red-bird
Profesör
- Katılım
- 1 Şubat 2008
- Mesajlar
- 4,116
- Reaksiyon puanı
- 8
- Puanları
- 218
Yasak(hayır) olan her şey neden tatlı gelir insana?
Mesela geçenlerde annem oraya gitmeyeceksin dedi bana, beni kim tutar, ah ahhh…
Gittiğim yerde gidilmeyecek bir yer olsa hadi tamam diyeceğim. Ortaokul arkadaşıma gidecektim oysa…
Velhasıl gittim de, bir güzel dertleştik, kucaklaştık, kimi ara gözlerimiz doldu ama çoğunluk gülüştük. ‘Ne de çok özlemişim kız seni ‘
Yakında düğünü olacakmış,telaş içinde hazırlıklar yapmakta… Özellikle kaynanasının dediklerinin zıttını yapmakta… Yani hayır’ı evet yapmakta, aynı da ben kulakları çınlayasıca…
Eve geldim sonra, babam çıkıyordu kapıdan. Annem peşinden seslendi ‘geç gelme emi’… oysa ilk söylediği ‘gitme bey, kahvede ne var her akşam her akşam’ idi… alışkanlık işte, babam durur mu evde? Birde gitme dedi ya annem, daha bir canı çekiyor insanın… Babam haklı … ama annemde haklı…
Yiyenim tokalarımı kurcalıyor, çekmecemi karıştırıp hepsini tek tek takıyor. Ablam bağırıyor o sıra; ‘kızım ben sana demedim mi teyzene sormadan alma diye, bak kızacak şimdi sana’…
‘Ama anne Teyzem izin alsam da vermiyor kiii ’ diye acıklı bir ses tonuyla cevaplıyor yiyenim…
Ardından ben çatık kaşlarla ‘bırak onları yerine’ der demez başlıyor ağlamaya. Yapma dedim ya, yapacak illa… Tamam tamam, al hepsi senin olsun…
Ve son bir örnek daha;
Hediye gelen güller su istiyorlar açabilmek için, oysa ben inadına suya koymuyorum onları… onlar açmak istiyorlar, bense gonca hallerini seviyorum… çünkü açınca döküyorlar yapraklarını… tersi olacak ya; suda açıp yapraklarını dökmelerini izlemektense, kurutup saklamayı seçiyorum… onların yaşama savaşına inat… kurutuyorum…
Hayırlar yaptırıyor bana bunları… Artık siz düşünün diğer insanları…
red-bird
Mesela geçenlerde annem oraya gitmeyeceksin dedi bana, beni kim tutar, ah ahhh…
Gittiğim yerde gidilmeyecek bir yer olsa hadi tamam diyeceğim. Ortaokul arkadaşıma gidecektim oysa…
Velhasıl gittim de, bir güzel dertleştik, kucaklaştık, kimi ara gözlerimiz doldu ama çoğunluk gülüştük. ‘Ne de çok özlemişim kız seni ‘
Yakında düğünü olacakmış,telaş içinde hazırlıklar yapmakta… Özellikle kaynanasının dediklerinin zıttını yapmakta… Yani hayır’ı evet yapmakta, aynı da ben kulakları çınlayasıca…
Eve geldim sonra, babam çıkıyordu kapıdan. Annem peşinden seslendi ‘geç gelme emi’… oysa ilk söylediği ‘gitme bey, kahvede ne var her akşam her akşam’ idi… alışkanlık işte, babam durur mu evde? Birde gitme dedi ya annem, daha bir canı çekiyor insanın… Babam haklı … ama annemde haklı…
Yiyenim tokalarımı kurcalıyor, çekmecemi karıştırıp hepsini tek tek takıyor. Ablam bağırıyor o sıra; ‘kızım ben sana demedim mi teyzene sormadan alma diye, bak kızacak şimdi sana’…
‘Ama anne Teyzem izin alsam da vermiyor kiii ’ diye acıklı bir ses tonuyla cevaplıyor yiyenim…
Ardından ben çatık kaşlarla ‘bırak onları yerine’ der demez başlıyor ağlamaya. Yapma dedim ya, yapacak illa… Tamam tamam, al hepsi senin olsun…
Ve son bir örnek daha;
Hediye gelen güller su istiyorlar açabilmek için, oysa ben inadına suya koymuyorum onları… onlar açmak istiyorlar, bense gonca hallerini seviyorum… çünkü açınca döküyorlar yapraklarını… tersi olacak ya; suda açıp yapraklarını dökmelerini izlemektense, kurutup saklamayı seçiyorum… onların yaşama savaşına inat… kurutuyorum…
Hayırlar yaptırıyor bana bunları… Artık siz düşünün diğer insanları…
red-bird