korsan12
Doçent
- Katılım
- 15 Ocak 2008
- Mesajlar
- 506
- Reaksiyon puanı
- 3
- Puanları
- 18
tesettür ayşeme çok yakışmış tessettürlü kalırsa ayşayı alırım
bi başörütüsyle rejim tehlikeye giriyosa zzten rejim diye bşy yokturdur ortada islamda kimse kimsenin dininden dolayı öldürmez öldürmeyi men eder sen bunu bile bilmiyosunBu ülkede müslüman olmayan insanlarinda oldugunu düsünürsek seriat yonetiminin ne kadar yanlis oldugunu anlamamiza yeter sanirim. Sen seriat yonetimini bana ovebilecek kadar sig dusunceli bir insansin. Adam müslümanlıga inanmiyorsa sen onu seriat kurallarina gore yargiliyorsan senin zihniyetinde bir bozukluk vardir zaten.
Bunlar safsata degildir. Benim nargile icmemi engelleyen bir hükümetin İranda ickiyi engelleyen bir hükümetten bir farki yoktur.
Tuborg konusuna da yazdim seriati cok fazla istiyorsan ve illa ben din kurallarina gore yasayacam diyorsan ban yan tarafta komsumuz var orada yasayabilirsin. Ama ben Cumhuriyet yonetiminden memnunum diyorsan bosa seriati ovme.
@Elmacik tek sey soyleyecegim arkadasim Devletin dini olmamalidir. Bak yukaridaki düsüncedeki kisiyi gor ve ne demek istedigimi anla. İste bu yüzden devlet kurumlarinda dini ogelere karsiyim (Türban degil sadece dikkatinizi cekerim hactan tut ne varsa hepsine karsiyim)
Adamin düsüncesinin seriat yanlisi oldugunu anlamak zor degil. Bu gibi insanlar yüzünden ülke rejimi tehlikeye girebilecegi icin ben devlet kurumlarina dini ogeler ile girilmesin diyorum.
tesettür ayşeme çok yakışmış tessettürlü kalırsa ayşayı alırım
bi başörütüsyle rejim tehlikeye giriyosa zzten rejim diye bşy yokturdur ortada islamda kimse kimsenin dininden dolayı öldürmez öldürmeyi men eder sen bunu bile bilmiyosun
sizin içkiniz yasaklanınca bi taraflarınız yanıyo ama dininin gereğini yapmak isteyen birinin başörütüsü yasaklamaya gelince sonuna kadar haklı diyosunuz
devletin dini olmayabilir ama sokaktaki insanın dini vardır ya herhan gibi bidine inanır yada atese inanır yada güneşe yada inaçslıktır inancı bunada devlet karısamaz
ozaman senin mantığınla din dersleride kaldırırsın ömrünün yarısını okullarda geciren bi kişi hiç bişy öğrenmeden saylan düşüncesile yetişsin inansızca
heryer kamusal alan ozaman başnı örten sokagada çıkmasın sizin özgürük anlayısınız bukadar ,işte
:hammer:saçmalıyounuz gercekten çok sacmalıyosunuz kendi değiklerinizle bi bagdaşmıyosunuz
benim istediklerim olursa eyvallah olmazsa hadi yallah
alın size demokrasi :glare:
Selamlar.
@Twilight kardeşim, önceki mesajımda değindiğim konulara cevap vermeni ümit ediyordum.
Devletin dini olmamalıdır noktasında ben de aynı şeyi söyleyip duruyorum zaten. Birinin başını örtmesinden dolayı onu devlet dairesine almak devletin dini olduğu anlamına gelmiyor ki; devlet memuru devletin malı mıdır ki? Eğer öyle düşünüyorsan, o halde sadece başını örtenlerin değil, müslüman olan hiç kimsenin devlet memuru olmaması gerekiyor. Kaldı ki zaten bir dine inanan kişinin kendisi dini bir unsurdur zaten, çünkü o dine mensuptur, din onun hayatının bir parçasıdır. Hatta bu anlayışla, sadece ateistlerin devlet memuru olabilmesi ve okuyabilmesi gerekir. Ki bu da laikliğe oldukça terstir. Müslüman bir adam okula gidiyor diye okulun dini vardır diyemeyiz; o nedenle devlet bir an önce insanların dinine karışmayı bırakmalıdır.
Şeriat konusuna gelince; ıstılahi anlamda şeriat Allah'ın kanunları demektir ve müslümanlar açısından bir "zarar"ı da yoktur; bilakis toplum refahını gözeten bir anlayış olduğu için müslüman olsun olmasın herkesin adil bir anlayışla yaşayabilmesi için en ideal çözümdür. Tabi sen şu anda komşu ülkelerden bazılarında gördüğün şeyleri bazen onların yanlış uygulaması, bazen medyanın yanlış sunması nedeniyle şeriatı "kaka" bir şey zannedebilirsin; halbuki senin benim gibi insanların benim hakkımda tasarrufta bulunması, Allah'ın tasarrufta bulunmasından daha evla değildir. Beni yaratan Allah'ın, herşeyi ilmiyle kuşatmış ve insanları tanıyan Allah'ın belirlediği hayat felsefesi yerine, neden senin benim gibi insanların koyduğu kuralları tercih edeyim? Ki o kural ve kanunlar genellikle onların kendi çıkarları doğrultusunda değiştirilip duruluyor. Sadece iktidara bağlı bir olay da değildir bu. Cumhuriyet tarihinden bu yana halkın refah içinde olduğunu söyleyen olmuş mudur acaba? Herkes sürekli şikayetçi değil mi ekonomiden vs? Bunu sadece "komşu ülkelerde şeriat var onların durumu kötü" önermesine karşılık söylüyorum; yoksa Türkiye şeriat uygularsa daha iyi anlamında da söylemiyorum.
Neden? Çünkü Türkiye asla şeriatı, yani komşu bazı ülkelerdeki gibi yanlış uygulananı değil, Allah'ın gerçek şeriatını kaldıramaz. Çünkü binlerce kişinin bazı çıkarlarına ters düşer. Bunların başında belki de iktidar partisi gelir; yani TÜrkiye'ye şeriat gelse, belki de ilk AKP karşı çıkar; çünkü dediğim gibi çıkarlara ters geliyor. Halk istese bile Türkiye'ye şeriat gelemez, zaten gelmemeli de. Çünkü dediğim gibi yapısı buna müsait değil, müslümanlık sadece kimliklerde yazıyor; herkes dini kullanıyor. Özellikle CHP gibi sol eğilimli ggruplar dini siyasette çok kullanıyorlar. Bu cümle sizi şaşırtabilir ama CHP'nin onlarca yıldır tek gündemi "din", onlar kadar dini siyasi gündem yapan bir başka grup daha yok. Ayrıca konuyla ilgili olarak laik bir ülkede Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir grubun ne işi var diye sormuştum ona da bir cevap gelmesini ümit ediyordum.
Hem de öyle bir kurum ki, sadece İslam'a müdahale ediyor, diğer hiçbir dine müdahale etmiyor. Bu da Türkiye'de laikliğin bir yalan olduğu, asıl olayın İslam düşmanlığı olduğunu ıspatlıyor.
Dini simgeler konusuna gelince; o zaman sakal bırakmak tüm ülkede yasaklansın, çünkü peygamber sakal bırakıyordu, yüzük takanlar da okullara giremesin, çünkü peygamber yüzük takıyordu. Ya da ne bileyim, haç takanları neden okullara alıyor devlet, memur da yapıyor, o da dini simge değil mi? (Ki sen kendin de belirtmişsin.) Bunun ölçüsünü kim belirliyor? Sonuçta herşey su-i istimal edilebilir ve "dini simge" denilerek kafasına eseni yasaklayabilirler.. Yeşil İslam'ın simgesidir o yüzden bütün kıyafetlerdeki yeşil renkleri de yasaklamalı devlet..
Laiklik simgelerle ilgilenmez, laiklik, kanunların dine bağlı olmayacağını, herkesin kendi inancında serbest olduğunu söyler. Halbuki devlet müslümanların inancına olabildiğince çok karışıyor ve hatta din odaklı kanunlar/yönetmelikler çıkarıyor. Bu nasıl bir laiklik anlayışı ki dini yasaklar uyguluyor?
Üstelik bu durum sadece laikliğe değil, sosyal hukuk devleti anlayışına da ters. Çünkü sözde dini başka amaçlara alet eden bir kaç kişiyi elimine etmek için milyonlarca müslümana birden ceza kesiliyor. (Referans: Doktor örneği, buna da cevap vermeni isterim.)
Kısacası kardeşim, devlet din işleriyle ilgilenmeyi bırakmalıdır, laikliğin gereği budur.
Din dersinin zorunlu olmamasi gerektigini yine Din Kültürü ve Ahlak bilgisi dersiyle ilgil baslikta yazmistim. Neden zorunlu olmamasi gerektigide o baslikta mevcut girip okuyabilirsin
Yine de ben bakmaya üsenirim diyorsan soyleyeyim. Babasi Türk Annesi Alman olan hristiyan bir arkadasim. Din kültürü dersinde hocanın zoruyla müslümanlıkla ilgili sureler dualer ogrenmek zorunda kalmisti. Hicbirsey zorunlu olmamali. Bu nedenle din kültürü dersi zorunlu olmasun diyenler degil sen sacmaliyorsun.
Ayrica farkettiysen türban takilmasin demiyorum diyorum ki devlet dairelerinde dini simgeler bulunan hicbirsey kullanilmasin. Dini simgeler diyorum dikkatini cekiyorum hertür dine mensup insanlar diyorum.
Ben öğretim hayatım boyunca Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi dersinden sınıfta kalan hiçkimseyi görmedim. En basitinden kendim dahil 2-3 sureden başka sureyi ezberleyememiştim ancak notlarımın ortalama 4-5 olduğunu hatırlarım. Bu dersler sadece sure ezberleme dersi değildi ve her zaman "AHLAK BİLGİSİ EĞİTİMİ" ön planda tutulmuştur. Toplumumuzda artık ahlak bilgisi Amerikan dizilerinden öğrenilir hale geldiği için tabii gerek yok böyle bir derse artık...
Selamlar.
Firaxis, çok güzel birkaç tespitin olmuş, okurken keyif aldım ve faydalandım, teşekkür ederim.
@Twilight kardeşim, ben de müsade edersen senin mesajına konu başlıkları altında değineyim:
Diyanet İşleri Başkanlığı
Evet, kuruluş amacı olarak "halkın dini açıdan sömürülmemesi" deniliyor; halbuki kim neye inanırsa inansın, devletin görevi sadece su-i istimal edenleri ayıklamaktır. Yani laik bir devletin dini eğitim vermesi, devletin koyduğu dini kurallara uyulmasını istemesi imkansızdır ki zaten bunu da bir tek Türkiye Cumhuriyeti yapıyor. Avrupa ülkelerinde, Amerika'da insanlar başları örtülü olarak her şeyi yapabiliyorlar, o ülkelerde de onlarca cemaat var; ama o devletler tutup da "sizin dininizin kurallarını şöyle değiştirdim" demiyorlar; bunu bir tek Türkiye Cumhuriyeti söylüyor. Bu cemaatlerin aynısı dışarıdakiler; onlarca yıldır neden o Avrupa ülkelerine veya Amerika'ya şeriat gitmedi? Çünkü kimse oralara şeriat götürmeyi düşünmedi şu anda Türkiye'de düşünülmediği gibi. Sadece dinlerini yaşamak istiyorlar hepsi bu. Dediğim gibi, istisnalar olsa, devletin sadece onları ayıklaması gerekir. Sırf bir istisna var diye tüm inançlı insanları cezalandırmak ne laiklikle bağdaşır, ne sosyal hukuk devleti anlayışıyla.
Sonra Diyanet İşleri Başkanlığının en önemli görevi fetva vermektir. Nasıl olur da laik bir devlet dini fetva verebilir? Nasıl olur da laik bir devlet insanların din kurallarını kendi kafasından belirleyebilir? Bu durum gösteriyor ki Diyanet İşleri Başkanlığı, halkın dinini kontrol etmek ve devletin istediği şekilde yönlendirmek için vardır; içindeki bir kaç iyi niyetli insandan başka tamamen zararlı bir amaçla çalışmakta ve insanları bilgisizliğe sevk etmektedir. Camilerde okunacak hutbeleri bile devlet yazıp göndermektedir. Bu ne laiklikle ne de İslam ile bağdaşır. Başörtüsü konusunda diyanet çıkıp da Allah'ın gerçek emrini açıklayamamaktadır; çünkü diyanet bir devlet organıdır ve devletin dine yön vermeye çalışan kanunları vardır. Bütün bunlar dikkate alındığında, diyanette diğer dinlerden de insanların çalışması şöyle dursun, bu kurumun tamamen kapatılması ve devletin din işlerinden elini çekmesi gerekir.
Ayrıca, halkın içindeki milyonlara güvensizlik duyuyoruz da, nasıl diyanetteki bir kaç kişiye güveneceğiz? Yani halkın dinini ya onlar sömürürse? Ki yapıyor bunu devlet..
İnançlı kişilerin devlette çalışması, okuması vb.
Yukarıda söylediğim gibi, bir müslüman sırf bir kamu kurumunda çalışıyor diye sanki o kamu kurumu kaybedilmiş gibi tepki vermek devletin büyük bir paranoyasıdır, "halkın iradesi" ile yönetilen cumhuriyet olan devletimizin halkından korkması ve halka kötü gözle bakması demektir. Başını örtmek de İslam dininin bir gereğidir; dolayısıyla buna ister sembol diyelim, ister başka bir şey, bunun kime nasıl bir zararı vardır? Elbette bir sembol olacak, çünkü bu Allah'ın emri, yani İslam'ın bir sembolu olması gayet normal. Kaldı ki devlet yukarıda belirttiğim gibi, bu düşmanca politikayı sadece İslam'a karşı uyguluyor. Başka hiçbir dinin sembolü yasak değil okul ve kamur kurumlarında. Başka hiçbir dinin ibadethanelerine müdahale etmiyor devlet; hatta misyonerlik yapanlara bile. Hatta kılık kıyafet yönetmeliğine göre mini etek giymek de uygun değil ama mini etekli bayanlar okullarda da kamu kurumlarında da rahatlıkla çalışabiliyorlar. Sanırım bu durum amirlerinin de hoşuna gidiyor olmalı ki hiç uyarı almıyor bu bayanlar veya hiç gündem olmuyor. Dikkat edersen kendi fikrimi bile söylemiyorum; yine devletin koymuş olduğu kılık kıyafet kurallarını baz alıyorum adaletsizliği göstermek için.
Laiklik eğer herkes din konusunda kendi vicdanına bırakılmıştır diyorsa, başkasına zarar vermediği müddetçe herkes kendi dini uygulamalarını istediği gibi yapmakta özgürdür; devletin nasıl dua edileceğini, nasıl giyinileceğini, nasıl namaz kılınacağını söylemesi oldukça yanlıştır. Ne anayasamızdaki vatandaşlık haklarında, ne de ülkemizin kabul ettiği insan hakları evrensel bildirgesinde insanların sırf kıyafetinden dolayı eğitim ve çalışma hakkının elinden alınması yazılıdır. Dolayısıyla devletin tecavüz etmiş olduğu bu hakları hemen iade etmesi gerekmektedir.
Şeriat
Çok güzel bir noktaya değinmişsin, peygamber döneminde yönetici olarak peygamber vardı, şimdi ise yok. Peki peygamberle birlikte İslam ölüp gitti mi? Halbuki Allah kitabın koruyucusu olduğunu ve yeryüzünü hüccetsiz bırakmadığını söylüyor; peygamber de vefat edeceği zaman insanlara hutbeler okuyor ve "benden sonra kur'an ve ehl-i beytime sarılın, böylece asla delalete düşmezsiniz" diyor. Demek ki peygamber (aasm) ahirete irtihal ederken, kendisi gittikten sonra ne yapmamız gerektiğini, peygamberin yerine kime soru sormamız gerektiğini zaten açıklamış bize. Halbuki bizler Kur'ana gereken önemi veriyor ve peygamberin kendisinden sonra lider olarak tayin ettiği bu ehl-i beyti tanıyor muyuz? Peygamberin yokluğundan istifade etmek isteyenler, tabi ki peygamber öldü deyip İslam'ın hükümlerini birer birer kaldırmaya kalkışıyorlar ve ehl-i beyti de unutturuyorlar; böylece herkes işte bu kanıya varıyor; "artık peygamber yok ne yapalım, biz de kafan uydururuz hükümleri". İşte olay bu noktaya vardığı için şu anda şeriat öcü gibi görülüyor. Aslında böyle bile olsa, devletin şeri hüküm vermesi ne kadar doğru olabilir? Yani sırf peygamber yok diye devletin peygamberliğe soyunup fetvalar vermesi ne kadar doğru bir uygulamadır? Yani hem şeriat olmamalı diyorsun, hem de devlet şeriat hükümleri vermeli diyorsun.
Din kardeşliği
Evet, dindaş olmadığımız kimselere karşı da hoşgörülü ve adil olmalıyız. (Tabi hoşgörü demek ne yaparlarsa yapsınlar görmezden gelmek demek değildir.) ancak zaten onların buna ihtiyacı yok ki? Ülkemizde azınlık gibi görülen ve sürekli baskı altında tutulmaya çalışılanlar müslümanlardır diğer dinlerin mensupları değil ki? Kimse haç takanlara "hoop okula giremezsin" demiyor, "burada çalışamazsın dışarı" demiyor ki. Hiçbir papaz veya hahama devlet "bugünkü ayini böyle yöneteceksin, şu duayı okuyacaksın" demiyor ki? Bu konu oldukça uzar gider ama yeterli olduğunu düşünüyorum.
Karşılıklı bakış açısı
Dediğim gibi kardeşim, müslümanlar nasıl kimseye karışmıyor ve inanmayanları inanmaya zorlamıyorsa, onların da müslümanları bırakıp, hoşgörülü olmaları gerekir. Tek tük istisnalar elbette olabilir, dediğim gibi, sırf bir istisna var diye devletin tüm müslümanları yakması değil, o istisnaları ayıklaması gerekir. Ki zamanında sözde dini bazı örgütleri devlet oluşturdu ve besledi (Türkiye'deki Hizbullah gibi. Bu konuda bire bir yaşayan bazı kişilerden dinledim, Hizbullah Türkiye'de devlet kurumlarında hep torpilli işlem görmüş.) Ki zaten başını örtmeyen kişilere karşı devletin herhangi bir yaptırımı da yok, vatandaşın da herhangi bir yaptırımı yok, olamaz da.
Tesettüre saldırı var diyen arkadaşların sırf böyle söylemeleri başı açık olan vatandaşlarımıza, kardeşlerimize nasıl bir "saldırı" olabilir ki? Tesettür konusunda insanlar kendilerine yapılan haksızlıkla mücadele ediyor diye onların başı açıklara saldırdığını nasıl söyleyebiliriz? Tabi ki haklarını arayacaklar, devletin adaletsizliğine karşı duracaklar.
Diğer konular
Parti olayının konumuzla zaten hiç ilgisi yok; çünkü burada tamamen bir din ve o dine inanan kimselerden bahsediyoruz. Siyaset ve partiler şu anda bizim için konu dışı. Aynı şekilde illegal örgütlenmelerin de şu anki konumuzla bir ilgisi yok. Devlet eğer kesin delillere ulaşırsa bir örgütlenme hakkında, buna el atar; ancak sırf zamanında bir örgüt çıkmış diye (onu da devlet çıkarmış zaten) tutup tüm örgütlenmelere kötü gözle bakmak ve hepsini birden durduk yerde cezalandırmak da adaletli değildir.
Bir de "iyi ya da kötü demiyorum, illegal şeylere karşıyım" demişsin; unutmayalım ki bu cumhuriyetin kurulması da illegaldi. Sonuçta Atatürk bir örgüt kurdu ve o zamanın şartlarına göre bu "illegal" bir örgüttü, hatta devlet Atatürk hakkında takibat yaptı tutuklanması için. Dolayısıyla her zaman legal olan iyidir, illegal olan kötüdür diye düşünmek doğru bir mantık değildir. Üstelik böyle düşüneceksek, o halde şu anda hiçbir kanundan ve ülkenin mevcut durumundan da şikayet etmememiz gerekir.
Hayırlı akşamlar diliyorum herkese.
@Twilight kardeşim, müsade edersen bir kaç cümleyle kendi adıma fikir verişini noktalamak istiyorum; bundan sonra yazacaklarından fikir alır faydalanırsak ne ala, severek okuruz.
Okulda hiç görmedim mini etekli demişsin; ben gördüm. Devlet kurumunda da gördüm. Zaten mesele mini etek de değil, bayanlar için bazı şartlar var sadece mini olmaktan başka; o şartların gözetildiğini hiç görmedim.
Devletin dini olmaz diyorsun, ama dini denetlemeli diyorsun. Nasıl olacak bu iş? Devlet bilmediği şeyi nasıl denetleyecek? Dini olmayan devlet nasıl din fetvası veriyor? Büyük bir çelişki.. Devletin dini olmadığı için dini kurallar devlet denetime de tabi olamaz. Devlet sadece fiilen zarar veren ve zarar vermeyi planlayanlara engel olabilir; bunun dışında hiç kimseye müdahale edemez. Yok eğer devlet bunun için din adamı görevlendirmeli dersen, laiklik ile çelişir (ki şu anda Diyanet böyle bir şeydir). O zaman da zaten devletteki din görevlisini kim denetleyecek? Devletin dini dayatma yapmasına kim engel olacak?
Liselerde kolyelerin yasaklığının dinden dolayı olmadığını biliyorsun, onu da anti parantez belirtelim, o nedenle bizim için konu dışı. (Zaten o yüzden üniversitelerde yasak değildir. Dini bir olay olsaydı sadece liselerde değil tüm okullarda yasak olurdu.) Zaten miyoner okullarına değinmiyorum bile, onlara her türlü serbestlik var çünkü.
Diyanet işleri başkanlığına bu kadar güvenirsen de hata edersin derim. Çünkü diyanet işleri başkanlığı devletin bir parçasıdır, dolayısıyla devletin görüşünü sunar, Allah'ın istediğini değil. Kısacası diyanetin amiri Allah değil devlettir.
Alperenler sanırım ülkücü bir grup, yani içinde ırkçılık var. Onlar İslam'ın ölçütü değiller; üstelik böyle bir baskın yapılmışsa mutlaka cezalandırılmaları gerekir. O nedenle bunlarla mini etekli görevlileri kıyaslaman çok yanlış. Çünkü başıörtülü olanların okullara girememesi "istisna" değildir; doğrudan doğruya herkese uygulanan bir yaptırımdır. Hani desen ki başıörtülü bir kaç kişi yaşamış bu sorunu, bu istisnadır, o zaman kıyaslama doğru olurdu. Halbuki "2-3" olay değildir bu, milyonlarca vatandaşın eğitim, çalışma vb haklarının elinden alınmasıdır.
başka şık yokki butar düşünenlere göre ehlibeyt var kuran-ı kerim var@Twilight kardeşim, diyanete güvenme demiş olmam, "cüppeli hocaya güvenmeliyiz" demek değildir.
@Twilight kardeşim, diyanete güvenme demiş olmam, "cüppeli hocaya güvenmeliyiz" demek değildir.
özgürlük diyoruz ama insanlar ki cemaat örgütleri çok demişsin dolayısıyla nüfusun çoğunluğu devlet sistemini değiştirmek istiyor demişsin sorarım sana insan istemediği bir şekilde yönetirse özgür olabilir mi zoraki dayatmayla mı özgür olunur bunu bir tarafa bırakalım türk geleneğinde eşarp falan demişsin bu tamamen uydurma ve saçmalık insanlar bunu gelenek için değilk din emri için yapıyorlar yani inandıkları din bunu gerektiriyor ismini türban eşarp falan koymaya gerek yok bu şekil isimleri koyarak bir yerlere varmaya çalışmayın eşarp takıyoruz ama dinen yasak olan saç görünüyo eşarp dediysem sizin demek istediğiniz eşarpBirader zihniet degistmedigi sürece boyle olmak zorunda. Sen bir basortuluyu ülke yonetimini degistirmeye giristigi amaciyla cezayi birak mahkemeye versen dava acsan ülkeyi birbirine kirdirmaya calisacak zihniyeti bozuklar var.
Suanda masallah sivil toplum orgütlerinden cok cemaat orgutleri var ve bu cemaatlerin %90'ı Türkiye Cumhuriyeti Devleti yapisini degistirmek istemekte. Böyle bir ortamda dini ogelerin devlet kurumlarina girmesi bence yanlis.
Ha kisinin dini ozgurlugu icine yasamasini bende isterim ancak bir cok bozuk zihniyetin seriat istedigini bildigim icin buna karsi cikarim.
Tabi bide mahalle baskisi olayi var. Millet ne kadar mahalle baskisi tesettürlülere yapiliyor desede bana gore onlara yapildigi kadar mini etekle dolasan yada basini kapatmayan insanlara daha cok yapiliyor.
Mesela forumda kadinin biri bikinili program sundugu icin neler neler soylendi. Sen o kadinin bikini giymesine saygi gostermez kanali degistirmezsen bende senin tesetturune saygi gostermem. O programda bikini giyen kadinin amaci ne olursa olsun ona hakaret tarzi mesajlar yazmak yerine kanali degistirmen daha mantiklidir.
Ayse Arman tesettüre laf soyleyince seytan oluyorda sen melek mi oluyorsun hosgoru gostermedigin icin?
Ayrica Türk milletinin gelenek goreneklerinde tesettür yoktur. Eşarp dedigimiz olay vardir. (Bunun konuyla ilgisi yok ama soyleyeyim dedim)
özgürlük diyoruz ama insanlar ki cemaat örgütleri çok demişsin dolayısıyla nüfusun çoğunluğu devlet sistemini değiştirmek istiyor demişsin sorarım sana insan istemediği bir şekilde yönetirse özgür olabilir mi zoraki dayatmayla mı özgür olunur bunu bir tarafa bırakalım türk geleneğinde eşarp falan demişsin bu tamamen uydurma ve saçmalık insanlar bunu gelenek için değilk din emri için yapıyorlar yani inandıkları din bunu gerektiriyor ismini türban eşarp falan koymaya gerek yok bu şekil isimleri koyarak bir yerlere varmaya çalışmayın eşarp takıyoruz ama dinen yasak olan saç görünüyo eşarp dediysem sizin demek istediğiniz eşarp