yusufdemiz
Öğrenci
- Katılım
- 25 Mart 2014
- Mesajlar
- 2
- Reaksiyon puanı
- 0
- Puanları
- 0
Sıddık : Doğru olmalarıdır.
Emânet : Emniyetli, güvenilir olmalarıdır.
Tebliğ: ALLÂHtan aldıkları emirleri kullara duyurmalarıdır.
Fetânet : İnsanların en zekîsi olmalarıdır.
İsmet: Kusursuz, günahsız olmalarıdır. Hazret-i ALLAH elçilerini özel yaratmıştır. Bu özelliklerin dışında kalanlar sahtedirler.
ALLÂHın gerçek elçilerini birini birinden ayrı göremeyiz. Cümlesi İslâmı tebliğ için gönderilen, nûr-ı Muhammedînin zuhur hazîneleridir. Kendileri İslâmdır. Tabî olanlar da İslâmdır.
(Muhtaç Olduğumuz Kardeşlik)
- Bilcümle peygamber efendilerimiz Dîn-i İslâm üzere geldiler; ayrı ayrı din getirmediler Yaşadığı zamana uygun, Hazret-i ALLAH katından ihsan edilen her devirde îcap eden içtihâdını içeren şeriatı getirdiler ve tarîki müstakîm üzere vazîfeli kılındılar!
- Cümle peygamber efendilerimizi istisnâî yarattı hazret-i ALLAH, günah işlemeyecek durumda. Cümlesi masumdurlar. Buna rağmen bizler gibi beşerdirler. Peygamber efendilerimiz ilâh değillerdir! ALLAHın elçileridirler. Onlar da ALLAHın kuludur.
Son peygamber efendimiz Muhammet Mustafa (s.t.a.v.):
Ben de sizler gibi beşerim; yanılabilir, unutabilirim!
buyurmadılar mı?
- Hazret-i ALLAHa olan inancımızı zayıflattık. ALLAHın kulu, beşer olan ALLAH elçilerini ilâhlaştırıp, tarih boyu yarıştıra geldik ve hâlâ ilâhlaştırmakta yarışı bırakmadık. Samimiyetle gerçeğe îmân edip, ehl-i hakikati, yaşamaya özen gösteren hâl ehlini, ehl-i zikri dışladık.
- Âdem Safiyyullahdan Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimize kadar gelmiş geçmiş adetleri ancak ALLÂHa mâlum olan cümle Peygamberân-i izam ve resul-i kiram hazerâtına salât-ü selâm olsun.
Cümlesi ALLÂHın elçileri, rahmet-i ilâhînin zamâna göre rahmet kaynakları.
Yaratılışın sırrı olan nûru Muhammedî kıyâmete kadar devam edecektir. Aksini düşünmek Hazret-i ALLAHa noksan sıfat isnat etmektir.
- Biz peygamberleri ancak müjdeleyiciler, uyarıcılar olarak göndeririz. Kim onlara inanır ve kendini düzeltirse onlara korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaktır. (Enâm Sûresi, 48)
- PEYGAMBER EFENDİLERİMİZ RAHMET-İ İLÂHÎNİN ODAK NOKTALARIDIR. PEYGAMBER EFENDİLERİMİZ RAHMET-İ İLÂHİYENİN İNANAN BEN-İ ÂDEME TEBLİĞ MÜESSESELERİ OLDUĞU GİBİ YAŞANTILARI İLE DE EMR-İ İLÂHİNİN NASIL YAŞANACAĞININ GÖSTERGESİDİRLER.
(Tasavvuf ve Zikrullah)
- Peygamber efendilerimize, ALLAHın elçilerine sakın ha, derece vermeye kalkışmayalım ve ilâhlaştırmayalım. Bu hareketlerimiz hem Kurana, hem de imanın şartı olan Amentüye ters düşer.
- Senden önce de kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız zikir ehlinden sorun. (Nahl Suresi,43)
Senden önce de erkeklerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Melaike ve kadından da peygamber göndermedik. Melaikeyi ve kadını peygamberlik sıfatına uygun yaratmadık. Makâm-ı velâyet erkekler içindir.
- Bilmemiz gerekirdi; Peygamber efendilerimizin cümlesi ALLAHın elçileridir. Kendi kendilerinin halikı değiller. Her hangi bir şeyi de basit de olsa yaratmaya muktedir değiller. Kullarının kemâlâtına göre Hazret-i ALLAH elçilerini ilmi ile bezedi, biz âcizler için rahmet-i ilâhî olarak gönderdi. Hazret-i Hâlık-ı zül-celâl kullarına kâbiliyetlerine göre seçme yetkisi verdi. Aynı şeriatta kaldı ise onu da makbûl kıldı. Bu hakka dair Kuran-ı Kerimde çok ayetler vardır, iyi oku!
(Rahmet Damlaları)
- ALLAH şer ile emretmez.
ALLÂHın elçileri şer ile emretmez. Ârifler şer ile emretmez. Onun için bunlara itaat kayıtsız ve şartsızdır.
- Kevni hakîkatlerle iktifâ edip, dînî hakîkatlere ittibâ etmeyenler, peygamberlerin tâbiîninden (onlara uyanlardan) sayılmazlar. Bâzı umurda (işlerde) dînî hakîkatlere uymayanın îmânında o nispette zaaf vardır. Bu hâl îmânın kemâline aykırıdır.
- Peygamber efendilerimizi ve vârisleri olan evliyâyı iyi anla da, istifâde et. Onlar rahmet-i ilâhînin zuhûruna vesîle kılınmıştır. Yetki ve tasarrufât ALLÂHındır. Gayrısı vesîledir. Vesileyi sakın ilahlaştırma! kaynak: http://atahun.com/peygamberlerin-sifatlari/
Emânet : Emniyetli, güvenilir olmalarıdır.
Tebliğ: ALLÂHtan aldıkları emirleri kullara duyurmalarıdır.
Fetânet : İnsanların en zekîsi olmalarıdır.
İsmet: Kusursuz, günahsız olmalarıdır. Hazret-i ALLAH elçilerini özel yaratmıştır. Bu özelliklerin dışında kalanlar sahtedirler.
ALLÂHın gerçek elçilerini birini birinden ayrı göremeyiz. Cümlesi İslâmı tebliğ için gönderilen, nûr-ı Muhammedînin zuhur hazîneleridir. Kendileri İslâmdır. Tabî olanlar da İslâmdır.
(Muhtaç Olduğumuz Kardeşlik)
- Bilcümle peygamber efendilerimiz Dîn-i İslâm üzere geldiler; ayrı ayrı din getirmediler Yaşadığı zamana uygun, Hazret-i ALLAH katından ihsan edilen her devirde îcap eden içtihâdını içeren şeriatı getirdiler ve tarîki müstakîm üzere vazîfeli kılındılar!
- Cümle peygamber efendilerimizi istisnâî yarattı hazret-i ALLAH, günah işlemeyecek durumda. Cümlesi masumdurlar. Buna rağmen bizler gibi beşerdirler. Peygamber efendilerimiz ilâh değillerdir! ALLAHın elçileridirler. Onlar da ALLAHın kuludur.
Son peygamber efendimiz Muhammet Mustafa (s.t.a.v.):
Ben de sizler gibi beşerim; yanılabilir, unutabilirim!
buyurmadılar mı?
- Hazret-i ALLAHa olan inancımızı zayıflattık. ALLAHın kulu, beşer olan ALLAH elçilerini ilâhlaştırıp, tarih boyu yarıştıra geldik ve hâlâ ilâhlaştırmakta yarışı bırakmadık. Samimiyetle gerçeğe îmân edip, ehl-i hakikati, yaşamaya özen gösteren hâl ehlini, ehl-i zikri dışladık.
- Âdem Safiyyullahdan Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.v) Efendimize kadar gelmiş geçmiş adetleri ancak ALLÂHa mâlum olan cümle Peygamberân-i izam ve resul-i kiram hazerâtına salât-ü selâm olsun.
Cümlesi ALLÂHın elçileri, rahmet-i ilâhînin zamâna göre rahmet kaynakları.
Yaratılışın sırrı olan nûru Muhammedî kıyâmete kadar devam edecektir. Aksini düşünmek Hazret-i ALLAHa noksan sıfat isnat etmektir.
- Biz peygamberleri ancak müjdeleyiciler, uyarıcılar olarak göndeririz. Kim onlara inanır ve kendini düzeltirse onlara korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaktır. (Enâm Sûresi, 48)
- PEYGAMBER EFENDİLERİMİZ RAHMET-İ İLÂHÎNİN ODAK NOKTALARIDIR. PEYGAMBER EFENDİLERİMİZ RAHMET-İ İLÂHİYENİN İNANAN BEN-İ ÂDEME TEBLİĞ MÜESSESELERİ OLDUĞU GİBİ YAŞANTILARI İLE DE EMR-İ İLÂHİNİN NASIL YAŞANACAĞININ GÖSTERGESİDİRLER.
(Tasavvuf ve Zikrullah)
- Peygamber efendilerimize, ALLAHın elçilerine sakın ha, derece vermeye kalkışmayalım ve ilâhlaştırmayalım. Bu hareketlerimiz hem Kurana, hem de imanın şartı olan Amentüye ters düşer.
- Senden önce de kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Eğer bilmiyorsanız zikir ehlinden sorun. (Nahl Suresi,43)
Senden önce de erkeklerden başkasını peygamber olarak göndermedik. Melaike ve kadından da peygamber göndermedik. Melaikeyi ve kadını peygamberlik sıfatına uygun yaratmadık. Makâm-ı velâyet erkekler içindir.
- Bilmemiz gerekirdi; Peygamber efendilerimizin cümlesi ALLAHın elçileridir. Kendi kendilerinin halikı değiller. Her hangi bir şeyi de basit de olsa yaratmaya muktedir değiller. Kullarının kemâlâtına göre Hazret-i ALLAH elçilerini ilmi ile bezedi, biz âcizler için rahmet-i ilâhî olarak gönderdi. Hazret-i Hâlık-ı zül-celâl kullarına kâbiliyetlerine göre seçme yetkisi verdi. Aynı şeriatta kaldı ise onu da makbûl kıldı. Bu hakka dair Kuran-ı Kerimde çok ayetler vardır, iyi oku!
(Rahmet Damlaları)
- ALLAH şer ile emretmez.
ALLÂHın elçileri şer ile emretmez. Ârifler şer ile emretmez. Onun için bunlara itaat kayıtsız ve şartsızdır.
- Kevni hakîkatlerle iktifâ edip, dînî hakîkatlere ittibâ etmeyenler, peygamberlerin tâbiîninden (onlara uyanlardan) sayılmazlar. Bâzı umurda (işlerde) dînî hakîkatlere uymayanın îmânında o nispette zaaf vardır. Bu hâl îmânın kemâline aykırıdır.
- Peygamber efendilerimizi ve vârisleri olan evliyâyı iyi anla da, istifâde et. Onlar rahmet-i ilâhînin zuhûruna vesîle kılınmıştır. Yetki ve tasarrufât ALLÂHındır. Gayrısı vesîledir. Vesileyi sakın ilahlaştırma! kaynak: http://atahun.com/peygamberlerin-sifatlari/