrildi desene sende devrilecen :)

sizin sayenizde yenildi. Ancak bu sefer çok zor be gülüm artık kimseyi kandıramazsınız. Aslında sizin gibi Atatürk'a haaşa tanrı gören kişilerle bu tartışmayı yapmam bile saçma. Boşyere kendini küçük düşürceğine bence hiç yazmada rezil olma :)
Sen mi beni rezil ilan ediyorsun ehheheheh anca gülerim gördüğün gibi :)

tipik bir haksız savunma mekanizması. Senin bu hareketin psikolojik savunma mekanizmalarından şakaya vurmaya giriyor. Bunun açıklaması ise şöyle ; yanlış yapılan bir şeyi karşı kişinin tepkisini almamak için şakaya vurma ve gülünç duruma düşürme. :)

Ben gayet ciddiyim. :)

ya komik olma özgürlükçü kardeşim ya .
 

sanane72

Öğrenci
Katılım
17 Nisan 2008
Mesajlar
92
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
chp'nin sol veya sosyalist bir parti bile ol(a)madığını gösteren ilginç bir yazıyı dikkatinize sunuyorum. Yazı, chp'nin Sosyalist Enternasyonel'den hangi sebeple çıkarılmak istendiğini yazıyor. Son cümleye dikkat. Kaynak, milliyet gastesi.

http://www.milliyet.com.tr/2007/07/02/yazar/idiz.html

*************************************

CHP'nin Sosyalist Enternasyonal açmazı

Sosyalist Enternasyonal'in (SE) Cenevre'de yapılan son konsey toplantısı CHP açısından iyi mi geçti, kötü mü belli değil. Bu konuda şu anda ortada tespitlerden çok temenniler dolaşıyor gibi.
Yazılıp çizilenlere bakılacak olursa, CHP'nin SE'den ihraç edilmesi sadece AKP'yi değil, Türkiye'deki sol kesimi de memnun edecek. Zira bu kesimin önemli bir bölümü, sosyal demokrasiyle ilgisinin ne olduğu anlaşılamayan bu partinin SE'de ne işi olduğunu da anlamış değil.
Bu arada, CHP'nin sosyal demokrasinin temel ilkelerini çiğneyerek 301'e arka çıkması, ayrıca çekinmeden yansıttığı "militarist" ve "milliyetçi" yüzü Batılı sosyal demokratların da dikkatinden kaçmıyor artık.

CHP ile soğuk hava
Başta İsveçliler olmak üzere birçoğu "CHP ile aynı çatıyı paylaşmaktan utanç duyduklarını" açıkça söylemeye başladılar bile. CHP ile Avrupalı sosyal demokratlar arasındaki soğuk havayı da zaten Türk-AB Karma Parlamento Komisyonu toplantılarını izleyenler bilir.
CHP kurmayları elbette ki "Cenevre'de koyup oturttuk" havası içindeler, zira onlar işin "enternasyonal" değil, "nasyonal" boyutuyla ilgililer. Fakat Cenevre'den yansıyanlar pek öyle değil gibi.
Dış basında Deniz Baykal'ın konuşmasıyla ilgili tek bir kelime yok. Gazetecilerin, konuşmasına başladığında Baykal'ı protesto etmek için salondan çıkan Barzani ile Talabani'nin peşine toplu olarak düşmeleri ise uluslararası ilginin odağında kimin olduğunu gösterdi.

Talabani neden oradaydı?
Nedeni de kuşkusuz Talabani'nin, FKÖ lideri Mahmud Abbas ile birlikte, SE'nin "onur konuğu" olmasıydı. Fakat, basınımızda çıkan "Talabani ve Barzani hangi sıfatla oradaydılar?" türünden "suçlayıcı" sorular bile, Türkiye'de bu işlerin nasıl takip edildiğini göstermeye yetti.
Bu durumda Türk kamuoyunun, Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin SE üyesi olduğunu, SE bünyesinde bir "Kürt Sorunu Çalışma Grubu"nun bulunduğunu, buna KYP'nin yanı sıra Kürdistan Demokrat Partisi ile Türkiye'den DTP'nin de dahil olduğunu, bu grubun Mayıs 2006'da Kuzey Irak'ta toplandığını bilmesi mümkün değil.

Baykal antipati topladı
Hal böyle olunca, Baykal'ın konuşmasının Cenevre'de niçin ilgi değil de antipati topladığını, buna karşılık, Talabani'nin "komşu ülkelerin Irak'ın iç işlerine karışmamaları" çağrısıyla sona eren konuşmasının niçin dünya basınında yer bulduğunu bilmeleri de mümkün değil.
Bu arada şunu da vurgulamak lazım. Baykal'ın konuşması tabii ki doğruları içeriyordu. CHP ile Batılı sosyal demokratlar arasındaki siyasi diyalog kopukluğu olmasaydı bu orada algılanırdı da. Fakat bunun olabilmesi için CHP'nin, ait olduğunu iddia ettiği siyasi görüş açısından, Batılı sosyal demokratların gözünde ikna edici olması gerekiyor.

CHP'nin ihracı temennisi
Özetle, CHP'nin SE'den ihracı, yukarıda da dediğimiz gibi, şimdilik tespitlerden çok temennilere dayanıyor. Ancak, SE'de projektörlerin CHP'ye çevrildiği de kesin.
Bu yüzden, CHP'nin SE'de artan ve mantıki uzantısında ihraç edilme olasılığını da içeren bir açmazla karşı karşıya olduğunu söyleyebiliriz.
Uzun lafın kısası, CHP ısrarla aksini iddia etse de aşırı sağa has bir siyasi söylemle sosyal demokratik dünya görüşünün uyuşması mümkün değil.
 
Üst