Alevilerden Özür Diliyoruz.!

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

spybot

Guru
Emektar
Katılım
1 Kasım 2008
Mesajlar
47,206
Reaksiyon puanı
629
Puanları
113
xerox3435 koyduğun siyasi mesajları ve içerikleri silmeni rica ediyorum..:)
 

Mta

Profesör
Katılım
27 Mart 2008
Mesajlar
1,257
Reaksiyon puanı
6
Puanları
38
Siyaset ya da din . Hepsi her zaman hayatımızda olacak. Ama forumda bile böyle bi konuyu tartışmak yasakken ...
Daha çok fırın ekmek yememiz gerekiyor ...
 

xerox3435

Profesör
Katılım
4 Mart 2010
Mesajlar
1,544
Reaksiyon puanı
47
Puanları
0
Özür diliyoruz yerine ,, Özür dilerim demesi lazım

Herkes adına konusmaya hakkı yok ,,
 

abre06

Asistan
Katılım
11 Ağustos 2009
Mesajlar
148
Reaksiyon puanı
0
Puanları
16
kim nasıl yaşarsa yaşasın bana ne yeter ki kimse kimseye dokunmasın keyfine göre at koşturmasın bu ülkenin sermayesini hep kendi çıkarına kullanmasın
 

Slokr

Profesör
Katılım
17 Mayıs 2009
Mesajlar
2,841
Reaksiyon puanı
33
Puanları
48
Onlarla aynı dünyada yaşadığım için özür diliyorum, aslında dünyanın alevilere bırakılması lazım.Onların dünyasında parazit olduğumuz içinde özür diliyorum.En iyisi aleviler bırakalım bütün gün türkü söyleyip dursunlar.
 

spybot

Guru
Emektar
Katılım
1 Kasım 2008
Mesajlar
47,206
Reaksiyon puanı
629
Puanları
113
Konuyu nerden nereye getirmişsiniz helal olsun size....
 

enesyildiz

Asistan
Katılım
22 Eylül 2008
Mesajlar
420
Reaksiyon puanı
2
Puanları
18
ben daha kimseden özür dilemem.. Bundan sonra böyle.. zorla özür diletmek isteyen varsa hodri meydan :D
 

anti44

Öğrenci
Katılım
4 Haziran 2009
Mesajlar
8
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
arkadaşlar bende aleviyim herşeyi tek tek okudum ben şunu bilir şunu söylerim diğn muhammet dini kitap KURAN-I KERİMDİR TEKLONOJİ SİTESİNDE BÖYLE ŞEYLERE KARŞIYIMDIRKİ ben şunu fark ettim teklonoji haberlerine neredeyse hiçkimse yorum yapmazken konu din olunca herkez yorum yapıyor buna herhangi bir sözüm yok yapabilir en doğal hakları yalnız sadece ben teklonoji sitesinde KONU DIŞI bile olsa butür konuların tartışılmasına karşıyım
HA BİRDE ŞU UNUTULMASIN VE UNUTULAMAZKİ HERPİMİZ ADEM E HAVVADAN OLMAYIZ BİRBİRİMİZİ ÇOK SEVMESEKTE DÜNYADA BİR ÇOK SAVAŞ OLSADA BİZ KARDEŞİZ BİZ KARDEŞİZ BİZ KARDEEŞİZZ
 

Nordkapp

Doçent
Katılım
30 Ağustos 2009
Mesajlar
787
Reaksiyon puanı
16
Puanları
18
peki sünnilerde gördüğüm sapkınlıklar nelerdir

sünnilerden bir kısım derki çıplak bir şekilde olmak günahtır banyoda üstünde muhakak bi kıyafet bulunmlıdır der.(lütfen kimse bunu açık saçık giyinmeyle karıştırmasın)
Böyle bir şey olamaz çünki insan hayatının bir çok kısmında soyunuyor tuvalete girdiğinde üstünü değiştirdiğinde amaliyat olacağında ve banyo yapacağında. Unutulmamalıdırki islam dini mantık dinidir. hz osmanda böyle davranırdı ve hiç bir zaman çıplak bulunmazdı ama bunu günah olduğuna inandığı için değil rabbine olan büyük saygısından dolayı yapardı

sünnilerden bir kısım sağ elle yemek yemenin günah olduğunu söyler sebep olarakta tuvalet esnasında o elimizi kullandığımızı söylerler
İslamda temizlik imandan gelir ve esasdır muhakakki tuvaletten çıktığımızda elimizi yıkamayan yoktur ve sol elimizide gündelik hayatta daha pis şeylerde kullanıyoruz mesela paraya dokunmak gibi ve yemek bazende iki elle yenilir

sünnilerden büyük bir kısım eylencenin iyi bişey olmadığını günah sayılıcağını düşünerekten düğün ve törenlerinde mevlüt okuturular
Dua okunmasına mevlüt okunmasına imam nikahı kıyılmasına söyleyebileceğim hiç bir şey yok elbettiki bunlar güzel davranışlardır ama bu gibi törenlerdede eylenmenin günah olduğunu düşünmekte çok yanlıştır hatırlayınızki PEYGAMBER efendimiz hz ayşe annemizle evlenirken süt ve hurma dağıtarak küçük bir eğlence yapmıştır

sünnilerden genel bir kısım kocasız bir kadının hacca gitmesinin yanlış olduğunu söylerler (kimileride yanlız başına bir kadının gitmesi der)

Hac ibadeti maddi durumu yerinde olan herkeze farzdır erkek gitsin kadın gitmesin diye birşey düşünülemez çünki ibadet herkezin hakkıdır unutulmamalıki islamiyet döneminde hacca giden peygamberimize biyat etmek için yanına gelen ve uhut savaşına katılan bir çok kadın sahabelerimiz vardır

(ve daha yüzlercesi)


Delillerini de alalim. Delilsiz konusmayalim. Bir de Islam'in emrettigi ile insanlarin farkli yaptigi seyleri karistirmayalim. Bir de gunah ile sirk olayini karistirmayalim. Bir de dugunlerde eglenme kismi oyle gecistirilecek bi konu degil mesela. Nasil ve hangi sartlarda eglendigin cok onemli. Yoksa eglenmen sorun degil.
 

shakal

Profesör
Katılım
9 Mart 2009
Mesajlar
1,770
Reaksiyon puanı
29
Puanları
48
bende ozaman budizlerden özür diliyorum :) haha bu arada benim ailemde alevi ama ,ben kabul etmiyorum ayri konu ama sunuda söylemeliyim ,isin gercegi aleviler dinle alakasi yok fakat ,insanligi alevilerde ögrenecen üstünede islamla kaynastiracan gercek bir müslüman ortaya cikar ,ne yazikki su an aleviler su an dinle akasi hic yok ,yani kurandi sünnetti haramdi heleldi ,bunlar alevilerin hic iglilenmedigi konular
 

Elbruz46

Rektör
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,931
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
113
Yapmadığım hiç bir kabahat yüzünden ÖZÜR DİLEMEM...

Geçmiştekilerin ya da Başkalarının yaptıkları için ise hiç dilemem...

-----------------

Kahramanmaraş da ALEVİLERE yapılanları bilmeyen yoktur...

Yapılanların DOĞRU olduğunu söyleyebilecek AKLI BAŞINDA OLAYLARI BİLEN KİMSE YOKTUR...

Ben Maraş olaylarını bir çok ortamdan hem sanal hem reel ortamda Eleştirmiş bir kişiyim...

Olaya hep İNSAN açısından baktım...


Ama Geçen Sene yaşadığım ve beni İNSAN olarak rahatsız eden bir şeyden de bahsetmek isterim...


Kahramanmaraş Elbistan arası çalışan Minibüslerden birinde yolculuk yapıyorum...

Arabada Çalan Şarkı...

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı

Bince yıl yaşlıyım yarası bende
Unuttum mu sandın sandın unutmadım ki
Şimdi öç almanın sırası bende
Unuttun mu sandın sandın unutmadım ki

Onca aydın yakıp ozan astınız
Ozan astınız canımıza kıymak oldu kastınız
Hüseyini kerpe ada kestiniz
Unuttum mu sandın sandın unutmadım ki

Gelecek endişe bakarım çünkü bakarım çünkü
1400 sene çektim bu yükü
Maraş Çorum Sivas sanmayın dünkü
Unuttum mu sandın sandın unutmadım ki


Ben bu şarkıyı duydum GERİLDİM... KIZDIM... SİNİRLENDİM...


1 Ne demek Şimdi öç almanın sırası bende

2 Kahramanmaraş da MARAŞ'ı unutmadık diyerek MEYDAN OKUMA KİME?


Bu resmen provokasyondur...

Birisi GELSİN BANA ÇATSIN demekten başka bir şey değildir...

--------------
Durmadan dışarı karşı KARDEŞİZ KARDEŞLİK söylemleri...
Kendi aralarında ÖÇ ALMA SIRASI BENDE gibi hamaset naraları....


Kusura bakmayın BEN ÖZÜR DİLEMİYORUM...
 

shakal

Profesör
Katılım
9 Mart 2009
Mesajlar
1,770
Reaksiyon puanı
29
Puanları
48
kardes ,isin asli aleviler ,bu ülkede hic hos karsilanilmadi ,hic insan yerine konulmadi ,sadece kötülendiler ,onlarda kedini soyutladi ,islam ise bunu degil iyligi emredin kötülügü neh edin dir,bu ise gerceklesmedi ,iranlilar bu isi yüklendi ,zamanla bilgi eksikliginden olsa gerek islamdan temelli koptular,sahsen ben alevi ailesinden geldiginden sunu iyi biliyorum , bir alevi kisinin müslüman kimligi tasimasi cok anlamsiz gibi bir sey ,yada sürüden ayrilmis koyun misalidir,ben alevilikte hic bir yönden islamla bagdasan bir nokta göremiyorum,alevi olan varsa bana tarif etsin ,eline beline diline sahip olma anlayisi vardir ,oda kuran dan dolayi degil bir felsefe olayindandir,bana bir alevi nin Allah bize sunu emretti biz bunu helal yada haram korkusundan yapiyoruz demesini hic duymadim,bu arada iran yani sia lilar alevilikle yine bir degildir,tamam onlarda farkli bir inanis var ama alevilik gibi degil onlar kendilerince kuran sünnete baglilar ,her nekadar devlet baskisida olsa
 

POWER

Rektör
Katılım
5 Ekim 2009
Mesajlar
10,275
Reaksiyon puanı
161
Puanları
0
Kendi adıma konuşuyorum. Yavuzun "Alevilerin katli vaciptir" fetvasını bile bile avatarına cümlelerine yavuzu ekleyen zihniyet hala var oldukça zaten kimsenin özrü kabul olmaz. Siz önce Allah'tan özür dileyin. Lafım bunu görmezden gelenlere...
 

Nordkapp

Doçent
Katılım
30 Ağustos 2009
Mesajlar
787
Reaksiyon puanı
16
Puanları
18
Vay arkadas be. Biz neymisiz ya. Bi toplum bu kadar mi zalim olurmus. Kurtlere, alevilere, ermenilere ne kadar kotu davranmisiz!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Ben de ozur dilemiyorum. Ozur dileyecekte bir sey gormuyorum. Milleti sagci-solcu, musluman-laik, alevi-sunni, Turk-Kurt, su-bu diye ayiranlar gelsinler hepimizden ozur dilesinler...

Bu gune kadar hukumetlerin yaptigi yanlislarin sorumlusu bu masum halk olamaz. Olmamalida. Diger toplumlar ne kadar ezildiyse Turkler'de en az o kadar ezilmistir bu memlekette. Sanki biz aga gibi pasa gibi yasiyoruz. Sanki biz cok zenginiz. Sanki bizim odedigimiz vergileri calan cirpan ahlaksizlar olmadi. Sanki bize butun haklarimiz verildi. Bugun biz sadece diger irklarin haklarindan bahsediyoruz. Bugun biz Islam'i muslumanligi bi kenara birakmisiz artik irklarimizin ustunlugunden bahsediyoruz.

Bu ulkede kardesce yasamak istiyorsak Islam'i muslumanligi on plana almamiz lazim. Musluman olmayanlara da hosgorulu olucaz muhakkak.

Tarih boyunca hukumetlere bakinca hic birininde dost olmadigi cok acik. Dis guclerle bir arada olup insanimizi birbirine dusurduler, bizi yoksullastirdilar. Devleti, milleti soyup sogana cevirip def olup gittiler. Insaallah bu millet uyandi. Fitnecilere, bozgunculara prim vermeyecektir.
 

shakal

Profesör
Katılım
9 Mart 2009
Mesajlar
1,770
Reaksiyon puanı
29
Puanları
48
Kendi adıma konuşuyorum. Yavuzun "Alevilerin katli vaciptir" fetvasını bile bile avatarına cümlelerine yavuzu ekleyen zihniyet hala var oldukça zaten kimsenin özrü kabul olmaz. Siz önce Allah'tan özür dileyin. Lafım bunu görmezden gelenlere...
halifeye itaatsizlik resule itaatsizliktir ,ve resule itaatsizlik Allaha itaatsizliktir, bundan dolayi ise yavuzun yapmis oldugu olay bence olmasi gerekendi,bu ise isamin geregidir,fakat sivas katliami gibi olaylar tamamen ,islam disi ve isin icinde baskalarinin ve bozguncularin eli var ,bunu yapanlarin ise ne dini nede kitabi var,hic bir kitapta sivil halka saldiri onaylanilmaz kabul edilemez ,bunu yapanlarin islam mahkemesinde ayni cezaya carptirilmasi gereklidir dise dis göze göz cana can
 

zert

Öğrenci
Katılım
11 Mart 2010
Mesajlar
96
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Aleviler, osmanli ve cumhuriyet tarihi boyunca yonetimde ve devlette soz sahibi olmustur, bu etkisi bazen azalmis bazen artmistir. hatta bircok ehli sunnet cemaatten daha etkili olmuslardir. Osmalida yenicerilere bakdiginizda alevileri goreceksiniz, bircok sadrazam aleviydi, osmali padisahlarinin hocalari arasinda alevi dedeleri vardi (hatta fatih sultan mehmetin hocalarindan meshur olanlarindan biriside alevidir), bektasilik osmanli devleti tarafindan desteklenmistir. Cumhuriyet doneminde de aleviler ve alevi sempatizani insalar belli mevkilere gelmis, neredeyse tum sol partiler onlarin savunuculugunu yapmis. Ve bu donemelerin hic birisinde ehli sunnete bagli olanlar soz sahibi olamamis ve dislanmislar, asil alevilerin ehli sunnetten ozur dilemesi gerekir.
 

Elbruz46

Rektör
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,931
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
113
Bu gün YÜKSEK YARGININ % 75 i ALEVİ lerden oluşuyor...

Bu ne demek mi oluyor?

Türkiye'de her seferinde TÜRBAN ile ilgili düzenlemelerin YÜKSEK YARGI tarafından iptal edilmesi...

Türkiye'de her seferinde İMAM HATİP lerin önünü açan düzenlemelerin YÜKSEK YARGI tarafından iptal edilmesi...

Ve bunların HUKUKA AYKIRI ŞEKİLDE YAPILMASI...

----------------------

Bunu neden mi yapıyorlar???

KENDİ DÜŞÜNCELERİ AÇISINDAN HAKLI OLABİLİRLER AMA YAPTIKLARI HUKUKİ DEĞİL...

Bir İMAM HATİP mezunu bu gün bu ülkede İMAM olmak dışında neredeyse hiç bir şey olamıyor... HATTA DİN KÜLTÜRÜ ÖĞRETMENİ dahi olamıyor....

Bunun adaletsiz olduğunu bilmeyen yok...

Ama bu adaletsizliği ortadan kaldırmaya kalktığınızda karşınıza YÜKSEK YARGI çıkıyor...

Hem de daha önce kendi verdiği kararları YOK SAYARAK...

Daha önceleri bu konu YÖK ün meselesi derken daha sonra YÖK bu konuda düzenleme yapamaz diyecek kadar kendisiyle çelişiyor...

Peki bu nasıl oluyor???

ALEVİ Yüksek Yargı Mensuplarının düşüncesine göre bir İMAM HATİP mezunu DİNDAR bir SUNNİ olarak eğitim aldığı için ALEVİ DÜŞMANIDIR...

Eğer bu kişi DEVLETTE YÜKSEK KADEMELERDE BİR MAKAMA GELİR İSE bulunduğu kurumdan ALEVİLERİ TASFİYE EDECEKTİR ya da bulunduğu makamın verdiği güç ile ALEVİ lere zorluklar çıkaracaktır...

O zaman İMAM HATİP MEZUNLARI DEVLETTE ETKİLİ MAKAMLARA GELMEMELİLER...

Sadece İMAMLIK yapabilmeliler...

------------

Bu anlayışın bir sonucu olarak yıllardır Türkiye de SANAL İRTİCA ŞERİAT İRAN MALEZYA MAHALLE BASKISI KORKULARI YARATILDI...

Ve bu KORKULAR TEMEL ALINARAK gerçekler gizlendi ve bu ülkenin ANADOLU'nun DİNDAR AİLELERİNİN ÇOCUKLARININ DEVLETTE YÜKSELMESİNİN ÖNÜ KAPATILDI!!!

tekrar ediyorum KENDİ DÜŞÜNCELERİ AÇISINDAN HAKLILAR...

Ama NORMAL DÜŞÜNÜNCE tamamen haksızlar...

bu ülkede her sene 100 000 lerce GENÇ BU YÜZDEN MAĞDUR OLUYOR...
Bu ülkede Binlerce genç kız ÜNİVERSİTE KAPISINDAN ÇEVRİLİYOR...


peki bu GENÇLERDEN KİM ÖZÜR DİLEYECEK?
 

aXXo

Doçent
Katılım
22 Şubat 2010
Mesajlar
623
Reaksiyon puanı
39
Puanları
0
Müslüman Türk kadınına rahibe gibi yakıştırmasında bulunan anlayış kimdir sorarım size . . .

bknz. PATLAK AMPUL...

kimlerin tezgahı olduğunu cümle alem biliyor.

---------- saat 20:15 eklendi ---------- önceki mesaj saat 20:13 eklenmişti ----------

Kendi adıma konuşuyorum. Yavuzun "Alevilerin katli vaciptir" fetvasını bile bile avatarına cümlelerine yavuzu ekleyen zihniyet hala var oldukça zaten kimsenin özrü kabul olmaz. Siz önce Allah'tan özür dileyin. Lafım bunu görmezden gelenlere...

:thumbup1: Tamamen katılıyorum.

---------- saat 20:18 eklendi ---------- önceki mesaj saat 20:15 eklenmişti ----------

Bu gün YÜKSEK YARGININ % 75 i ALEVİ lerden oluşuyor...
.....

Kaynak göster...


Kendi kendine yüzde oranı vermekle kimseyi kandıramazsın. Bu ülkeyi yönetenlere bir bak. Cumhuriyet kurulduğundan beri kaç tane alevi yönetime girdi. Şu anda iktidarın yönetiminde bir tane alevi var mı ?

Aleviler kaç kez saldırıya uğradı. Tarafsız gözle bakamıyorsunuz tabii çok yazık.
 

new_cont

Asistan
Katılım
10 Mart 2008
Mesajlar
189
Reaksiyon puanı
6
Puanları
18
Ben özür dilemiyorum. Cemevide ibadethane olmaz. Bir dinin bir ibadethanesi bir imamı olur.Bunlar diyor Cemevi olsun, yok imam yerine dedemiz olsun. Resmen dini bozmaya uğraşıyorlar.


senin gibi yobazlar yüzünden zaten gericilik oluyor güzelim memlekette her seferinde böyle konuşmalara tartışmalara girerek 20 yıl önceye götürüyorsunuz dahada geriliyorsunuz devam edin boş boş konuşmaya tebrikler... Din nedir iman nedir bilmeden ahkam kesmekle olmaz bu işler önce sonra davran.

Hem sen hangi aciz hakkınla alevilere onu bırak müslüman vatandaşlarına hesap sorup kötülüyorsun:thumbdown:
 

aXXo

Doçent
Katılım
22 Şubat 2010
Mesajlar
623
Reaksiyon puanı
39
Puanları
0

32. Günden alınma bu belgesel Maraş katliamını anlatıyor.
 

MdbK

Doçent
Katılım
9 Mayıs 2008
Mesajlar
542
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
Adam kendi adına konuşmuş ,, ama bu konuşmayı neden genele mal etmiş anlamadım :)

Müslüman Türk kadınına rahibe gibi yakıştırmasında bulunan anlayış kimdir sorarım size . . .
O pankartı gerçekten CHP'nin astırdığına inanabiliyorsanız diyebilecek birşeyim yok. O pankartı kimin astığı ortadadır. AKP'nin provokasyonlarına gelmeyin lüften. Vatandaşlarımızın en temiz duygularını sömürmeye çalışan bu zihniyete inanmayın artık.
 

KAZUYA

Doçent
Katılım
28 Eylül 2008
Mesajlar
771
Reaksiyon puanı
20
Puanları
0
Yalakanin onde gideni Alevilerden ozur diliyormus sunni lerden kim ozur dileyecek. toplum adina konusan bir hiyar kendisi
 

aXXo

Doçent
Katılım
22 Şubat 2010
Mesajlar
623
Reaksiyon puanı
39
Puanları
0
Ve son söz ... Aleviliği müslümanlıktan saymayanlar. Daha kaç Alevinin katledilmesini arzuluyorsunuz çok merak ediyorum. Bu ülkede Aleviler toplu halde sünnilere karşı kesinlikle bir katliam girişiminde bulunmamıştır, ama Osmanlı' dan Günümüze kadar Aleviler toplu katliamlara maruz kalmıştır.
 

TazzzY

Dekan
Emektar
Katılım
12 Kasım 2008
Mesajlar
7,353
Reaksiyon puanı
275
Puanları
83
Hristiyanlara hoşgörü varken neden Aynı dini paylaştığımız Yurttaşlarımızı Hoşgörüyle karşılamıyoruz...

Gelin Canlar bir olalım gelin dostlar bir olalım Sözleriyle yola çıkmak varken nedir bu kavga Alevi çok arkadaşım var ve hepsi birbirinden iyi insanlar Alevilere yıllarda haksızlık yapıldı Alevileri kullanan siyasi partileri esefle kınıyorum...

Yıllardır Sağ Sol diye bizi birbirimize vurdular artık uyanma vakti Özgürce şu ülkede yaşamak varken nedir bu kavga nedir bu tartışma bizden öncede çok kişi tartıştı şuan hepsi toprağın altında hiç biri bi çıkara bi sonuca ulaşamadı bu sorun artık kavga ederek çözülmez ben özgür ve rahatça ülkemde yaşamak istiyorum!

Eğer benimde Özür Dileme Hakkım varsa Bugün Alevilerden Özür diliyorum!
 

aXXo

Doçent
Katılım
22 Şubat 2010
Mesajlar
623
Reaksiyon puanı
39
Puanları
0
O pankartı gerçekten CHP'nin astırdığına inanabiliyorsanız diyebilecek birşeyim yok. O pankartı kimin astığı ortadadır. AKP'nin provokasyonlarına gelmeyin lüften. Vatandaşlarımızın en temiz duygularını sömürmeye çalışan bu zihniyete inanmayın artık.

CHP zaten suç duyurusunda bulundu failler hakkında. Kimler olduğunu da yazmışsın zaten .

"O afişleri biz asmadık" - Habertürk

---------- saat 20:39 eklendi ---------- önceki mesaj saat 20:37 eklenmişti ----------

Hristiyanlara hoşgörü varken neden Aynı dini paylaştığımız Yurttaşlarımızı Hoşgörüyle karşılamıyoruz...

Gelin Canlar bir olalım gelin dostlar bir olalım Sözleriyle yola çıkmak varken nedir bu kavga Alevi çok arkadaşım var ve hepsi birbirinden iyi insanlar Alevilere yıllarda haksızlık yapıldı Alevileri kullanan siyasi partileri esefle kınıyorum...

Eğer benimde Özür Dileme Hakkım varsa Bugün Alevilerden Özür diliyorum!

:thumbup1:

Maalesef Alevilerin gösterdiği hoşgörünün 10 da 1 i Alevilere karşı gösterilmiyor.
 

lBa1xkrV1fe7

Asistan
Katılım
22 Haziran 2008
Mesajlar
397
Reaksiyon puanı
8
Puanları
18
Bunların niyeti namaz falan değil, Caminin karşısına Cemevi, İmamın karşısınada DEDE çıkarıp , yüce dinimizi bozmak.

aman aman yüce dininiz tabiii.. adamın özür dilediği şey mum söndü gibi çirkin iftiralar hangi aile bireyi kendi aile bireyini beceriyor bahsettiğim iftirayı o yücce dinini pohpohlamak için attı insanlar böldüler ülkeyi sizin gibi saftirikler bizim ki yüce sizin ki cüce diyerek bu kışkırtmaya geldiler... böyle cehalet olmaz.. ayrıca çok yüce dinin ve çoğu din dogmatiktir senin tartışmaya uygun bir yaratılışın yoktur bu konulara senin derken hakaret değil hiç bir kulun dini tam olarak çözebilecek yaratılışı yoktur sen ki yüce dininin başka bir kuvvetle bozulmaya itildiğini iddia edesin..
extra: islamda kurallarda değişiklik yoktur yorumda farklılık vardır.. alevilik kuran-ı kerime tamamen bağlı bir mezheptir seviyeli konuşalım lütfen alevi olmayabilir herkes tabikide değil ama yok böyle bir mezhep yok şöyle falan fistan içine etmeyelim durumun.. saçma bir durum olsa bu ülkenin diyanet işleri başkanları yıllar önce bunu söylerlerdi..
 

Elbruz46

Rektör
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,931
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
113
O pankartı gerçekten CHP'nin astırdığına inanabiliyorsanız diyebilecek birşeyim yok. O pankartı kimin astığı ortadadır. AKP'nin provokasyonlarına gelmeyin lüften. Vatandaşlarımızın en temiz duygularını sömürmeye çalışan bu zihniyete inanmayın artık.


İşte çarşaflı rahibe afişini asan kişi!

İşte çarşaflı rahibe afişini asan kişi!
04 Eylül 2010 Cumartesi 20:29
CHP'nin çarşaflı rahibe afişi kıyameti kopardı. Kılıçdaroğlu her ne kadar 'Onu biz asmadık' dese de bu açıklama CHP Liderini çok şaşırtacak.


Bazı bilbordlara asılan ve ''türbanı rahibe kıyafetine benzeten'' afişlerle ilgili, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Kesinlikle biz asmadık asanlar belli' diyerek AK Parti'yi işaret etmişti ama o afişleri asan CHP'li Avcılar Belediyesi çıktı!

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ''türbanı rahibe kıyafetine benzeten'' afişlerin CHP'li Avcılar Belediye Başkanı tarafından yaptırıldığını açıkladı.

Atalay, bazı bilbordlara asılan ve ''türbanı rahibe kıyafetine benzeten'' afişlerle ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu afişlerin partisince asılmadığını ifade ederek konuyla ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik ''hakaret içeren'' sözler sarf ettiğini söyledi. Atalay, CHP İl Başkanı Berhan Şimşek'in de afişleri kendilerinin asmadığı yönünde açıklamalarda bulunduğunu da hatırlattı.

CHP'Lİ BELEDİYE BAŞKANI YAPTI

İçişleri Bakanlığı olarak afişleri kimlerin astığını belirlediklerini belirten Atalay, ''Biz bunu bulduk. Bu afişler CHP'li Avcılar Belediye Başkanı tarafından yaptırılmış. Nerede basıldığını bulduk, kime sipariş edildiğini bulduk, ne kadar bastırıldığını bulduk. Bu kişilerin hepsi konuştular. Bilbordlara asanlar da konuştular. Bunu yapan Avcıların CHP'li başkanı'' açıklaması yaptı.

Afişler asılırken CHP İl Belediye Meclis Üyesi Ali Oral'ın da bizzat başında bulunduğunu ifade eden Atalay, şunları kaydetti:

''Biz CHP'lilere diyoruz ki, 'Bunu siz yaptınız. Birinizin yaptığından diğerinin haberi olmayabilir. Veya haberiniz var, böyle gösteriyorsunuz ama utanmadan Başbakanımıza zavallı tabirini kullanıyorsunuz. Gelin özür dileyin.' Bunu isim isim ben açıklıyorum. Kimlerin yaptığını, hangi matbaada basıldığını, kimler tarafından asıldığını, İstanbul Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci'nin bizzat matbaalarla görüşerek bunu sipariş ettiğini, biz bunları açıklıyoruz.''

KILIÇDAROĞLU, ERDOĞAN'DAN ÖZÜR DİLESİN

Kılıçdaroğlu ve Şimşek'in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'den özür dilemesini isteyen Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu CHP, kendi içlerinde birtakım numaralar çevirirler, oyunlar oynarlar. Bunun suçlusu olarak Hükümeti gösterirler. Genel Sekreterleri telefonu açıkta bırakır, karşıdaki gazeteci dinler. Ondan sonra vay 'Hükümet bizim genel merkezimizi, genel sekreterimizi dinletiyor' diye suçlamalarda bulunurlar. Hep böyle, kara kampanya. Şimdi CHP yine aynen o kara kampanyasını yürütüyor. Biz insanları ahlaklı, edepli olmaya, dürüst politika yapmaya davet ediyoruz. Şu Ramazan ayında hakaretlerle, kara kampanyalarla halk oylaması çalışması yürütmesinler, dürüstçe çalışsınlar.''
 

aXXo

Doçent
Katılım
22 Şubat 2010
Mesajlar
623
Reaksiyon puanı
39
Puanları
0
Osmanlı zamanında şimdiki alevilerden gizlenen gerçek...

Yavuz Sultan Selim (1512-1520)’in Osmanlı tahtına geçmesiyle Türkmen sürgün ve katliamları hat safhaya varır. 24 Ağustos 1514’deki Şah İsmail ile Yavuz Selim arasıda geçen Çaldıran Savaşı öncesi 40 Bin üzerinde kızılbaşTürkmen katledilir. Savaş meydanında öldürülen Türkmenler hariç... Prof.Dr.Faruk Sümer; Safevi Devleti’in Osmanlılardan daha Türk çok bir Türk Devleti olduğunu söyleyerek: Safevi Devletinin kurucuları; Anadolu Kızılbaş Türk oymaklarıdır. Devletin resmi dili Türkçe’dir. On iki hayvanlı Türk Takvimini kullanmaktadırlar. Askeri teşkilatlanmaları Türk sistemidir. Edebiyatı vb. yazı sitemleri Türkçe’dir.... Demektedir ki, bütün kaynaklar bu hususu doğrulamaktadır. Yine Akkoyunlu Devleti ve Karamanoğulları Beyliği, Osmanlılar’dan daha Türktür. Çeşitli Türkmen oymaklarından ve Bayındır Beyleri’nin kurucusu olduğu aşiretler konfederasyonundan meydana gelen Akkoyunlular için John E.Woods; “300 Yıllık Türk İmparatorluğu” demektedir ki, isabetli bir saptamada bulunmaktadır. Kur’anı ilk Türkçe’ye çeviren ve Saray dahil her alanda Türk Dili’ni hakim kılan Akkoyunlular gerçek anlamda bir Türk Devletidir. Osmanlılar Türkleri aşağılarken Dede Korkut ise şöyle der: “Karanlıkta yolumu yitirirsem parolam Allah’tır/Soylu kuralın taşıyıcısı, efendimiz Bayındır Han’dır/Salur Kazan’dır savaş gününün galibi” Bölgede hüküm süren Akkoyunlu ve Safevilerin Türk Dilinin yöreye hakim olmasından rahatsızlık duyan Kürt Mollası İdris Bitlisi; Osmanlılar ile işbirliği yaparak Türkmenlerden intikam alır.
Yavuz Selim’e kadar Doğu Anadolu’da Türkmen hakimiyeti vardır. Yavuz ise; Şafi mezhebinden Nakşibendi tarikatından Kürt mollası Şeyh İdris-i Bitlisi’nin önerisi ve planlamasıyla Doğu ve Güney Anadolu’da Türkmenler katledilmişler, kurtulanlar ise Azerbaycan’a kaçmışlardır. Türkmenlerin hakim oldukları idari beylikler ve toprakları; Yavuz’un imzaladığı boş fermanları, İdris-i Bitlisi oldurarak Kürt Aşiret reisine ve ağalarına vermiştir. Böylelikle bugünkü doğudaki feodalizmin temelleri atılmıştır.

İdrîs-i Bitlîsi (Ö.8 Kasım 1520) “Selim Şah-Nâme” adlı eserinde; başta Diyarbekir olmak üzere Kürtistan memleketinde “Kürt Beyleri ve Kürt taifesinin mülk, millet, mezhep ve irsi bağlarının” nasıl güçlendirdiğini anlatırken, şehir ve yöre adlarını tek tek vererek Kızılbaş Türkmenleri de nasıl katlettiklerini “Allah’ın ve Padişah’ın yanında olan bir Molla olarak” zevkle ve kana susamış bir vampir edasıyla anlatmaktadır. Kürtler “dirlik ve birliklerini” İdrîs-i Bitlîsi’ye borçluyken, Türkler ise, Yavuz Selim ile İdrîs-i Bitlîsi’nin yaptıklarını lanetle anmaya devam edeceklerdir. Büyük bir Türk katili olan İdrîs-i Bitlîsi’nin bütün eserlerini Türkmen Tarihi açısından “Türklük bilincine sahib bir tarihcimiz” tarafından incelenip gerçek anlamda “Anadolu Türk Tarihi”nin bir kesitini ayakları üstüne oturtulması gereklidir. Yunan mezalimini ağızlarında sakız eden bazı “Türk Milliyetçi Yazarları” Yavuz ve İdris-i Bitlisi’nin Türk katliamlarını görmezlikten gelmektedirler.

Yavuz dönemimde Osmanlı yönetiminde görev alan İdris Bitlisi ve Bıyıklı Mehmet Paşa ile Kürt Aşiret Ağaları’nın durumları için; bugün Kürt gruplarından KOMKAR belgeli olarak şöyle demektedir ki çok ilginçtir:

“1535'ler de böyle bir icazet vererek, beylik topraklarının bölünmesini kolaylaştırmıştır. Kanuni Sultan Süleyman fermannamesinde aynen şöyle diyor: -Bey öldüğünde, eyaleti kaldırmayıp bütün hududu ile Mülkname'yi Humayun uyarınca oğlu bir ise, O'na kalacak, eğer müteadit ise, istekleri üzerine kale ve yerleri, aralarında paylaşacaklardır. Uzlaşmazlarsa, Kürdistan beyleri nasıl münasip görürlerse öyle yapacaklar ve mülkiyet yoluyla bunlara ebediyete kadar ila ebeddevran mutaarrıf olacaklardır. Eğer Bey, varissiz, akrabasız ölmüş ise, o zaman eyaleti, hariçten ve yabancılardan hiç kimseye verilmiyecek, Kürdistan beyleri ile görüşülüp ve ittifak edilip, onlar bölgenin Beylerinden veya Beyzadelerinden her kimi uygun görürlerse, ona tevcih edilecektir. (Hükmi Şerif, Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi, E. 11960 sayı-İstanbul) Kürt-Osmanlı Andlaşması'nın mimarı Mevlana İdris'tir. Bu anlaşmayı kabul eden ve gerekli bulan Yavuz Sultan Selim'dir. İkisi de 1520'de maalesef ölmüşlerdir. Sultan Selim, Mevlana İdris'e; -Git Kürdistan beylerini ve emirlerini topla, kendi aralarında bir beylerbeyi seçsinler demişti. Mevlana İdris ise, Kürt beylerini çok iyi tanıdığı için kestirmeden bir beylerbeyi Sultan'dan istemiş ve Bıyıklı Mehmet Paşa'yı tavsiye ederek bu işi noktalamış idi. Diyarbakırlı bir Kürt olan Bıyıklı Mehmed Paşa'da çok erken gitti ve bundan sonra Kürdistan Eyaleti Başkenti'ne Mekadonlu komutanlar gelmeye başladı. Kanuni Sultan Süleyman, bilerek veya bilmiyerek 1533-34'lerde, Bitlis'i Şeref Han'dan alıp, bir fermanla Ulame Tekelu'ya veriyor. Direnen Bitlis Beyi'nin üstüne, Diyarbekir Beylerbeyi ve kuvvetleri ile bütün Kürdistan beylerinin kuvvetlerini de katıyor ve Ulame'yi başkomutan olarak atıyor. Aynı Sultan, 1535'ler de Bağdat seferini yaptıktan sonra Kürtleri tanımaya başlıyor veya bunlarsız bir şey yapamıyacağını anlayarak, babasının Amasya'da imzaladığı anlaşmaya yukarda verdiğim arşiv numaralı Hükm-i Şerif-i yayınlıyor. Neticeye baktığımızda, Kürdistan hükümdarları, çoğunlukla topraklarını bölmemiş ve statülerini 1850'lere kadar getirmişlerdir.”
Aynı gurubun siyasi örgütünün başı Alevi Kökenli Kemal Burkay ve Munzur Çem gibileri; bu iki Osmanlı Kürtünün, Alevileri katletmesini görmezlikten gelerek, Alevi Tarihini yok sayarak “öteki tarih” dedikleri uydurma bir “Kürt Tarihi” yaratmaya çalışıyorlar. Tunceli Ovacık’ta “üçlü Kürt ittifakı” olan: Bıyıklı Mehmet Paşa, İdris Bitlisi ve Palu Beyi Cemşid ‘in; on binlerce Kızılbaşı kesmesine; aynı bölgenin adamları Kürtlük İdeolojileri adına ses çıkarmamaktadırlar. Ahlaki olarak bu çifte standart davranışlarına ne demek gerektiğine okuyucular karar versin !

Yavuz Selim’in önce Erzincan Valiliğine atadığı, sonradan da bütün doğu ve güney doğuya bakmak kaydı ile Diyarbakır Eyaletine getirdiği Dıyarbakırlı Kürt Bıyıklı Mehmet Paşa ve danışmanı Bitlisli Molla İdris; bütün bölgeyi Türkler’den temizlerler ve YÜZ BİN Kızılbaş Türk’ü katlederler. Bölgeden kaçamayan Türkler de kendilerini Kürt olduklarını söyleyerek kalırlar, baskılar sonucu da gerçekten Kürtleşirler. Doğu sınırlarını Türklere kapatan Yavuz; korumalığını da Kürt aşiretlerine bırakır. 1517’de Yavuz Selim’in Mısır’ı alması ve 74.ncü İslâm Halifesi olması ile sünnilik resmi ideoloji haline gelir ve İslâmi Devlet kimliği oluşur. Bu tarihten sonra Araplar, Osmanlı Devleti’nin yaşamı boyunca diğer halklardan üstün ve gözde konumlarına devam ederler. Türkler arasında Yavuz adı Yezit ile özdeşleşir ve lanetle anılır olur. Türk ulusal kimliği; Bozkırdaki Türkmenlerde yaşar ve ozanları Türkçe’yi geliştirir. Osmanlı Sarayı ise giderek soysuzlaşır ve yapay “Osmanlıca” denen yazı dili hakim olur. Bu nedenle Prof.Dr. Faruk Sümer; Safaviler için Osmanlılar’dan daha fazla Türktür demektedir.

Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) dönemi Osmanlı İmparatorluğu’nun zirvede olduğu bir zamandır. Ama Türkler açısından bir şey değişmez. Yine bu dönemde zülüm, şiddet ve katliamlar devam eder. Kürt kökenli Ebussuûd Efendi (1545-1574)’in Şeyhülislâm olmasıyla ve 30 yılda verdiği fetvalarla “Osmanlı toplum yaşamını” belirler ve Kızılbaş Türkmen katliamı, “Sünni Şeriatı”na göre meşruluk kazandırır. Yedi Kızılbaş öldürene “Cennetin Anahtarı” verilir. Bugün Sünni din adamları tarafından huşu ile anılarak “evliya mertebesi”ne çıkarılan Ebussuûd Efendi, Türk katliamcısı, yobaz, lanet okunacak bir zalim ve cellattan bir kişiden başka birşey değildir.

Hırvat kökenli ve nakşibendi tarikatından Kuyucu Murat Paşa 6.12 l606’da sadrazam olduktan hemen sonra Anadolu’da geniş çaplı Alevi katliamı harekatı başlatır. 155 bin Alevi Türkmeni diri diri kazdırdığı kuyulara gömdürür. Aman dileyen insanlara Kuyucu Murat Paşa’nın yanıtı; “Vurun şu pis Türk’ün başını” olmuştur. Cellatların bile öldürmeye kıyamadığı çocuğu atından inerek öldüren Kuyucu Murat Paşa üç yıl terör estirir.

Köprülü Mehmet Paşa (1656-1661) Celali ayaklanmaları bastırmak ve eşkıya tedibi adı altında; Anadolu Türkmenlerini kırımdan geçirmiş sağ kalanlara da zülüm yapmıştır. Osmanlı Vak’a-Nüvisleri ( tarihçileri) Naima ve Hoca Sadettin Efendi gibileri; kitaplarında katliamları ballandıra ballandıra anlatmaktalar ve Türkler için; “nadan” yani “kaba Türk, idraksiz Türk, hilekâr Türk” ifadesini kullanmaktadır. Başka kitaplarda ise; ‘Türk iti şehre gelince farisice ürür.’ yazmaktadır. Osmanlının ünlü şairi Nef’i ise “Tanrı, Türk’e irfan çeşmesini yasaklamıştır.” Demektedir. Divan-ı Hümayun yazarlarından Hafız Ahmet Çelebi 1499 yılında yazdığı şiirinde;


“Sakın Türk’ü insan sanma
Bin an bile olsa Türk’le birlikte olma
Türk eline şeker alsa o şeker zehir olur.
Türk’ün başını kesenken sakın gam yeme
Baban da olsa Türk’ü öldür.”



Demektedir. Tüm bunlara karşın Türk Bayat boyundan Alevilerin ulu ozanı Fuzuli (1480-1566) bir deyişinin son beytinde şöyle diyor:

“Fuzuli, gökten yere insen sana yer yok
Yürü var gel, ya Arap’tan ya Acem’den”



Gökten Allah tarafından dahi indirilse Türklerin dünyada yeri olmadığını; Arap ve Acemler hakim olduğunu belirtir ve Şiirlerinde Osmanlılara sitem eder ve kafa tutar. Alevi Türkmen aşıkları, ozanları diline ve töresine sahip çıkar ve şiirlerinde dilendirir, yöre yöre gezerek halkı bilinçlendirirler. Dedeler ve Babalar da Türkçe ibadet yaparak örf ve gelenekleri yaşatarak bugünlere getirirler.


İdrîs-i Bitlîsi ve Bıyıklı Mehmet Paşa’dan sonra Kürtlere en büyük destek sağlayan II.Abdülhamit olmuştur. Yavuz Selim’den itibaren iç işlerinde tam bir serbestlik olan bölgeye Prof.Dr.İlber Ortaylı’nın tesbitine göre “Kürt Hükümeti” denmekteydi ve “merkezi hazineye ipotek ödemezdi ve herhangi bir biçimde düzenli askeri hizmetlerle yükümlü değillerdi.” Böylesi bir bölgeye Abdülhamit, İslamcılığın bütünleştirici “ümmet” anlayışıyla birarada tutma fikriyle yeni bir yapılanmaya gidilir. Abdülhamid’in “Aşiret Mektebi-i Humayun”(1892-1907) adıyla açtığı ve aşiretlerden getirtilen şeyh ve ağa çocuklarının eğitildiği okullardan mezun olanlar; beklentilerin yerine, devlete karşı örgülenme yapan kadroları oluşturmuşlardır. Abdülhamid’in marifetlerinden biriside “Hamidiye Alayları”dır

Hamidiye Alayları, Dördüncü Ordu Komutan› Müşir Zeki Paşa’nın II. Abdülhamid’e önerisiyle 1890 yılında kurulmaya başlanır.14-15 Nisan 1891’de de “Nizamnâmesi” yayınlanarak yasal hale gelir.Ruslara yönelik olarak Şafi Kürtler’den oluşturulan Hamidiye Alayları amacına uygun faaliyette bulunmaz. Hamidiye Alayları daha çok eşkiyalık yapar. Ermeni ve Alevi köylerine baskınlar düzenleyip çapulculuk yaparlar 23 Temmuz 1908 ‘de İkinci Meşrutiyet’in ilanından hemen sonra Eylül 1908 ayında Kürt Hamidiye Alayları’nın silahlarını ellerinden almak isteyen İttihat’çılar bunu başaramazlar İttihat ve Terakki Cemiyeti içinde Türkçülük akımı giderek güçlenir ve hakim olur. Şafi Kürtlerin ağa ve aşiret reislerinin çocuklarının eğitildiği İstanbul’daki “Aşiret Mektebi”nde ve Hamidiye Alaylarında ise Kürt milliyetçiliği filizlenmiş ve örgütlenmeye başlamıştır. Bu durum Doğu Anadolu’da Alevi-Şafi çatışmasını beraberinde getirir. Sonuçta; Okul Müdürü Kolağası Kamil Bey; “bunlar aşiret değil haşerat!” der...

...
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst