Acının izinde...

*SiRiNe*

Dekan
Katılım
22 Kasım 2007
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Acıyı derinliklerimde, hücrelerimde en çok hissettiğim zamanlar kendimle baş başa kaldığımdaydı.
Sanki tüm vücudum korkutucu bir şekilde geriliyor, gözlerim yerinden oynayana dek ağlamak istiyordum. Yutkunuyordum; sürekli hayır hayır sen bu kadar güçsüz olamazsın diye haykırıyordu benliğim. Çaresizce bir tükeniş kaplıyordu her yanımı.

Ellerim, kollarım, ayaklarım kalın halatlarla bağlanmıştı sanki demir kazıklara. Yapmak istediğim hiçbir şeyi yapamayacak kadar güçsüzleşmişti bedenim. Ayağa kalkmak istesem bacaklarımın beni taşıyamayacağını düşünüyordum. Beynimin içinde binlerce kurt oluşmuş sanki beyin hücrelerimi tahrip ediyorlardı. Öylesine tarifsiz bir acı çekiyordum ki sanki hiç gün doğmayacaktı yeniden benim için.Doğsa da ne fark eder diye düşünüyordum. Ölsem,yok olsam ve şu acıdan kurtulsam yalnızca...

Ama hayata inancım ve bağlılığım öylesine güçlüydü ki bir türlü çekip alamıyordu ölüm düşünceleri beni...Kalbimin mini minnacık bir köşesine yerleşmiş o ?her şey güzel olacak!? umudu tutuyordu beni ayakta. Bir yandan da yaşamış olduğum her şeyde benim payımın da olduğunu biliyordum. Kırgınlık ve kızgınlığımın asıl nedeni buydu gerçekte. Nasıl olabilirdi, ben nasıl bu kadar güçsüz düşebilir ve yanılabilirim diyordum.

Öfkem kendimeydi...
Bunu düşündükçe çözülmeye başlıyordum...
Çözülmeye başladıkça kendimi yeniden affetmeye...
Affettikçe yaşama yeniden dönmeye...
Döndükçe yine sevmeye kendimi...
Ve sevdikçe kendimi daha da bir güçlenmeye...
Güçlendikçe, gülmeye, öğrenmeye...
Öğrendikçe balıklama dalmaya hayata
yeniden...
Yeniden....
Yeniden...


Ebru Tuba TÜRKOL
 

kullanıcı

Profesör
Katılım
10 Mart 2008
Mesajlar
3,800
Reaksiyon puanı
2
Puanları
38
Değişik bir yazı olmuş. İnsanlar geçmişinden ders alıp ileri bakmalıdır. Geçmişteki hataları görmezse tökezler durur. o_O
 
Üst