Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Bence elini sıkıp yanağından öpmelisin.
Çünkü o ülkesinin pisliğinden rahatsız olan birisi.
Konuyu açıklığa kavuşturacak bir çok şey söyleyebilirim ama şu fıkrayı anlatmakla yetineceğim;
Günün birinde Amerikan Başkanı George W. Bush, makam arabasıyla ülkesinin taşrasında geziye çıkmıştır. Arabayı şöförü kullanmaktadır. Bir çifliğin önünden geçerken şöför birden frenlere asılır, bir tavuğu ezmiştir. Şaşkın bir halde Bush'a bakar. Başkan, gururlu bir ifadeyle şunu der, ben bu ülkenin başkanıyım. Herkes beni sever bana saygı gösterir. Gidip onlara durumu bildirdiğimde beni gördüklerine sevineceklerdir. Şöför arabada kalır ve Bush çiftliğe girer ancak saniyeler sonra kaşı gözü dağılmış bir vaziyettetir elbiseleri yırtılmıştır, arabaya atlar ve kaçalım diye bağırır. Bu hengamede başka bir çiftliğin önünde bir domuzu ezerler. Vicdan muhasebesi yapıp çiftlik sahibine en azından bunu bildirmeliyiz derler. Bush korkak bir ifadeyle şimdi sıra sende der. Şöför çiftliğe girdikten sonra Bush saniyeleri sayarak şöförün kendisiyle aynı vaziyette dönmesini bekler ancak şöför dakikalar sonra bile dönmemiştir. Yaklaşık yarım saat sonra şöför elinde bir meyve sepetiyle belirir. Neşeli bir şekilde arabaya biner. Bush şaşkın şaşkın sorar ne oldu? Bana çok hürmet gösterdiler diye cevaplar şöför. Uzun süre muhabbet ettik, bu mevye sepetiyle bir takım hediyelerle beni uğurladılar. Bush şaşkınlıktan deliye dönmek üzeredir. Peki ne oldu da sana bu kadar hürmet gösterdiler? Şöför cevap verir; içeri girdim ve şöyle dedim: "Merhaba. Ben Birleşik Devletler Başkanı George Bush'un şöförüyüm. Domuz öldü"
Hikaye bu kadar uzun değildi, aklımda kalanı yazdım diyeceğim ama aklımdan kendim de bir şeyler katmışım demek ki