zelenga
Profesör
- Katılım
- 17 Şubat 2008
- Mesajlar
- 2,509
- Reaksiyon puanı
- 18
- Puanları
- 218
Yaftalamayın, bir de kamera arkasını okuyun!
Hepimiz etiketlerle yaşıyoruz. Herkesin bizim hakkımızda bir yaftası var, aynı şekilde hepimiz de birilerini yaftalayıp etiketliyoruz. Dünyada kutuplaşmalar geçmişten çok daha fazla yaşanıyor. Faşist, komünist, satanist, yobaz, liboş, etiketleri ortalıkta uçuşuyor ve yapıştırılmak için adeta hedef kolluyor.
İşte böyle bir ortamda bu konuyu ele alan Zaman'ın 'Yaftalamadan Düşünün' isimli reklam konsepti her kesimden büyük ilgi gördü ve destek aldı. Gerginliklerin oluşmaması ve çatışmaların yaşanmaması için farklı fikirlere müsamaha gösterilmesi gerektiğine dikkat çeken Zaman'ın reklamlarının kamera arkasına bakmak istedik biz de.
Ogilvy Mather Ajansı tarafından yürütülen reklam kampanyasının iki gün boyunca süren reklam çekimlerinin oldukça planlı ve hızlı gerçekleştiğini söyleyen Ogilvy & Mather Ajansı sanat yönetmeni Hami Kural, fotoğraf çekimlerinin de iki gün sürdüğünü belirtiyor. Reklam cast'ını oluştururken yaftalama cümlelerini kullandıkları tiplerin özellikle baskın karakter olmamasına dikkat ettiklerini söyleyen Kural, yorumu kolaylaştıracak tiplerden uzak durduklarını söylüyor. İnsanların, kişileri yapıştırılan etikete göre değerlendirdiklerini ifade eden Kural, "Filmde etiket başrolde, tipler değil. Zaten direkt objektife bakmıyorlar, kör noktaya bakıyorlar. Durumun farkında olmamalarını istedik. İnsanlar, gösterdiğimiz satanist fotoğrafına bakıp 'O satanist gibi değil' diyorlar. Burada bile önyargıyla bakıyorlar." diyor. Film sırasında en çok lokasyon farklılıklarının kendilerini zorladığını belirten Kural, film yönetmeni Fatih Kızılgök'ün çok iyi iş çıkardığını ve sessiz bir filmle çok ses getiren bir çekim gerçekleştirdiğini ifade ediyor. Reklam çekimleri sırasında halkın da büyük ilgi gösterdiğini belirten sanat yönetmeni, Kadıköy'de çekim yaparken insanların gelip 'Abi 'deli' sticker'ı var mı?' diye sorduklarını ve alıp kendi kendilerine yapıştırdıklarını söylüyor.
'Yaftalar değişiyor ama yaftalama lüksü değişmiyor'
Ogilvy Mather Ajansı'nın reklam yazarı Gürkan Günaydın ise önyargının iletişimi kestiğine ve kamplaşmayı artırdığına dikkat çekiyor. "Önyargının iletişimi kestiği bir ortam var. Biz 'Bir de Zaman okuyun' diyoruz, bir de buradan olaylara bakın diyoruz. Güzel bir şey söyleyelim ve Zaman'da bunun altına imza atsın diye düşündük. Dört tarafımız önyargılarla çevrili, biz de önyargılıyız. Bunu somut hale getirmeye çalıştık. Bu filmin içindeki yaftalarda Zaman okurlarının yaptıkları da var elbet. Reklam; yaftalamanın, kim tarafından yapılırsa yapılsın, doğru olmadığı düşüncesinden hareket ederek bunu cesaretle ifade ediyor. Bunun muhasebesini yapacak entelektüel bir kadro var Zaman'da." diyen Günaydın, reklamdan sonra birçok tepki aldıklarını söylüyor. Olumlu tepkiler yanında olumsuz tepkiler de olduğunu belirten Günaydın, eleştirenlerde bir yaftalama olduğu gerçeğine dikkat çekiyor.
Bu reklamın gazete satmaya yönelik bir kampanya olmadığını kaydeden reklam yazarı, reklamın, ortak paydada buluştuğumuz değerlere, bir gazetenin sahip çıkma projesi olarak baktıklarını belirtiyor. Filmdeki yaftaları belirlemek için sıkıntı çekmediklerini hatta birçoğunu elediklerini dile getiren Günaydın, "Aslında yaftaların çok olması toplumsal bir değişimi de gösteriyor. İnsanın değişik yerlerden hayata katılıp çeşitlendiğini belgeliyor. Eskiden sadece sağcı, solcu, komünist vardı. Bu reklamı 20 yıl önce çeksek ne gibi yaftalar yazardık acaba? 25 yıl sonra çektiğimizde neler yazacağız? Yaftalar değişiyor ama yaftalama lüksü değişmiyor." diye konuşuyor. Sanat yönetmeni Hami Kural ise reklamdaki kavramları çok tartıştıklarını, sağcı ve solcu gibi yaftalamaları özellikle kullanmadıklarını, çünkü bu iki kavramın politik bir görüş olduğunu ifade ediyor ve 'yaftalama' kelimesini kullanarak bu kavramı tozlu raflardan tekrar çıkarıp günlük dile kazandırdıklarını belirtiyor.
s.zengin@zaman.com.tr
H. SALİH ZENGİN
23 Kasım 2008, Pazar
KAYNAK

İşte böyle bir ortamda bu konuyu ele alan Zaman'ın 'Yaftalamadan Düşünün' isimli reklam konsepti her kesimden büyük ilgi gördü ve destek aldı. Gerginliklerin oluşmaması ve çatışmaların yaşanmaması için farklı fikirlere müsamaha gösterilmesi gerektiğine dikkat çeken Zaman'ın reklamlarının kamera arkasına bakmak istedik biz de.
Ogilvy Mather Ajansı tarafından yürütülen reklam kampanyasının iki gün boyunca süren reklam çekimlerinin oldukça planlı ve hızlı gerçekleştiğini söyleyen Ogilvy & Mather Ajansı sanat yönetmeni Hami Kural, fotoğraf çekimlerinin de iki gün sürdüğünü belirtiyor. Reklam cast'ını oluştururken yaftalama cümlelerini kullandıkları tiplerin özellikle baskın karakter olmamasına dikkat ettiklerini söyleyen Kural, yorumu kolaylaştıracak tiplerden uzak durduklarını söylüyor. İnsanların, kişileri yapıştırılan etikete göre değerlendirdiklerini ifade eden Kural, "Filmde etiket başrolde, tipler değil. Zaten direkt objektife bakmıyorlar, kör noktaya bakıyorlar. Durumun farkında olmamalarını istedik. İnsanlar, gösterdiğimiz satanist fotoğrafına bakıp 'O satanist gibi değil' diyorlar. Burada bile önyargıyla bakıyorlar." diyor. Film sırasında en çok lokasyon farklılıklarının kendilerini zorladığını belirten Kural, film yönetmeni Fatih Kızılgök'ün çok iyi iş çıkardığını ve sessiz bir filmle çok ses getiren bir çekim gerçekleştirdiğini ifade ediyor. Reklam çekimleri sırasında halkın da büyük ilgi gösterdiğini belirten sanat yönetmeni, Kadıköy'de çekim yaparken insanların gelip 'Abi 'deli' sticker'ı var mı?' diye sorduklarını ve alıp kendi kendilerine yapıştırdıklarını söylüyor.
'Yaftalar değişiyor ama yaftalama lüksü değişmiyor'
Ogilvy Mather Ajansı'nın reklam yazarı Gürkan Günaydın ise önyargının iletişimi kestiğine ve kamplaşmayı artırdığına dikkat çekiyor. "Önyargının iletişimi kestiği bir ortam var. Biz 'Bir de Zaman okuyun' diyoruz, bir de buradan olaylara bakın diyoruz. Güzel bir şey söyleyelim ve Zaman'da bunun altına imza atsın diye düşündük. Dört tarafımız önyargılarla çevrili, biz de önyargılıyız. Bunu somut hale getirmeye çalıştık. Bu filmin içindeki yaftalarda Zaman okurlarının yaptıkları da var elbet. Reklam; yaftalamanın, kim tarafından yapılırsa yapılsın, doğru olmadığı düşüncesinden hareket ederek bunu cesaretle ifade ediyor. Bunun muhasebesini yapacak entelektüel bir kadro var Zaman'da." diyen Günaydın, reklamdan sonra birçok tepki aldıklarını söylüyor. Olumlu tepkiler yanında olumsuz tepkiler de olduğunu belirten Günaydın, eleştirenlerde bir yaftalama olduğu gerçeğine dikkat çekiyor.
Bu reklamın gazete satmaya yönelik bir kampanya olmadığını kaydeden reklam yazarı, reklamın, ortak paydada buluştuğumuz değerlere, bir gazetenin sahip çıkma projesi olarak baktıklarını belirtiyor. Filmdeki yaftaları belirlemek için sıkıntı çekmediklerini hatta birçoğunu elediklerini dile getiren Günaydın, "Aslında yaftaların çok olması toplumsal bir değişimi de gösteriyor. İnsanın değişik yerlerden hayata katılıp çeşitlendiğini belgeliyor. Eskiden sadece sağcı, solcu, komünist vardı. Bu reklamı 20 yıl önce çeksek ne gibi yaftalar yazardık acaba? 25 yıl sonra çektiğimizde neler yazacağız? Yaftalar değişiyor ama yaftalama lüksü değişmiyor." diye konuşuyor. Sanat yönetmeni Hami Kural ise reklamdaki kavramları çok tartıştıklarını, sağcı ve solcu gibi yaftalamaları özellikle kullanmadıklarını, çünkü bu iki kavramın politik bir görüş olduğunu ifade ediyor ve 'yaftalama' kelimesini kullanarak bu kavramı tozlu raflardan tekrar çıkarıp günlük dile kazandırdıklarını belirtiyor.
s.zengin@zaman.com.tr
H. SALİH ZENGİN
23 Kasım 2008, Pazar
KAYNAK