PREFERABLE
Asistan
- Katılım
- 8 Ekim 2010
- Mesajlar
- 164
- Reaksiyon puanı
- 1
- Puanları
- 0
Alnımda hiç görmediğim derin satırlar
Gözlerimin altındakilerden çok farklı
Artık ne çok benziyorum anneme!
Hayrın içinde şer, şerrin içinde hayr
Hep aynı körlükle direndiğim, sabrettiğim ve katlandığım hayat,
alnıma neleri yazdırdıysa sil Rabbim!
Ben hiç yaşamadım, hiç bilemedim. Toyluğum hiç bitmedi.
Her defasında ilkti, yenilgilerim, her defasında ilk kez öylesi yanıldım.
Biliyorsun, ben hep o cahil kızdım.
Dediklerim o kadar büyüktü ve gölgesi o kadar çok yer kapladı ki karanlıkta kaldım.
Gördüklerimi de yürüdüğüm yerleri de aslında hiç bilemedim.
Çok düştüm, çok yaralandım ve ağladım.
Ama hiç düzelmedi adımlarım, gözlerim hiç aydınlanmadı.
Elimde rüzgâra sataşan bir mum
Çok ışık tuttum da ben hep karanlıktaydım.
Biliyorsun hep çocukça oynadım.
Yaşadığımdan habersiz çok harca(n)dım.
Şimdi pişmanlıktan bile emin olmaktan korkuyorum.
Sanki bilirsem kaybolacak, sanki güvenirsem dağılacak, sanki seversem küçülecek
Allahım ben hiç yaşamadım. Bunca yıl içinde bulunduğum hayatın bir figüranıydım.
İtildim bazen, bazen unutuldum.
Hiç kaçamadım, gidemedim hiç.
Şimdi yüzümde derin çizgiler, yorgunluğum ve yalnızlığım var.
Kimsenin dokunamadığı Sana benim diye sunabileceklerim bunlar.
Şimdi, hayatın omuzlarıma yazdıklarını sil ne olur!
Doğumla ölmüş gibi, mutlu bir hayatı o an kaybetmiş gibi,
ardına bakıp da yürür gibi, kendi kendini kandırır gibi, ben hiç yaşamadım Allahım.
Ne olur sil hepsini
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
Dayanılması o kadar da zor değildir büyük ayrılıklar bile
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer.
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık
çalınan birinin kalbiyse eğer.
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
-----------------------------
Uzaktı deniz
Ve dokunuyordu yalnızlık
Yosun tutmaya elverişliydi zaman
Ay vurmak için geceyi beklerken
Tükürüyordu deniz kayalıklara
Senle olan ayıplarımızı örtmediğinden
Dalga dalga öyle bir hışımla
Dövüyordu anılarımızı birer birer
Sen gittiğinden beri
Mavi mavi bakmadı deniz
Çıplak ayaklarımı daldırdığımda
Yüreğime akmıyor artık serinlik...
Bir kaç cümlelik daha konuşabilirim belki
Eminim ki kulak kabartmış dinlemektesin
Özel bir nedeni yok elbette
Sendeki merak duygusundandır bilirim
Hadi yine çal karaları üstüme
Uzun zamandır temiz temiz dolaşıyorum
Kirlenmeyi özledim diye geldim
Açıp ağzını yumabilirsin gözlerini
Yokluğumda bağıramamışsındır hadi gürlesene şimdi
Vahşi hayvanlar gibi çekip çevirip değerlerimi
Parçalasana güzele dair ne varsa HADİ...
-----------------------------------
Tutkuların dudağına ulaşmış ya
öpsen öpmesen önemli değil
hasret odana dolmuş ya
efkârlansan efkârlanmasan önemli değil
yüreğinde bir yangın başlamış ya
yanmışsın yanmamışsın önemli değil
gecenin en zifiri karanlığında uyanmışsın ya
özlemişsin özlememişsin önemli değil
sesimi duymak için aramışsın ya
konuşsan konuşmasan önemli değil
her gece rüyanda beni gördüğünü biliyorum ya
sevdiğini kabul etsen etmesen önemli değil...
-------------------------------------
Koşup varacağım çocukluğum yok artık
Geriye döndüğümde anılarım siyah beyaz
Gözlerim yelkovanda
Nasılda hazlı akıyor
Daha önceden neden dikkat etmedim ki
Giden her saniye benden gidiyor
Senle olması gereken mutluluklarımdan
Güneş doğup batıyor
Gece hiş şaşırmadan sabaha varıyor
Akıyor ayaklarımın dibinden zaman
Tutamıyorum...
----------------------
Duydum ki yine gecelere hayır demişsin
Kovmuşsun yıldızları pencerenden
Silmişsin bakışlarındaki maviyi
Karartmışsın gözünü iyice
Beni hatırlatan ne varsa çıkarmışsın ömründen
Her şeyim derdin hani bana eskiden
Hala neden kesilmedi sende nefesler
Çoktan durmalıydı kalbinde saatler
Bırak anılarımızla uğraşmayı
Kala kalsın her şey olduğu yerde
Yapılacak bir şey varsa eğer
Aklından beni çıkarmayı yeğle
Kovulacak bir şey arıyorsan eğer
Beni kov sen kalbinden...
--------------------
Artık şiirlerde eski tadında değil
yazıp yazıp boşlukları dolduruyorum
yok bir muhattap karşımda
avuntularım beklentilerim oldu
yazdıkça sayfalar doldu
belki bir ahenk oluştu
belki çok güzel metinler oldu
ama sana yazdıklarımın tadı yok hiçbirinde
hele onların kokusuna asla yetişemez kesinlikle...
------------------------------------
Değdi mi dersin genç adam
Kızıl bakışlarından aksi anlaşılıyor
Tependeki duman buhar tutmuş
Yağmur oldu ha yağdı ha yağacak
Sen hala tınlamıyor musun
Hiç dişlerini bileme bana be adam
Sana her zamanki gibi doğruyu söylüyorum
Ben sende ne görüyorsam onu diyorum
Farklılığın farkındalığını sağlayan
Bunu bile fark edemiyor musun
Yoksa sen hiç aynaya bakmıyor musun
PREFERABLE
Sen bir kitap kapağı gibi kapamışken adımı
Ben her sözcükte seni okuyorum harf harf
Tümcelerimin boyun büküşlerine aldırma yar!
Gözü yaşlı satırlarımın kaçan döküşlerinde büyütüyorum keşkelerimi
Harflerimin ayağı kayıyor uçurumlarından.
Oysa sen bir liman sakinliğiydin yüreğime
Bir gün batımı huzuru
Uçsuz bucaksız bir özgürlüktün mavilerime
Ateşe verdin kıyılarımı apansız sinsice
Züleyha'nın kaderine razıydım Yusuf(um)sun diye
Peşinden koşmaya kınanmaya dile düşmeye
Nerden bilirdim dil(in)den düşeceğimi?
Bir sözünle ateşe verdin uğruna ödenen bedelleri
Gitme demem git şimdi!
Bir metalin içine bindirip vedalarını son bir kez kokunu çekmeden tiryakiliğim son bir kez düşmeden kollarının girdabına bir buseyi çok görüp Alnıma en kara yazgıları sür de git!..
Son fethedilen miyim meçhul ama sen son Fatih'im
Bilsen kaç varlığa hiçlikti fetihlerin
Ama dur gitme!...
Şu topraklarımda dalgalanan sancağını indir öyle git!
Yüreğimden sevdanı dilimden adını sök de git!
Ciğerlerimden kokunu gönlümden gözlerinin okunu çek de git!
Sözlerimi esaretten kurtar dilimi çöz de git!
Kaç kez uğurladım seni bu kentten? Kaç kez boynu bükük bıraktın ardından el sallayışlarımı garlarda?
Dönüşünün umuduyla gidişine dayanamazken bu müebbet vedaya nasıl dayanırım söyle?
Ah yar
En yakınımken uzağımdın. Şimdi benden öte bensin ki ben bana t-uzağım
Kin tutmaz kalemim bilirsin.
Sen kapatsan da c-ismimin üstüne son sayfanı bu masalın devamını bir ömür bekler yüreğim
Sana git diyebilmek için kaç alfabe satın aldım z-amansız pazarlıklarla bilsen.
Tüm kırgınlıklarımı çıkarıp kumbaramdan saydım bir git etmedi.
Yanında me'si olmayan bir git yakıştırılmadı sevdama
Ama çok istiyorsan işte orda; alfabemin kıyısında bir git
Eksik mahzun çaresiz
İster al git istersen k-al git-me Yar!...
Yar demişim sana yokluğun dipsiz bir yar! İşte diz çöküyor sevdana yüreğim gitme!...
Gitme sensiz ıssız bu diyar...
---------- Post added at 15:37 ---------- Previous post was at 15:37 ----------
SENDE KALMIŞ
Bilmiyorum nerdeyim ne haldeyim ben kimim
Ayrılırken kimliğim adresim sende kalmış.
Tebessümü yüzüme çok görüyor matemim
Güldüğümü gösteren tek resim sende kalmış.
Akların kaybolduğu rengin ahenk bulduğu
Toprağın kadehine ab-ı hayat dolduğu
Bir gül için bülbülün saçlarını yolduğu
Aşkın harman olduğu o mevsim sende kalmış.
Nerede o çocuksu o şımarık hallerim
Saçlarına hasreti tanımayan hallerim
Rengârenk rüyalarım tozpembe hayallerim
Tekmil neşem sevincim hevesim sende kalmış.
Ayıplama kınama kahveye gidiyorsam
Avunabilmek için bir tavla atıyorsam
Garson çay uzatırken ben aklımda diyorsam
Sende kalmış demektir ladesim sende kalmış.
Dostlar da muhabbeti kestiler lüzum da yok.
Zaten senden ziyade sohbetim sözüm de yok.
Sen dönmeden kimseye bakacak yüzüm de yok.
Aynalarda kendimi göresim sende kalmış.
Sende kalmış umudum saadet çağım sende
Sende kalmış huzurum tüten ocağım sende
Sende hayat kaynağım duygu membağım sende
Can diyorum sana can kafesim sende kalmış.
Allah'ım düşmanımı düşürmesin bu zaafa
Sanki her noksanımı mecburum itirafa
Hangi şarkıya girsem notalar do re mi fa
Sol diyorum sana sol la sesim sende kalmış.
Gel Tanrıya borcunu teslim etsin bu yürek
Tez gel ki enkazımı kapatsın kazma kürek
Kelime-i şahadet getirmem için gerek
Son diyorum sana son nefesim sende kalmış.
---------- Post added at 15:38 ---------- Previous post was at 15:37 ----------
KURŞUN YARASI
İstediğin zaman rastladığın yerde
Kıyasıya olmalı beni vuruşun
Kanım günlerce akmalı caddelerde
Tam kalbime değmeli attığın kurşun
Ya kalbime ya alnımın ortasına
En can alacak yerime nişan al
Çare bulunmaz her kurşun yarasına
Beni öldür ve açık gözlerime dal
Bir eser olmasın içinde korkudan
Tetiği kininle garezinle çek
Kurşun değil ölüm çıkmalı namludan
Bırak benim kanım olsun dökülecek
En son kurşunun da olsa namluya sür
Nasıl olsa ölüm var bari sen öldür.
preferable
Gözlerimin altındakilerden çok farklı
Artık ne çok benziyorum anneme!
Hayrın içinde şer, şerrin içinde hayr
Hep aynı körlükle direndiğim, sabrettiğim ve katlandığım hayat,
alnıma neleri yazdırdıysa sil Rabbim!
Ben hiç yaşamadım, hiç bilemedim. Toyluğum hiç bitmedi.
Her defasında ilkti, yenilgilerim, her defasında ilk kez öylesi yanıldım.
Biliyorsun, ben hep o cahil kızdım.
Dediklerim o kadar büyüktü ve gölgesi o kadar çok yer kapladı ki karanlıkta kaldım.
Gördüklerimi de yürüdüğüm yerleri de aslında hiç bilemedim.
Çok düştüm, çok yaralandım ve ağladım.
Ama hiç düzelmedi adımlarım, gözlerim hiç aydınlanmadı.
Elimde rüzgâra sataşan bir mum
Çok ışık tuttum da ben hep karanlıktaydım.
Biliyorsun hep çocukça oynadım.
Yaşadığımdan habersiz çok harca(n)dım.
Şimdi pişmanlıktan bile emin olmaktan korkuyorum.
Sanki bilirsem kaybolacak, sanki güvenirsem dağılacak, sanki seversem küçülecek
Allahım ben hiç yaşamadım. Bunca yıl içinde bulunduğum hayatın bir figüranıydım.
İtildim bazen, bazen unutuldum.
Hiç kaçamadım, gidemedim hiç.
Şimdi yüzümde derin çizgiler, yorgunluğum ve yalnızlığım var.
Kimsenin dokunamadığı Sana benim diye sunabileceklerim bunlar.
Şimdi, hayatın omuzlarıma yazdıklarını sil ne olur!
Doğumla ölmüş gibi, mutlu bir hayatı o an kaybetmiş gibi,
ardına bakıp da yürür gibi, kendi kendini kandırır gibi, ben hiç yaşamadım Allahım.
Ne olur sil hepsini
O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.
Dayanılması o kadar da zor değildir büyük ayrılıklar bile
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.
Utanılacak bir şey değildir ağlamak
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer.
Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık
çalınan birinin kalbiyse eğer.
Korkulacak bir yanı yoktur aşkların
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.
-----------------------------
Uzaktı deniz
Ve dokunuyordu yalnızlık
Yosun tutmaya elverişliydi zaman
Ay vurmak için geceyi beklerken
Tükürüyordu deniz kayalıklara
Senle olan ayıplarımızı örtmediğinden
Dalga dalga öyle bir hışımla
Dövüyordu anılarımızı birer birer
Sen gittiğinden beri
Mavi mavi bakmadı deniz
Çıplak ayaklarımı daldırdığımda
Yüreğime akmıyor artık serinlik...
Bir kaç cümlelik daha konuşabilirim belki
Eminim ki kulak kabartmış dinlemektesin
Özel bir nedeni yok elbette
Sendeki merak duygusundandır bilirim
Hadi yine çal karaları üstüme
Uzun zamandır temiz temiz dolaşıyorum
Kirlenmeyi özledim diye geldim
Açıp ağzını yumabilirsin gözlerini
Yokluğumda bağıramamışsındır hadi gürlesene şimdi
Vahşi hayvanlar gibi çekip çevirip değerlerimi
Parçalasana güzele dair ne varsa HADİ...
-----------------------------------
Tutkuların dudağına ulaşmış ya
öpsen öpmesen önemli değil
hasret odana dolmuş ya
efkârlansan efkârlanmasan önemli değil
yüreğinde bir yangın başlamış ya
yanmışsın yanmamışsın önemli değil
gecenin en zifiri karanlığında uyanmışsın ya
özlemişsin özlememişsin önemli değil
sesimi duymak için aramışsın ya
konuşsan konuşmasan önemli değil
her gece rüyanda beni gördüğünü biliyorum ya
sevdiğini kabul etsen etmesen önemli değil...
-------------------------------------
Koşup varacağım çocukluğum yok artık
Geriye döndüğümde anılarım siyah beyaz
Gözlerim yelkovanda
Nasılda hazlı akıyor
Daha önceden neden dikkat etmedim ki
Giden her saniye benden gidiyor
Senle olması gereken mutluluklarımdan
Güneş doğup batıyor
Gece hiş şaşırmadan sabaha varıyor
Akıyor ayaklarımın dibinden zaman
Tutamıyorum...
----------------------
Duydum ki yine gecelere hayır demişsin
Kovmuşsun yıldızları pencerenden
Silmişsin bakışlarındaki maviyi
Karartmışsın gözünü iyice
Beni hatırlatan ne varsa çıkarmışsın ömründen
Her şeyim derdin hani bana eskiden
Hala neden kesilmedi sende nefesler
Çoktan durmalıydı kalbinde saatler
Bırak anılarımızla uğraşmayı
Kala kalsın her şey olduğu yerde
Yapılacak bir şey varsa eğer
Aklından beni çıkarmayı yeğle
Kovulacak bir şey arıyorsan eğer
Beni kov sen kalbinden...
--------------------
Artık şiirlerde eski tadında değil
yazıp yazıp boşlukları dolduruyorum
yok bir muhattap karşımda
avuntularım beklentilerim oldu
yazdıkça sayfalar doldu
belki bir ahenk oluştu
belki çok güzel metinler oldu
ama sana yazdıklarımın tadı yok hiçbirinde
hele onların kokusuna asla yetişemez kesinlikle...
------------------------------------
Değdi mi dersin genç adam
Kızıl bakışlarından aksi anlaşılıyor
Tependeki duman buhar tutmuş
Yağmur oldu ha yağdı ha yağacak
Sen hala tınlamıyor musun
Hiç dişlerini bileme bana be adam
Sana her zamanki gibi doğruyu söylüyorum
Ben sende ne görüyorsam onu diyorum
Farklılığın farkındalığını sağlayan
Bunu bile fark edemiyor musun
Yoksa sen hiç aynaya bakmıyor musun
PREFERABLE
Sen bir kitap kapağı gibi kapamışken adımı
Ben her sözcükte seni okuyorum harf harf
Tümcelerimin boyun büküşlerine aldırma yar!
Gözü yaşlı satırlarımın kaçan döküşlerinde büyütüyorum keşkelerimi
Harflerimin ayağı kayıyor uçurumlarından.
Oysa sen bir liman sakinliğiydin yüreğime
Bir gün batımı huzuru
Uçsuz bucaksız bir özgürlüktün mavilerime
Ateşe verdin kıyılarımı apansız sinsice
Züleyha'nın kaderine razıydım Yusuf(um)sun diye
Peşinden koşmaya kınanmaya dile düşmeye
Nerden bilirdim dil(in)den düşeceğimi?
Bir sözünle ateşe verdin uğruna ödenen bedelleri
Gitme demem git şimdi!
Bir metalin içine bindirip vedalarını son bir kez kokunu çekmeden tiryakiliğim son bir kez düşmeden kollarının girdabına bir buseyi çok görüp Alnıma en kara yazgıları sür de git!..
Son fethedilen miyim meçhul ama sen son Fatih'im
Bilsen kaç varlığa hiçlikti fetihlerin
Ama dur gitme!...
Şu topraklarımda dalgalanan sancağını indir öyle git!
Yüreğimden sevdanı dilimden adını sök de git!
Ciğerlerimden kokunu gönlümden gözlerinin okunu çek de git!
Sözlerimi esaretten kurtar dilimi çöz de git!
Kaç kez uğurladım seni bu kentten? Kaç kez boynu bükük bıraktın ardından el sallayışlarımı garlarda?
Dönüşünün umuduyla gidişine dayanamazken bu müebbet vedaya nasıl dayanırım söyle?
Ah yar
En yakınımken uzağımdın. Şimdi benden öte bensin ki ben bana t-uzağım
Kin tutmaz kalemim bilirsin.
Sen kapatsan da c-ismimin üstüne son sayfanı bu masalın devamını bir ömür bekler yüreğim
Sana git diyebilmek için kaç alfabe satın aldım z-amansız pazarlıklarla bilsen.
Tüm kırgınlıklarımı çıkarıp kumbaramdan saydım bir git etmedi.
Yanında me'si olmayan bir git yakıştırılmadı sevdama
Ama çok istiyorsan işte orda; alfabemin kıyısında bir git
Eksik mahzun çaresiz
İster al git istersen k-al git-me Yar!...
Yar demişim sana yokluğun dipsiz bir yar! İşte diz çöküyor sevdana yüreğim gitme!...
Gitme sensiz ıssız bu diyar...
---------- Post added at 15:37 ---------- Previous post was at 15:37 ----------
SENDE KALMIŞ
Bilmiyorum nerdeyim ne haldeyim ben kimim
Ayrılırken kimliğim adresim sende kalmış.
Tebessümü yüzüme çok görüyor matemim
Güldüğümü gösteren tek resim sende kalmış.
Akların kaybolduğu rengin ahenk bulduğu
Toprağın kadehine ab-ı hayat dolduğu
Bir gül için bülbülün saçlarını yolduğu
Aşkın harman olduğu o mevsim sende kalmış.
Nerede o çocuksu o şımarık hallerim
Saçlarına hasreti tanımayan hallerim
Rengârenk rüyalarım tozpembe hayallerim
Tekmil neşem sevincim hevesim sende kalmış.
Ayıplama kınama kahveye gidiyorsam
Avunabilmek için bir tavla atıyorsam
Garson çay uzatırken ben aklımda diyorsam
Sende kalmış demektir ladesim sende kalmış.
Dostlar da muhabbeti kestiler lüzum da yok.
Zaten senden ziyade sohbetim sözüm de yok.
Sen dönmeden kimseye bakacak yüzüm de yok.
Aynalarda kendimi göresim sende kalmış.
Sende kalmış umudum saadet çağım sende
Sende kalmış huzurum tüten ocağım sende
Sende hayat kaynağım duygu membağım sende
Can diyorum sana can kafesim sende kalmış.
Allah'ım düşmanımı düşürmesin bu zaafa
Sanki her noksanımı mecburum itirafa
Hangi şarkıya girsem notalar do re mi fa
Sol diyorum sana sol la sesim sende kalmış.
Gel Tanrıya borcunu teslim etsin bu yürek
Tez gel ki enkazımı kapatsın kazma kürek
Kelime-i şahadet getirmem için gerek
Son diyorum sana son nefesim sende kalmış.
---------- Post added at 15:38 ---------- Previous post was at 15:37 ----------
KURŞUN YARASI
İstediğin zaman rastladığın yerde
Kıyasıya olmalı beni vuruşun
Kanım günlerce akmalı caddelerde
Tam kalbime değmeli attığın kurşun
Ya kalbime ya alnımın ortasına
En can alacak yerime nişan al
Çare bulunmaz her kurşun yarasına
Beni öldür ve açık gözlerime dal
Bir eser olmasın içinde korkudan
Tetiği kininle garezinle çek
Kurşun değil ölüm çıkmalı namludan
Bırak benim kanım olsun dökülecek
En son kurşunun da olsa namluya sür
Nasıl olsa ölüm var bari sen öldür.
preferable