Türk kadını tabii ki çalışmaz

*SiRiNe*

Dekan
Katılım
22 Kasım 2007
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Kadınlar hızla iş hayatından çekiliyor... KAGİDER ile TÜSİAD’ın ‘Türkiye’de Toplumsal Eşitsizlik’ raporuna göre, kadın istihdamında 8 yılda yüzde 9’luk düşüş yaşandı. Üstelik sadece kırsal alandan bahsetmiyoruz: Şehirde yaşayan, eğitimli kadınlar da giderek daha fazla evde oturmayı tercih ediyor.

Bu tabloya bakıp ‘muhafazakârlaşıyoruz’ demek en kolayı. Çünkü cevap çok daha derinlerde:

Çalışan anneyi destekleyen hiçbir devlet politikamız yok. Buna karşılık Başbakan ‘üç çocuk doğurun’ diyebiliyor. Değil 3, tek çocuk doğuran anneler bile üstlendikleri maddi-manevi sorumlulukla, çoğunlukla tek başına mücadele etmek zorunda bırakılıyor. Hele ki bizdeki gibi, işyeri ücretleri bu kadar düşükken çocuk bakımı kalemi, aile bütçesinde koskoca bir delik demek...

Sorun muhafazafakârlaşma değil, çünkü kadın hakları konusunda Türkiye’nin çok ilerisinde görünen Avrupa’da da aynı mesele var... The New York Times Magazine ‘Çocuksuz Avrupa’ başlıklı harikulade bir yazı yayınladı. Araştırmalara göre, Avrupa’da kadınların giderek az çocuk doğurmayı tercih etmesi, kariyer yapma hırsından kaynaklanmıyor. Avrupa’nın kuzeyi ve güneyi arasında da büyük bir fark var: İskandinav ülkelerinde kadınlar, hem Avrupa’nın en çok çocuk doğuranları hem de bu ülkelerde kadınların işgücüne katılım oranı en yüksek seviyede (Norveçli kadınların yüzde 75’i çalışıyor). Ama İtalya’da doğum oranı hızla düşerken, doğuran anneler işi bırakıp evde oturuyor. Her iki ülkede de kadınların eğitim seviyeleri yüksek olduğuna göre, neden arada böylesine dramatik bir fark var?

KISMİ MODERNİTE OLMAZ

Norveç’te annelere 24 hafta, babalara da 6 hafta doğum izni veriliyor. Devlet, çocuk başına 4000 euro ödüyor, dahası herkese kreş imkanı sağlıyor. İtalya’da ise devletten anneye destek yok. Tıpkı bizdeki gibi ‘anneler, olmadı büyükanneler çocuğa baksın’ mantalitesi hakim. Sosyolog Arnstein Aaseve, maddi koşullar yüzünden İtalyan çiftlerin çocuk yapmayı ertelediklerini, bu nedenle aradaki jenerasyon farkının açıldığını ve büyükannelerin de artık bebek bakamayacak kadar yaşlandıklarını söylüyor.

Doğurganlığın azalması, sadece İtalya’ya mahsus değil: Tayland’da doğum oranı yüzde 1.5’e düştü, Güney Kore yüzde 1.1 ile dünyanın en az doğuran ülkesi. (Matematiksel olarak yüzde 2.1, ‘ölenlerle doğanların oranını’ eşleştiren eşik.) Amerika’da doğum oranı, 1960’tan beri en yüksek seviye olan 2.1’e çıkmasının sebebi, esnek çalışma koşulları: Part-time iş imkanları, evden çalışma trendi, iş hayatını bıraktıktan sonra tekrar dönmenin rahatlığı gibi.

Bilim adamları, doğum oranlarının tahminlerin ötesinde düşmesini, geleneksel aile modelinin modern hayata uyum sağlayamamasına bağlıyor. Bu teze göre, modern dünyadan ‘kısmi’ olarak yararlanan ülkelerde kadınlar giderek daha az doğuracak. Kadınlara eğitim ve iş imkanları sunarken, kafa yapısını 19. yüzyılda tutan kültürlerde, ‘3 çocuk doğurun’ demek kurtarmıyor...

Mehveş EVİN
 

phantastic

Öğrenci
Katılım
4 Haziran 2007
Mesajlar
54
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Yani sonuçta iş dönüp dolaşıp aynı yere geliyor.
Napolyonun dediği gibi
"para para para"
 

0ReiS0

Dekan
Emektar
Katılım
8 Temmuz 2008
Mesajlar
5,666
Reaksiyon puanı
91
Puanları
48
Bizim Sülalede Çalışan Kadın Yok OLmazda.

Suryada bi açıklık getireyim Gencler calısıyor isteyen calısıyor bizim sülalede akrabalar kızlarını calıstırmaz ama mecbur olanlar paraya ihtiyacı olanlar calısıyor ama evli kadın hayata calısmaz .
 
Son düzenleme:

*SiRiNe*

Dekan
Katılım
22 Kasım 2007
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Bizim Sülalede Çalışan Kadın Yok OLmazda.

Yanlış anlama ama merak ettim neden..?

Evet konu dönüp dolaşıp paraya geliyor...!

Ama bu kadar da değil..!

Maddi nedenlerden dolayı çalışan kadaınlar hele de çocuk olduktan sonra

kendilerini ister istemez sorumlu hissedebiliyor çocuğuna karşı çünkü çocuklarına

sadece haftasonlarını ayırabiliyorlar onun dışında çocuk annesiz ve bu sefer anneye hoş olmayan tepkiler verebiliyor...!

Bir taraftanda şöyle bir durum var ki çalışan ayakları yere basan kadının kendi parasını kazanmaya alışmış ise sonrasında çalışmamak zor gelecektir.
 
Son düzenleme:

anarchst

Profesör
Katılım
16 Nisan 2008
Mesajlar
1,652
Reaksiyon puanı
4
Puanları
36
çalışmaya gönlü olmayanlar çalışmaz.gönlü olanlarda zincirle bağlasan kırar onları gider çalışır...
 

fish

Profesör
Katılım
4 Aralık 2007
Mesajlar
2,606
Reaksiyon puanı
4
Puanları
0
insanlar çok haklı...dünyanın neresinde olursanız olun kuzey avrupa ülkeleri hariç, doğurmak bir problem...ya para lazım, ya zaman..

çalışan kadının zamanı yok, çalışmayan kadının parası yok...bırakın devlet desteğini bazı toplumlarda aile desteği bile yok..

o kadar büyük bir sorumluluk gerektiriyor ki artık çocuk sahibi olmak o kadar fazla özveri gerektiriyor ki bu zamanda, insan oturup bi düşünüyor yapsam mı yapmasam mı diye..

cahillikte rekor kırmış zihinlerde desteği bulmadan vermeden doğurun diye borazan çalmayı bilir...doğurur da doğurtturur da ...
 

idealterror

Asistan
Katılım
11 Haziran 2008
Mesajlar
425
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
avrupada bu kadar dusuk dogum oranlari olmasinin sebebi insanlarin cocuk konusunda egoist olmasi. para kazanip karnimi mi doyurayim, hayatimi mi yasayayim ya da cocuga mi bakayim, neyle doyurayim diye ikilem halinde. bizde ise allah rizkini verir mantigi var biraz.

ulke basinda 7 senedir muhafazakar bir parti var, su sartlarda kadina yonelik pozitif ayrimcilik yaratan yasalarimiz bir elin parmaklarini gecmez, aksi olmasi sasirtir.
bu ulkenin yarisi erkekse yarisi da kadin. dusunun simdi, calismayan kadin demek, ulkenin is kaybinin en bastan yuzde elli olmasi demek.
 

0ReiS0

Dekan
Emektar
Katılım
8 Temmuz 2008
Mesajlar
5,666
Reaksiyon puanı
91
Puanları
48
Yanlış anlama ama merak ettim neden..?

Evet konu dönüp dolaşıp paraya geliyor...!

Ama bu kadar da değil..!

Maddi nedenlerden dolayı çalışan kadaınlar hele de çocuk olduktan sonra

kendilerini ister istemez sorumlu hissedebiliyor çocuğuna karşı çünkü çocuklarına

sadece haftasonlarını ayırabiliyorlar onun dışında çocuk annesiz ve bu sefer anneye hoş olmayan tepkiler verebiliyor...!

Bir taraftanda şöyle bir durum var ki çalışan ayakları yere basan kadının kendi parasını kazanmaya alışmış ise sonrasında çalışmamak zor gelecektir.




Evli Kadınlar Calızmas Gencler calısıyor ama .

Cocuk mu Bakcak Evmi Temizlicek bulasıkmı yıkıcak çamaşırmı yıkıcak ?
 

*SiRiNe*

Dekan
Katılım
22 Kasım 2007
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Hımmmm anladım tercih ve durum meselesi tabi.

Doğruluk payıda var tabi. :)
 

0ReiS0

Dekan
Emektar
Katılım
8 Temmuz 2008
Mesajlar
5,666
Reaksiyon puanı
91
Puanları
48
Hımmmm anladım tercih ve durum meselesi tabi.

Doğruluk payıda var tabi. :)

Bide Söle bisey var Öyle Bi Zamandayız Ki Artık Kimseye Güven OLmuyor Bu bir Gerçektir Benim Çok tanıdığım var KIz Diyor Patron bize asılıyor işte bilmem ne v.s Bunlarıda göz önünde bulundurmak lazım.
 
Son düzenleme:

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Merak etme idealterror, yakında biz de o Avrupa ülkeleri gibi olacağız. :)

Bence bayanlara uygun meslekler dışındaki (öğretmenlik, hemşirelik, doktorluk vb gibi) yerlerde çalışmaları zaten "para" olmayışının en başlıca nedenlerinden birisi. Çoğunuz inanmayacaktır çünkü uzun vade gerektiren bir olgudur, olmuştur:

Çalışan bayanlar hem bu alanlarda beklenen verimi sağlayamazlar, hem de orayı işgal ederek bir ailenin geçimine engel olmuş olurlar. Örneğin devlet memuru bankacı, parayı götürmeye yollayamazsın çünkü "bayandır", mühendistir araziye yollayamazsın çünkü "bayandır", market çalışanıdır raf yüklerini taşıyamaz çünkü "bayandır", polis memurudur her gerektiğinde göreve çıkarılamaz çünkü çatışmaya giremez "bayandır", uzun yola yollayamazsın, şantiyeye götüremezsin, tek başına seyahat ettiremezsin, her zaman çalışmasını bekleyemezsin, çünkü 5+13 sistemiyle bir doğum izni alır belki iki yıl geri gelmez; ya da sıkça hastalanır rapor alır, ama çalışıyor görünür; hem iş aksar hem de kadro doludur başka kimse çalışamaz onun yerine.

Bunlar sadece küçük örnekler, bayanlara uygun bir kaç meslek dışındaki her alanda bu problemleri yaşarsınız. Lütfen yanlış anlaşılmasın, iki yönlü düşünülmesi gerekir; hem yeterli verim alınmıyor, (ki verilen maaşın karşılığını alamamış oluyorsunuz), hem de başka bir ailenin aç kalmasına sebep olunuyor. Malesef bu tür durumlarda her zaman bayanlara karşı pozitif ayrımcılık uygulanır.

Örneğin karı-koca devlet memuru, 2500 YTL toplam maaş alıyorlar, ama diğer tarafta ev hanımı-işçi koca tiplemesinde 580 YTL'ye bir aile geçinmeye çalışıyor. Bunu sadece "devletin adaletsizliği" olarak görmek yanlıştır. Çünkü uzun bir süreçte insanlar bu hale getirmiştir. Ayrıca dikkat edilmesi gereken bir husus, boşanma oranlarının evli bayanlarda çok daha yüksek olması. Sebebi "ekonomik özgürlük" değildir, sebebi kendini eve bağlı görmemektir. Kanıtı da eski toplumlardır. Dünyanın her yerinde bayanların aktif çalışma oranlarıyla boşanma oranları büyük paralellik gösterir; yani bayanlar çalıştıkça boşanmalar artar. Dediğim gibi sebebi de ekonomik özgürlük olarak kestirilip atılamaz; bunu diyebilmek için dünyanın hiç bir ülkesinde yüzlerce yıldır huzurlu evlilikler yapılmadığını söylemek gerekir. Çünkü o zaman bayanlar çalışmıyordu ve eğer sadece ekonomik özgürlükleri yok diye boşanamıyor idiyseler, o halde hiç birisinin evliliği yolunda gitmiyormuş demektir. Zaten diğer arkadaşlar da belirtmiş, çalışan kadınlar evliliklerine ve çocuklarına yeterli zamanı ayıramıyorlar, bu da huzursuzluğun artmasında önemli bir etken.

Tabi ki "hadi hop bütün bayanları işten çıkaralım" diyerek çözülmez bu olay, öncelikle bayanların kendilerine uygun olmayan meslek alanlarında çalışmamaları gerekir; bunların yerine fizikososyal yapılarına daha uygun alanlara yönlendirilmelidir. Eğitim (öğretim değil eğitim) kalitesi (seviye değil kalite) arttırılmalıdır.

Sevgi ve saygılar.
 

kullanıcı

Profesör
Katılım
10 Mart 2008
Mesajlar
3,800
Reaksiyon puanı
2
Puanları
38
Şirketlerde çocuklu çalışanlar için bir kreş açılsa çok mu kötü olur? Aksine verimi arttırır kanısındayım. Dar açıdan bakmayın. Babalar da çocuklarını alıp götürebilir elbette. Hem, ne demek evli kadın evde oturacak da çocuk bakacak da vs de? Kaçıncı yüzyılda yaşıyorsunuz? Şu an iki kişi çalışmadan hangi aile geçinebiliyor? :eek:
Kadın da erkek gibi ihtiyaçları olan bir varlıktır. Üretme ihtiyacı olan bir canlıdır. Ona sen birşey üretemezsin otur bunu bunu yap diyemezsiniz. Bu bağnazlıktan ve aymasızlıktan başka birşey değildir... :mad:
Ayrıca öğretim eğitimi kapsayan bir kavramdır... Neden ÖĞRETMEN dendiğini bir düşünün?.. ÖĞRETİM SEVİYESİ arttırılmalıdır...
 

DarkLady

Dekan
Katılım
18 Ağustos 2007
Mesajlar
6,597
Reaksiyon puanı
12
Puanları
0
erkeklerin baskısı olmasaa sanırım kadınlarr evde oturmayacaklarrr
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Kullanıcı, o ateşli mesajı bana mı yazdın? :) Sevgili arkadaşım seni kızdırdıysam özür dilerim, ama çok çok yanlış anlamışsın. Doğru bile anlamış olsaydın bu şekilde tepki vermen eğitim ve öğretim arasındaki farkın bir kanıtıdır.
 

EBB

Doçent
Katılım
10 Mayıs 2008
Mesajlar
778
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Kadının yeri evidir..

Ben çalıştırmam, çalışmasını istemem..


"Haydi kızlar okula" derken diğer yanda "başını örtenler giremez"
"kadınlarımız iş hayatında kayıp" diğer yanda "sıkma başlar giremez"

diyen zihniyetten hasıl olmaz..

Bu durumda en güzeli kadının evinde çoluk çocuğuyla ilgilenmesidir..
 

kullanıcı

Profesör
Katılım
10 Mart 2008
Mesajlar
3,800
Reaksiyon puanı
2
Puanları
38
Kullanıcı, o ateşli mesajı bana mı yazdın? :) Sevgili arkadaşım seni kızdırdıysam özür dilerim, ama çok çok yanlış anlamışsın. Doğru bile anlamış olsaydın bu şekilde tepki vermen eğitim ve öğretim arasındaki farkın bir kanıtıdır.
Ortak bir tepki oldu...
Sadece son kısım tamamen sana idi...
Öğretimin ve eğitimin farkı sanırım burda ortaya çıkıyor... ;)
 
Son düzenleme:

WaterBoy

Profesör
Katılım
24 Eylül 2007
Mesajlar
2,751
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
Kadının yeri evidir..

Ben çalıştırmam, çalışmasını istemem..


"Haydi kızlar okula" derken diğer yanda "başını örtenler giremez"
"kadınlarımız iş hayatında kayıp" diğer yanda "sıkma başlar giremez"

diyen zihniyetten hasıl olmaz..

Bu durumda en güzeli kadının evinde çoluk çocuğuyla ilgilenmesidir..

Ben şahsen bu kadar saçma bir düşünce görmedim.Ortaçağdanmı mesaj yazdın acaba?
 

*SiRiNe*

Dekan
Katılım
22 Kasım 2007
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Bide Söle bisey var Öyle Bi Zamandayız Ki Artık Kimseye Güven OLmuyor Bu bir Gerçektir Benim Çok tanıdığım var KIz Diyor Patron bize asılıyor işte bilmem ne v.s Bunlarıda göz önünde bulundurmak lazım.

Öylelerini alt etmeyi öğrenmek lazım her dakika siz koruyamazsınız bayanları her durumda kendilerini koruyabilmeyi öğrenmeli sırf bu yüzden bayanların evde oturmasını doğru bulmuyorum...
 

*SiRiNe*

Dekan
Katılım
22 Kasım 2007
Mesajlar
5,336
Reaksiyon puanı
2
Puanları
0
Karşımızdakine hareket etmeden düşüncelerimizi belirtelim lütfen....!
 

idealterror

Asistan
Katılım
11 Haziran 2008
Mesajlar
425
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Merak etme idealterror, yakında biz de o Avrupa ülkeleri gibi olacağız. :)

Bence bayanlara uygun meslekler dışındaki (öğretmenlik, hemşirelik, doktorluk vb gibi) yerlerde çalışmaları zaten "para" olmayışının en başlıca nedenlerinden birisi. Çoğunuz inanmayacaktır çünkü uzun vade gerektiren bir olgudur, olmuştur:

Çalışan bayanlar hem bu alanlarda beklenen verimi sağlayamazlar, hem de orayı işgal ederek bir ailenin geçimine engel olmuş olurlar. Örneğin devlet memuru bankacı, parayı götürmeye yollayamazsın çünkü "bayandır", mühendistir araziye yollayamazsın çünkü "bayandır", market çalışanıdır raf yüklerini taşıyamaz çünkü "bayandır", polis memurudur her gerektiğinde göreve çıkarılamaz çünkü çatışmaya giremez "bayandır", uzun yola yollayamazsın, şantiyeye götüremezsin, tek başına seyahat ettiremezsin, her zaman çalışmasını bekleyemezsin, çünkü 5+13 sistemiyle bir doğum izni alır belki iki yıl geri gelmez; ya da sıkça hastalanır rapor alır, ama çalışıyor görünür; hem iş aksar hem de kadro doludur başka kimse çalışamaz onun yerine.

Bunlar sadece küçük örnekler, bayanlara uygun bir kaç meslek dışındaki her alanda bu problemleri yaşarsınız. Lütfen yanlış anlaşılmasın, iki yönlü düşünülmesi gerekir; hem yeterli verim alınmıyor, (ki verilen maaşın karşılığını alamamış oluyorsunuz), hem de başka bir ailenin aç kalmasına sebep olunuyor. Malesef bu tür durumlarda her zaman bayanlara karşı pozitif ayrımcılık uygulanır.

Örneğin karı-koca devlet memuru, 2500 YTL toplam maaş alıyorlar, ama diğer tarafta ev hanımı-işçi koca tiplemesinde 580 YTL'ye bir aile geçinmeye çalışıyor. Bunu sadece "devletin adaletsizliği" olarak görmek yanlıştır. Çünkü uzun bir süreçte insanlar bu hale getirmiştir. Ayrıca dikkat edilmesi gereken bir husus, boşanma oranlarının evli bayanlarda çok daha yüksek olması. Sebebi "ekonomik özgürlük" değildir, sebebi kendini eve bağlı görmemektir. Kanıtı da eski toplumlardır. Dünyanın her yerinde bayanların aktif çalışma oranlarıyla boşanma oranları büyük paralellik gösterir; yani bayanlar çalıştıkça boşanmalar artar. Dediğim gibi sebebi de ekonomik özgürlük olarak kestirilip atılamaz; bunu diyebilmek için dünyanın hiç bir ülkesinde yüzlerce yıldır huzurlu evlilikler yapılmadığını söylemek gerekir. Çünkü o zaman bayanlar çalışmıyordu ve eğer sadece ekonomik özgürlükleri yok diye boşanamıyor idiyseler, o halde hiç birisinin evliliği yolunda gitmiyormuş demektir. Zaten diğer arkadaşlar da belirtmiş, çalışan kadınlar evliliklerine ve çocuklarına yeterli zamanı ayıramıyorlar, bu da huzursuzluğun artmasında önemli bir etken.

Tabi ki "hadi hop bütün bayanları işten çıkaralım" diyerek çözülmez bu olay, öncelikle bayanların kendilerine uygun olmayan meslek alanlarında çalışmamaları gerekir; bunların yerine fizikososyal yapılarına daha uygun alanlara yönlendirilmelidir. Eğitim (öğretim değil eğitim) kalitesi (seviye değil kalite) arttırılmalıdır.

Sevgi ve saygılar.

yahu etmeyin. :)

aile kutsal bir kurumdur, parcalanmamali falan da bunun cozumu bayanlarin isten 'beceremedikleri icin' el etek cektirilmesi degil. arti evliligin butun yukunu de kadinlara yuklemissiniz, begenmedim ona gore :) yani demek istedigim, ayriliklarda, bosanmalarda eve vakit ayirmamaksa sorun, calisan erkek en az calisan kadin kadar sucludur. hem zaten hayat musterektir. her sey kadina yuklenilmez ki o da insan. nefes aliyor filan.

ekonomik ozgurluk kadin icin bir bosanma sebebi degil ama 'free ride ticket', mutsuz olduklari anda ekonomik gucune guvenip aileyi terkeder.
peki kendi parasini kazanamayan, gunde bes ogun dayak yiyen kadinlar ne yapacak? hadi dayak yemedi ama bir sekilde kocasi ile konusup sorunlarini cozemiyor ve mutsuz...

ote yandan mesajinizda belirttiginiz seyler bana gore turk erkeginin bayan algisi olmakta. ve yine bahsettiginiz seyler eger bir isverenseniz amerikada ise alim akitlerinde sexism denilen cinsiyet ayrimciligi suclamasi ile yargilanabilmenize sebep olacak seyler. valla amerikada kadin erkek her kim sorumlu ise essek gibi tasiyor, essek gibi calisiyor bunun icin para kazaniyor.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
@idealterror, "çalışan erkek" figürü insanlığın varoluşundan beridir değişmeyen bir figür. Yani çalışan erkek de aynı oranda suçludur demek, kadın ve erkeği tamamen eşit görmektir. Bu kanıya hiç bir zaman katılmadım, kadın ve erkek asla eşit değildir, eşit olmayana eşit gibi davranmak adaletsizliktir.

Örneğin ben eşime "tavan akıtıyor çık çatıyı onar" diyebilir miyim hayat müşterektir diyerek? Sen de biliyorsun kadın ve erkeğin fizikososyal yapıları epey farklıdır. Yani bir çeşit görev dağılımı vardır, hayat müşterektir lafı çok yanlış kullanılıyor, müşterek demek, herkesin aynı şeyleri eşit miktarda yapması demek değildir, bilakis herkesin kendi yapabileceği şeyi en iyi şekilde yapması demektir.

Dolayısıyla herşey kadına yüklenmemelidir sözüne katılıyor ve zaten onun için beklenen verimi veremedikleri yerlerde çalıştırılmamaları gerektiğini söylüyorum. Bugün bayanların çoğu köle gibi çalıştırılıyor, suistimal ediliyorlar. Örneğin benim ablam çalıştığı konfeksiyon mağazasından bayram günü gece 12'de çıkıyor.. Sorun da bu zaten, kadınlara yüklenmemeli bu yük, ben de seninle aynı şeyi söylüyorum. :)

Ekonomik özgürlüğe gelince, malesef insanın zayıf bir yapısı vardır, ne kadar da hüsn-ü zan etsek, insanların hepsi masum değildir ve ekonomik özgürlüğüne güvenerek boşanmak demek, boşanmamak için elinden geleni yapmamak demektir. Kendi parasını kazanmayan kadınların da boşanma hakkı var.. :)

Amerika'daki durumu da gayet iyi biliyorum ve malesef aslında Türk erkeğinin değil, erkeğin ve bayanın ortak algısıdır bu. İnsanlar her ne kadar kendi doğalarını reddediyor da olsalar, aslında kadın da erkerk de durumun farkındalar. Örneğin hiç bir erkek, eşinin çalışıp eve para getirmesini beklemez, ama kadın bekler. Ne erkek ne de kadın bundan rahatsızlık duymazlar, çünkü bu onların doğasıdır. Ama erkek bunu bekleseydi, kadın reddederdi, "ben çalışayım sen yat", boşanma sebebi. :) Ya da hiç bir erkek bozulan musluğu eşinin tamir etmesini beklemez, ama kadın bekler. Kadın ve erkek birbirlerinden farklı şeyler beklerler, elbette sen de biliyorsun bunu. Bunlar sadece küçük örnekler, çok fazla arttırabilirsin bunlar.

Amerika'da kanunlar da sadece göstermelik, kadınla erkeğin her anlamda ve her açıdan eşit olduğunu söylemek erkeğe de kadına da adaletsizlik etmektir ve çoğu zaman kadınlara pozitif ayrımcılık uygulamaktır, yukarıda sebeplerini saymıştım, mesela çalıştığım yerde arazi etüt çalışmaları yapılıyor ama bayanları yollayamıyorsun, erkeklerle aynı maaşı alıyorlar ama hadin göreve deyince "ben gidemem toz toprak çamur".. Ya da markette hadi şu rafları diz diyorsun "ağır ben kaldıramam" diyor, ya da atla arabaya Ankara'dan Hakkari'ye git iş görüşmesi yap gel diyemiyorsun "nasıl giderim tek başıma" diyor; onlardan bunu beklemek de yanlış zaten. O yüzden hem duygusal hem de fiziksel yapılarına daha uygun mesleklerde çalışmalılar diye fikrimi yineliyorum, örneğin çok fazla bayan doktor eksiğimiz var diye düşünüyorum.
 

0ReiS0

Dekan
Emektar
Katılım
8 Temmuz 2008
Mesajlar
5,666
Reaksiyon puanı
91
Puanları
48
Öylelerini alt etmeyi öğrenmek lazım her dakika siz koruyamazsınız bayanları her durumda kendilerini koruyabilmeyi öğrenmeli sırf bu yüzden bayanların evde oturmasını doğru bulmuyorum...


Bayanlar Çiçektir Onları İncitemeyiz :)
 

Esghie

Öğrenci
Katılım
30 Haziran 2008
Mesajlar
64
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Bence bu yüzyılda artık tüm kadınlar çalışmalı,ama kadın mesleğinde..Öğretmenlik mesela..Bütün kadınlar eğitim görmüş olmalı,hiç olmadı Halk Eğitim merkezleri var artık..Evde oturup gün yapıp,dedikodu çevirmektense birşeyler üretilir.."Bizin sülalede kadın çalışmaz"mantığı da oldukça çağdışıdır..Kadın köle değildir,erkekten geri de olamaz..Madem çocuk doğuruluyor babası da baksın annesi de..Nedenmiş eve tıkılıpb kalsın Türk kadını?Hiç de değil..Türkiye şu durumlardayken kurtarılması mucize gibi görünmekte ne yazık ki..Kafa yapısı çökmüş durumda..Yazık güzel ülkeme,çok yazık!
 

Be5tE

Dekan
Katılım
22 Nisan 2008
Mesajlar
7,341
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
Evet artık kimseye güvenemiyoruz. O yüzden kadınlar çalışmalı ....

Babana bile güvenemediğin bir toplumda gidip kocaya güvenip nasıl çalışmasazsın yaa çok büyük yanlış. KAdın çalışmalı herşeyi kocadan beklemeyin !
 

idealterror

Asistan
Katılım
11 Haziran 2008
Mesajlar
425
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
ya iste hayat o yuzden musterektir.

erkek cocugum olsun, otursun kendi yatagini yapsin, kendi odasini toplasin, yasadigi alani temiz tutsun daginik olmamasini ogrensin. havada kaparlar valla.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,887
Reaksiyon puanı
175
Puanları
63
Evet artık kimseye güvenemiyoruz. O yüzden kadınlar çalışmalı ....

Babana bile güvenemediğin bir toplumda gidip kocaya güvenip nasıl çalışmasazsın yaa çok büyük yanlış. KAdın çalışmalı herşeyi kocadan beklemeyin !

Beste sen Hakan'a güvenmiyor musun? Bu güvensizlik mahvediyor işte evlilikleri kimse farkında değil.. :( Bu kadar uzun yazılarla onu anlatmaya çalıştım.

@idealterror, katılıyorum.
 
Üst