Tezgahı görgü şahidi bozdu![Otobüsteki şort dayağı]

ashabulyemin

Profesör
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
3,389
Reaksiyon puanı
20
Puanları
0

Tezgahı görgü şahidi bozdu!

100820111823327209291_2.jpg

Nurcan İbrahimoğlu'nun, İETT otobüsünde şort giydiği için dayak yediği iddiaları yalan çıktı. İddialar, yolcu ve şoförün anlattıklarından sonra farklı bir boyut kazandı!

Bindiği İETT otobüsünde kısa şortlu olduğu gerekçesiyle dayak yediği iddia edilen Nurcan İbrahimoğlu'nun, aslında yolcuya kendisinin saldırdığı ortaya çıktı.

Nurcan İbrahimoğlu'nun, İETT otobüsünde şort giydiği için dayak yediği iddiası gündeme bomba gibi düşmüştü. İddiaya göre Beşiktaş bayan voleybol takımı oyuncusu ve Haliç Üniversitesi öğrencisi 19 yaşındaki Nurcan İbrahimoğlu, belediye otobüsünde ayaklarını uzattığı için bir yolcu tarafından tartaklanmış, çenesine isabet eden yumruk yüzünden dudağı patlamıştı.
Olaylar bununla da sınırlı kalmamıştı.. Sosyal paylaşım siteleri üzerinden ”O hayvanı bulun” kampanyaları başlatılmıştı. Hatta Nurcan'a destek veren kadın voleybolcular, cumartesi günü şort giyip Nurcan’ın hakarete ve saldırıya uğradığı 42M hatlı İETT otobüsüne toplu olarak bineceklerdi.
Ancak işin aslının medyaya yansıdığı gibi olmadığı yolcu ve otobüs şoförünün ifadeleriyle ortaya çıktı. Rotahaber'in ulaştığı görgü tanığı yolcu ve otobüs şoförü, Nurcan İbrahimoğlu'nun dayak yediği iddialarını yalanlayarak, asıl İbrahimoğlu'nun yolcuya tokat atarak sert bir cisimle kafasına vurduğunu belirttiler.
KIZ KAFASINA SERT BİR CİSİMLE VURDU
Olay sırasında dayak yediğini iddia eden kızın önünde oturan Salih Usta o anları şöyle anlattı;
" Otobüsün ön tarafında oturuyordum. Arka taraftan gelen gürültüler üzerine ayağa kalktım ve bayanın elindeki cisimle bir yolcuya vurduğunu gördüm. O sırada yanımıza şoför geldi ve ne olduğunu sordu. Nurcan'ın vurduğu yolcu, bayanın ayaklarını uzattığını, kendisinin de bunu görmeyerek ayağına takıldığını ve daha sonrada bayandan özür dilediğini söyledi. Ancak Nurcan, yolcuya önce tokat attı. Ardından da benim de gördüğüm şekilde elindeki sert cismi yolcuya vurmaya başladı."
Görgü tanığı Salih Usta'nın, bu ifadesini polis merkezine giderek, orada da verdiği öğrenildi.
"ÖZÜR DİLEYEN YOLCUYA TOKAT ATTI"
Görgü tanığı İETT otobüs şoförü, arbede çıktığı anda otobüsü durdurup olay yerine gittiğini, kavgaya tanık olan vatandaşlara olayın nasıl geliştiğini sorduğunu söyledi.
Nurcan İbrahimoğlu'nun otobüsün ön bölümünde oturduğuna dikkat çeken otobüs şoförü, "Oturduğu yerden ayaklarını boşluğa uzatmıştı. Darüşşafaka durağından binen 3 yolcu, bayanın ayağına takıldı. Ayağına takılan yolcu özür dilemesine rağmen bayan tartışmayı sürdürdü. Tartışma devam ederken üstelik özür dileyen yolcuya tokat attı ve sonra arbede çıktı." dedi.
İETT şoförü, polis çağrılmasını teklif etmesine rağmen Nurcan İbrahimoğlu'nun, bu teklifi geri çevirdiğini ve olayı kapatmaya çalıştığını vurguladı.
MİLLİYET ve DHA'NIN TEZGAHI BOZULDU
Milliyet Gazetesi ile Doğan Haber Ajansı'nın söz konusu olayı oluş şeklinin tam tersi şekilde haberleştirerek medyaya servis etmelerinden bir gün sonra olayın aslı ortaya çıktı. DHA'nın tezgahı, Rotahaber'in otobüs şoförü ve görgü tanığı yolcuya ulaşarak olayın aslını ortaya çıkarmasıyla bozulmuş oldu.
http://www.rotahaber.com/tezgahi-gorgu-sahidi-bozdu_194629.html

Son günlerde çok konuşulup tartışılan konuda yeni bir boyut.
 

Elbruz46

Rektör
Katılım
22 Şubat 2008
Mesajlar
11,938
Reaksiyon puanı
1,338
Puanları
293
Olayın diğer boyutu...

Kız Beşiktaş'lı değil!!!

13 Temmuz'da Beşitaş'tan ayrılıp Galatasaray'a geçmiş...

Ancak nedense sürekli medyada Beşiktaş'lı diye geçiyor...

Hatta Beşiktaş'tan resmi açıklama bekleyenler dahi oldu!

Beşiktaş Galatasaray'ın oyuncusu için nasıl resmi açıklama yapsın?

İşin diğer garip tarafı bu Oyuncu ve Galatasaray'ın sessiz kalıp Beşiktaş'lı değil Galatasaray'lıdır düzeltmesini yapmamaları!!!
 

excelente

Doçent
Katılım
29 Mayıs 2009
Mesajlar
685
Reaksiyon puanı
17
Puanları
18
milliyet değil mi ..bu gazeteden her şey beklenir..yalan yanlış herşey onlarda zaten..
 

ashabulyemin

Profesör
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
3,389
Reaksiyon puanı
20
Puanları
0
Bu haberi özellikle verdim sağolsun yönetim yayınladı.Her vesile ile halkın arasını açmak isteyen bir gönüllü taife var siyasi veya dini inanç görüşleri ne olursa olsun halkımızın kardeşçe yaşamasına çelme atanlara karşıyız.Araştırmadan haber yapıldığında avrupada gazeteler kapanıyor eğer ölçü onlara uymak ise uysunlar
 

topalsolucan

Rektör
Katılım
25 Mart 2010
Mesajlar
15,663
Reaksiyon puanı
555
Puanları
293
ah o ayağına takılan adam ben olacaktım...

zaten sonuç kaçınılmaz olduğu için bu yaşıma kadar hiç böyle şeyler bana denk gelmedi.
 

umbaze

Öğrenci
Katılım
11 Ağustos 2011
Mesajlar
1
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
tabi kız yanında bir " cisimle" geziyor , adama vuruyor ve kızın dudağı patlıyor.
 

ashabulyemin

Profesör
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
3,389
Reaksiyon puanı
20
Puanları
0
kız veya diğer taraf bizi ilgilendirmez ama provakasyon bize çok şey kaybettirdi şimdi millet kızn bacaklarını merak ediyor edende haklı ülke gündemini meşgul etmeye değer mi ama kız valeybolu bırakıp manken olur bu reklam bir katır yükü parayla yapılamaz helal olsun
görsellerde birşey bulamadım olanda değmezmiş görünüyor
 

eratosten

Doçent
Katılım
12 Ekim 2008
Mesajlar
688
Reaksiyon puanı
5
Puanları
18
Bu yazı, kız babalarına...

Deniyor ki:

Voleybolcu şortlu kızı belediye otobüsünde dövdüler, herkes yazdı, sen yazmadın.

*
E yazayım.
*
Atletizmde...
84 bin erkek sporcumuz var.
44 bin kadın sporcumuz var.
Anca yarısı kadar.
*
Basketbolda...
129 bin erkek.
31 bin kadın.
4’te 1’den az.
*
Judo 3’e 1.
Halter 7’ye 1.
Boks 10’a 1.
Güreş 30’a 1.
*
Yüzme desen...
42 bin erkek.
26 bin kadın.
*
Hentbol 2’ye 1
Okçu, kayakçı, binici 3’e 1
Masa tenisi, golf 4’e 1
Eskrim, kano, kürek 5’e 1
Yelken, su topu 6’ya 1
Atıcılık 8’e 1
Bisiklet 10’a 1
*
Peki ya voleybol?
*
İşte, zurnanın zırt dediği yer burasıdır... Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün lisans verilerine göre, “68 bin erkek” voleybolcuya karşılık, “78 bin kadın” voleybolcumuz var!
*
Yani?
*
Toplumda erkeklerle eşit sayıda bulunmalarına rağmen... Siyasetten iş dünyasına, sanattan bilime, eğitimden spora kadar, kadınlarımızın “kadın-erkek eşitliği”ni ve dolayısıyla “fırsat eşitliği”ni yakaladığı tek alan, voleyboldur.
*
Kadın voleybolcularımızın, uluslararası platformda çok başarılı olmasının... Hatta, erkeklerden daha önce ve daha başarılı olmasının... Gelişmiş ülkelerden her konuda nal toplayan Türkiye’nin, sadece kadın voleybolunda kora kor mücadele etmesinin sırrı budur.
*
(Bakın “başarının sırrı” dedim, tarihimizde görülmemiş bi örnek anlatayım size... İzmirli kızımız Sinem Sınmaz, liselere giriş sınavında Türkiye birincisi oldu. İstanbul’dakiler dahil, bütün seçkin liseler kuyruğa girdi, bana gel diye... İzmir Amerikan Koleji’ni tercih etti. Niye biliyor musunuz? “Futbolcu” olduğu için... Kaliteli eğitim pek çok lisede var ama, İzmir Amerikan Koleji’nin “kız futbol takımı” var. Orada forma giymek istiyor. 2 saat ders çalışıyor, 3 saat futbol oynuyor. “İlklerin şehri İzmir”li olarak, onur duyuyoruz Sinem’le... Sadece başarılı bir öğrenci değil o... Atatürk’ün dediği gibi, zeki, çevik, ahlaklı bir sporcu.)
*
Onca eşitsizliğe rağmen, ilave et buna, kadın boksörlerimizin kadın haltercilerimizin kadın atletlerimizin dünya madalyalarını... O otobüsteki zonta’nın neden saldırdığını bulursun.
*
Çünkü, hadisenin ramazanla filan alakası yoktur. Zonta’lıkla alakası vardır. Sporcu kızları sevmez zontalar... Onların “özgürlüğü”nün yanında, kendilerini “ezik” hissederler. Hatta korkarlar... Bu hadisede de görüldüğü gibi “ezik bir zonta” anca “bir otobüs dolusu ezik zonta”yı arkasına alınca, saldırmaya cesaret edebilir, “tek başına bir kız”a!
*
(Üstelik... Voleybolcu kızımıza değil de, dünya boks şampiyonu kızımız Gülsüm Tatar’a denk geldiğini düşünsenize o zontanın... Polis tarafından aranmasına gerek kalmazdı. Hastaneye gider, yoğun bakımda çekerdik salağın darmadağın fotoğrafını!)
*
(Kaldı ki, bademler işi oraya getirmeye çalışıyor. Kız dayak yemedi, aksine dövdü diye yazıyorlar. Utanmasalar, otobüsü bandajlayıp, hasar belgesi diye manşete koyacaklar.)
*
Değerli kız babaları...
Kızınız “zontalar ülkesi”nde yaşasın istemiyorsanız, kızınızdan önce, siz cesaret gösterin.
*
Spor yaptırın kardeşim.
Evladınıza güvenin...
Korkmayın, şort giydirin.
Budur ilacı bu işin.
Kaynak
 

muko

Profesör
Katılım
19 Ağustos 2008
Mesajlar
1,448
Reaksiyon puanı
12
Puanları
218
Bu yazı, kız babalarına...

Deniyor ki:

Voleybolcu şortlu kızı belediye otobüsünde dövdüler, herkes yazdı, sen yazmadın.

*
E yazayım.
*
Atletizmde...
84 bin erkek sporcumuz var.
44 bin kadın sporcumuz var.
Anca yarısı kadar.
*
Basketbolda...
129 bin erkek.
31 bin kadın.
4’te 1’den az.
*
Judo 3’e 1.
Halter 7’ye 1.
Boks 10’a 1.
Güreş 30’a 1.
*
Yüzme desen...
42 bin erkek.
26 bin kadın.
*
Hentbol 2’ye 1
Okçu, kayakçı, binici 3’e 1
Masa tenisi, golf 4’e 1
Eskrim, kano, kürek 5’e 1
Yelken, su topu 6’ya 1
Atıcılık 8’e 1
Bisiklet 10’a 1
*
Peki ya voleybol?
*
İşte, zurnanın zırt dediği yer burasıdır... Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün lisans verilerine göre, “68 bin erkek” voleybolcuya karşılık, “78 bin kadın” voleybolcumuz var!
*
Yani?
*
Toplumda erkeklerle eşit sayıda bulunmalarına rağmen... Siyasetten iş dünyasına, sanattan bilime, eğitimden spora kadar, kadınlarımızın “kadın-erkek eşitliği”ni ve dolayısıyla “fırsat eşitliği”ni yakaladığı tek alan, voleyboldur.
*
Kadın voleybolcularımızın, uluslararası platformda çok başarılı olmasının... Hatta, erkeklerden daha önce ve daha başarılı olmasının... Gelişmiş ülkelerden her konuda nal toplayan Türkiye’nin, sadece kadın voleybolunda kora kor mücadele etmesinin sırrı budur.
*
(Bakın “başarının sırrı” dedim, tarihimizde görülmemiş bi örnek anlatayım size... İzmirli kızımız Sinem Sınmaz, liselere giriş sınavında Türkiye birincisi oldu. İstanbul’dakiler dahil, bütün seçkin liseler kuyruğa girdi, bana gel diye... İzmir Amerikan Koleji’ni tercih etti. Niye biliyor musunuz? “Futbolcu” olduğu için... Kaliteli eğitim pek çok lisede var ama, İzmir Amerikan Koleji’nin “kız futbol takımı” var. Orada forma giymek istiyor. 2 saat ders çalışıyor, 3 saat futbol oynuyor. “İlklerin şehri İzmir”li olarak, onur duyuyoruz Sinem’le... Sadece başarılı bir öğrenci değil o... Atatürk’ün dediği gibi, zeki, çevik, ahlaklı bir sporcu.)
*
Onca eşitsizliğe rağmen, ilave et buna, kadın boksörlerimizin kadın haltercilerimizin kadın atletlerimizin dünya madalyalarını... O otobüsteki zonta’nın neden saldırdığını bulursun.
*
Çünkü, hadisenin ramazanla filan alakası yoktur. Zonta’lıkla alakası vardır. Sporcu kızları sevmez zontalar... Onların “özgürlüğü”nün yanında, kendilerini “ezik” hissederler. Hatta korkarlar... Bu hadisede de görüldüğü gibi “ezik bir zonta” anca “bir otobüs dolusu ezik zonta”yı arkasına alınca, saldırmaya cesaret edebilir, “tek başına bir kız”a!
*
(Üstelik... Voleybolcu kızımıza değil de, dünya boks şampiyonu kızımız Gülsüm Tatar’a denk geldiğini düşünsenize o zontanın... Polis tarafından aranmasına gerek kalmazdı. Hastaneye gider, yoğun bakımda çekerdik salağın darmadağın fotoğrafını!)
*
(Kaldı ki, bademler işi oraya getirmeye çalışıyor. Kız dayak yemedi, aksine dövdü diye yazıyorlar. Utanmasalar, otobüsü bandajlayıp, hasar belgesi diye manşete koyacaklar.)
*
Değerli kız babaları...
Kızınız “zontalar ülkesi”nde yaşasın istemiyorsanız, kızınızdan önce, siz cesaret gösterin.
*
Spor yaptırın kardeşim.
Evladınıza güvenin...
Korkmayın, şort giydirin.
Budur ilacı bu işin.
Kaynak

Saçma sapan bir yazı.
Kızın voleybolcu olduğu alnında mı yazıyordu. Hem öyle bile olsa kimse bir kızı voleybolcu diye dövmez.
Haberin doğruluğunu ıspat edecek deliller sunmaya çalışın da en azından olayın doğruluğunu kavrayalım. Bu adam direk olayı kendi istediği gibi anlamış, üstüne bu olay üzerine hikayesini de yazmış işte otobüsteki herkesin ezik zonta olduğunu gibi saçma sapan söylemlerde bulunmuş.
 

topalsolucan

Rektör
Katılım
25 Mart 2010
Mesajlar
15,663
Reaksiyon puanı
555
Puanları
293
adamlar yazacak konu bulamayınca konuları hayal dünyasında oluşturup ciddi ciddi makale yazıyorlar. biz aklı başında olanlar da şaşkınlıkla olan biteni uzaktan seyrediyoruz, şakamı gerçek mi diye. aslında hepsi birer şaka.
 
Üst