Sesini seven su içsin!

hüzün_

Dekan
Emektar
Müdavim
Katılım
14 Nisan 2010
Mesajlar
8,795
Reaksiyon puanı
520
Puanları
1,293
Yaş
35
Su, ses tellerini nemli tutarak, zarar görmesini önlüyor!

621220_detay.jpg


Ses tellerinin kuruması, aşınmaya neden olduğu için birçok soruna da zemin hazırlıyor.

Dünyada 16 Nisan tarihi “Dünya Ses Günü” olarak kutlanıyor. Bu günde uzmanlar topluma seslerinin sağlığını nasıl koruyabilecekleri hakkında bilgiler veriyor. Günlük hayatta yanlış kullanım sonucunda ses tellerimiz zarar görebiliyor. Ses kısıklığının iki haftadan fazla sürmesi bazen gırtlak kanserinin habercisi olabiliyor. Bu nedenle ses sağlığının korunması, gırtlak kanserinden de korunmak anlamına geliyor.

Ntvmsnbc'deki habere göre, KBB Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferhan Öz, sesi korumanın birinci kuralını şöyle açıklıyor: “Her saat başı bir bardak su için. Günde 10 bardak su içmek, ses tellerinizi nemli tutacağından sesinizin de korunmasını sağlar. Çünkü ses tellerindeki kuruluk aşınmayı artırır.”

Ses sağlığını korumanın yolları hakkında sık sorulan soruları yanıtlayan Prof. Dr. Ferhan Öz, sağlıklı ses hakkında şu bilgileri verdi.

SESİ YORMAMAK İÇİNGÜNDE 10 BARDAK SU İÇİN
“Sesimizi yaralanmalardan, dış ortamdaki tahrişlerden uzak tutmamız lazım. Bunun için de en önemlisi bol su içmeye özen göstermektir. Bunun için de günde 10 bardak su içilmesi, sesin korunmasının etkili bir şekilde yapılabilmesi açısından önem taşıyor. Nemli ortamda ses telleri daha az aşınır. Eğer su içmezsek ses telleri de kurur ve zorlanmaya başlar, aşınır.

SESİN DÜŞMANI OLABİLECEK DAVRANIŞLAR
• Gereğinden yüksek tonlarda ses çıkarmaya çalışmak ve gereğinden fazla konuşmak sesi yorar.

• Maça gidip aşırı derecede ve uzun sürelerle bağırmak ses tellerinde kanamaya ve dolayısıyla ses sorununa neden olur. Bu nedenle daha az maça giden bir kişinin, sürekli maça giden fanatiklerle 90 dakika boyunca bağırması yanlıştır. Bu bağırma yüzünden ses telinde polip oluşabilir.

• Sesimizde gereksiz yere yüksek tonlara çıkmaktan uzak kalmalıyız. Uzun süreli konuşmalarda da sesimizi düzgün kullanmaya çalışmamız lazım. Sesin her zaman kullanıldığı tonlarda kullanılması önemli.

• Akşamları eğlence yerlerine gidip gürültü ortamda daha farklı tonda sohbet etmek sesin kısılmasına yol açar. Ama bu ses kısıklığı ertesi gün ya da sonraki gün düzelir, haftada 3-4 gün aynı şekilde gürültülü ortamlara gider ve yüksek sesle konuşursanız, orada nodül oluşur. Genelde bu tür nodüllerin sesini çok kullanan şarkıcı ve öğretmenlerde olduğu düşünülüyor. Ama sesini kötü kullanan herkeste olma ihtimali var.

• Sesini profesyonel olarak kullanan herkeste nodül olabilir. Nodül, ev hanımlarında da olur. Çocukların yaramaz olması, annelerinin onları sürekli ikaz etmek durumunda kalması bile bağırıp çağırmaya, dolayısıyla ses tellerinin aşırı derecede zorlanmasına neden olur.

SES KISIKLIĞI HANGİ HASTALIKLARIN HABERCİSİ?
• Sesimizde her oluşan kısıklığın nodüle yol açacağını söyleyemeyiz. Ses kısıklığının altında daha kötü şeyler olabilir. Amerikan Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Akademisi ses kısıklığı iki haftayı geçiyorsa mutlaka bir KBB uzmanına başvurulmasını istiyor. Bu sayede erken başlayan kanser vakalarının bir an önce yakalanabiliyor.

• Gırtlak kanseri ameliyatlarına bakınca eskiden bu ameliyatlar daha sık yapılıyordu ve tüm gırtlak alınıyordu. Şimdi daha erken yakalandığı için hastalık da erken teşhis edilebiliyor. Lazer uygulamasıyla ses kısıklığı sorunu yaşayanlar tedavi edilebiliyor ve aynı gün hastaneden çıkabiliyor. Bu aşamalara gelmemek için sigara ve alkolden uzak
durulması gerekiyor.

• Aynı şekilde reflü hastalığı da sesi bozuyor. Gırtlak kanserinin altında yatan bir numaralı etken, sigara ve alkol kullanımıdır. Bu maddelerin kullanımı bağışıklığı olumsuz etkiler. Reflü hastalığı yüzünden oluşan mide asidi, ses tellerine çıkarak kansere yol açabilir, ses hastalıklarına yol açabilir. Bu nedenle mideye de dikkat edilmesi gerekir.

• Bunların dışında bazı ilaçların kullanılması, kuruluk, kuru ortamlarda ve tozlu yerlerde bulunmak da sese zarar verebilir. Nodül, polip gibi hastalıkları tedavi ederken tek bir nedenin değil birçok nedenin olabileceğini düşünüp bunları ortadan kaldırmak gerekiyor.

Kaynak
 
Üst