Tekrar eskisi gibi sosyal olmak, mutlu olmak istiyorum

Bu konuyu okuyanlar

mfurkantunc

Öğrenci
Katılım
31 Ekim 2018
Mesajlar
6
Reaksiyon puanı
2
Puanları
1
Yaş
28
Merhaba arkadaşlar size bir çözüm bulmak amacıyla içimi dökmek istedim. Ben 22 yaşındayım, Marmara Elektrik-Elektronik mühendisliği son sınıf öğrencisiyim. Daha ne istiyorsun? Diyenler olabilir ancak kısaca geçmişimden (sürekli düşüşümden) bahsedeyim size. İlköğretim bitene kadar her şey çok güzeldi hayatımda, ilçe küçük ama samimi bir yerdi (Göksun-K.Maraş) yakın arkadaş ekibim başta olmak üzere geniş bir arkadaş çevrem hatta sevgilim bile vardı. (İyi ki bunlar olmuş sonrası gelmedi
frown.gif
) hem sosyal hem başarılı bir öğrenciydim, popülerdim, daha ne isteyebilirdim ki? Her şey o lise tercihleriyle başladı. İl dışında yüksek puanlı fen liseleri gelirken, (Kayseri, Adana) aile baskısı ile maalesef Maraşa taşındık ve buradaki ismi lazım olmayanların okuluna burslu kaydoldum. (Bursu batsın) Hem taşınmanın hem dağılan arkadaş çevremin hem de buradaki ineklerin (okul full erkek bu arada) etkisi çok büyük oldu, bir dönem o sınıfla zor kaynaştık. Bu arada ortaokulda ayrıldığım kız benim numaramı bulmuş yazdı ben de denize düşen yılana sarılır misali direk atladım. 6 ay iyi hoş konuştuk sonra ne mi oldu? Bir kez daha bıraktı, geri dönmedi başka birini buldu. (Aslında bu daha hayırlıydı) Bir de bu gelince üstüme mutsuzluğum zirve yaptı, bu moral bozukluğu ve derse tapan arkadaşlar sağolsun beni dersten de soğuttu (Halen çok çalışamam) Lise 2, 3 bu böyle devam etti. Ben çok mutsuzdum, geceleri ağladığım günleri hatırlıyorum. Ailem de görüyordu ama çözüm yoktu. Lise 3 te babam istersem Maraş fen lisesine geçebileceğimi söyledi ama ortaokuldaki ben çoktan gitmiş, yerine özgüvenini kaybetmiş bir genç gelmişti. Sonradan gidip de alışamam diye kabul etmedim ve nefret ettiğim liseden mezun oldum. Peki sonuç? (Yanlış anlamayın hava atmıyorum) 2bininci girdiğim liseden 10bin ygs ve 23bin lys ile çıktım. O taban puanını küçümsediğim devlet fen lisesindekiler de bizi solladılar. 2.seneyi hiç düşünmedim çünkü derslerden o kadar soğudum ki kaçıp kurtulmak istedim. Liseye girmeden Boğaziçi hayal eden ben de 'büyükşehir olsun da' mantığıyla Marmara'yı yazdım. (Bu sefer 18 yaşında bir yetişkin olarak ailemi karıştırmadım)

Düşüş maalesef burada da devam etti, hiç durmadı ki.. İnsan çevresine göre şekil aldığı için 4 sene resmen hayat enerjimi almıştı ve bir heves, istek duymuyordum yeterince. Çok konuşan çocuk, sessiz biri olup çıkmıştı burada. Hazırlık sınıfında da bir ilahiyatçı arkadaşla muhabbet kurduk, 1-2 kişi daha vardı başka kimseyle tanışmaya gerek duymadım. Özel yurtta kalıyordum (hala kalıyorum maalesef) (vakıf yurdu ilim yaymanın ama en serbest yurdudur) ve kafa dengi adamlar bulamadığım için sürekli bilgisayar başında oyun oynayıp dizi izleyerek, kimseyle tanışmadan seneyi bitirdim. Bölüme başlayınca da aynı hataları yapmaya devam ettim aptal gibi. Ne istediğimi bilmiyordum, önce yurttan bir sınıf arkadaşım varmış onunla tanıştım ve yine sınıftan kendimi soyutladım. (Çok pişmanım) bu çocuk kiminle tanışsa ben de arkadaş oluyordum, sanki senin iraden yok da yönlendiriliyorsun gibi. Zaten bilen bilir, mühendislikte zorluğundan dolayı herkesin aklı fikri ders, ayrıca herkes özel sektörde birbirine rakip olduğundan dolayı hissedilir bir rekabet ortamı var. Sınıf havası pek yoktu, gruplaşmalar vardı. Şansıma burada da %90 erkekti. (Ben tek makineyi böyle biliyordum) 1. sınıfta dersten çıktığım gibi yurda dönüyordum, arkadaşlarım yurttandı. 2. sınıfta biraz daha kampüsteki kafelerde oturmaya başladım. (2 3 kişi zaten biri yurttaki arkadaş) 3 te dersler arttı ve yardımlaşma ödev proje vs. biraz daha sınıfla kaynaştık ama çok kişi değildi benim için (5-10 falan) Yurtta her sene oda değiştirerek sonunda kafa dengi adamlar bulmuştum. Ancak bu sene hazırlık ile benim 5.senem olduğu için 4 yıllığı bitirenler mezun oldu gittiler ve ben sanki başa döndüm. Okulda ayaküstü muhabbet bazen simitte ya da altıgende çay sigara ve yurda dönüş. Yani okul dışında gezecek samimiyette bir sınıf arkadaşım hiç olmadı. (Gerçi birkaçının hakkını yemeyeyim nadiren de olsa çıkarız) 5. senemde herkes sosyal medyada gezmenin dibine vururken ben yine yalnız kaldım ve zoruma gidiyor. Haliyle okul başarımı da etkiledi, ortalamam düşük. Koca sınıfta 3 4 fen lisesi mezunu var ama zeka hiçbir şey üniversitede çalışmak gerek fakat içimden gelmiyor.

Şunu fark ettim, kendimi güya İstanbula geldim, üniversitede bozulmayayım, efendi kalalım diye farklı ortamlardan çektim ilk 3 sene. Gördüm ki efendilik fayda etmiyormuş. (Şimdi tabiri caizse it gibi pişmanım) En güzel senem geçen seneydi sonunda kafa dengi adamlar bulmuştum (şimdi birisi gitti birisi kaldı) 3 4 tane yaşıt kuzenlerim var onları hep içimden eleştirip kendimi onlardan düzgün gördüm fakat bugün keşke onlar gibi olsaydım diyorum. (çevre, ortam olarak)
Kendime ve birilerine sürekli kızmaktan, suçlamaktan sıkıldım bir şeye yaramıyor. Ailemi de üzmek istemiyorum onlar benim iyiliğimi istediler ama kısmet işte. Zaten kaldığım yurdu da sevmiyorum (eski bir bina) evim buraya göre saray yani. Konumu da sıkıcı bir yer yaşlı mekanı (Hasanpaşa - Kadıköy) Maraş ne rahat yermiş İstanbul zor.

Uzun olmuş bayağı
smile.gif
özetle hayat bir noktadan öyle bir vuruyor ki battıkça batıyorsun. Çok şükür sağlığım yerinde ve ailem hayatta, maddi manevi destekçim ancak hepsi bu kadar. O lanet liseye girdikten sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı, sosyal hayatım durma noktasına geldi. Parmakla gösterilen çocuk, şimdi sıradan bir insan.. Zamanı geri alabilsem Haziran 2010'a döner ve onları büyük bir keyifle listeden siler ve devlet lisesine giderdim, her şey belki çok daha farklı olurdu. Geçmişe takılmak doğru değil arkadaşlar, ama beni çok etkiledi ve şimdi istediğim noktada değilim maalesef.
Kesinlikle asosyal değilim, zaten öyle olsam yalnızlığımla memnun olurdum. Aksine muhabbeti, gezmeyi çok seven bir insanım ama artık arada birini buldukça işte..

Zamanında yaşadıklarımın verdiği özgüven eksikliği ve çekingenlik bunlara sebep oldu şimdi atlattım diye düşünüyorum, bir şeylerin farkına vardım ama geç kaldım maalesef.
Bazen keşke başarı odaklı olmak yerine sıradan okullarda okusaydım en azından daha sosyal ve mutlu olurdum diyorum ama keşkeler bir şeyi değiştirmiyor. Buraya kadar sıkılmadan okuyanları tebrik ederim
smile.gif
iyi günler hepinize
 

Gökçe Asena

Müdavim
Katılım
10 Aralık 2017
Mesajlar
1,463
Reaksiyon puanı
2,127
Puanları
113
İnsan, bir müddet sonra her şeye yabancı kaldığı zaman, uzaklaşır istemsizce. Şöyle söyleyeyim sen bir nedenden dolayı duvarı yumruklarsın ama insanların gördüğü tek şey elindeki yaradır. kimse içinde neler yaşadığını görmez. Sanırım kimse seni senden iyi tanımadığı için bazı olaylar böyle gelişiyor. Seni anlayan iyi insanlar çıkacaktır mutlaka. Bazen isteklerimiz gerçekleşmez. Ama kendine olan inancın tam ise ileriye endişeyle bakma. Ne geriye bak kızgınlıkla ne de ileriye bak korkuyla..
 

mfurkantunc

Öğrenci
Katılım
31 Ekim 2018
Mesajlar
6
Reaksiyon puanı
2
Puanları
1
Yaş
28
İnsan, bir müddet sonra her şeye yabancı kaldığı zaman, uzaklaşır istemsizce. Şöyle söyleyeyim sen bir nedenden dolayı duvarı yumruklarsın ama insanların gördüğü tek şey elindeki yaradır. kimse içinde neler yaşadığını görmez. Sanırım kimse seni senden iyi tanımadığı için bazı olaylar böyle gelişiyor. Seni anlayan iyi insanlar çıkacaktır mutlaka. Bazen isteklerimiz gerçekleşmez. Ama kendine olan inancın tam ise ileriye endişeyle bakma. Ne geriye bak kızgınlıkla ne de ileriye bak korkuyla..
Haklısınız geçmişi değiştiremeyiz geleceği de bilemeyiz ama şu an içinde bulunduğum durum kendime olan inancımı zedeliyor sanki böyle olmamalıydı gibi. Ruh halim değişken bazen mutlu bazen mutsuz oluyorum. Psikologla da görüşeceğim illa ki faydası olacaktır. Bir adım atsam gerisi gelir hissediyorum ama o o adımı atmak mesele zaten bakalım zaman neyi gösterecek.. Mesajınız için teşekkür ederim, iyi geceler.
 

Son mesajlar

Üst