- Katılım
- 9 Mayıs 2007
- Mesajlar
- 2,699
- Reaksiyon puanı
- 47
- Puanları
- 228
Merhaba SDN forum üyeleri ve misafir arkadaşlar;
Elhamdülillah,bayram tatilini köyümde geçirdim.
Köyümüz Akdeniz kıyısında olduğu için, haliyle sıcak ve çok güzel bir hava vardı.
Arefe günü hemen hemen Türkiye’nin her yerinde adet olduğu üzere, ikindi namazına müteakip, kabir ziyaretinde bulunduk ve Yasin-i Şerif okuduk.
Hatta bizim köyde arefe günü ikindi namazı camide kılınmaz,mezarlıkta kılınır.
Tabi kıldığımız yerde halı yoktu.
Çam ağaçları altında,çam iğneleri üzerinde kıldık.
Ve namaz kılarken,secdeye vardığımda ölümü hatırlamak istiyordum,
Bir gün üzerinde namaz kıldığım bu toprağın altına gireceğimi düşünmek istiyordum.
Ve sadece bayram arefelerinde hatırlanacağımı idrak etmek istiyordum.
Böyle bir şey olmadı.
Ölebileceğime inanmadım.
Nefsimde ve kalbimde en ufak bir kıpırtı bile yoktu.
Dedim; “Herhalde namazdan sonra Yasin okunurken bir nebze olsun bu duyguları hissedebilirim” diye düşündüm.
Neyse namaz bitti.
Yasin-i Şerif okunmaya başlandı.
Benim aklım-fikrim nefsime “Sende öleceksin,sende ölümün soğuk nefesini tadacaksın,sende unutulacaksın,seninde yokluğun aranmayacak,sende hesap vereceksin,sende dar kabire gireceksin,senin de cesedini börtü böcek yiyecek ve toprağa karışacaksın” hakikatlerini kabul ettirmekti.
Yılda bir kez olsun ölümün soğuk nefesinin bir dirhemini hissetmek istiyordum.
Ama nerdeeeeeeee;
Bizim nefsin işi gücü hala oyuncaklarda,hala hayallerde geziyordu.
“Mehmet sen ölmezsin,
Sen daha çok gençsin,hayatın baharındasın,
Senin sağlığın sıhhatin yerinde,
Dünyadaki oyuncakların hepsine sahipsin,
Daha yaşanacak nice güzellikler var,
Bırak bu işleri” diyordu.
"Oyuncaklar ve hayat seni bekliyor" diyordu.
Ne yapayım dostlarım?
Sizlere soruyorum?
Benim nefsin aklını başına getirecek bir şey söyleyin bana.
Nefsimi uslandıracak bir yol gösterin.
Azgın nefsimi sakinleştirecek bir metot tarif edin.
Ulan nefis,mezaristana gittin,toprağa secde ettin,ölenleri gördün, neden hala aklını başına almıyorsun?Bir gün sende öleceğine neden inanmıyorsun?Ölenlerin hepsini yaşlı olmadığını bildiğin halde neyine güveniyorsun.
Birde imanın altı şartına inanıyorum diyorsun.
Bari millete yalan söyleyipte rezil olma Ey nefis!
Eğer ahiret gününe inanıyorsan ona göre yaşarsın.
Yaşamıyorsan hakiki manada inanmıyorsun.
Evet değerli arkadaşlarım;
Lütfen şu benim azgın nefsin kulağını çekin.
Çekin ki ölmeden önce, öleceğini anlasın.
Saygılarımla
Mehmet
Elhamdülillah,bayram tatilini köyümde geçirdim.
Köyümüz Akdeniz kıyısında olduğu için, haliyle sıcak ve çok güzel bir hava vardı.
Arefe günü hemen hemen Türkiye’nin her yerinde adet olduğu üzere, ikindi namazına müteakip, kabir ziyaretinde bulunduk ve Yasin-i Şerif okuduk.
Hatta bizim köyde arefe günü ikindi namazı camide kılınmaz,mezarlıkta kılınır.
Tabi kıldığımız yerde halı yoktu.
Çam ağaçları altında,çam iğneleri üzerinde kıldık.
Ve namaz kılarken,secdeye vardığımda ölümü hatırlamak istiyordum,
Bir gün üzerinde namaz kıldığım bu toprağın altına gireceğimi düşünmek istiyordum.
Ve sadece bayram arefelerinde hatırlanacağımı idrak etmek istiyordum.
Böyle bir şey olmadı.
Ölebileceğime inanmadım.
Nefsimde ve kalbimde en ufak bir kıpırtı bile yoktu.
Dedim; “Herhalde namazdan sonra Yasin okunurken bir nebze olsun bu duyguları hissedebilirim” diye düşündüm.
Neyse namaz bitti.
Yasin-i Şerif okunmaya başlandı.
Benim aklım-fikrim nefsime “Sende öleceksin,sende ölümün soğuk nefesini tadacaksın,sende unutulacaksın,seninde yokluğun aranmayacak,sende hesap vereceksin,sende dar kabire gireceksin,senin de cesedini börtü böcek yiyecek ve toprağa karışacaksın” hakikatlerini kabul ettirmekti.
Yılda bir kez olsun ölümün soğuk nefesinin bir dirhemini hissetmek istiyordum.
Ama nerdeeeeeeee;
Bizim nefsin işi gücü hala oyuncaklarda,hala hayallerde geziyordu.
“Mehmet sen ölmezsin,
Sen daha çok gençsin,hayatın baharındasın,
Senin sağlığın sıhhatin yerinde,
Dünyadaki oyuncakların hepsine sahipsin,
Daha yaşanacak nice güzellikler var,
Bırak bu işleri” diyordu.
"Oyuncaklar ve hayat seni bekliyor" diyordu.
Ne yapayım dostlarım?
Sizlere soruyorum?
Benim nefsin aklını başına getirecek bir şey söyleyin bana.
Nefsimi uslandıracak bir yol gösterin.
Azgın nefsimi sakinleştirecek bir metot tarif edin.
Ulan nefis,mezaristana gittin,toprağa secde ettin,ölenleri gördün, neden hala aklını başına almıyorsun?Bir gün sende öleceğine neden inanmıyorsun?Ölenlerin hepsini yaşlı olmadığını bildiğin halde neyine güveniyorsun.
Birde imanın altı şartına inanıyorum diyorsun.
Bari millete yalan söyleyipte rezil olma Ey nefis!
Eğer ahiret gününe inanıyorsan ona göre yaşarsın.
Yaşamıyorsan hakiki manada inanmıyorsun.
Evet değerli arkadaşlarım;
Lütfen şu benim azgın nefsin kulağını çekin.
Çekin ki ölmeden önce, öleceğini anlasın.
Saygılarımla
Mehmet