Üniversite mezunlarının geleceği...

[*SiRiNe*]

Biliyorsunuz... Türkiye Taş Kömürü Kurumu'nun alacağı 3 bin işçi arasına girmek için başvuran 37 bin adayın yüzde 10'u üniversite mezunuydu...
Ah ah'lar, vah vah'lar hemen devreye girdi!
Hatta televizyondaki tartışma programlarında bu olay "ekonomimizin halinin açık göstergesi" olarak yorumlandı.
Doğru mu? Bir yanıyla doğru!
Ama bir yanıyla da fena halde yanlış!
Çünkü bütün suçu istihdam yetersizliğine yükleyerek bu gençlerin başına geleni anlayamayız. Asıl sorun eğitimin ve meslek edinmenin üniversiteye odaklandığı bir ülke haline gelmemizdir.
Dağlara taşlara üniversite açılan; içinden üniversite geçmeyen bir hayata çöp muamelesi yapılan bir ülkede olacak olan budur.
Yakında yüksek lisans yapmış maden işçilerimiz de olur!

Üniversite mezunu olmanın eş dost karşısında statü kaynağı işlevi gördüğünü ama iş bulmak ve meslek edinmekle doğrudan bağı olmadığını bilmeyen kaldı mı?
Sistem böyle çünkü!
Düşünün, toplum bilimleri fakültelerinden her yıl tonla mezun çıkıyor. Öğretmen olmalarının bile önü tıkandı.
Bilen var mı, ne olacak bu çocuklar?
Peki Anadolu'nun kıyı köşe üniversitelerindeki işletme fakültelerinden mezun olanlara ne dersiniz?
Bu çocuklar iddialı üniversitelerin işletme mezunlarıyla yarışabilirler mi?
Dürüst olalım!
Ekonomik büyüme ve istihdam düzenli artsa bile...
Bu fakültelerin mezunlarının hayal ettikleri gibi "sermaye yapısı global ekonomiye uygun bir işletmede" işe başlayacaklarına inanıyor musunuz?
En şanslıları babalarının açtığı dükkanı "işletecek", bunu bilmiyor muyuz?

Medyanın üniversitelere bakışı da üstünkörü!
Maden işçisi aday kuyruğunda üniversite mezunlarını görünce sarsılıyoruz.
Ama o çocuklar üniversitedeyken hallerini hatırlarını sormuyoruz.
En büyük şehirlerimizin üniversitelerinde okuyan çocukların bile hem müfredatları hem de geleceğe bakışları açısından kendilerini "lise öğrencisi" gibi gördüklerini ve bunu anne babaları dahil hiç kimselere itiraf edemediklerini dikkate almıyoruz mesela!
Vakitlerini kantinde "oğlum, bizim mesleğimiz falan yok aslında; mezun olsak ne yazar, Koç'tan, Sabancı'dan mezun olmayanı artık kim takar!" konuşmaları yaparak geçirdiklerinden haberimiz yok!
Bilmiyoruz ki, ruhsal olarak yorgunlar, hayalleri zayıf, umutları kırık!
Mezun olduklarında az çok istedikleri gibi bir iş bulmayı milli piyangoda büyük ikramiyeyle eş tutuyorlar.
Şimdi burada duralım...
İstihdam sorununu ayrıca tartışırız ama kabul edelim ki...
Asıl soru şu...
Her şeyin başının üniversite olmadığının; meslek ve iş edinmenin üniversite odaklı olmaktan kurtarılması gerektiğinin farkında mıyız?
Bu kısır döngüden nasıl kurtulacağız, bilen var mı?

Haşmet BABAOĞLU

 

[xismailaydin]

aynen ablacığım

 

[bir insan]

şirine farkında değilsin galiba üniversite mezunlarının üzerine sifon çekildi. Ne yazıkki durum vahim. Bazılarının özlemle beklediği "adil düzen" bu olsa gerek. Herzaman şunu düşünüyorum her işi ehline vereceksin. Sen demokrasiyi özümsememiş, piyasa nedir bilmeyen, memleketi yönetmeyi bakkal dükkanı yönetmek sanan, çağdaşlaşmadan bihaber, felsefi düşünme yetisi olmayan insanlara iktidarı verirsen olacağı budur. Bundan fazlasını beklemek zaten ahmaklık olur.

 

[UgurABA]

Şuan ünideyim ve bunu okuyunca cidden haşmet abinin sonuna kadar doğru olduğunu gördüm ve şu cümlesi beni tam anlamıyla anlattı. "ruhsal olarak yorgunlar, hayalleri zayıf, umutları kırık!"

 

[*SiRiNe*]

Şaka gibisin yaaa

Sistem kötü gerçekten de ama güzümüze göre kötü bir gelişme yok herşey gelişirken yenilik kazanırken bizim eğitim sistemimiz de bunu görememekteyiz gerçekten de zorlunlu eğitimi sekiz yıl yapmakla lise eğitimini dört yıla çıkarmakla olmaz bu işler ezberci sistem devam ettikçe her sene aynı müfredat okutuldukça (içerik aynı hep) üniversite mezunlarımızın istedikleri yere gelmesi ülke adına ciddi adımlar atması çok zor...!

Zaten ciddi anlam da işler başarabilenler de burada yeterli değeri göremediklerinden barınmıyor ülkesini terk ediyor.

 

[duru]

şirine farkında değilsin galiba üniversite mezunlarının üzerine sifon çekildi. Ne yazıkki durum vahim. Bazılarının özlemle beklediği "adil düzen" bu olsa gerek. Herzaman şunu düşünüyorum her işi ehline vereceksin. Sen demokrasiyi özümsememiş, piyasa nedir bilmeyen, memleketi yönetmeyi bakkal dükkanı yönetmek sanan, çağdaşlaşmadan bihaber, felsefi düşünme yetisi olmayan insanlara iktidarı verirsen olacağı budur. Bundan fazlasını beklemek zaten ahmaklık olur.

Size aynen katılıyorum..Ayrıca yukarıda da bahsedildiği gibi üniversiteler çoğaldıkça eğitimin kalitesi düşüyor.Böylece üniversitelerden mezun olan ezberci sistem ile yetişmiş ki biz ona papağan tekniği diyoruz niteliksiz, eleştirel düşünceden uzak, kendi yeteneklerinin bilincinde olmayan ve sürekli birileri tarafından yönetilen genç nesiller yetişiyor..Durum böyle olunca da saçma sapan sınavlar ortaya çıkıyor.Örn; Dört yıl eğitim fakültesi okumuş birinin kpss ye girmesi gibi..Bu yıllardır tartışılıyor ama hala çözüm bulmuş değil nedir bu sınavın mantığı zaten dört yıl eğitim almış biri öğretmen olmayı çoktan haketmiş demektir öğretmen olmak için dört yıl önce sınav yaptınız ve aldınız zaten..Üniversitenin verdiği diplomaya mı güvenmiyorsunuz???

 

[PRoMeTuS]

kpss diplomaya güvenme olayı değil, bu sınavı sevmesemde torpil olayını azaltmak için konulmuş bi sınavdır, tabi bu bnm görüşüm.. Çünkü her okulun eğitimi bir değil vede müfredatı aynı değil, her okulun kendine göre eğitim mentalitesi var..

Üniler arttıkça eğitim kalitesinin düştüğünü herkesin anlayabilmesini ummak çok saçma birşey, çünkü insanlar üniversitenin ne olduğunu ve ne için eğitim verdiğini bilmiyorlar..
yani bu konuda haşmet abi güzel konuya değinmiş, insanlarımıza bunu anlatmak gerek..

Üniye gelen gençler de bunun farkında değil aslında, neden bu durumda olduklarını anlayıncaya kadar iş işten geçiyor, ama onalr okul zamanında başka şeylerle uğraşıyor genelde. Birisi çıkıp yok sınavlar kaldırılsın(kpss fln), rektörü biz seçelim, anadilde eğitim istiyoruz(böyle bir afiş kürtçe eğitim isteyen bir grup tarafından ingilizce eğitim veren bi kurumunun duvarlarına asılıyor siz düşünün bu gülünç durumu..) türban yasağı kalksın fln gibi şeyler diyiyorlar, Arkadaşım sen üniversite öğrencisisin senin amacın analitik, pozitif ve yaratıcı düşünmeyi kavrayabilmek... Babanın parasınla borazanlık yapmaya gerek yok..(konu biraz kaçtı ama içimi dökmek istedim ) ben kütüphande ders çalışırken dışarda insanların bu konularda bağırıp beni rahatsız etmesi kanıma dokunuyo bu günlerde... )

Asıl konuya gelince eğitim konusunda iyileştirme yapılmalı ve bu kadar gereksiz üniversite olmamalı bir kere yeni bir üniversite açılmasını geçtim yeni bir bölüm veya kontenjanda bir artışı yöneticiler değil devlet planlama teşkilatı yapmalı..
Saygılar..

 

[katilberry]

Üniversiteler peeehhhhhh içler acisi halleri Amerikada en kötü üniversitenin bütçesi 3 milyon dolar....Burda okudugum yerde Kocaeli Üniversitesinde bir arastırma yapmak ıcın bile kac yerden izin almak gerekıyor...
Şu anki eğitim sistemi Osmanli'nin egitim sisteminden daha kötü Atalarimiz o zaman herşeyin ayrıntısıyla bile igilenmişler ( bir yere kadar ) ama şu an sadece ezbercı sıstem birşeyler ögretmek yerıne türlü türlü sinavlar falan filan vs vs vs vs uzar gıder be

 

[alli_Ef]

Ben lise mezunuyum oturdum eşşek gibi çalıştım 4-5 yıl şu anda 2 işte aynı anda aktif olarak çalışabiliyorum ve boş zamanlarımda da bilgisayar teknik hizmeti veriyorum. kimse ağlamasın kimse yan gelip yatarak para kazanabileceği bir iş arıyorsa malesef kalmadı. şu anda yüzlerce firma diplomaya para vermek için sırada bekliyor ?????

 

[*SiRiNe*]

Yazarlarımıza karşı saygılı olalım...!

 

[cesurtarih]

Dershane Öğretmeniyim. Geçen dönem Üniv. Kontenjanların artırılması sonucu üni. kapısından geçemeyecek kişiler üni. girdi. Uzun vadede yani 4-5 yıl sonra bu insanlar okulu bitirince açıkta kalacaklar. Bu durumdan üni. akademisyenlerde şikayettçi çünki düşük puanla erleşen bu arkadaşlar akademisyenlerin ihtiyacına cvp. veremiyorlar.
Beni yanlş anlamayın arkadaşlar ama Üni. hazırlanmaktansa bir işte çalışmaya başlayın