Ahmet Necdet Sezer, DİSK'i niye sever?

Reallist

Profesör
Katılım
7 Nisan 2008
Mesajlar
1,272
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Gündem değişti, Nokta dergisinin geçen yıl yayınladığı 'Darbe Günlükleri' arka plana itildi. Halbuki "Bunlar iftiradır, hakarettir" diyenler davayı kaybettiğine göre artık gönül rahatlığıyla 'Günlükler'den söz edebiliriz. Etmeliyiz de! Tekrar tekrar okumalıyız.

'Günlükler' bize 2003-2004 dönemi kuvvet komutanlarının, darbe hazırlığı yaptıklarını, buna ' Sarıkız' kod adını verdiklerini ama Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök'ün bunu engellediğini gösteriyor.

Dönemin Hükümeti ve AKP ileri gelenleri de olaydan haberli: Mayıs 2006'da Mısır'da Dünya Ekonomik Forumu toplantısı var... Başbakan Erdoğan, bazı bakanlar ve partililer orada... Danıştay saldırısı daha yeni yapılmış... Sohbetlerde saldırının ' Sarıkız'ın bir parçası olduğu söyleniyor... ( Hasan Cemal, 14 Mart 2007, Milliyet )
Yine 'Darbe Günlükleri'nden öğrendiğimize göre 'Sarıkız' çıkmaza girince, darbe heveslisi komutanlar içinde en şahini olan Org. Şener Eruygur (Jandarma) 'Ayışığı' kod adlı başka bir hazırlık yapıyor.

Soralım: AKP'lilerin bildiği 'Sarıkız'dan, en azından MİT'ten sürekli bilgi alan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in haberdar olmaması mümkün mü? Hayır.

Ama Danıştay saldırısı karşısında Sezer, "Bu saldırı laik cumhuriyete karşıdır" diye açıklama yapıyor.
2004'te darbecilerle masaya oturup pazarlık yapan gazeteciler, " Bu saldırı Türkiye'nin ' 11 Eylül'üdür " diye uydurma yazılar kaleme alıyor.

Sonuç: Saldırıda ölen Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in cenazesine katılan kalabalıklar, iktidarı yuhalıyor.

Ardından bir yıl geçiyor. Mayıs 2007'de yeni cumhurbaşkanı seçilecek. Cumhuriyet mitingleri dediğimiz gösteriler başlıyor.Bu mitingleri düzenleyenler, ' sivil toplum kuruluşu' kisvesi altındaki " sivil devlet kuruluşları ". Öne çıkan kuruluş da Atatürkçü Düşünce Derneği.Peki, bu derneğin başkanı kim? Artık emekli bulunan Şener Eruygur !
Mitinglerin nasıl finanse edildiği merak edilirken ortaya bir belge çıkıyor: Meğer ADD'ye para verenlerden biri de, 10'uncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'miş. Sezer eski parayla 225 milyar akıtmış bu derneğe.'Kanun dışı' bir hareket değil bu elbette. Çünkü ADD, 1993 yılında Bakanlar Kurulu'nun kararıyla " Kamu Yararına Çalışan Dernek " statüsü kazanmış durumda.

Ama öte yandan baktığınızda hükümeti yıpratmak amacıyla mitingler düzenleyen, başkanlığını da darbe heveslisi generalin yaptığı bir dernek.

Kendisine ayrılan ödenekten tasarruf yapmakla övünen bir cumhurbaşkanının, böyle bir derneğe para kaydırmasının ne derece 'etik'e uygun olduğu tartışılır elbette.

Gelelim bugüne... Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu ( DİSK ), " provokasyon olabilir, gelin mitingi başka yerde yapın " denmesine rağmen, " 1 Mayıs'ta ille de Taksim'e çıkacağım " diye bastırdı.
Sonunda sendikacılar ve onlara takılan marjinal örgütlerin militanları, Emniyet ile karşı karşıya geldi.
Gaz bombaları, cop, tekme, renkli su derken ortaya çok kötü bir manzara çıktı.

İşte bu ortamda DİSK Başkanı Süleyman Çelebi'yi " tebrik etmek " için arayanlardan biri de Ahmet Necdet Sezer'di.
1 Mayıs 2000'de Sezer, Süleyman Demirel'in yerine cumhurbaşkanı seçilme aşamasındaydı.
DİSK ve diğer sendikalar ise 1999'da olduğu gibi o yıl da sakin, olgun, neşeli bir şekilde 1 Mayıs bayramını Abide-i Hürriyet'te ( Şişli ) kutluyordu.

Özetle: Kimse bana bu hikâyenin, tesadüflerden ibaret olduğunu söylemesin!
Emre Aköz
www.sabah.com.tr
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Rahatına bak Sayın Sezer, tadını çıkar yaptığın tasarrufların, insanların feryatlarına, adaletten çektiklerine bakarak sen de bir "ooooh" çek. Çünkü sen laiksin ve laiklik uğruna herkesi kayıtsız şartsız feda edebilirsin. Çünkü egemenlik kayıtsız şartsız sensin.


Emre Aköz'ü tebrik ediyorum, çok mükemmel tespitler. Tabi kendisinin AKP tarafından finanse ediliyor olması da mümkün. Ancak bu söylediklerinin yalan olduğu anlamına gelmez. (AKP'ye satılık kalem iddalarını atacak tipik cahillere ön söz.)
 

olympuskiller

Profesör
Katılım
23 Mart 2008
Mesajlar
1,474
Reaksiyon puanı
7
Puanları
218
Güzel yurdum zaten kurulduğu günden beri entrikasız bir gün geçirmemiş Sayın Sezer ve veliahtları olduğu sürecede o günlerin gelmesi zor gibi
 

Big

Doçent
Katılım
23 Şubat 2008
Mesajlar
746
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Birşeylerin yolunda gitmesini istiyorsak AKP ye saldırıldığı kadar bu iddaların da üzerine gitmemiz gerekir.

Not: Asker sivil ayrımı yapmadan tabiki.
 

onair

Profesör
Katılım
28 Haziran 2007
Mesajlar
2,678
Reaksiyon puanı
7
Puanları
218
Elmacik dedi ki:
Rahatına bak Sayın Sezer, tadını çıkar yaptığın tasarrufların, insanların feryatlarına, adaletten çektiklerine bakarak sen de bir "ooooh" çek. Çünkü sen laiksin ve laiklik uğruna herkesi kayıtsız şartsız feda edebilirsin. Çünkü egemenlik kayıtsız şartsız sensin.


Emre Aköz'ü tebrik ediyorum, çok mükemmel tespitler. Tabi kendisinin AKP tarafından finanse ediliyor olması da mümkün. Ancak bu söylediklerinin yalan olduğu anlamına gelmez. (AKP'ye satılık kalem iddalarını atacak tipik cahillere ön söz.)

Yazını okumakta güçlük çekiyorum sevgili Elmacık. A.Necdet SEZER'i hemende suçlu bulmana inanamıyorum. Sendeki bu iktidar sevgisinin ölçüsü ne kadar kuvvetli anlayamadım açıkçası. Bu haberde geçen suçlamalar şu andaki Sn. Cumhurbaşkanı' mız için de çıkacakır elbetteki. Gerçi o ADD ye yardım etmeyecektir mutlaka, başka yerlere yardımda bulunacak ve bu yardımlar iktidar partisinde olduğu gibi gizlenecektir. Bu mutlaka olacaktır, bunu sende inkar edemezsin arkadaşım.

Laiklik için kimse feda edilmedi bu ülkede. Danıştay saldırısını yapan kişi ve onun arkasındaki örgüt bellidir. O örgütün savunduğu fikirlerde bellidir. Askeriye darbe yapacakmışta yapamamış. Bunun en son kararını Sn. Genelkurmay Başkanı'mızdan daha iyi kimse bilemez. Devletin Laik, Demokratik düzeni bozulmadan darbe olmaz korkmayın. Bir darbenin nelere mâl olacağını Genelkurmay hepimizden daha iyi bilmektedir.

En son olarak "AKP'ye satılık kalem iddalarını atacak tipik cahillere ön söz" kelimelerine çok şaşırdım. Kendi söylediğin "kendisinin AKP tarafından finanse ediliyor olması" sözüne ters bir cümle kurmuşsun. Elbetteki basında taraflı yazılar yazan yazarlarımız var ve bu kişide onlardan biri. Ama açıkça sen satılık kalem iddasında bulunanlara "cahil" sıfatını uygun görmüşsün. Laikliği savunsaydı hangi sıfatı beğenecektin merak konusudur.

O zaman ben CAHİLİM. Benim gibi düşünen arkadaşlarımla da cahil olmaktanda GURUR DUYUYUORUM.

Saygılarımla.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Sevgili onaircim, ben iktidar sevgilisi olsam, "AKP'den para yiyor olabilir" der miyim mesajımda? Sanki biraz ezberden konuşuyor gibisin? Benim için önemli olan haktır, AKP'nin bilmediğiniz yanını ben bilirim, çünkü onlarla aynı inancı paylaşıyorum ve benim inancıma verdikleri zararları bu ülkedeki bir çok insandan daha iyi biliyorum. Haliyle burada iktidar-muhalefet tartışması yok. Yani satılık kalem iddiasında bulunacak olanlara ön söz dememdeki amaç, konuyla ilgili görüşü olmayanlara idi. Yani adam doğru yazdıktan sonra satılık olsa ne? Önemli olan "satılık kalem" diyenlerin yazılanlara bir cevabı var mı yok mu sorusu. Cevabı olmayıp da sadece "satılık kalem" demek ancak büyük bir cehaletin eseri olur. Senin iyi niyetli olduğuna inandığım için bunu yanlış anladığını düşünüyorum.

Laiklik için kimse feda edilmedi demişsin; oysa ben burada "laiklik" kelimesini sembolik ve ironik olarak kullanmıştım. Nitekim laiklik anayasamızda vardır ama uygulamamızda yoktur. Ben şahsen laikliğin tanımına uygun olarak uygulanmasını çok isterim; ancak sürekli din karşıtı olarak kullanılıyor laiklik. Oysa laikliğin en temel amacı dinler özgürlüğüdür; oysa bugün dini kısıtlamak ve sınırlamak için kullanılıyor. Kimse feda edilmedi demen de çok iyimser; çünkü bu yan sanayi laiklik için bir sürü kişi devlet veya asker eliyle öldürüldü. Bazı resmi görevli kişilerin bahçelerine bizzat kendisinin bomba attırdığını itiraf eden askeri görevliler oldu. Sonra yakın zamanda Van'da olan bombalama olaylarının da aslının çok değişik olduğu çıktı ortaya.

Yani devlet çoğu zaman şeffaf değildir ve sanılan gibi mükemmel/suçsuz da değildir. Atatürk bile, (senin forumda yazdığın öykülerden okudum), bazı silah arkadaşlarını devlet için "feda" etmiş ve kendisi bunu dile getirmiştir. Yani hem kendin Atatürk'ün başkalarını feda ettiğini söylüyorsun, hem de kimse feda edilmedi diyorsun.. Oysa o silah arkadaşları olmasaydı cumhuriyet de olmazdı hepinizin bildiği gibi. Bugünlerde bununla ilgili önemli ve belgeli kitaplar çıktı, okumanızı tavsiye ederim.

Ahmet Necdet Sezer hakkındaki görüşüme gelince; sadece bu yazıyla oluşmuş bir görüş değildir. Kendisi cumhurbaşkanı olduğu dönemde de buradaydık, cumhurbaşkanlığı bitince de. Dolayısıyla onun hakkındaki görüşüm genel bir görüştür; bu yazıda da milletin bütünlüğüne zarar verici faaliyetleri olan ADD'ye yaptığı önemli miktardaki bağışını gördüm; bağışlar kayıt altında tutulur, belgedir.

Düzenleme: Senin Adana'da olduğunu bilmiyordum yeni düzenledin sanırım profilini. :) Eminim organizasyon konusunda benden iyisindir, son Adana buluşması konusu yarım kaldıydı, bir organizasyon planı yap da buluşalım. :)

Valreh; ekşisözlük gibi herkesin her istediğini atıp tuttuğu yerden ve 1 Mayıslarda sokaklarda holiganlık yaptığı için dayak yemenin verdiği acıyla yazanlardan mı kaynak getiriyorsun?

Dikkatli olmalısın, ekşisözlükte bir "suser" sana gıcık olur da senin hakkında atıp tutarsa diğer "suserler" buna inanabilirler.
 

valreh

Öğrenci
Katılım
6 Mayıs 2008
Mesajlar
6
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Tekrardan merhabalar ben yalnızca gönderme yaptım bu bir, 1 mayısta alanlarda falan da değildim (olmak ister miydim evet) bu iki işçiler holiganlık yapmadı en temel haklarından birini yapmak istedi anayasal haklara bakarsanız toplantı ve gösteri ile ilgili (yasalar izin vermiyor diyebilirsiniz o ayrı yasaları yapan ve uygulayanlar da insanlar ve mülki amirlerdir.) adanada falan değilim direk girdim profil düzenlemedim neyse diğer suserlar falan da beni çok bağlamaz açıkçası ben düşündüklerimi belirttim ve emre aköz hakkında yazılanlara göndermede bulundum bu üç insanların düşüncelerini belirtme haklarına da sonsuz saygı duyarım ama bu çamur atmak vs olmadığı sürece yada yağdanlık vazifesi görmüyorlarsa (ona da saygı duyarım da belli bir seviyede olması tercih sebebimdir. yağdanlıktan bahsediyorum bu arada) Efendim söyleceklerim bu kadardır. Polemik olsun da istemiyorum zaten yeterince polemik konusu ve gündemi var değil mi?
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Valreh, kusura bakma yaptığım düzenlemeyi en sona yazdığım için sana hitaben olmuş gibi görünüyor; ben "Adana'da olduğunu bilmiyordum" diye onair'e söylemiştim. :)

1- "Sadece gönderme yaptım" demişsin, amacın neydi peki? Rastgele heryerden gönderme yapma özgürlüğümüz varsa biz de uyduruk bir siye açıp içini palavralarla doldurup sonra da "gönderme" olsun diye link verelim?

2- Yasalar toplantı ve miting yapma hakkını belirli şartlarda verirler ve miting yeri için inisiyatif hakkı vardır. Çünkü her zaman her isteyene miting için yer ayarlamak akılsızlık olur. Yoksa PKK yanlıları da gelir "miting hakkı" derler. ;) İşçi sendikaları her zaman olduğu gibi kötü niyet beslediklerinden amaçları işçiyi savunmak değil hükümete karşı bir hareket oluşturmaktır. En büyük kanıtlarından birisi işçi bayramı diye uydurulan bu eyleme sürekli taş-sopa ve molotof kokteyli ile gidip dükkanlara-araçlara zarar vermeleri ve yağma yapmalarıdır. Yoksa bu da mı "hak" sana göre? Eğer gerçekten işçinin hakkını savunuyorsan o zaman memurlar için ihtilal yapman lazım. Çünkü;

A- Memurların izinleri iki yılda siliniyor (hatta sözleşmeli memurlarınki bir yılda!), ama işçilerin izinleri silinmiyor, yıllarca da çalışsa birikiyor.
B- İşçiler memurlardan çok daha iyi maaş alıyor.
C- Emekli olduklarında işçiler memurların 3 katına kadar tazminat alabiliyor.
D- İşçiler maaşlarının yüksek oluşu yetmiyormuş gibi memurlara oranla "falan tazminatı, filan ödeneği" gibi bir sürü ek ücret alıyorlar. Memurlarsa bunlarla yarışamıyor.
E- İşçilerin kimisi 2 ayda kimisi 3 ayda bir aylık ikramiye alıyor. Memurlarsa havalarını alıyorlar.

Daha bir sürü madde sayabiliriz ama bu kadarı yeter. O halde işçileri savunuyorsun, onlar için meydanlara iniyorsun da memurları niye unutuyorsun? Demek ki sen işçilerin hakları filan derken samimi değilsin, amacın hükümeti yıpratmaktan başka bir şey değil.
 

onair

Profesör
Katılım
28 Haziran 2007
Mesajlar
2,678
Reaksiyon puanı
7
Puanları
218
Valreh, Adana konusu bana aitti. Üzerine alınma :D Orada bana gönderme var dimi Elmacık ^^
 

tugbagaleri

Profesör
Katılım
13 Mayıs 2006
Mesajlar
2,224
Reaksiyon puanı
47
Puanları
228
Yukarıda yazıda Gündem değişti, Nokta dergisinin geçen yıl yayınladığı 'Darbe Günlükleri' arka plana itildi. Halbuki "Bunlar iftiradır, hakarettir" diyenler davayı kaybettiğine göre artık gönül rahatlığıyla 'Günlükler'den söz edebiliriz. Etmeliyiz de! Tekrar tekrar okumalıyız.bölümde yazılanlara katılıyorum fakat bu konuların gündeme gelmemesinde sadece bir taraf sorumlu gibi gözükmüyor geçen günlerde ÖDP genel başkanu Ufuk Uras meclisde bu konuyla ilgili bir girişimi oldu fakat bu konuda kimse pekcesaretli gözükmüyor darbe magdurları bile!.. haberide foruma göndermiştim
ilgili haber

ayrıca bir arkdaşımızda 1 mayısta sadece işcilerin hakları ön planda tutuluyor demekte buyuk bir yanılgıya düşmüştür ki en buyuk memur sendikalarını temsil eden KESK te herzaman bir mayıs kutlamalarında yerini almıştır işçi- memur arasındaki eşitsizlik iki yönlüdür memurların iş güvencesi işcilerinde maaş (sendikalı olanların) bakımdan daha avantajlı oldugu v.b bir çok ayrıntı vardır ve bu farklılıklar özellikle yaratılmıştır bunları düzeltilmesindeki mücadeleyi emekçilerin birbirine düşürülmesiyle hedef şaşırtmaktır..

gerçek olan halklar ve onları yönetenlerin çıkarlarıdır muhatap Bugun Akp yerın Chp v.s onemli olan bizlerin hepsine hatalrını yüzüne vuracagımızı bilmeleridir . Partizanlık adına yapılan yanlışları göz yummamalıyız

 
Üst