Bile bile özürlü bir çocuk dünyaya getirmek...

[*SiRiNe*]

Dün SABAH'ın manşeti çok etkileyiciydi. Herkesin, her ailenin 'ben olsaydım ne yapardım' diyebileceği, durup düşüneceği, kayıtsız kalamayacağı bir haberdi. Dün, saat 12.30 sularında baktım; 'en çok okunan haberler' listesinde de ilk sıradaydı. Okumayanlar için kısa bir tekrar yapayım... ABD'de ilk siyahi aday Obama'nın rakibi Cumhuriyetçi McCain'in kendisine başkan yardımcısı olarak seçtiği Alaska Valisi Sarah Palin'i anlatıyordu haber. 44 yaşındaki Palin, eski bir güzellik kraliçesi. Muhafazakâr bir yapıya sahip. Kürtaja karşı olduğu için de beş çocuk doğurmuş. Ve, işte en önemli nokta: Birkaç ay önce dünyaya getirdiği beşinci çocuğu Down sendromu taşıyor. Palin ve eşinin; hamileliğin ilk aylarında çocuğun Down sendromu taşıdığını öğrendiği, buna rağmen doğurma kararı verdiği belirtiliyor. Bile bile hayata özürlü bir bebek getiriyorlar yani. Bencilce bir karar mı, doğru bir karar mı bilemem, ateş düştüğü yeri yakar. Ancak şunu biliyorum ki, kesinlikle çok büyük, çok önemli bir karar! Son zamanlarda sık sık dava konusu da olan bir konu... Biliyorsunuz; pek çok aile, Down sendromlu bir çocuğu olacağını yapılan testlerde öngöremediği için doktorlarıyla, hastaneleriyle davalık oluyor... Kimisi de Palin ve ailesi gibi; bu özürü bilse dahi o çocuğu ille de doğurmak istiyor. Şu sıralar Amerika'da yine kürtaj konusunda büyük tartışma var her seçim döneminde olduğu gibi. Mesela başkan adayı Obama ile rakibi McCain, 15 Ağustos'ta oy toplamak için rahip karşısına çıkarak, canlı yayında kürtajı tartıştılar. McCain 'cenin ana karnına düştüğü andan itibaren yaşam başlamıştır, bu yaşama biz son veremeyiz' görüşünü savunurken... Obama ise 'buna annebaba karar verebilmeli' diyerek kürtajın yasallaştırılmasını savundu kan ter içinde. Kürtaj, Amerika seçimlerini etkileyecek önemde bir konu. Ama özürlü bir çocuğu bile bile doğuracak kadar kürtaj karşıtı olmak, benim hiç anlayamadığım bir şey. Kendi adıma söyleyeyim, yapamazdım! Böyle bir çocuğa ne bakmak kolay olmalı, ne de onun neler hissedeceğini bilmek... Bu, o çocuğa da haksızlık, ona bakacak aileye de bence. Siz bu kararı kolay kolay verebilir miydiniz?

ŞİRİN SEVER

 

[nur29]

tamam çok zor bir karar ama şunu da unutmayalım her sağlıklı insan bir özürlü adayıdır yani her an başımıza ne geleceği belli değil.şunun da garantisi yok doktor size çok sağlıklı der ama doğumdan sonra ani bir rahatsızlık herşeyi değiştirebilir.kul allahtan gelen herşeye razı olmalıdır ve herşeyin hayırlısını istemelidir.bizim kendimiz hakkında hayırlı zannettiğimiz belki hak katında hayırlı değildir ve ya kendimiz için şer olarak gördüğümüz bizim için hayırlar taşıyordur.bunu sadece rabbimiz bilir ona hakkıyla teslim olmak duası ile

 

[jonjon]

Ben bir engelli olarak fikrimi söyleyim tabiki zor bir karar iyi düşünmek lazım, engelli olmak zor, ülkemizde dahada zor ama gelin görünki bi alın yazısı var ortada kader denilen bi yol var sağlam doğan çocuğun yanlış bi iğneyle veya bi kazada sakatlanıp engelli olmayacağını kim garanti edebilir? engelli bi çocuğunun olacağını öğrenen aile zorda olsa bence doğuma izin vermeli çünkü onlar istemediler öyle bir çocuğa sahip olmayı Allah istedi onlar sadece aracılar..anne baba diyecekki ben çocuğumu düşünüyorum engelli doğup zorluk yaşayacağına hiç doğmasın diyecek, belki çocuk büyüyünce oda hayatından, engelinden, zorluklardan bıkıp isyan edip madem biliyordunuz beni dünyaya neden getirdiniz dicek tamam kabul engellerle yaşamak hayatta bi çok şeyden mahrum kalmak dışlanmak zor kabul ediyorum ama bunu biz istemedik kimsede istemez o sebeple karşı gelme hakkımız yok.. kimse unutmasın ,sağlam olan herkes bir engelli adayıdır..

 

[*SiRiNe*]

Kesinlikle Sağlıklı Her İnsan Bir Engelli Adayı'dır. Engelli olarak yaşamak hem maddi hemde manevi ve daha pek çok açıdan çok zor olsada her canlının yaşama hakkı vardır. Ve bu bedenler bize sadece emanettir. Yaradan nasıl uygun görürse o şekilde yaşarız ve yaşamımızın hiç bir anı tesadüften ibaret değildir. Bize düşen emanet bedenlerimize iyi bakmak ve hayatımızın sınav olduğunu unutmamak.

 

[idealterror]

down sendromlu bir engelli insan bildigim kadariyla hep ilgiye ve bakima muhtac. dolayisiyla ebebeynlerinin olumu birey icin olum anlamina gelecek.

beri taraftan amerika, zihinsel engelli vatandaslarini(sadece zihinsel degil fiziksel engelliler de) topluma kazandirmakta cok cok basarili. turkiye'de ise neredeyse engelli cocuklarini topluma cikarmaya korkuyor insanlarimiz. cunku ve dolayisiyla turkiye'de bu tip hastaliklar daha cok 'kader' gozuyle bakiliyor.

her insanin bir engelli adayi olmasi, acaba her engelli bebegin dogmasini gerektirir mi? Her canlinin yasama hakki var ise canlilik nerede baslar? bu sorular degil kurtaj meselesini tup bebek tedavisindeki dollenmis fazla yumurtalarin atilmasini bile ilgilendiriyor.

ozellikle clinton doneminde kurtaj amerika'da cok ciddi olaylara sebep oldu. muhafazakar katolikler kurtaj ve dogum merkezlerini atese veriyordu. (o donemi biraz anlatan bir kitap olarak Stephen King'in rezalet otesi Uykusuzluk kitabini oneriyorum) Artik durum oyle bir raddeye gelmis ki teror orgutu olarak anilir hale gelmisler. Simdi ise durum biraz duruldu. Amerika'nin kurtaja karsi bakis acisi kendi toplum dinamiklerinde bizden biraz farkli. Zira turkiye'de kurtaji destekliyor diye kimse kimseye saldirmaz.

amerika'da kurtaj uzerine soylenen herseyin oy ile alakli oldugunu dusunun.
amerika'da kurtaja hayir demek=muhafazakar katolik tribunlerine oynamak

turkiye'de kurtaja hayir demek=???


insallah jonjon arkadasimi rencide etmemisimdir. yoksa kendimi affetmem.

 

[CZC]

Gerçekten zor bi soru..

Ama olanca iyimserliğimizle düşünmeye çalışıp, tıp gelişiyor, belki onun da kesin tedavisi bulunur umudu ile bile bile engelli bir çocuk doğurulabilir herhalde..

Biz erkekler pek hissedemeyiz o psikolojiyi ama bir bilmeceyi aylarca karnında taşıyan, onun her hareketini hisseden, ona çok şeyler bağlayan bir anne adayı psikolojisi de aynı şeyleri düşünmüştür..

İşin kürtaja hayır boyutunu sorgulamaya girersek, tribünlere oynama moduna geçersek konu daha da farklı yerlere gidecektir..

Kendi adıma burada kalıyorum

 

[llavinya]

Kesinlikle Sağlıklı Her İnsan Bir Engelli Adayı'dır. Engelli olarak yaşamak hem maddi hemde manevi ve daha pek çok açıdan çok zor olsada her canlının yaşama hakkı vardır. Ve bu bedenler bize sadece emanettir. Yaradan nasıl uygun görürse o şekilde yaşarız ve yaşamımızın hiç bir anı tesadüften ibaret değildir. Bize düşen emanet bedenlerimize iyi bakmak ve hayatımızın sınav olduğunu unutmamak.

şirine çok doğru ifade etmiş. her tohumun yeşermeye hakkı var. söyleyecek söz yok başka.

 

[Berkin Bozdoğan]

Merhaba,

Down sendromu gibi zihinsel gelişim bozukluklarını bedensel engellerden ayırarak düşünmenizi öneririm. Tabii kadınlar duygusal düşünmeye daha meyillli. Özellikle de hamilelik sırasında artan hormonal etkiler, anne karnından alien çıkacak bile olsa yavruyu sevdirmeye ve kabullenmeye yönelik duygular hissettirir.

Güzel günler dilerim.


Ek: Yahu birkaç mesaj daha okudum da, bu kadar teslimiyetçi, tohumcu fidancı olmayın. Mantıklı düşünün. Adolf Hitler'in saf ırk oluşturma girişiminlerini anlayın demiyorum, sadece biraz mantıklı ve faydacı olmak lazım diye düşünüyorum. Bunu yaratıcı falan uygun görmüyor; işin bu kısmı bildiğiniz genetik bozukluk. Biz açıklayabiliyorsan biz müdahale ederiz, açıklayamıyorsakilahî kuvvetlere teslim oluruz... Neyse neticemi daha fazla yırtmamın anlamı yok. Başına gelen çeksin. Hasbinallah...