*SiRiNe*
Dekan
- Katılım
- 22 Kasım 2007
- Mesajlar
- 5,336
- Reaksiyon puanı
- 2
- Puanları
- 0
Yıllardır beklenen sosyal güvenlik reformu istenilen biçimde olmasa da yürürlüğe girdi. Bu yasanın Meclis’ten geçmesi, IMF anlaşmasının devamı için şart koşulmuştu. Sokaklara dökülen binlerce işçinin tüm çabası boşa gitti. Avrupa Birliği de yasadan memnun. Siyasi çalkantıların olduğu bu dönemde, yabancı güçleri yanına alma adına hükümetin yaptığı bu manevra doğruydu.
Yasanın getirdiği yeniliklerin bazıları kısaca şöyle:
Emekli aylıkları, aralık ayında açıklanan TÜFE üzerine, gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 30’una + 1 eklenmesiyle bulunacak.
Sigortalıya, iş kazası, hastalık ve emzirme nedeniyle iş göremediği süre için, iş göremezlik ödeneği verilecek.
İlk kez yasa kapsamında sigortalı olacak devlet memuru ve Bağ-Kur’lularda, kadınların 58, erkeklerin 60 yaşını doldurma ve 9000 gün prim ödeme şartıyla emeklilik aylığı bağlanacak.(Yalnız, bu yaş seviyeleri, 2036 yılından itibaren tedrici biçimde artıyor ve 2048’de kadın ve erkek eşitleniyor.)
SSK kapsamındakilerde, prim gün sayısı 7000’den 7200’e çıkıyor.
Yeniden çalışmaya başlayan emeklilerin yaşlılık aylıkları kesilecek; bunlardan uzun vadeli sigorta kolu primi ve sağlık sigortası primi alınacak.
Detaylı düzenlemeler var
Yeşil kart 2 yıl sonunda kaldırılacak. Kart sahipleri, genel sağlık sigortası kapsamında sayılacak.
Genel sağlık sigortası primi, prime esas kazancın yüzde 12’si olacak ve bunun yüzde 5’lik bölümü sigortalı tarafından ödenecek.
Banka ve diğer kurumlardaki sandıklar 3 yıl içinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na devredilecek.
Milletvekili ve yakınları, genel sağlık sigortası dışında kalacak.
Yasada, birçok istisna, karışıklık, detaylı düzenleme var. Hak ve yükümlülükler neredeyse her yıl için değişiyor. Bu işte ihtisaslaşmış avukatların oluşacağı ve birçok konuda mahkemelere başvurulacağı anlaşılıyor.
Bir süre sonra, sağlık işleri olmasa bile, yaşa bağlı sigortalılık (yani, emekli aylığı bağlanması işi), tamamen özel sağlık sigortalarına devredilmesi gereken bir sigorta kolu. Yasada işler öyle karıştırılmış ve birbirine bağlanmış ki, özelleştirme olanağı neredeyse yok edilmiş.
Yasa yürürlüğe girdikten sonra, yasaya tabi olanlarla, yasadan önce sigorta sistemine dahil olanlar arasında büyük farklılıklar var. Bazı konularda, kazanılmış haklar bile korunmuyor. Bu haliyle yasa, Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmese bile, bir süre sonra değiştirilir.
Anlaşılması ve uygulanması zor bir yasa yapılmış.
Yaman TÖRÜNER
Yasanın getirdiği yeniliklerin bazıları kısaca şöyle:
Emekli aylıkları, aralık ayında açıklanan TÜFE üzerine, gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 30’una + 1 eklenmesiyle bulunacak.
Sigortalıya, iş kazası, hastalık ve emzirme nedeniyle iş göremediği süre için, iş göremezlik ödeneği verilecek.
İlk kez yasa kapsamında sigortalı olacak devlet memuru ve Bağ-Kur’lularda, kadınların 58, erkeklerin 60 yaşını doldurma ve 9000 gün prim ödeme şartıyla emeklilik aylığı bağlanacak.(Yalnız, bu yaş seviyeleri, 2036 yılından itibaren tedrici biçimde artıyor ve 2048’de kadın ve erkek eşitleniyor.)
SSK kapsamındakilerde, prim gün sayısı 7000’den 7200’e çıkıyor.
Yeniden çalışmaya başlayan emeklilerin yaşlılık aylıkları kesilecek; bunlardan uzun vadeli sigorta kolu primi ve sağlık sigortası primi alınacak.
Detaylı düzenlemeler var
Yeşil kart 2 yıl sonunda kaldırılacak. Kart sahipleri, genel sağlık sigortası kapsamında sayılacak.
Genel sağlık sigortası primi, prime esas kazancın yüzde 12’si olacak ve bunun yüzde 5’lik bölümü sigortalı tarafından ödenecek.
Banka ve diğer kurumlardaki sandıklar 3 yıl içinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na devredilecek.
Milletvekili ve yakınları, genel sağlık sigortası dışında kalacak.
Yasada, birçok istisna, karışıklık, detaylı düzenleme var. Hak ve yükümlülükler neredeyse her yıl için değişiyor. Bu işte ihtisaslaşmış avukatların oluşacağı ve birçok konuda mahkemelere başvurulacağı anlaşılıyor.
Bir süre sonra, sağlık işleri olmasa bile, yaşa bağlı sigortalılık (yani, emekli aylığı bağlanması işi), tamamen özel sağlık sigortalarına devredilmesi gereken bir sigorta kolu. Yasada işler öyle karıştırılmış ve birbirine bağlanmış ki, özelleştirme olanağı neredeyse yok edilmiş.
Yasa yürürlüğe girdikten sonra, yasaya tabi olanlarla, yasadan önce sigorta sistemine dahil olanlar arasında büyük farklılıklar var. Bazı konularda, kazanılmış haklar bile korunmuyor. Bu haliyle yasa, Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmese bile, bir süre sonra değiştirilir.
Anlaşılması ve uygulanması zor bir yasa yapılmış.
Yaman TÖRÜNER
