*SiRiNe*
Dekan
- Katılım
- 22 Kasım 2007
- Mesajlar
- 5,336
- Reaksiyon puanı
- 2
- Puanları
- 0
Bugün bir değişiklik yapalım...
İlişkimiz monotonlaştı sanki, biraz heyecan katmak bakımından...
Evet, biraz da şu erkeklerin yüzlerini güldürelim.
Kadınlardan bahsedelim...
Kadınları çekiştirelim...
Bakın, kıymetini bilin, böyle bir yazıyı bir daha 5 yıl sonra falan ya yazarım ya yazmam...
Geçenlerde ne düşündüm biliyor musunuz?
“Ben” dedim, “ben erkek olsam hangi kadını.. Hangi kadınla olmazdım?”
Aman sakın “kadın kadını çekemez” geyiğine girmeyin, peşinen söyleyeyim, herhalükârda kadınlardan yanayım...
Kızlar, artık siz de kusura bakmayacaksınız artık!
Biraz da kendimizle eğlenelim...
Başlıyorum...
Bazı sorular var ya, ben erkek olsam o soruları soranı...
Onlarla olmazdım yani...
Mesela:
“Bu ilişki nereye gidiyor?”
Eminönü’ye... Nereye gidecek? Potansiyel bunalımlı kadın tipi. Henüz bunalıma girmemiş ama eli kulağında. Bir telefon açmamada yıkılır. Ben erkek olsam bu soruyu duyar duymaz kaçardım. Çünkü bunun cevabının, ileride bana asla yanıtlayamayacağım bir sürü ölümcül soru olarak geri döneceğini bilirdim.
Mesela...
“Neler oluyor bize?”
Artık potansiyeli falan kalmamış, bunalıma girmiş bile... Soruya bak! Ne desin adam sana şimdi? Bakıyor tabii bön bön... “Metamorfoza uğruyoruz hayatım, bak kanatlarım çıkmaya başladı” mı diyecek sana?
Veya, “seni bilmem ama bana artık bir şey olmuyor, sorun da bu zaten” mi?
Bu sorunun cevabı olmadığı için kadını tatmin etmen mümkün olmaz.
Zaten o da bir süre bunalttıktan sonra soruyu değiştirir:
“Biz ne zaman bu hale geldik?”
“Hiç unutmam, 9 Mayıs’ta saat 18.20’de bu hale geldik!” diyeceksin... Hem de göstere göstere...
Ağlamak isteyen kadın tipi. Yapacak bir şey yok.
Onun için de yapmayacaksın zaten...
Ben olsam yapmam...
Bir de, büyüyemeyen kadınlar vardır...
Onları da...
Onlarla da olmazdım...
Çocuk gibi konuşanlar...
Vardır ya böyle kadınlar... Kazık kadar olmuş, küçük harflerle ağzını büze büze, “Ama lütfeeen... Anneme söylerseeem” gibi çocuk taklidi yaparak şımarırlar. Karşındaki de sanki deden. Görürsün sen dedeyi...
18 ay yalnız kalsam yine de bu kadınla olmam.
Oyuncak terlik giyenler...
Onların bir adı var mı bilmiyorum; hani hayvan şeklinde kocaman, tüylü terlikler var ya, onları giyenleri...
Ne işin var o terliklerle be kadın? Burada süreyi 20 aya kadar uzatabilirim.
Oyuncak ayısı olanlar...
Bunlar da mesela tatile gidecekler, küçüklüğünden kalma kıçı başı birbirine girmiş sevimsiz oyuncak ayılarını da yanlarına alırlar. “Onsuz uyuyamaammm!”
Zaten onunla uyumaktan başka çaren yok güselim!
Bir de yeni boşanmış veya sevgilisinden yeni ayrılmış kadınlarla da olmazdım.
Var ya...
Kurdele taksalar, yine de olmazdım.
Tabii, ben erkek olsaydım...
Dilek ÖNDER
İlişkimiz monotonlaştı sanki, biraz heyecan katmak bakımından...
Evet, biraz da şu erkeklerin yüzlerini güldürelim.
Kadınlardan bahsedelim...
Kadınları çekiştirelim...
Bakın, kıymetini bilin, böyle bir yazıyı bir daha 5 yıl sonra falan ya yazarım ya yazmam...
Geçenlerde ne düşündüm biliyor musunuz?
“Ben” dedim, “ben erkek olsam hangi kadını.. Hangi kadınla olmazdım?”
Aman sakın “kadın kadını çekemez” geyiğine girmeyin, peşinen söyleyeyim, herhalükârda kadınlardan yanayım...
Kızlar, artık siz de kusura bakmayacaksınız artık!
Biraz da kendimizle eğlenelim...
Başlıyorum...
Bazı sorular var ya, ben erkek olsam o soruları soranı...
Onlarla olmazdım yani...
Mesela:
“Bu ilişki nereye gidiyor?”
Eminönü’ye... Nereye gidecek? Potansiyel bunalımlı kadın tipi. Henüz bunalıma girmemiş ama eli kulağında. Bir telefon açmamada yıkılır. Ben erkek olsam bu soruyu duyar duymaz kaçardım. Çünkü bunun cevabının, ileride bana asla yanıtlayamayacağım bir sürü ölümcül soru olarak geri döneceğini bilirdim.
Mesela...
“Neler oluyor bize?”
Artık potansiyeli falan kalmamış, bunalıma girmiş bile... Soruya bak! Ne desin adam sana şimdi? Bakıyor tabii bön bön... “Metamorfoza uğruyoruz hayatım, bak kanatlarım çıkmaya başladı” mı diyecek sana?
Veya, “seni bilmem ama bana artık bir şey olmuyor, sorun da bu zaten” mi?
Bu sorunun cevabı olmadığı için kadını tatmin etmen mümkün olmaz.
Zaten o da bir süre bunalttıktan sonra soruyu değiştirir:
“Biz ne zaman bu hale geldik?”
“Hiç unutmam, 9 Mayıs’ta saat 18.20’de bu hale geldik!” diyeceksin... Hem de göstere göstere...
Ağlamak isteyen kadın tipi. Yapacak bir şey yok.
Onun için de yapmayacaksın zaten...
Ben olsam yapmam...
Bir de, büyüyemeyen kadınlar vardır...
Onları da...
Onlarla da olmazdım...
Çocuk gibi konuşanlar...
Vardır ya böyle kadınlar... Kazık kadar olmuş, küçük harflerle ağzını büze büze, “Ama lütfeeen... Anneme söylerseeem” gibi çocuk taklidi yaparak şımarırlar. Karşındaki de sanki deden. Görürsün sen dedeyi...
18 ay yalnız kalsam yine de bu kadınla olmam.
Oyuncak terlik giyenler...
Onların bir adı var mı bilmiyorum; hani hayvan şeklinde kocaman, tüylü terlikler var ya, onları giyenleri...
Ne işin var o terliklerle be kadın? Burada süreyi 20 aya kadar uzatabilirim.
Oyuncak ayısı olanlar...
Bunlar da mesela tatile gidecekler, küçüklüğünden kalma kıçı başı birbirine girmiş sevimsiz oyuncak ayılarını da yanlarına alırlar. “Onsuz uyuyamaammm!”
Zaten onunla uyumaktan başka çaren yok güselim!
Bir de yeni boşanmış veya sevgilisinden yeni ayrılmış kadınlarla da olmazdım.
Var ya...
Kurdele taksalar, yine de olmazdım.
Tabii, ben erkek olsaydım...
Dilek ÖNDER