- Katılım
- 2 Haziran 2005
- Mesajlar
- 13,885
- Reaksiyon puanı
- 2,170
- Puanları
- 3,358
Popüler haber sitelerinde yayınlanan ve bazılarında da çaktırmadan kaldırılan bir haber vardı; "Sakın wireless kullanmayın". Bize malzeme çıktı. Hanım, laptop'u getir...
Haberin başlığı gerçekten de böyleydi. Hatta bu içerik, bazı haber sitelerinde yayınlanmaya devam ediyor. Haberin içeriği, Sanal Banka Mağdurları Derneği Başkanı Cem Polatoğlu'nun Yeni Şafak'a yaptığı bir açıklamasından ibaret. Kendisine hafta sonu ulaşamadık. Aklıma nereden geldi bilmiyorum ama yayın yönetmenimiz Berkin Bozdoğan'ın MSN durum iletiisnde geçen bir ücmle vardı; "Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir. Tekdir ile uslanmayanın hakkı rokettir". Eğer dedikleri doğru olsaydı, unvanına bundan sonra "SDN Editörleri Mağduru" etiketini de verelim diye düşündük ama sonradan vazgeçtik.
Ne Söylenmişti?
Şimdi sinirlerimize hakim olup, açıklamayı olduğu gibi verelim;
"Başta anti-virüs, anti-spyware, firewall, site erişim filtresi, anti-spam lisanslı programlarını bilgisayarınızda bulundurun ve sürekli güncelleyin. Kopya program kullanmayın, internette kırık program dağıtan sitelere itibar etmeyin. Sık kullanılanlar bölümünü kullanmayın. Wireless internetten kaçının. Başkalarının bilgisayarlarından işlem yapmayın. Gerekirse bankada birbiri ile ilişkisi olmayan ve internet bankacılığında gözükmeyen 2. bir hesap açtırın ve ana mevduatınızı orada saklayın"
"Wireless internetten kaçının" cümlesi, beni benden almaya yetti. Diğer maddeleri bir bir sıralarken gayet güzel gidiyordu ancak kablosuz ağlar için söylediği bu cümle, mağdur başkanımızın çuvallamasına yetti.
Ne Yapmasını Beklerdik?
Polatoğlu'nun bu talihsiz açıklamasında, kablosuz ağları öcü, kaka olarak göstermesi yerine, kablosuz ağların şifrelenmesini ve güvenli hale getirilmesi konusunda öneriler sunmasını beklerdik.
Kablosuz ağlarda 256 bit şifrelenmiş veri paketlerini de çözebilen bir hacker'ın, elinde dizüstü bilgisayarı ile sokak sokak dolaşıp bizim asgari ücretli bir ADSL modem kullanıcısının banka hesabını kullanmasını beklemesine gerek yok.
Alacağı paranın 10 katını güvenlik yazılım şirketleri kendisine vermeye hazır zaten.
Sivil toplum kuruluşlarının önemi, gün geçtikçe artıyor. Bilişim alanındaki STK'lar ise daha yeni. Her yeni doğan STK'nın günahsız olarak dünyaya geldiğini düşünüyoruz.
Ancak, bilirkişilere danışmadan "onu yapma, bunu etme, cıs" gibi açıklamalardan sonra, bu STK'lara kimsenin itibar etmeyeceği de ortada.
:: Kablosuz ağların güvenliği konusunda neler düşünüyorsunuz? Forumda paylaşın.
Hakkı Alkan / ShiftDelete.Net
Haberin başlığı gerçekten de böyleydi. Hatta bu içerik, bazı haber sitelerinde yayınlanmaya devam ediyor. Haberin içeriği, Sanal Banka Mağdurları Derneği Başkanı Cem Polatoğlu'nun Yeni Şafak'a yaptığı bir açıklamasından ibaret. Kendisine hafta sonu ulaşamadık. Aklıma nereden geldi bilmiyorum ama yayın yönetmenimiz Berkin Bozdoğan'ın MSN durum iletiisnde geçen bir ücmle vardı; "Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir. Tekdir ile uslanmayanın hakkı rokettir". Eğer dedikleri doğru olsaydı, unvanına bundan sonra "SDN Editörleri Mağduru" etiketini de verelim diye düşündük ama sonradan vazgeçtik.
Ne Söylenmişti?
Şimdi sinirlerimize hakim olup, açıklamayı olduğu gibi verelim;
"Başta anti-virüs, anti-spyware, firewall, site erişim filtresi, anti-spam lisanslı programlarını bilgisayarınızda bulundurun ve sürekli güncelleyin. Kopya program kullanmayın, internette kırık program dağıtan sitelere itibar etmeyin. Sık kullanılanlar bölümünü kullanmayın. Wireless internetten kaçının. Başkalarının bilgisayarlarından işlem yapmayın. Gerekirse bankada birbiri ile ilişkisi olmayan ve internet bankacılığında gözükmeyen 2. bir hesap açtırın ve ana mevduatınızı orada saklayın"
"Wireless internetten kaçının" cümlesi, beni benden almaya yetti. Diğer maddeleri bir bir sıralarken gayet güzel gidiyordu ancak kablosuz ağlar için söylediği bu cümle, mağdur başkanımızın çuvallamasına yetti.
Ne Yapmasını Beklerdik?
Polatoğlu'nun bu talihsiz açıklamasında, kablosuz ağları öcü, kaka olarak göstermesi yerine, kablosuz ağların şifrelenmesini ve güvenli hale getirilmesi konusunda öneriler sunmasını beklerdik.
Kablosuz ağlarda 256 bit şifrelenmiş veri paketlerini de çözebilen bir hacker'ın, elinde dizüstü bilgisayarı ile sokak sokak dolaşıp bizim asgari ücretli bir ADSL modem kullanıcısının banka hesabını kullanmasını beklemesine gerek yok.
Alacağı paranın 10 katını güvenlik yazılım şirketleri kendisine vermeye hazır zaten.
Sivil toplum kuruluşlarının önemi, gün geçtikçe artıyor. Bilişim alanındaki STK'lar ise daha yeni. Her yeni doğan STK'nın günahsız olarak dünyaya geldiğini düşünüyoruz.
Ancak, bilirkişilere danışmadan "onu yapma, bunu etme, cıs" gibi açıklamalardan sonra, bu STK'lara kimsenin itibar etmeyeceği de ortada.
:: Kablosuz ağların güvenliği konusunda neler düşünüyorsunuz? Forumda paylaşın.
Hakkı Alkan / ShiftDelete.Net