Yaşama Yerleşmek

too_late

Müdavim
Müdavim
Katılım
2 Mart 2007
Mesajlar
2,494
Reaksiyon puanı
4
Puanları
218


Prof. Dr. Üstün Dökmen
Remzi Kitabevi;

Küçük Şeyler dizisinin yeni kitabı...

Bazılarımız bazen dört elle sarılır yaşama...

Fark ederek, hissederek, ânı yaşayarak...

Bazıları ise parmak ucuyla tutar yaşamı...

Prof. Dr. Üstün Dökmen, bu kitabında yaşama yerleşmenin koşullarını anlatıyor.

Prof. Dr. Üstün Dökmen,1954 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. İlk ve ortaokulu Erzurum’da, liseyi Ankara’da bitirdi. Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Lisans ve yüksek lisans derecesi aldı. Halen Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nde Psikolojik Danışma ve Rehberlik Bölümü’nde profesör olarak görev yapmaktadır.

Dökmen’in bilimsel kitaplarından bazıları İletişim Çatışmaları ve Empati, Varolmak, Gelişmek, Uzlaşmak, Küçük Şeyler-1 ve Küçük Şeyler-2’dir. Ladesçi adlı ilk roman denemesi bulunmaktadır.

Dökmen’in ayrıca şiir kitapları ve tiyatro eserleri vardır.2002’den beri TRT’de “Küçük Şeyler” adlı programı hazırlayıp sunmaktadır.

kaynak : http://kitap.antoloji.com/yasama-yerlesmek-kitabi/
 

llavinya

Dekan
Katılım
9 Ekim 2006
Mesajlar
7,781
Reaksiyon puanı
92
Puanları
0
kti13305-1.jpg


Yaşam kalitesini yükseltmek üstüne yazılmış, değerli görüşlerini açıklamış bu kitabında Prf. Dr. Üstün DÖKMEN. Yaşama yerleşmeyi, kaliteli yaşamayı, bir sandalyeye, bir koltuğa oturmaya benzetmiş yazar. Sandalyeye ya da koltuğa eğreti biçimde değil, tam ortasına dengeli bir biçimde oturmak gibi yorumlamış yaşama yerleşmeyi … İnsanların yaşamdan bıkkınlıklarını, sindirilmişliğini, karamsarlığını, yıldırılmışlığını görünce okumalarını önermek, tanıtmak istedim kitabı… Kitabın tanıtma yazısı bütünün tam bir özeti… yaşama yerleşmenin açıklaması sanki… “ Bazılarımız bazen (ve sanırım çok azımız da her zaman) dört elle sarılırız yaşama. Fark ederek, hissederek, anı yaşayarak yaşarız; bazılarımız ise sanki parmak ucuyla tutarız yaşamı. Bir sandalyeye, koltuğa, sedire kendimizi bırakarak, yayılarak yerleşmek de mümkündür,eğreti bir şekilde oturmak da…Benzer şekilde yaşama, bütün varlığımızla, varoluşumuzla yerleşmek de mümkündür, eğreti bir şekilde ucundan ilişmek de… Bir at üstüne tam yerleşmeyen suvariyi nasıl üstünden atarsa, yaşam da kendine tam yerleşmeyenleri, bir anlamda yeterince uyum sağlayamayanları üstünden atar, devre dışı bırakır.”

Mutluluğu bulmanın, mutlu olmanın, çevreyi de mutlu etmenin ne olduğunu açıklamış kitabın son bölümünde. Üç öyküyle, yorumlarıyla açıklık getirmiş düşüncelerine.
Alıntı
 
Üst