Junas
Doçent
- Katılım
- 20 Haziran 2008
- Mesajlar
- 836
- Reaksiyon puanı
- 7
- Puanları
- 18
Yaratıcılık ve Psikiyatrik Bozukluklar Arasındaki Bağlantı Antik çağlardan beri insanlar yaratıcılık ve psikiyatrik bozukluklar arasında bir bağlantı olabileceğini düşünmüştür. Peki gerçekten "deli profesörler" en acaip buluşları yapar, "şizofren ressamlar" en soyut sanat eserlerini üretir? ya da yenilikçi bir tasarım yapmak için biraz kaçık olmak mı gerekir?
Psikopatolojik ve nörolojik bozukluklarla yaratıcılığın karakteristik özellikleri arasında benzerlikler bulunmaktadır. Bipolar bozukluk,demans,dikkat kaybı bozuklukları, epilepsi ve şizofreni ayrı ayrı yaratıcılık ile karakteristik anlamda benzerlikler gösterse de, bu ilişkiyi kesin olarak kanıtlayabilecek bilimsel bir kanıt yoktur. Acaba bu ilişki bir neden-sonuç ilişkisi mi yoksa gerçekten direkt bir ilişki var mı?
1.bipolar bozukluk ve yaratıcılık kaynak:http://serendip.brynmawr.edu/exchange/node/1768
1949'da alman sanatçılar ve aileleri üzerine yapılan bir araştırmaya göre bipolar bozukluk ve yaratıcılık arasında tanımlanabilir bir ilişki vardır. bunun nedeni hem bipolar bozukluğun hem de yaratıcılığın genetik olarak nesilden nesile geçmesi olarak gösterilmiştir. bu ailelerde, genetik izolasyon nedeniyle gelecek nesillerde hem yaratıcı olup hem de bipolar bozukluk taşıma oranı yükselmektedir. yazarlar üzerinde yapılan başka bir araştırmaya göre, yazarların yüzde 80'i ciddi duygu-durum bozukluğu yaşamaktayken bu oran genel olarak topluma bakıldığında yüzde 30'da kalmaktadır. bir diğer çalışmada manik-depresif kişilerin yaratıcılık üzerine yapılan testlerde kontrol grubuna göre daha başarılı olduğu tespit edilmiştir.
van gogh, bipolar bozukluk hastasıydı
bilgi işlemede bozukluk yaşanması belki de yaratıcılığı arttırmaktadır. ayrıca bu bozuklukları taşıyan kişilerin beyin taramalarında normal insanlara göre daha aktif bölgeler tespit edilmiştir ve belki bu bölgeler yaratıcılığı besleyen noktalardır.
2.demans (akıl bulanıklığı) ve yaratıcılık
kaynak: Dr.Bruce Miller, ön temporal lob atropisi olan resim yeteneği yüksek hastalar üzerinde çalışmalar yapmıştır. beynin sol kısmı sözel, sağ kısmı ise görsel konularla ilgilidir. miller'ın hastalarının çoğunun beyinlerinin sol kısmında dejenerasyon tespit edilmiş fakat sağ kısımların normal olduğu görülmüştür. belki de sol kısımdaki aktivite düşüklüğü, sağ kısmın çalışmasıyla alakalı olası müdahale ve çakışmaları önlemekte ve sonuç olarak sağ kısım daha üstün çalışmaktadır. fakat doktorlar bazı hastaların sol temporal loblarını aldıklarında ve ameliyat sonrası yaratıcılıklarındaki artışı ölçtüklerinde belirgin bir artış tespit edememiştir. bu her ne kadar direkt olarak hipotezi çürütmese bile, kesin bir ilişki olduğunun da kanıtlanamadığı anlamına gelmektedir.
3. dikkat kaybı bozuklukları ve yaratıcılık kaynak:http://borntoexplore.org/adhd.htm nikola tesla, edison, ve mozart bu hastalığa sahipti. dikkat kaybı bozukluğu bulunanlar ile yaratıcı kişiler arasında ciddi benzerlikler vardır. gündüz düşleri, akademik başarısızlık, konsantre olamama, ani mod değişiklikleri, sosyal bozukluklar, başladıklarını bitirmede güçlük, dikkatsizlik, hiperaktivite, heyecan, vb. (önemli not: ben çok yaratıcıyım sen bana asosyal mi diyorsun şeklinde yorumlar yapmadan önce belirtmek isterim ki, burada listelenen özellikler istatistiki olarak anlamlı bulunan özelliklerdir, her örnekte birebir olacak anlamına gelmemektedir.) araştırmalar göstermektedir ki, hem dikkat kaybı bozukluğu çekenler hem de yaratıcı kişilerin zayıf bir düşünsel frenleme sistemi vardır. bu durum akıllarına gelen şeylerin üstüste düşmesine ve birikmesine yol açmakta ve yaratıcılığı tetiklemektedir. ayrıca araştırmalar göstermektedir ki, ön beynin ciddi olmayan oranda zarar görmesi hem dikkat kaybı bozukluğuna hem de yaratıcılıkta yükselmeye neden olmaktadır.
4. epilepsi ve yaratıcılık kaynak:heilman, kenneth m. creativity and the brain. new york: psychology press, 2005.
dostoyevsky, edgar allen poe, flaubert. araştırmalar gösteriyor ki yoğun epilepsi nöbeti geçiren hastalar çok daha sık not almakta ve duygularını çok daha derin ifade edebilmektedir.
Devamı :http://www.bildirgec.org/yazi/yaraticilik-ve-psikiyatrik-bozukluklar-arasindaki-1
Psikopatolojik ve nörolojik bozukluklarla yaratıcılığın karakteristik özellikleri arasında benzerlikler bulunmaktadır. Bipolar bozukluk,demans,dikkat kaybı bozuklukları, epilepsi ve şizofreni ayrı ayrı yaratıcılık ile karakteristik anlamda benzerlikler gösterse de, bu ilişkiyi kesin olarak kanıtlayabilecek bilimsel bir kanıt yoktur. Acaba bu ilişki bir neden-sonuç ilişkisi mi yoksa gerçekten direkt bir ilişki var mı?
1.bipolar bozukluk ve yaratıcılık kaynak:http://serendip.brynmawr.edu/exchange/node/1768
1949'da alman sanatçılar ve aileleri üzerine yapılan bir araştırmaya göre bipolar bozukluk ve yaratıcılık arasında tanımlanabilir bir ilişki vardır. bunun nedeni hem bipolar bozukluğun hem de yaratıcılığın genetik olarak nesilden nesile geçmesi olarak gösterilmiştir. bu ailelerde, genetik izolasyon nedeniyle gelecek nesillerde hem yaratıcı olup hem de bipolar bozukluk taşıma oranı yükselmektedir. yazarlar üzerinde yapılan başka bir araştırmaya göre, yazarların yüzde 80'i ciddi duygu-durum bozukluğu yaşamaktayken bu oran genel olarak topluma bakıldığında yüzde 30'da kalmaktadır. bir diğer çalışmada manik-depresif kişilerin yaratıcılık üzerine yapılan testlerde kontrol grubuna göre daha başarılı olduğu tespit edilmiştir.
van gogh, bipolar bozukluk hastasıydı
bilgi işlemede bozukluk yaşanması belki de yaratıcılığı arttırmaktadır. ayrıca bu bozuklukları taşıyan kişilerin beyin taramalarında normal insanlara göre daha aktif bölgeler tespit edilmiştir ve belki bu bölgeler yaratıcılığı besleyen noktalardır.
2.demans (akıl bulanıklığı) ve yaratıcılık
kaynak: Dr.Bruce Miller, ön temporal lob atropisi olan resim yeteneği yüksek hastalar üzerinde çalışmalar yapmıştır. beynin sol kısmı sözel, sağ kısmı ise görsel konularla ilgilidir. miller'ın hastalarının çoğunun beyinlerinin sol kısmında dejenerasyon tespit edilmiş fakat sağ kısımların normal olduğu görülmüştür. belki de sol kısımdaki aktivite düşüklüğü, sağ kısmın çalışmasıyla alakalı olası müdahale ve çakışmaları önlemekte ve sonuç olarak sağ kısım daha üstün çalışmaktadır. fakat doktorlar bazı hastaların sol temporal loblarını aldıklarında ve ameliyat sonrası yaratıcılıklarındaki artışı ölçtüklerinde belirgin bir artış tespit edememiştir. bu her ne kadar direkt olarak hipotezi çürütmese bile, kesin bir ilişki olduğunun da kanıtlanamadığı anlamına gelmektedir.
3. dikkat kaybı bozuklukları ve yaratıcılık kaynak:http://borntoexplore.org/adhd.htm nikola tesla, edison, ve mozart bu hastalığa sahipti. dikkat kaybı bozukluğu bulunanlar ile yaratıcı kişiler arasında ciddi benzerlikler vardır. gündüz düşleri, akademik başarısızlık, konsantre olamama, ani mod değişiklikleri, sosyal bozukluklar, başladıklarını bitirmede güçlük, dikkatsizlik, hiperaktivite, heyecan, vb. (önemli not: ben çok yaratıcıyım sen bana asosyal mi diyorsun şeklinde yorumlar yapmadan önce belirtmek isterim ki, burada listelenen özellikler istatistiki olarak anlamlı bulunan özelliklerdir, her örnekte birebir olacak anlamına gelmemektedir.) araştırmalar göstermektedir ki, hem dikkat kaybı bozukluğu çekenler hem de yaratıcı kişilerin zayıf bir düşünsel frenleme sistemi vardır. bu durum akıllarına gelen şeylerin üstüste düşmesine ve birikmesine yol açmakta ve yaratıcılığı tetiklemektedir. ayrıca araştırmalar göstermektedir ki, ön beynin ciddi olmayan oranda zarar görmesi hem dikkat kaybı bozukluğuna hem de yaratıcılıkta yükselmeye neden olmaktadır.
4. epilepsi ve yaratıcılık kaynak:heilman, kenneth m. creativity and the brain. new york: psychology press, 2005.
dostoyevsky, edgar allen poe, flaubert. araştırmalar gösteriyor ki yoğun epilepsi nöbeti geçiren hastalar çok daha sık not almakta ve duygularını çok daha derin ifade edebilmektedir.
Devamı :http://www.bildirgec.org/yazi/yaraticilik-ve-psikiyatrik-bozukluklar-arasindaki-1