Çanakkale şehitlerinin çürümeyen cenazeleri

Bu konuyu okuyanlar

Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,325
Puanları
113
Çanakkale şehitlerinin çürümeyen cenazeleri

canakkale_sehitlerinin_curemeyen_cenazeleri13583430430_h978102.jpg


canakkale_sehitlerinin_curemeyen_cenazeleri13583369520_h978041.jpg


Tarihçi-yazar Talha Uğurluel ve araştırmacı-yazar H.Basri Sütlü, bir televizyon kanalında katıldıkları programda, tarihi belge ve hatıralara dayanarak Çanakkale Savaşlarında yaşanan olağanüstü halleri anlattı.

H.Basri Sütlü, Çanakkale Savaşı'nın sonlarına doğru dönemin alim zatları ile 4 büyük gazetenin sahiplerinin cepheye giderek Mustafa Kemal Atatürk'le görüştüğünü, gazilerin hatıralarını dinleyerek burada kazanılan olağanüstü başarının nasıl gerçekleştiğini anlamaya çalıştıklarını söyledi.

H.Basri Sütlü, "Heyet ilk olarak Arıburnu Cephesi'ne gidiyor. Üryanizade Ali Vahit Efendi bunları anlatıyor. 'Oraya vardığımızda komutan bizi karşıladı. Sonra komutan bize çarpışmaları anlattı. Çok önemli başarılar elde edilmiş. Heyet de bundan çok memnun. Biz kendilerine teşekkür etmek istedik. 'Siz Allah için burada çok büyük bir gayret ortaya koydunuz, çok önemli başarılar elde ettiniz' deyip teşekkür etmek istedik. Komutan oraya hiç yanaşmadı. Dedi ki, 'Efendiler siz ne diyorsunuz? Biz burada olağanüstü haller gördük. Harikalar seyrettik. Bu böyleyken kendimize nasıl bir kıymet verebiliriz?' Biz buradan şunu anlıyoruz. O komutan o kadar hadiseler görmüş ki, kendisine kanaat gelmiş. 'Biz burada inayeti ilahi ile kazandık' bu kanaat kendisine hasıl olmuş.

Sonra devam ediyor, 'Biz burada öyle hadiselere şahit olduk ki, bunlar ancak Allah-ü Teala'nın korumasıdır. Başka bir şey değildir. Öyle hadiseler oldu ki buna akıl da fen de bir şey diyemez. Bir gün düşman çıkarma yapacak. Çıkarma öncesinde çok yoğun bombardıman oldu. Bir mevkiyi bombalamaya başladılar. Yüz binlerce mermi attılar. Taş üstünde taş kalmadı, havada koklanacak hava kalmadı. Kıyıda siper hattımızdaki askerlerimizin sağ çıkması mümkün değil. Biz askerlerimizin şehit olduğunu ve oradan kalkan toprağın altına gömüldüklerini düşündük.

Düşman da aynı kanaate vararak çıkarmaya başladı. Zamanı gelince önümüzde bir
'Allah Allah' nidası koptu. Bütün siper hattı hücuma kalktı. Adeta melekler kanatlarını germiş ve onları saklayan Allah saklamış. Düşman bu harika karşısında şaştı kaldı. Akıl da fen de burada mahcup oldu" diyor. Bunlar Çanakkale Savaşlarında yaşanan olaylar" ifadelerini kullandı.


devam edecek...

kaynak
 

tambjk

Profesör
Katılım
10 Mayıs 2011
Mesajlar
3,263
Reaksiyon puanı
16
Puanları
38
Başarıyı ilahi güçlere bağlayıp Allah ve melekler bizi korudu kutsal mücadelemizde derseniz başarısızlık durumunda ve mağlubiyetlerde ne oldu da Allah ve mellekler neredeydi yardıma gelmedi diye sorarlar ve inancınızın sarsılmasına sebep olmaz mı? Hemde oradaki askerelere haksızlık olabilir.

Filistin'de israil askerlerine karşı,
Irak'da ABD askerlerine karşı,
Osmanlı İmparatorluğunun 3 kıtadaki toprakların kaybedilip Anadolu'ya sıkışıp kaldığımız zamanlarda tüm dünyaya karşı verdiğimiz savaşlarda Allah yanımızda değildi de düşmanlarımızın tanrıları mı yanlarındaydı? Onlar iyi müslümanlar değillermiydi vs vs?

Benim düşüncem ise inançlı insanların zor şartlar altında çok daha fazla motive olup kendi sınırlarını ve güçlerini aşmaları sonucunda mucizevi başarılar elde edilir. İnançsız insanlar ise hem korkak dövüşürler hemde kolay pes eder ayrıca kaybecek birşeyleri olmadığında mücadelelerine yeteri kadar gönül vermezler, başarısızlık kaçınılmaz olur.

Buna dini açıdan değil hangi dinin mensubu olursan ol inandığın ve savunduğun değerleri korumak adına mücadele ederken içindeki gücü keşfetmek olarak adlandırıyorum ben.
 

mustang

Dekan
Katılım
30 Ekim 2008
Mesajlar
8,663
Reaksiyon puanı
34
Puanları
48
[MENTION=129454]|SeYYaH|[/MENTION] Abim.Sağol Yine Güzel Bir Konu açmışsınız.
Devamını Merakla Bekliyorum.
 

yer6

Profesör
Katılım
5 Eylül 2007
Mesajlar
2,398
Reaksiyon puanı
54
Puanları
48
Başarıyı ilahi güçlere bağlayıp Allah ve melekler bizi korudu kutsal mücadelemizde derseniz başarısızlık durumunda ve mağlubiyetlerde ne oldu da Allah ve mellekler neredeydi yardıma gelmedi diye sorarlar ve inancınızın sarsılmasına sebep olmaz mı? Hemde oradaki askerelere haksızlık olabilir.

Filistin'de israil askerlerine karşı,
Irak'da ABD askerlerine karşı,
Osmanlı İmparatorluğunun 3 kıtadaki toprakların kaybedilip Anadolu'ya sıkışıp kaldığımız zamanlarda tüm dünyaya karşı verdiğimiz savaşlarda Allah yanımızda değildi de düşmanlarımızın tanrıları mı yanlarındaydı? Onlar iyi müslümanlar değillermiydi vs vs?

Benim düşüncem ise inançlı insanların zor şartlar altında çok daha fazla motive olup kendi sınırlarını ve güçlerini aşmaları sonucunda mucizevi başarılar elde edilir. İnançsız insanlar ise hem korkak dövüşürler hemde kolay pes eder ayrıca kaybecek birşeyleri olmadığında mücadelelerine yeteri kadar gönül vermezler, başarısızlık kaçınılmaz olur.

Buna dini açıdan değil hangi dinin mensubu olursan ol inandığın ve savunduğun değerleri korumak adına mücadele ederken içindeki gücü keşfetmek olarak adlandırıyorum ben.
merhabalar bence yanlış düşünüyorsunuz.tabii görüşünüzü değiştiremem.
sizin mantığınıza göre eğer sabri 25metreden bir gol atarsa , artık 25 metreden attığı tüm şutların gol olması gerekiyor.eğer olmazsa sabrinin 25metreden attığı başka bir gole inanmayacaksınız. :)

müslümanlığın tarihinde birçok savaş kazanma vardır.bazılarında çanakkale vari savaşlar yaşanmıştır.ama sadece çanakkalede olan olaylar için ilahi nitelemesi yapılmıştır.yani ilahi durumlar her savaşta olacak diye bir kaide yok.

yazıya gelince benimde tarafında olduğum doğrultuda bir yazı.bazı şeylerin açıklanabilirliğinin olduğunu düşünmüyorum.
 

tambjk

Profesör
Katılım
10 Mayıs 2011
Mesajlar
3,263
Reaksiyon puanı
16
Puanları
38
merhabalar bence yanlış düşünüyorsunuz.tabii görüşünüzü değiştiremem.
sizin mantığınıza göre eğer sabri 25metreden bir gol atarsa , artık 25 metreden attığı tüm şutların gol olması gerekiyor.eğer olmazsa sabrinin 25metreden attığı başka bir gole inanmayacaksınız. :)

müslümanlığın tarihinde birçok savaş kazanma vardır.bazılarında çanakkale vari savaşlar yaşanmıştır.ama sadece çanakkalede olan olaylar için ilahi nitelemesi yapılmıştır.yani ilahi durumlar her savaşta olacak diye bir kaide yok.

yazıya gelince benimde tarafında olduğum doğrultuda bir yazı.bazı şeylerin açıklanabilirliğinin olduğunu düşünmüyorum.

Yanlış bir karşılaştırma olmuş :) Benim bahsettiğim şey ile alakası yok senin verdiğin örneğin, yazdığım çok açıkdan eleştirilebilir belki ama bu açıdan olmamış. Ama senin verdiğin örnek üzerinden gidelim; sabri 25metreden bir gol atmış ve sonraki 25 şutunda isabet tutturamamış varsayalım ve bu örneği senin dediğin şekilde ilahi güçlerin savaşlara müdahalesi ile örtüştürelim; Türk ordusu sabri kadar beceriksiz , çanakkale savaşıda sabrinin 25metreden attığı gol kadar tesadüfi/şans/ilahi sebeplerle kazanılmış olmaz mı :)

Şans ve tesadüf denen kavramlari göz ardı etmemk gerek. Sabri ile türk ordusunu bir tutup attığı gol ile savaşların kazanılmasını mukayese etmek biraz komik oluyor.
 
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,325
Puanları
113
Başarıyı ilahi güçlere bağlayıp Allah ve melekler bizi korudu kutsal mücadelemizde derseniz başarısızlık durumunda ve mağlubiyetlerde ne oldu da Allah ve mellekler neredeydi yardıma gelmedi diye sorarlar ve inancınızın sarsılmasına sebep olmaz mı?

sevgili [MENTION=142972]tambjk[/MENTION], [MENTION=21162]yer6[/MENTION] kardeşimizin de sarahaten belirttiği gibi çanakkale çok ayrı bir olaydır. apayrı bir ruh halidir. hiçbir kıstas ölçüsüne sığmayan sıradışı bir şahlanmadır. matematik ve istatistik ölçülerini yerle bir eden bir başkaldırıştır.

keza bunu çanakkalede kaybeden taraflar dahi açık bir yüreklilikle itiraf etmişlerdir müteaddit defalar. hiçbir savaş için bu denli bir yayın, destansı övgüler, eserler yayınlanmamış, tarihe bu denli vurgulu bir not düşülmemiştir diye düşünüyorum. bu da onun sıradışılığını, hayretseza özelliğini gösterir.

senin söylediklerini kur'an iki yerde çürütür. bunların biri bedir, diğeri hendek savaşı konusunda. bu iki savaşa cenab-ı Allah müdahale edip inananlara yardım ettiğini onlarca ayetle belirtir, ama ben sana iki ayet numarası vererek daha kolay anlamanı sağlamak isterim. bedir savaşı konusunda "Andolsun, siz son derece güçsüz iken Allah size Bedir’de yardım etmişti. O halde Allah’a karşı gelmekten sakının ki şükretmiş olasınız." (3/123)

ve hendek savaşı konusunda da ahzap suresi 9. ayet ve sonra gelenlere bakabilirsin. keza biz inananlar nezdinde de çanakkale böylesi ilahi bir müdahale ile kazanılmış olduğuna inanmışısızdır. çünkü burada gerçekleşen birçok sıradışı ve olağanüstü haller, durumlar bunun en bariz göstergesidir. bunlardan sadece bir örnek yazacağım: "Savaş sırasında, 163. tümen her bakımdan üstün olduğu bir anda, çok garip bir şey meydana geldi... Fakat, Albay, 16 subayı ve 250 askeriyle önüne düsmanı katmış, hızla ilerlemesine devam ederken daha sonra bunlardan hiçbir haber alamadık. Ormanlık bölgeye hücum ettikten sonra gözden kayboldular ve sesleri de duyulmadı. içlerinden hiç biri geri dönmedi. 267 kişi, hiç bir iz birakmadan kaybolup gitti." (ingiliz kumandan sir ian hamilton'dan, ingiliz savaş bakanı lord kitchener'a yazılan rapordan)

bu bahsedilen kayıp birlik, nerdeyse bitiş tükenmiş, aç susuz, ilaçsız ve silahsız kalmış türk ordusuna son bir darbe vurmak üzre ingiliz kraliyet birlikleri olarak bilinen nortfolk alayıdır ve savaşın kaderini değiştirmek üzereyken bir tepe üstüne inmiş buluta doğru yürürken o bulutla beraber kaybolmuş ve bir daha hiç haber alınamamış olan birliktir. bugüne kadar bu olayın sırrı hiç çözülemedi, anlaşılamadı. tabii bu olaya matematik ve istatistik gözüyle bakanlar tarafından!

yani kıymetli abim demem o ki, çanakkale apayrı bir olgudur, ve bunu diğer savaşlarla karıştırma... bu sadece kendine özgü apayrı bir destandır.

Mehmed Akif ERSOY bu ülkeden umudunu kesip, artık bir daha sırtımız doğrulamaz diye bütün ümitlerini kaybedip kendini mısır çöllerine vurduğunda bu destanın verdiği dopingle geri dönmüş ve "Bedr'in aslanları ancak bu kadar şanlı idi" diyebilmiştir.
 

REDFOKS

Rektör
Katılım
31 Ocak 2009
Mesajlar
18,034
Reaksiyon puanı
201
Puanları
63
kaynak ekledim konuyu açtım ama umarım tarih,din, siyaset meydanına çevirmezsiniz konuyu.
 
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,325
Puanları
113
kaynak ekledim konuyu açtım ama umarım tarih,din, siyaset meydanına çevirmezsiniz konuyu.

teşekkür ederim [MENTION=58793]REDFOKS[/MENTION], bunu biz de istemeyiz, umarım kaygılarınıza müncer olacak bir torpilleme yapılmaz, bizim isteğimiz dışında...
 

icakir86

Asistan
Katılım
7 Haziran 2012
Mesajlar
199
Reaksiyon puanı
1
Puanları
18
merhabalar bence yanlış düşünüyorsunuz.tabii görüşünüzü değiştiremem.
sizin mantığınıza göre eğer sabri 25metreden bir gol atarsa , artık 25 metreden attığı tüm şutların gol olması gerekiyor.eğer olmazsa sabrinin 25metreden attığı başka bir gole inanmayacaksınız. :)

müslümanlığın tarihinde birçok savaş kazanma vardır.bazılarında çanakkale vari savaşlar yaşanmıştır.ama sadece çanakkalede olan olaylar için ilahi nitelemesi yapılmıştır.yani ilahi durumlar her savaşta olacak diye bir kaide yok.

yazıya gelince benimde tarafında olduğum doğrultuda bir yazı.bazı şeylerin açıklanabilirliğinin olduğunu düşünmüyorum.

http://www.youtube.com/watch?v=P0pwMW8ETuo
 

tambjk

Profesör
Katılım
10 Mayıs 2011
Mesajlar
3,263
Reaksiyon puanı
16
Puanları
38
sevgili @tambjk, @yer6 kardeşimizin de sarahaten belirttiği gibi çanakkale çok ayrı bir olaydır. apayrı bir ruh halidir. hiçbir kıstas ölçüsüne sığmayan sıradışı bir şahlanmadır. matematik ve istatistik ölçülerini yerle bir eden bir başkaldırıştır.

keza bunu çanakkalede kaybeden taraflar dahi açık bir yüreklilikle itiraf etmişlerdir müteaddit defalar. hiçbir savaş için bu denli bir yayın, destansı övgüler, eserler yayınlanmamış, tarihe bu denli vurgulu bir not düşülmemiştir diye düşünüyorum. bu da onun sıradışılığını, hayretseza özelliğini gösterir.

senin söylediklerini kur'an iki yerde çürütür. bunların biri bedir, diğeri hendek savaşı konusunda. bu iki savaşa cenab-ı Allah müdahale edip inananlara yardım ettiğini onlarca ayetle belirtir, ama ben sana iki ayet numarası vererek daha kolay anlamanı sağlamak isterim. bedir savaşı konusunda "Andolsun, siz son derece güçsüz iken Allah size Bedir’de yardım etmişti. O halde Allah’a karşı gelmekten sakının ki şükretmiş olasınız." (3/123)

ve hendek savaşı konusunda da ahzap suresi 9. ayet ve sonra gelenlere bakabilirsin. keza biz inananlar nezdinde de çanakkale böylesi ilahi bir müdahale ile kazanılmış olduğuna inanmışısızdır. çünkü burada gerçekleşen birçok sıradışı ve olağanüstü haller, durumlar bunun en bariz göstergesidir. bunlardan sadece bir örnek yazacağım: "Savaş sırasında, 163. tümen her bakımdan üstün olduğu bir anda, çok garip bir şey meydana geldi... Fakat, Albay, 16 subayı ve 250 askeriyle önüne düsmanı katmış, hızla ilerlemesine devam ederken daha sonra bunlardan hiçbir haber alamadık. Ormanlık bölgeye hücum ettikten sonra gözden kayboldular ve sesleri de duyulmadı. içlerinden hiç biri geri dönmedi. 267 kişi, hiç bir iz birakmadan kaybolup gitti." (ingiliz kumandan sir ian hamilton'dan, ingiliz savaş bakanı lord kitchener'a yazılan rapordan)

bu bahsedilen kayıp birlik, nerdeyse bitiş tükenmiş, aç susuz, ilaçsız ve silahsız kalmış türk ordusuna son bir darbe vurmak üzre ingiliz kraliyet birlikleri olarak bilinen nortfolk alayıdır ve savaşın kaderini değiştirmek üzereyken bir tepe üstüne inmiş buluta doğru yürürken o bulutla beraber kaybolmuş ve bir daha hiç haber alınamamış olan birliktir. bugüne kadar bu olayın sırrı hiç çözülemedi, anlaşılamadı. tabii bu olaya matematik ve istatistik gözüyle bakanlar tarafından!

yani kıymetli abim demem o ki, çanakkale apayrı bir olgudur, ve bunu diğer savaşlarla karıştırma... bu sadece kendine özgü apayrı bir destandır.

Mehmed Akif ERSOY bu ülkeden umudunu kesip, artık bir daha sırtımız doğrulamaz diye bütün ümitlerini kaybedip kendini mısır çöllerine vurduğunda bu destanın verdiği dopingle geri dönmüş ve "Bedr'in aslanları ancak bu kadar şanlı idi" diyebilmiştir.

İslamiyetin geldiği dönemdeki Hz.Muhammed'in savaşlarıyla sonraki savaşları/dönemi bir tutmamak lazım öncelikle. O dönemde ki mucizeler bizzat Hz.Peygamber'in dualarıyla gerçekleşmiştir.

:) Allah'ın mucizelerini aramak için böyle şeylere inanmak komik geliyor bana, gözlerinizi açıp etrafınıza bakınmak yeterli olmuyor mu? İnancı zayıf yada zayıflayan insanlar inançlarını güçlendirmek için mucize arar ve inanırlar, yaratıcı gücün varlığının kanıtını isterler. Yada insanların inancını pekiştirmek için olaylar efsaneleştirilir.

Bu hikayeler cemaat sohbetlerininde ufak çocuklara anlatılan masal/destanlardandır, bu ufak çocuklarda böyle ağızarının kenarından salyalarıyla heyacanla dinlerler.

Sakın yanlış anlamayın, ben Çanakkale savaşının mucizeler yerine insanların içlerindeki inanç'ın verdiği ekstra güç ile kazanıldığını söylüyorum. Sonuç itibariyle bu da Allah'ın bir lutfudur, inanlara böyle bir güç vermiştir. Bir mucize arıyacaksak bu olabilir.

Şimdi bu ingiliz komutanın kendi mağlubiyetini izah etmek için üstlerine yazdığı raporlardan yola çıkarak Çanakkale savaşında mucize arayacaksak vay halimize.

İnsanlar açıklayamadığı, izah edemediği, anlayamadığı, bilmediği olayları izah etmek için herzmn doğaüstü güçlere yorarlar. Pagan inanışında çok sık görülür bu, şimdi ingilizlerin 100yıllardır genlerine işlemiş bu pagan alışkanlığıyla olayı efsaneleştirmelerinden yola çıkarak, üstüne eklemeler ve yorumlar katarak yok bulutlar havaya kaldırdı götürdü fln, bir pagan efsanesinden islamiyet mucizesi çıkartmaya çalışıyorsunuz. Yazık günahtır bu muslümanlara ve savaşan askerlerimize. Dinimiz böyle böyle hurafeler ile doluyor. Eski pagan ve şaman rituellerine/inanışlarına dikkat etmek gerekli.

Yine sakın Çanakkale zaferini küçümsediğimi sanmayın, destansı bir savaştır ve elbette diğer savaşlarla bir tutulamaz ama ben sizden farklı olarak bir mucize varsa bunu inançlı askerlermizin olağanüstü mücadelesi olarak görüyorum.
 

efka_vasi

Asistan
Katılım
27 Haziran 2011
Mesajlar
355
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
Çanakkale Savaşındaki şartlar düşündüğümüzde düşman güçlerinin sahip oldukları imkanlar ve bizim sahip olduğumuz imkanlar karşılaştırıldığında üstün olan tarafın çok rahat bir şekilde kazanması gerekir gibi gözüken bir durum vardır ki düşmanlarda aynı şekilde düşünmüşlerdir. Ancak askerimizin kazanmış olduğu zaferi kesinlikle şans olarak değerlendiremeyiz. Bulut olayına bizim askerlerimiz de şahit olmuştur. Bunu oradaki müzelerde gazilerimizin anılarında bulabilirsiniz. Ancak İngiliz kaynaklarında daha farklı geçmektedir. Çanakkale'de okurken oraları gezme imkanım oldu emin olun herhangi bir yeri elinizle veya bir çubukla biraz kazdığınızda kemik parçaları ve mermi kovanları rahatlıkla bulabilirsiniz ki 5 dk içinde yaklaşık 10 tane kovan bulduydum.
 

Sır Üstadı

Öğrenci
Katılım
25 Kasım 2012
Mesajlar
50
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Maddenin ötesinde manayı göremeyip fiziki aleme takılı kalanlar her vakitte olmuştur.
 

tambjk

Profesör
Katılım
10 Mayıs 2011
Mesajlar
3,263
Reaksiyon puanı
16
Puanları
38
▲
Harry Potter doğru söylüyor :)
 

Sır Üstadı

Öğrenci
Katılım
25 Kasım 2012
Mesajlar
50
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
[video=youtube;8ECZnAPhgd8]http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&amp;amp;v=8ECZnAPhgd8[/video]<br>
<br>
Peygamber Efendimiz'in (SAV) ruhaniyetinin Çanakkale'de imdada gelişini ifade eden bir rüyanın anlatıldığı, Moral Prodüksüyon tarafından hazırlanmış "Kınalı Kuzular" belgeselinden bir kesit.<br>
<br>
Tarihte buna benzer birçok anlatı mevcut. Seyyah ağabeyin de belirtti kesitler de mevcut. Tam doğruluğu bilinmese de Çanakkale harbi olağanüstü bir harp olarak tarihe geçmiştir. Allahu Teala'nın yardımı meleklerin savaşa katılması sadece peygamber dönemine özgü değildir. İmanı tam olan meleküt alemi ile irtibatı sağlamış her salih kul Allahu Teala'nın ve yarattığı nurani varlıkların yardımını alır. <br>
<br>
Bu konu uzar gider... kimisi Allah'ın inayetiyle der kimisi insanın içindeki üstün güç ile der kimisi deli cehaleti ve çılgınlığıyla der..der oğlu der ama gerçek değişmez..<br>
 
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,325
Puanları
113
2. bölüm

"ŞARAPNEL MUSTAFA KEMAL'İN SAATİNE İSABET ETTİ"

Üryanizade Ali Vahit Efendi'nin hatıralarında, Mustafa Kemal'i ziyaretinin de yer aldığını anlatan Sütlü, "Heyette bulunanlar zaten daha Mustafa Kemal'i görmeden, yaşanan hadiselerle kendisini sevmişti. Kendisini de karşılarında görünce bülbül kesildiler" diyor. Herkesin bildiği bir şarapnel hadisesi var. Atatürk'ün saatine isabet eder. Peki bu inayet-i ilahi değil midir? Normalde bir şarapnel parçası çok ölümcül bir hadiseye sebebiyet verir. Ama burada Atatürk'ün göğsüne gelen şarapnel, saatine isabet eder. Saat parçalanır ama Atatürk'e bir şey olmaz" diye konuştu.

Araştırmacı yazar Talha Uğurluel, "Büyük Britanya, sömürgesindeki ülkelerden asker toplayıp buraya getiriyor. Aralarında Müslüman olanlar da var. Hindistan, Mısır Cezayir gibi ülkelerden var. Bu Müslümanları Osmanlı'ya karşı savaşa ikna edebilmek için, 'Halifeyi kurtarmaya gidiyoruz' dediler. 'Halife zor durumda, ittihat ve terakkiciler gavur zaten, Almanlar İstanbul'a yerleştiler' gibi şeyler söyleyerek bir kısmını inandırdılar. Ve karşı tarafta Müslümanlarla savaştığını bilmeyenlere karşı, 'Biz Müslüman'ız ve burası payitaht toprakları' demek için bir sürü taktikler uyguladılar. Mesela Esat Paşa'nın, sabah erken saatlerde sesi güzel gençleri ön saflara dizip ezan okutturduğunu biliyoruz. Mesela mülazımımız anlatıyor: 'Siperdeyiz. Karşı siperden siyahi bir asker bize doğru geliyor. Savaşmak için değil de farklı bir gelişi vardı fakat güvenemezdik. Siperlerimize sinsice yaklaşıp el bombası atarak kaçıyorlardı. Askerlerimiz birkaç kez ateş etti ama vuramadılar. En son ben tam alnından vurdum. Siperimizin önüne kapaklandı. Tuttuk içeri aldık. Ölmüştü. Üzerini ararken, göğsünden bir Kur'an-ı Kerim çıktı. Sanki ben onu değil, o beni vurmuştu.' Bu Kuran-ı Kerim şu an abidenin altındaki müzede sergileniyor. Bunları yaptılar. Müslüman'ı Müslüman'a kırdırdılar" dedi.
 

epzq

Doçent
Katılım
21 Kasım 2011
Mesajlar
571
Reaksiyon puanı
47
Puanları
28
Allah ve melekler bizi korudu kutsal mücadelemizde derseniz başarısızlık durumunda ve mağlubiyetlerde ne oldu da Allah ve mellekler neredeydi yardıma gelmedi diye sorarlar ve inancınızın sarsılmasına sebep olmaz mı

Bu söylediğin cümleden yola çıkarsak. Bir düşün biz Çanakkale savaşından önce her savaşı kazansaydık belkide hiç Çanakkale savaşı olmicaktı.Belkide Millet birbirine bu kadar kenetlenmicekti.Belkide halk, Allah'tan sadece hergünkü rutin işlerinin hayırlısını dileyeceklerdi. Çanakkale savaşı Müslümanlara bir olmayı öğretti.Çünkü Çanakkale savaşından önce hiçbir savaşta diğer müslüman devletlerden para yardımı gelmedi. Çanakkale savaşı sadece Türklerin değil Müslümanların savaşı oldu.Pakistan ve Afganistandan daki Halk elinde ne varsa Türkiye ye yolladı.Çanakkaleden önceki hiçbir savaşta düşman, namusumuza ırzımıza bu kadar yaklaşmadı.

Mayınların nereye döşenmesi gerektiğiyle ilgili bir rüya gören paşa vardı. o rüyaları görenler, sadece cephede değildi. Orta doğudaki bir alimde,rüyasında Evliyaların çanakkale savaşına gittiğini görmüştü.Bu savaş sıradan bir savaş değildi. Öyleki o dönemdeki tüfek, düşmanın devasa savaş gemilesinin güvertesinde duran adamı vuracak kadar uzun namlulu değildi.Zaten güvertede duran adamda kendisinin bir kurşunla öleceğinide tahmin etmiyordu.Bu vuruş anının kare kare fotoğraf çekimiyle birlikte Son kale Çanakkale belgeselinde mevcuttur.Bizzat kendim izledim o belgeseli.adam güverteye çıktığı an kuşunla vuruluyor.

İslamiyetin geldiği dönemdeki Hz.Muhammed'in savaşlarıyla sonraki savaşları/dönemi bir tutmamak lazım öncelikle. O dönemde ki mucizeler bizzat Hz.Peygamber'in dualarıyla gerçekleşmiştir.

Bu savaştada peygamber efendimizin ve evliyaların bulunduğu rivayet edilir.yukarda verdiğim rüya örneğinde olduğu gibi.
 

tambjk

Profesör
Katılım
10 Mayıs 2011
Mesajlar
3,263
Reaksiyon puanı
16
Puanları
38
Bu söylediğin cümleden yola çıkarsak. Bir düşün biz Çanakkale savaşından önce her savaşı kazansaydık belkide hiç Çanakkale savaşı olmicaktı.Belkide Millet birbirine bu kadar kenetlenmicekti.Belkide halk, Allah'tan sadece hergünkü rutin işlerinin hayırlısını dileyeceklerdi. Çanakkale savaşı Müslümanlara bir olmayı öğretti.Çünkü Çanakkale savaşından önce hiçbir savaşta diğer müslüman devletlerden para yardımı gelmedi. Çanakkale savaşı sadece Türklerin değil Müslümanların savaşı oldu.Pakistan ve Afganistandan daki Halk elinde ne varsa Türkiye ye yolladı.Çanakkaleden önceki hiçbir savaşta düşman, namusumuza ırzımıza bu kadar yaklaşmadı.

Mayınların nereye döşenmesi gerektiğiyle ilgili bir rüya gören paşa vardı. o rüyaları görenler, sadece cephede değildi. Orta doğudaki bir alimde,rüyasında Evliyaların çanakkale savaşına gittiğini görmüştü.Bu savaş sıradan bir savaş değildi. Öyleki o dönemdeki tüfek, düşmanın devasa savaş gemilesinin güvertesinde duran adamı vuracak kadar uzun namlulu değildi.Zaten güvertede duran adamda kendisinin bir kurşunla öleceğinide tahmin etmiyordu.Bu vuruş anının kare kare fotoğraf çekimiyle birlikte Son kale Çanakkale belgeselinde mevcuttur.Bizzat kendim izledim o belgeseli.adam güverteye çıktığı an kuşunla vuruluyor.



Bu savaştada peygamber efendimizin ve evliyaların bulunduğu rivayet edilir.yukarda verdiğim rüya örneğinde olduğu gibi.

:) Varsayımlar, belkiler, rivayetler, niyet okumalar, kulaktan kulağa değişerek/dönüşerek büyüyen hikayeler ve şartlar gereği muzice bekleyen/arayan halk, bu tür efsanelerin türemesi için tüm şartlar var. İnanmak istiyorsanız inanın, sizin bilebileceğiniz birşey. Sadece tavsiyem hiçbir zaman şüpheciliği elden bırakmayın ve körü körüne birşeylere inanmayın.
 

Mai Nai

Guru
Emektar
Katılım
23 Ağustos 2008
Mesajlar
21,627
Reaksiyon puanı
157
Puanları
63
Bir çok şey rivayet, hurafe vb şey olabilir.

Ama o zamanın şartlarıyla gerçek olan tek şey bu savaşın iman gücüyle kazanıldığıdır.
Bu bir inanç zaferidir.
İnsan üstü çabayı sarf ettiren sebep çoğu zaman inanmak değil midir?
 

efka_vasi

Asistan
Katılım
27 Haziran 2011
Mesajlar
355
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
:) Varsayımlar, belkiler, rivayetler, niyet okumalar, kulaktan kulağa değişerek/dönüşerek büyüyen hikayeler ve şartlar gereği muzice bekleyen/arayan halk, bu tür efsanelerin türemesi için tüm şartlar var. İnanmak istiyorsanız inanın, sizin bilebileceğiniz birşey. Sadece tavsiyem hiçbir zaman şüpheciliği elden bırakmayın ve körü körüne birşeylere inanmayın.

İsteyen inanır isteyen inanmaz. Körü körüne inanmak için birşeyleri araştırıp öğrenmekse kastın yazılanlar olan şeyler hepsi savaş gazilerinin ağzından çıkan şeyler ki bunların yalan yanlış şeyler olup olmadığını nasıl bileceğiz. Biz yoktuk savaşanlar onlar gördüklerini ve yaşadıklarını anlatıyorlar ve söylediklerine inanmak körü körüne inanmakmıdır ispatlanamayacaksa..
 

epzq

Doçent
Katılım
21 Kasım 2011
Mesajlar
571
Reaksiyon puanı
47
Puanları
28
:) Varsayımlar, belkiler, rivayetler, niyet okumalar, kulaktan kulağa değişerek/dönüşerek büyüyen hikayeler ve şartlar gereği muzice bekleyen/arayan halk, bu tür efsanelerin türemesi için tüm şartlar var. İnanmak istiyorsanız inanın, sizin bilebileceğiniz birşey. Sadece tavsiyem hiçbir zaman şüpheciliği elden bırakmayın ve körü körüne birşeylere inanmayın.

Yoksa sende ilk 3 cümleyi okuyup gerisini okumaktan korkanlardanmısın.Bana şüpheden bahsetme ;)
 

epzq

Doçent
Katılım
21 Kasım 2011
Mesajlar
571
Reaksiyon puanı
47
Puanları
28
Birilerinin ağzından çıkan şeyler eğer bilimsel ise dinlenir gözü kapalı doğrudur denir.eğer olağanüstü bişey anlatırsa Deli denir.Ama İş Dünyanın tesadüfen oluştuğu konusuna gelince nedense o da bilimsel olmuş oluyor.Garip bir durum :(
İşerine geleni kabul ederler.İşlerine gelmeyeni kabul etmezler.Bu mudur körü körüne bağlılık bu mudur şüpheclik.Şuan nefes alıyorsan eğer o şehitlerin o gazilerin sayesinde.Adamlar yaşadığı olayları anlatıyorlar.Yarın onlara deli gözüyle bakılsın diye savaşmadılar.Bu söylediğim herkes için geçerli.

@tambjk son kale Çanakkale belgeselini izle.Yazdıklarımı okuduysan eğer o çekilen fotoğraf kareleri yabancı gazeteci tarafından çekildi.Madem varsayım diyorsun izlede o görüntünün o zamanki silahlarla olamicağını anla.İnanıp inanmamak sana kalmış.
 

promidal

Profesör
Katılım
18 Ekim 2011
Mesajlar
1,105
Reaksiyon puanı
11
Puanları
38
Çanakkale şehitlerinin çürümeyen cenazeleri

canakkale_sehitlerinin_curemeyen_cenazeleri13583430430_h978102.jpg


canakkale_sehitlerinin_curemeyen_cenazeleri13583369520_h978041.jpg


Tarihçi-yazar Talha Uğurluel ve araştırmacı-yazar H.Basri Sütlü, bir televizyon kanalında katıldıkları programda, tarihi belge ve hatıralara dayanarak Çanakkale Savaşlarında yaşanan olağanüstü halleri anlattı.

H.Basri Sütlü, Çanakkale Savaşı'nın sonlarına doğru dönemin alim zatları ile 4 büyük gazetenin sahiplerinin cepheye giderek Mustafa Kemal Atatürk'le görüştüğünü, gazilerin hatıralarını dinleyerek burada kazanılan olağanüstü başarının nasıl gerçekleştiğini anlamaya çalıştıklarını söyledi.

H.Basri Sütlü, "Heyet ilk olarak Arıburnu Cephesi'ne gidiyor. Üryanizade Ali Vahit Efendi bunları anlatıyor. 'Oraya vardığımızda komutan bizi karşıladı. Sonra komutan bize çarpışmaları anlattı. Çok önemli başarılar elde edilmiş. Heyet de bundan çok memnun. Biz kendilerine teşekkür etmek istedik. 'Siz Allah için burada çok büyük bir gayret ortaya koydunuz, çok önemli başarılar elde ettiniz' deyip teşekkür etmek istedik. Komutan oraya hiç yanaşmadı. Dedi ki, 'Efendiler siz ne diyorsunuz? Biz burada olağanüstü haller gördük. Harikalar seyrettik. Bu böyleyken kendimize nasıl bir kıymet verebiliriz?' Biz buradan şunu anlıyoruz. O komutan o kadar hadiseler görmüş ki, kendisine kanaat gelmiş. 'Biz burada inayeti ilahi ile kazandık' bu kanaat kendisine hasıl olmuş.

Sonra devam ediyor, 'Biz burada öyle hadiselere şahit olduk ki, bunlar ancak Allah-ü Teala'nın korumasıdır. Başka bir şey değildir. Öyle hadiseler oldu ki buna akıl da fen de bir şey diyemez. Bir gün düşman çıkarma yapacak. Çıkarma öncesinde çok yoğun bombardıman oldu. Bir mevkiyi bombalamaya başladılar. Yüz binlerce mermi attılar. Taş üstünde taş kalmadı, havada koklanacak hava kalmadı. Kıyıda siper hattımızdaki askerlerimizin sağ çıkması mümkün değil. Biz askerlerimizin şehit olduğunu ve oradan kalkan toprağın altına gömüldüklerini düşündük.

Düşman da aynı kanaate vararak çıkarmaya başladı. Zamanı gelince önümüzde bir
'Allah Allah' nidası koptu. Bütün siper hattı hücuma kalktı. Adeta melekler kanatlarını germiş ve onları saklayan Allah saklamış. Düşman bu harika karşısında şaştı kaldı. Akıl da fen de burada mahcup oldu" diyor. Bunlar Çanakkale Savaşlarında yaşanan olaylar" ifadelerini kullandı.


devam edecek...

kaynak

öyleyse şöyle bir sonuca varabiliriz. allah ve melekleri ingilizlere ve mandaya karşı mücadele eden Atatürk ve Yüce askerlerine yardım etmiş ve savaşı kazanmalarına vesile olmuştur. Öyleyse ingilizlerin müttefiki istanbul hükümeti (osmanlı hükümeti) ve Vahidettin allah katında ingilizlerle aynı safda değerlendirilmiştir. çünkü çanakkale zaferi osmanlı devletinin sonunu hazırlamıştır. bu savaş ta asıl mağlup olan vahdettin olmuştur
 

tambjk

Profesör
Katılım
10 Mayıs 2011
Mesajlar
3,263
Reaksiyon puanı
16
Puanları
38
Birilerinin ağzından çıkan şeyler eğer bilimsel ise dinlenir gözü kapalı doğrudur denir.eğer olağanüstü bişey anlatırsa Deli denir.Ama İş Dünyanın tesadüfen oluştuğu konusuna gelince nedense o da bilimsel olmuş oluyor.Garip bir durum :(
İşerine geleni kabul ederler.İşlerine gelmeyeni kabul etmezler.Bu mudur körü körüne bağlılık bu mudur şüpheclik.Şuan nefes alıyorsan eğer o şehitlerin o gazilerin sayesinde.Adamlar yaşadığı olayları anlatıyorlar.Yarın onlara deli gözüyle bakılsın diye savaşmadılar.Bu söylediğim herkes için geçerli.

@tambjk son kale Çanakkale belgeselini izle.Yazdıklarımı okuduysan eğer o çekilen fotoğraf kareleri yabancı gazeteci tarafından çekildi.Madem varsayım diyorsun izlede o görüntünün o zamanki silahlarla olamicağını anla.İnanıp inanmamak sana kalmış.

Sen neyden bahsediyorsun :) Yazdıklarımı tekrardan oku istersen.

Savaş kahramanlarına deli mi dedim?
Dünya tesadüfen oluştu mu dedim?

Benim nelerden şüphe edip nelere körü körüne bağlandığımı nereden biliyorsun :)

Elma ile armutu birbirine karıştırıyorsun.

Elbette bende bugun nefes alıyorsam o şehitlerin gazilerin sayesinde olduğunu biliyorum. Senin ve diğerlerinin yaptığının aksine ben başarının ve zaferin çok büyük bir kısmını onlara ve onların inancından gelen gücüne bağlıyorum, sizler bir bulutun gelip 200 kusur askeri alıp uçurduğuna değil, gazimiz orda güvertedeki adamı vurduysa ben ilahi bir gücün mermiye yön verdiğine değil, gazimizin başarısına bağlıyorum. O askerlere kim daha fazla saygı duyuyormuş diye bir düşün? Gidip bu cümleden o askerlerimizin güç aldıkları inanca, bu inancın katkısına ve Allah'ın onlara verdiği gücü kudreti yok saydığımı sanma.
Ben askerlerimizin zaferini yüceltiyorum, siz zaferini küçümseyip Allah'ın ve meleklerinin yardımını yüceltiyorsunuz.

Seyit onbaşı 100kusur kg lık mermiyi nasıl kaldırdıysa o mermi de o mesafeden adam vurabilir.

Biz bugun nefes alıyorsanız Atatürk sayesinde dediğimizde, hayır Allah sayesinde deniyordu :) Dünya tersine dönmüş...
 

promidal

Profesör
Katılım
18 Ekim 2011
Mesajlar
1,105
Reaksiyon puanı
11
Puanları
38
Ben askerlerimizin zaferini yüceltiyorum, siz zaferini küçümseyip Allah'ın ve meleklerinin yardımını yüceltiyorsunuz.

Seyit onbaşı 100kusur kg lık mermiyi nasıl kaldırdıysa o mermi de o mesafeden adam vurabilir.

Biz bugun nefes alıyorsanız Atatürk sayesinde dediğimizde, hayır Allah sayesinde deniyordu :) Dünya tersine dönmüş...
seyit onbaşı efsanesi uydurma çıktı. türk ordusu envanterinde o dönemlerde ne o ağırlıkta bir top mermisi varmış ne de o ağırlıktaki mermiyi atabilecek top.
 

tambjk

Profesör
Katılım
10 Mayıs 2011
Mesajlar
3,263
Reaksiyon puanı
16
Puanları
38
seyit onbaşı efsanesi uydurma çıktı. türk ordusu envanterinde o dönemlerde ne o ağırlıkta bir top mermisi varmış ne de o ağırlıktaki mermiyi atabilecek top.

Benim bildiğim efsanenin kısmen yanlış olduğu yönünde. Efsaneye göre Seyit onbaşı 276kg lık top mermisini kaldırıp ocean gemisini batırmış. Türk ordusunda o dönem ocean gemisinin batmasına sebep olan 276kg lık top mermisi yoktu haklısın. Ocean gemisi Seyit onbaşının kaldırdığı top mermisiyle vurulmadı belki ama Seyit onbaşının daha ufak bir top mermisini kaldırıp ve ısabetsiz bir atış yapılması muhtemel. Zaten o nedenle 100kusur kg dedim, o dönemki en büyük top mermisinin ağırlığını okumuştum ama tam hatırlayamadım.
 

epzq

Doçent
Katılım
21 Kasım 2011
Mesajlar
571
Reaksiyon puanı
47
Puanları
28
Sen neyden bahsediyorsun :) Yazdıklarımı tekrardan oku istersen.

Savaş kahramanlarına deli mi dedim?
Dünya tesadüfen oluştu mu dedim?

Benim nelerden şüphe edip nelere körü körüne bağlandığımı nereden biliyorsun :)

Elma ile armutu birbirine karıştırıyorsun.

Elbette bende bugun nefes alıyorsam o şehitlerin gazilerin sayesinde olduğunu biliyorum. Senin ve diğerlerinin yaptığının aksine ben başarının ve zaferin çok büyük bir kısmını onlara ve onların inancından gelen gücüne bağlıyorum, sizler bir bulutun gelip 200 kusur askeri alıp uçurduğuna değil, gazimiz orda güvertedeki adamı vurduysa ben ilahi bir gücün mermiye yön verdiğine değil, gazimizin başarısına bağlıyorum. O askerlere kim daha fazla saygı duyuyormuş diye bir düşün? Gidip bu cümleden o askerlerimizin güç aldıkları inanca, bu inancın katkısına ve Allah'ın onlara verdiği gücü kudreti yok saydığımı sanma.
Ben askerlerimizin zaferini yüceltiyorum, siz zaferini küçümseyip Allah'ın ve meleklerinin yardımını yüceltiyorsunuz.

Seyit onbaşı 100kusur kg lık mermiyi nasıl kaldırdıysa o mermi de o mesafeden adam vurabilir.

Biz bugun nefes alıyorsanız Atatürk sayesinde dediğimizde, hayır Allah sayesinde deniyordu :) Dünya tersine dönmüş...

dikkat edersen bende onları sana demedim söylediğim herkes için geçerli dedim ismini hitab ettiğim yerden itibaren sana aittir.Yanlış anlaşılma olmasın.
 

sefircan

Asistan
Katılım
11 Aralık 2011
Mesajlar
225
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Hz- ibrahim ve Karınca kıssası

Hz.İbrahim günlerce önceden hazırlanan o dev odun yığının alevlenmesiyle birlikte ateşin ortasına mancınıkla fırlatılacak ve hayatına son verilecektir...Bu haber o civardaki varlıklara hemencecik yayılır..Ve bir karınca görünür Babil'in tozlu topraklı yollarında..Evet bir karıncadır bu yanlış duymadınız..Mini minnacık, küçücük antenleri olan altı bacaklı bir karınca...Ağzında da bir damlacık su ile ateşe doğru ilerlemektedir..

Bu olayı gören biri hemen karıncanın yanına yaklaşır ve ona şu soruyu sorar:

Ey karınca! Ne yapıyorsun, nereye gidiyorsun? O ağzındaki su damlacığını ne yapacaksın?

Karıncanın cevabı gayet nettir:

"Hz.İbrahim'in atılacağı ateşe doğru gidiyorum..Bu ağzımdaki su damlacığını O'nun atıldığı ateşi söndürmek için kullanacağım."

Bu sözleri duyan kişi hayretler içinde kalarak sorusunu yineler ve şöyle der bu kez:

"Evet ey karınca seni anlıyorum ama çok garibime gitti kusura bakma..Şu bir damlacık su ile mi Hz.İbrahim'in ateşini söndüreceksin?"

Karınca bu soruyu tereddütsüz şöyle cevaplar:

"Evet Hz.İbrahim'in ateşinin bu bir damla suyla sönmeyeceğini ben de biliyorum..Ama ateşi söndüremesem de Hz.İbrahim'in safında olduğumu belli edeceğim..

Safım belli olsun diye böyle yapıyorum..."
 

arcamenel

Öğrenci
Katılım
25 Temmuz 2012
Mesajlar
94
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Sağlıklı bir nefes alırken mutlak suretle çanakkaleyi ziyaret edin derim.Önemli olan Çanakkale ruhunu yaşamak sahip çıkmaktır.Cephedeki herkese Allah Razı olsun.
 
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,325
Puanları
113
öyleyse şöyle bir sonuca varabiliriz. allah ve melekleri ingilizlere ve mandaya karşı mücadele eden Atatürk ve Yüce askerlerine yardım etmiş ve savaşı kazanmalarına vesile olmuştur. Öyleyse ingilizlerin müttefiki istanbul hükümeti (osmanlı hükümeti) ve Vahidettin allah katında ingilizlerle aynı safda değerlendirilmiştir. çünkü çanakkale zaferi osmanlı devletinin sonunu hazırlamıştır. bu savaş ta asıl mağlup olan vahdettin olmuştur


Mustafa Kemal ATATÜRK'ü anadoluya gönderen bizatihi Sultan Vahidettin'dir arkadaşım. tarihin tozlu sayfalarını karıştırırsan bunu göreceksin. Atatürk'ü kahraman gösterebilmek için birilerinin hain olması gerekmiyor. Mustafa Kemal vahidettin ile savaşarak kahraman olmadı, o gayri müslim yabancılarla, müstevli güçlerle savaşarak kahraman oldu. bu noktayı gözden kaçırmazsan hakikate ulaşırsın.

bu arada [MENTION=142972]tambjk[/MENTION] arkadaşımız çanakkale ruhunu inkâr etmiyor, çok da aykırı, yanlış şeyler yazmıyor. az bir farkla bizlerden ayrılıyor olsa da, bunu normal karşılamak lazım diye düşünüyorum. kavgalık, reaksiyonluk bir durum yok.
 

tambjk

Profesör
Katılım
10 Mayıs 2011
Mesajlar
3,263
Reaksiyon puanı
16
Puanları
38
Mustafa Kemal ATATÜRK'ü anadoluya gönderen bizatihi Sultan Vahidettin'dir arkadaşım. tarihin tozlu sayfalarını karıştırırsan bunu göreceksin. Atatürk'ü kahraman gösterebilmek için birilerinin hain olması gerekmiyor. Mustafa Kemal vahidettin ile savaşarak kahraman olmadı, o gayri müslim yabancılarla, müstevli güçlerle savaşarak kahraman oldu. bu noktayı gözden kaçırmazsan hakikate ulaşırsın.

bu arada @tambjk arkadaşımız çanakkale ruhunu inkâr etmiyor, çok da aykırı, yanlış şeyler yazmıyor. az bir farkla bizlerden ayrılıyor olsa da, bunu normal karşılamak lazım diye düşünüyorum. kavgalık, reaksiyonluk bir durum yok.

Nihayet yazdıklarımı anlayan birileri çıkmış :)


Eğer Atatürk ve arkadaşları çıktıkları yolda başarılı olamasalardı Vahdettin için neler söyleniyor olurdu diye sormak istiyorum...

Eğer belki hain değildi, pasif kalıp siyaseten hatalı kararlar aldı diyebiliriz ama Sultan Vahdettin'i hain göstermek için ne kadar çalışılıyorsa, bunun birkaç misli kadar Atatürk ve arkadaşlarını hain, Vahdettin'in aklanıp kahraman , Kurtuluş Savaşının gerçek planlayıcısı olarak göstermek için çalışılıyor.
 
Üst