Osmanlı olmasaydı ...

Bu konuyu okuyanlar

ashabulyemin

Profesör
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
3,389
Reaksiyon puanı
20
Puanları
0
Osmanlı olmasaydı ...






Kuzey ve Doğu Afrika 16. yüzyılda Endülüs'ün durumuna düşüp, Hristiyanlaşmaktan Osmanlı sayesinde kurtulmuştu. Osmanlı İmparatorluğu'nun 16. yüzyılda dünya siyasetine yön verecek bir duruma gelmesi Kuzey Afrika'nın tarihi gelişimini de yakından etkiledi. 1492'de Endülüs'ün son kalıntısı olan Gırnata'nın düşmesinden sonra İspanyol ve Portekizliler, Kuzey Afrika'ya yerleşmeye başladılar. Osmanlı İmparatorluğu, Barbaros Hayreddin Paşa ile denizlerde etkin bir hâle gelince Kuzey Afrika'da, Avrupalılar'la hakimiyet mücadelesine girdi. Habsburglar'ın Kuzey Afrika'yı ele geçirmeleri bu bölgelerdeki Türk korsanlarıyla Osmanlılar'ın işbirliği yapması sayesinde önlendi.
Cezayir'de Türkler
1516'da Cezayir'i ele geçiren Barbaros kardeşler, İspanyollar'a karşı koyabilecek durumda değillerdi. Bu yüzden Barbaroslar, Cezayir'de Osmanlı hâkimiyetini tanıyarak kendilerini sağlama almışlardı. Nitekim Cezayir'i işgal etmek isteyen İspanyollar 1541'de bozguna uğratıldı.
1551'de Turgut Reis Trablusgarp'ı, yani Libya'yı Osmanlı hâkimiyetine soktu. Tunus kesin olarak 1574'te fethedildi. Osmanlı hâkimiyeti Fas'a kadar ilerlemişti. Fas'ta başlayan taht kavgasına müdahale edilerek burasının Portekiz himayesine girmesi önlendi. 4 Ağustos 1578'de Fas'ta yapılan Alkazar Savaşı'nda Portekiz Kralı öldürüldü ve bu ülkede Osmanlı himayesi dönemi başladı.
Orta Afrika'da Osmanlı nüfuzu
Osmanlılar'ın Kuzey Afrika hâkimiyeti kıtanın içlerinde bulunan ancak sahille ilişkileri sebebiyle İspanyol ve Portekiz nüfuzu altına giren bugünkü Nijerya, Nijer, Çad, Mali devletlerinin topraklarında hüküm sürmekte olan Bornu, Songay, Timbuktu Sultanlıkları gibi Müslüman devletlerini de kurtardı. Bu sultanlıklar Osmanlı padişahını halife olarak tanıyıp, tâbii oldular. Afrika'daki Osmanlı hâkimiyetini rahmetli Cengiz Orhonlu ve Ahmet Kavas'ın araştırmaları ortaya çıkarmıştır.
Osmanlılar'ın, Habsburglar'ın İspanyol kanadını Kuzey Afrika'dan uzaklaştırarak, burada hâkimiyet kurmaları, bu bölgelerin Hristiyanlaşmasını ve sömürgeleşmesini önledi. Eğer Osmanlılar'ın müdahalesi olmayıp, İspanyol ve Portekiz hâkimiyeti sürseydi bugün buralarda durum çok farklı olurdu. Akdeniz'de ve Kuzey Afrika'da hâkimiyet kuramayan Habsburglar bütün dikkat ve güçlerini Atlantik ötesindeki yeni sömürgelerine kaydırdılar. Bu durum da Amerika kıtasının sömürgeleştirilmesini hızlandırdı.
15. yüzyılın sonlarından itibaren denizlerde büyük bir üstünlüğe sahip olan Portekiz, Afrika'nın doğu ve batı sahillerindeki Müslüman sultanlıklara saldırarak birçok yeri harap etmiş, bir kısmında da hâkimiyet kurmuştu. Osmanlı İmparatorluğu, Kızıldeniz'de hâkimiyet kurarak, Afrika'nın doğusunda Mozambik'e kadar olan bölgeyi Portekizliler'in işgalinden kurtardı. Habeşistan'a hakim olan Osmanlılar'ın nüfuzu Kenya'da Mombasa'ya kadar yayıldı. Böylece bu bölgelerin Avrupalılar tarafından sömürgeleştirilmesi uzun süre önlenmişti.
Cezayir Sultanı
Midillili bir Türk ailenin çocukları olan Barbaros kardeşler 16. yüzyılın başlarında Kuzey Afrika'ya giderek korsanlık yapmaya başlamışlardı. Bu sırada Afrika yavaş yavaş İspanyol hâkimiyetine giriyordu. Ancak İspanyollar, Afrika'daki topraklarının anavatanlarına uzaklığından dolayı bu bölgelerde hâkimiyetlerini rahatça kuramıyorlardı. Cezayir'den gelen bir heyet İspanyollar'a karşı yardım istedi. Barbaros kardeşler, 1516'da Cezayir'e hakim oldular. Oruç Reis hükümdarlığını ilân etti.
Cezayir'in Barbaroslar'ın eline geçmesi İspanya açısından büyük bir tehlike olarak görüldü. Oruç Reis, 1518'de yerli halk ve İspanyollar'la yaptığı mücadelede şehit düştü. Ölümünden sonra yerine kardeşi Hızır Reis geçti. Hızır Reis'in Osmanlı hâkimiyetini tanımasıyla Cezayir'de Osmanlı dönemi başladı.
1830'da Fransızlar işgal edene kadar Cezayir Osmanlı hâkimiyetinde kaldı. Fransız işgali döneminde Cezayir şehrinin Türk-Mağribî özel­liği ortadan kaldırılarak yerine Avrupaî tarzda binalar yapıldı. 1948'den sonra başlayan Cezayir Milli Mücadelesi 1 milyona yakın şehit verdikten sonra 1962'de başarıya ulaştı.
Osmanlı hâkimiyetinde Tunus
Tunus Kanunî döneminde 1534'te fethedilmiş ancak kısa bir süre sonra İspanya tarafından tekrar işgal edilmişti. İnebahtı da mağlup olmasına rağmen yeniden inşa edilen Osmanlı donanması Kılıç Ali Paşa komutasında ve Koca Sinan Paşa'nın serdarlığında 1574'te Tunus'u fethetti. Böylece Fas dışındaki bütün kuzey Afrika kıyıları Osmanlı kontrolüne girmişti. Fransızlar 1881'de işgal edene kadar Tunus Osmanlı hâkimiyetinde kaldı. Tunuslular 1930'dan sonra Fransız işgaline karşı mücadeleye başladılar. Habib Burgiba'nın liderliğindeki Milli Mücadele 1957'de cumhuriyetin kurulmasıyla başarıya ulaştı.
Erhan AFYONCU yazdı...
Bugün
http://www.itibarhaber.com/tarh/18213-osmanli-olmasaydi-
 

topalsolucan

Rektör
Katılım
25 Mart 2010
Mesajlar
15,674
Reaksiyon puanı
555
Puanları
113
"beyaz adamlar ülkemize geldiğinde elimizde topraklarımız vardı.. onların elinde incil.. bize gözlerimizi kapatıp dua etmeyi öğrettiler... gözlerimizi açınca elimizde incil vardı.. onların elinde topraklarımız.."

Beyaz adam özgürlük adına dev bir kadın heykeli dikti doğu denizinin kıyısına.

Her gece altında uzandığımız yıldızları bayrak diye tutsak etti.

Beyaz adam özgürlük gibi adaleti de bir kadın heykeli ile simgeledi.

Ama elinde terazi tutan zavallı kadın gözleri bağlı olduğu için kendisini taciz edenin kim olduğunu anlayamadı.

Bir Kızılderili Reisi
 

qKTe

Profesör
Katılım
18 Şubat 2009
Mesajlar
2,243
Reaksiyon puanı
32
Puanları
0
"İyi ki Osmanlı himayesine girmişiz ve bizi yönetmişler"
Macaristan Başbakanı
 

Son mesajlar

Üst