Viskileri yuvarladın mı korkun anında geçer monşercim!

Ottomanzo

Doçent
Katılım
25 Temmuz 2008
Mesajlar
746
Reaksiyon puanı
7
Puanları
0
Yıllarca Dışişleri Bakanlığı’nda çalışmış, ülkenin, sözüm ona çıkarlarını savunmak için diyar diyar dolaşmış kimi emekli büyükelçi, önceki gün BM Güvenlik Konseyi’nde yapılan, İran’a yönelik yaptırımları içeren oylamada Türkiye’nin ‘hayır’ oyu kullanması karşında dondu kaldı!
Dışişleri Bakanlığı’ndan emekli büyükelçilerin bazıları, Batılılardan çok Batılıdırlar. Herhangi bir konuda gelişmeleri enine boyuna incelemeden, çıkarlarımızın Batı’yla el ele ve kol kola yürüdüğünü varsayarak, “Batı ne diyecek? Nasıl bir tavır sergileyecek? Nasıl bir tepki verecek?” türünden sorulara cevap ararlar.
Aslında, bu, büyükelçilerin kendi başlarına geliştirdiği bir davranış biçimi değil. Yıllar boyunca, iktidarlar da dış siyasetimizi
Batı’nın dümen suyuna girerek yönetmiştir. Kişiliksiz, Batı’ya bakan gözü faltaşı gibi açık, Doğu’ya bakan gözüyse tümüyle kapalı hükümetlerin eseridir Dışişleri’nin gösterdiği ya da gösteremediği tepkiler. Bölgemizde herhangi bir sorun çıksa, Türk diplomatları duvarın üzerine tüner, ne bi yana ne de öte yana atlamadan bekler... İş işten geçtikten ve de Batı dilediğince at koşturmaya başladıktan sonra, Batılı
bi atın terkisine atlayarak yollarına
devam ederlerdi.
Şimdilerde bu ezberler bozuldu. Ahmet
Davudoğlu yönetiminde Türk dış politikası, kişilikli, kendi çıkarlarını koruyan ve kollayan, Batı’ya olduğu kadar Doğu’ya da gözleriyle kulakları açık bir yol izlemeye başladı. Bundan böyle önemli olan Türkiye’nin çıkarları ve yarınlarıdır. Ülkemin bir daha 70 cente muhtaç olmamak üzerine kurulu dış siyaseti daha da önemlidir.
BM’de, Brezilya’yla birlikte ‘hayır’ oyu veren Türkiye, nükleer takas anlaşmasının altına attığı imzanın arkasında durmaktadır. Dahası Türkiye’nin
İran ve Brezilya’yla birlikte imzaladığı takas anlaşması, başta ABD ve İngiltere olmak üzere, Batı’nın da Rusya’nın da zamanında Tahran’a önerdiği bir çözümdü. Bu çözümü Türkiye sağladığı için zaten Batı anında sırt çevirdi kendi önerisine! Türkiye’nin gerçek anlamda bir güç olması, gerek bölgede gerekse de dünyada giderek daha önemli bir konuma gelmesi rahatsız ediyor kimilerini. Bunlar hem içte hem de dışta, Türkiye’nin eskiden olduğunca, Batılı baş kentlerden yönetilmesini isteyen tayfadır. Aman ne şiş yansın ne kebap söylemini dillerinden düşürmeyenlerin günü sona ermiştir artık.
Türkiye doğru yoldadır, dış siyaset penceresinden baktığınızda. Dünyada yalnız kaldık feryadlarıysa, bol buzlu üç dört viski devirdin mi arka arkaya, yok olur gider zaten monşerciğim!


Aziz Ustel
 

demirelemin

Asistan
Katılım
6 Aralık 2009
Mesajlar
305
Reaksiyon puanı
3
Puanları
18
farklı kulvarlardan böylesine yazılar okuyunca...İyi şeyler olacak diye ümitleniyoruz. Ha gayret
 
Üst