Seçil'in seçtikleri

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan seciL
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

chimera

Dekan
Emektar
Administrator
Katılım
24 Kasım 2006
Mesajlar
8,774
Reaksiyon puanı
577
Puanları
0
Güzelmiş gerçekten :)
 

seciL

Dekan
Katılım
29 Eylül 2005
Mesajlar
5,118
Reaksiyon puanı
102
Puanları
228
Sevgilim.....



Su en icten "sevgilim" lafi
Kimilerin simardikta agzina doldu,
Kimileri agzina almaz oldu.

Bazen söyleyen sevgiyi bilmezdi
Bazen de söylenen sevgiyi haketmezdi

Ama ben sana "sevgilim" diyorum,
Duya, duya
Doya, doya,
Bagira, bagira...

Simsicakligimdan daha bir atesim sana,
senden daha vahsiyim düsmanina,
benimlesin, benim icinsin, bende senin icin.

"Sevgilim" diyorum sana
kelimenin manasini bile bile
sindire, sindire
bagira, bagira...

Sevgilimsin,
seni deli gibi seviyorum.

Ve biliyorum
ancak sen bu sevgiye layiksin.
Sevgilimsin,
ve ancak
sen böyle sevilirsin...

 

chimera

Dekan
Emektar
Administrator
Katılım
24 Kasım 2006
Mesajlar
8,774
Reaksiyon puanı
577
Puanları
0
Şiirler gittikçe güzelleşiyor dur bakalım daha neler gelicek :)
 

seciL

Dekan
Katılım
29 Eylül 2005
Mesajlar
5,118
Reaksiyon puanı
102
Puanları
228


Bir deli yağmurdun sen.

Yağışını, tepeden tırnağa beni sırılsıklam yapmanı severdim. Her damlan içime işlerdi, her damlan yüreğime akan bir nehre dönüşürdü. O ıslak halimle tir tir titrerken, bir tek damlanı bile kaçırmamak için kapanmazdım hiçbir yere. Yağmurdan sonra üşümeyi kim sever ki? Ben severdim işte. Bir yağmur bağımlısına dönüştürmüştün beni. Sen yağdığın zaman elinde şemsiyesiyle gezen, kaçışan insanları gördükçe öfkelenirdim.

Seni hissetmeyen insan neden yaşardı ki dünyada?

Sonra dağılırdı öfkem ve gururlu bir gülüş kaplardı yüzümü. Hiç kimsenin fark etmediği o güzel ıslaklığın tek sahibi bendim. Bu beni hepsinden ayrıcalıklı kılıyordu. Onlar sıradandı, ben farklı. Uçurumun dibindeki yalnız çiçektim ben. Tek besinim yağmurdu. Yağışını beklerdim. Kurak günlere, ayaz gecelere inat hiç bitmeyen bir umutla beklerdim. Kapardım yapraklarımı, bükerdim boynumu direnmek için. Umudun yitip gittiği günler de oldu elbette. Bekleyişin işkenceye dönüştüğü zamanlar da oldu. Yağmama ihtimalin yoktu ama ya ben sabırsızdım, ya da sen yağacağın zamanı çok iyi bilirdin. Ben bunun rahatlığıyla hiç solmayacağımı düşünürdüm. Yağacağını bilerek özlemenin tadını da sevdim ben. Benimle birlikte bekleyen diğer yalnız çiçekler; artık yağmayacak; diye kendi yağmurlarından ümidi kesmişken, ben; durun; derdim onlara.; benim yağmurum hepinizi hayata döndürmeye yeter; Öyle kıvamında yağardın ki, ne sel olup yıkardın duvarları ne birkaç damlayla kandırırdın dünyayı. Hep yettin, hep
; şükür; dedirttin. Seni taşıyan bulutlar da hiç siyah olmadı. Yakışmazdı sana kara bulutlardan düşmek dünyaya. Aydınlığını verdin, beyaza boyadın onları. Bu yüzden hiçbir zaman yıkım olmadı yağışın;
Yağışından sonra gökkuşağına dönüşmeni de sevdim.

Her damlan başka bir renkti. Gözlerimi alamazdım o renk cümbüşünden. Çabuk kaybolacağını bildiğim için bir saniye ayırmazdım gözlerimi senden. Sonra güneş yükselir, sen çekilirdin. Ama her gidişin, yeniden döneceğinin müjdesiydi, bilirdim. Bu aralar yine kurak gidiyor günler. Ne bir bulut var, ne de yere düşen bir damla. Ben yine direniyorum ama geciktin ey yağmur. Sitemdir sanma, vardır bir bildiğin ama düşün ki sen olmasan solup gideceğim bu çorak dünyada.

Ben tutkulu, böyle bir yağmur delisiyim işte..... YÜREĞİMİN DEVRİMİNE,

 

seciL

Dekan
Katılım
29 Eylül 2005
Mesajlar
5,118
Reaksiyon puanı
102
Puanları
228

Hıçkıra hıçkıra ağlamak....


Geceler uzayıp gider, sabah oluvermez.

Saatler yıl olur, yıllar asır ve zaman donuverir.

Uyku da girmez bir türlü göz bebeklerine,
alabildiğine geniş bilinen gökyüzü de daraldıkça daralır.

Ve gönül sadece hüzün şarkılarına bırakır kendini.

İnsan bu kasvetli zaman dağarcığında sadece ve sadece hüznü yudumlamak ister. Çünkü; hızla koşuşturan notalardan oluşan neşeli şarkılara eşlik edecek güç yoktur artık dizlerde.

Kim bilir bu satırlar okunurken bile etrafta kaç gönül öylesine kanıyor, kim bilir kaç göz böylesine ağlamaktan kör oluyor?

Ağlamak, hıçkıra hıçkıra ağlamak....

Ağlamak bazıları için rahatlamanın vazgeçilmez, belki de tek adresi. Kimileri duygulandığında, kimileri üzüldüğünde, kimileri gamdan, kimileri sevinçten, kimileri ise ayrılık acısından ağlar...

Duygularına söz geçiremeyen bazısı uluorta ağlarken, bazısı kimsenin önünde ağlamayacak kadar duygularına gem vurmayı öğrenmiştir.

Duygulara gem vurmak, belki de Ferhat’ın dağları delmesinden çok daha müşkülatlıdır. Ama hayat insana bu alışkanlığı kazandıracak kadar çetin ve bir o kadar gaddar!

Bu alışkanlığı edinenler; sevindiklerinde kahkaha yerine tebessümle yetinirler, kahredici bir hadise karşısında ise acıyı yüreklerine gömerler. Tabiri caiz midir bilinmez ama, bu tip insanların gönül dünyası tıpkı bir mezar gibidir. Kimse çarkların orada ne şekilde işlediğini tam olarak kestiremez.

Ayrılık adamı vurur
“Ayrılık ayrılık aman ayrılık, her bir dertten âla yaman ayrılık...” diye dilden dile dolaşan o meşhur şarkının sözleri, insanı kasıp kavuran ayrılığı anlatan bir serzeniştir sanki.

Birçok kişiye göre huzur kaynağı olan “ağlama limanına” en fazla yanaşanlar çoğu kez ayrılığı çekenler olur. Ayrılığın sızıdan sakınmak için, ipeksi kalbini lahuti rüzgarlara bırakanlar genellikle kendilerini bu limana, yani “ağlama limanına” bırakırlar. Bu rıhtıma demir attıktan sonra bütün ıstıraplar yerini, beyaz incileri temsil eden gözyaşlarına bırakır.

Ayrılığın dışında bizleri ağlatacak cinsten olaylar günümüzde o kadar fazla yaşanmaya başlandı ki; insan bu olaylar karşısında ağlayıp içini dökmediği taktirde, bir volkan misali sıkışan gönül dünyasının patlamaması mümkün değil.

Dolayısıyla bazen hıçkıra hıçkıra dağlara meydan okurcasına, bazen de “çocuksu” bir masumiyetle kuytu bir köşede sessizce hüznü gözyaşları ile tedavi etmek aslında fena fikir değil. En azından şöyle düşünün; hiç kimsenin kalbini kırmadan rahatlamış oluyorsunuz.

Sevinçten veyahut tasadan mutlaka her birimiz göz yaşı dökmüşüzdür ve dökeceğiz de. Ancak bu tür nedenler dışında bir de insanın yanlışlarına, yanılgılarına pişman olup ağlaması yok mu!

İşte bu nedenle dökülen gözyaşları hıçkıra hıçkıra olmalı...


 

seciL

Dekan
Katılım
29 Eylül 2005
Mesajlar
5,118
Reaksiyon puanı
102
Puanları
228


SENDEN UZAKTA……..

Hatıran avutur yalnız gönlümü
Teselli ver yaşam denen tuzakta
Seninle yordum, şu mahzun gönlümü
Bilinmez haldeyim senden uzakta

Tabipler el vursa yaram kanıyor
Görenler hep deli divane sanıyor
Dil ezber etmiş adını anıyor
Bilinmez haldeyim senden uzakta

Aşk bağlanmak elbet körü körüne
Kefil oldum belki çok kez yerine
Adın karışır iki sözün birine
Bilinmez haldeyim senden uzakta

Bir Garibim zehir olsa içerim
Şu tatlı canımdan gelir geçerim
Soldum amma, gelişinle açarım
Bilinmez haldeyim senden uzakta.

 

chimera

Dekan
Emektar
Administrator
Katılım
24 Kasım 2006
Mesajlar
8,774
Reaksiyon puanı
577
Puanları
0
Sanırım senin moralde biraz düşme var yani bana öyle geldi ::)
 

seciL

Dekan
Katılım
29 Eylül 2005
Mesajlar
5,118
Reaksiyon puanı
102
Puanları
228



Galibi varmıdır aşkın yada hep beraberemi biter aşklar!Sevmek seni seviyorum demek kolaydırda,bunu ,dünyanın en büyük yükünü taşımak zordur.Geceleri uyanmak ve düşünmek onu ,bir sigara tütürüp özleme üflemek dumanını nasıl bir duygudur bilirmisin.Yüzünü dünyanın tüm tuallarine çizmek ve aldığın her nefeste onu görmek nedir bilirmisin.Karanlığın en gizli köşelerinde onunla hep pembeyi görmek olasımıdır hep bilirmisin.Yürüdüğün her adımda onu hissetmek ve onsuz olmak ne acıdır bilirmisin.Seninle konuştuğunda zamanın durması nasıl zevklidir bilirmisin.Dünyanın tüm acılarını yanındayken bal eylemek nasıldır bilirmisin.Yani aşk denilen mucize nedir bilirmisin.



Dünyan olurum aldığın her nefeste ben varolurum..................


Aşkıma ve tüm aşıklara sevgilerimle............
 

seciL

Dekan
Katılım
29 Eylül 2005
Mesajlar
5,118
Reaksiyon puanı
102
Puanları
228

Gülümsemekte çok uzaklardan
Derinlerden gelen güzel ses
Aşka çağırmakta heran.
Delicesine bir sevgi
Delicesine bir aşk
Delicesine bir tutku bu
Acının kırmızısı sürülünce yüreğime
Sevdamın beyazlığında arınıyorum
Ve
Pembe gerçeklerde özlüyorum
Delicesine bir sevgi
Delicesine bir tutku
Delicesine bir aşk bu.............................
 

seciL

Dekan
Katılım
29 Eylül 2005
Mesajlar
5,118
Reaksiyon puanı
102
Puanları
228

Başım dönüyor sarhoşum
Güzel düşler görüyorum
Ve güzel şarkılar geliyor kulağıma!
Dudaklarımda mutlu bir tebessüm
Kalbim heyecan dolu
Sözler beynimde hapis
Kelimeler zincirli
Her güzel söz basit kalıyor
Utanıyorum konuşmaktan
Ruhum tertemiz
Sevginin nehrinde yıkanıyorum
Al gönlümü
Al beynimi
Al ruhumu güzelim
Sana armağan olsun
Ve bu can
Ve bu beden
Ölene dek senin olsun.
 

seciL

Dekan
Katılım
29 Eylül 2005
Mesajlar
5,118
Reaksiyon puanı
102
Puanları
228
beğendiğinize sevindim



Aşk insana neler yazdırıyor neler.Acısından tek zevk aldığın dünyadaki tek olay aşktır sanırım.Ne duyguymuş
 

pajero

Doçent
Katılım
30 Ocak 2007
Mesajlar
886
Reaksiyon puanı
23
Puanları
0
seçiL dedi ki:
beğendiğinize sevindim



Aşk insana neler yazdırıyor neler.Acısından tek zevk aldığın dünyadaki tek olay aşktır sanırım.Ne duyguymuş
şiirler ve fotolar çok güzel.yazanları anmakta bi okadar güzel. :)
 

seciL

Dekan
Katılım
29 Eylül 2005
Mesajlar
5,118
Reaksiyon puanı
102
Puanları
228


Ohh bitti..
Ne güzelmiş senden kurtulmak..üstümden koca bir yük alındı,koca bir aşk...Tek başıma yandığım yangınlardan kurtuldum artık..Tek başıma verdiğim savaşlardan..
Ne ayrılıklardan korkuyorum artık, bitmek tükenmek bilmeyen yalnızlıklardan..
Eskiden herşeyi erteleyişim olurdun ya hani..Şimdi yok ertelediğim hiç birşey...
Yalnızca kalbime dur demeyi öğrendim birde neyse...
'hayal kurmak'evet hayallerin gerçek olmayacağınıda...
Bir ikindi vaktiydi
Kar tanelerinin yüreğimdeki yangınlara düştüğü gibi vurdun yüreğime...
Hazır değildim ben...Zaten ben bilmezdim ki sevgi nedir aşk nedir...
Kimse senin gibi güzel şeyler söylemedi bana..
Kimse 'bitanem'demedi seninki kadar içten ve sıcak..
Ah ahh
Filmlerde olurdu böyle şeyler...İmkansız aşk hayır fakir aşk..
Bu kadar küçükmüydü aşkımız hemen bitiverdi..
Bu kadar küçükmüydü yüreklerimizde birbirimize duyduğumuz yangın hemen sönüverdi..!
Karanlık yollar vardır hani..dikenli çıkışı olmayan..o yollardan birine sürükleniverdim birden..işte bu karanlık ve dikenli yollarda dönüşü olmayan sokaklarda yalnızsındır.Hani biri olsada sana yolu gösterse..ya sen o kişiydin yada ben öyle zannettim...
Şimdi unuttum seni adın nedir,nesin,kimsin bilmem..Sadece yüreğim seviyor seni ah bide ona laf anlatabilsem..Şimdi yaptıklarımın hepsi seni unutmak için..
Aptal!!!Hep sen aptal olacaksın!Hep sen!Sen bilmesende seni seven biri olacak..uğrunda günahlara girecek bu can..uğrunda ateşlerde yanacak..en büyük imtihanlardan geçecek..dağları delecek yüreğim zorla..çölleri aşacak..daha çok ağlayacak gözlerim daha çok arayacak..
Zaten ben seni sevmedim..Ben seni hiç sevmedimki..Sadece aşık oldum..Seni yüreğim sevdi..Beni yüreğin sildi..Artık rahatım..





 

seciL

Dekan
Katılım
29 Eylül 2005
Mesajlar
5,118
Reaksiyon puanı
102
Puanları
228


Yine yalniz tek basima oturuyorum,
Hayatimi gözden geciriyorum..
Ve her saniyesi ile sensizligi his ediyorum..
Hayatim öyle bos ki,
Seni cok özlüyorum..
Seninle gecen günlerimi hatirliyorum..
ve yeniden kahr oluyorum..
Tüm hayatima lanet edip,
ölüme gitmek istiyorum..
O gün bir gün gelecek ve ben
sensiz tek basima yola cikacagim..
O dönüsü olmayan yolun sonuna
sensiz ve yine tek basima
gidecegim..
VE o zaman sen bu dünyada
yalniz ve tek basina kalacaksin..
Beni cok arayacaksin , ama beni
bulamayacaksin...




 

seciL

Dekan
Katılım
29 Eylül 2005
Mesajlar
5,118
Reaksiyon puanı
102
Puanları
228

alışkınım... Acılar bana, ayrılıklar bana, yalnızlıklar bana... Şimdi sen de gidiyorsun, yalnızlığıma bırakıyorsun beni...

Hatırlamak istemiyorum artık biliyor musun? Düşünmek, anımsamak, özlemek... Bu kelimelerin anlamların unutmak istiyorum. Unutacağım da... Arsız olacağım ben de, tıpkı senin gibi... Ağlamayacağım, kahrolmayacağım. Sensizliği başaracağım

Ama unutmayacağım da, git demeni, kararsızlıklarını, susuşlarını unutmayacağım. Belki bunlar içimde kin olacak sana karşı, belki senden nefret edeceğim. Ama bunlar ayakta tutacak, bunlar yaşatacak beni. Yoksa yıkılırım sevgili, düşünemem sensizliği, ayakta duramam... Çünkü sen bende herşeydin, herşeyimdin. Sen bendin. Daha nasıl anlatayım bendeki seni? İçimdeydin, yürekteydin, ama yalanmışsın sevgili, yokmuşsun aslında. Güzel bir hayalmişsin sadece...

Ben sevmişim seni şuursuzca...

Ruhum böyle çelişkilerle dolu işte... Hem deli gibi aşığım sana, hem nefret ediyorum senden.
Hem varsın içimde, hem yoksun!!!




 

seciL

Dekan
Katılım
29 Eylül 2005
Mesajlar
5,118
Reaksiyon puanı
102
Puanları
228


Simdi asla pisman degilim
Yasadıgım her seyin bedelini ödedim
Nasıl olsa bir gün gelir duygular bulur yerini

GiTME...!

BEDELi NEYSE BEN YiNE ÖDERiM!!!.



 

pajero

Doçent
Katılım
30 Ocak 2007
Mesajlar
886
Reaksiyon puanı
23
Puanları
0
aşk sevgi zor.olmasada olmuyo.ellerine saglık hadi kutla bu zafer senin....
 

seciL

Dekan
Katılım
29 Eylül 2005
Mesajlar
5,118
Reaksiyon puanı
102
Puanları
228

Acıyı görmek mi istiyorsun?
Gözlerime bak!
Dudaklarımda söyleyemediğim sana ait duyguları,
Bana her fırsatta bıraktığın yokluğunun acısını fark edeceksin.
O zaman anlayacaksın acının sende ne kadar masum durduğunu.

Ayrı yetişmiş güllerin birbirine hasreti gibi özlemle,
Umutla kurudum sensiz.
Ve sen hiç gözlerime bakıp beni sevdiğini söyleyemedin.
Oysa sırf bu kelime için kurduğum hayallerdi beni hayatta tutan
Bir boşluktan içeri girdim her gece,
Senli düşlerden sensiz karanlıklara süzülür gibi.

Ellerin nasıldı? Küçük müydüler? ve parmakların ince uzun mu?
Parmaklarını parmaklarımın arasında hissedip,
Seninle sahil boyu denizi hiç fark etmeden bir birimize bakıp yürüyemedik.
Gözlerinin yeşilinde geleceğe dair hayaller kuramadan,
sadece umut ettim gözlerini görebilmeyi.
Ve o gözlerinde ki ışıltıyla karanlık gecelerime yol göstermeni istedim.

Acıyı görmek mi istiyorsun.
Gözlerime bak!
Ve yaşanmamış boşa geçen anların hüznünün şiirlerini oku,
kirpiklerinden sıyrılıp yanaklarına düşen dizelerimde.

Dünyada olamadığım anları mahşere bıraktım ben,
Ben seni bu dünyalık mı sevdim sandın?
Ölüm müş,terk edilişmiş umurumda değil gelme istersen.
Nasılsa bir gün hayat biletimi kestiğinde,
Kavuşma vakti olacak benim için ölüm.
Dudaklarımda ki acı tat?
Yoksa acı bir tebessüm mü olacak sana ulaşmayı beklemek?
Ne yazık hiç bilemeyeceğim.

Acıyı görmek mi istiyorsun?
Gözlerime bak!
Sen uzakta çok uzakta
Bensiz bir yaşamın anlamsız günlerini yaşamaktasın,
Benim gibi.

Seni seviyorum,
Gerçeğin ta kendisi bu iki kelime,
Sırf dudaklardan çıkması istenen değil de
İçimde taa içimde senin için atan bir kalbin feryadı,
Haykırışı bu sevdiğim.
Sana ulaşamasam da,
Biliyorum ki zavallı kalbim
Sana ait her şeyi saklıyor en gizli yerlerinde
Kanlı ve uykusuz gözyaşlarımın
Her gece aynalardan süzülmesi gibi acı veriyor uzaklarda oluşun.

Biliyorum beni sevdiğini
Acıyı tattığını da benden uzaklarda
Ama hiç bana sana ait bir şeyi vermedin?
Acı tek taraflı olsaydı,
Ne yürek dayanırdı ne yaşamın bir anlamı olurdu.
Ama yokluk kötü sevdiğim.
Bir beden olmak isteyen yüreklerde ayrı ayrı yaşamak kötü


Sana her fırsatta koşmak isterken beni durdurmaların,
Yüzüne hasret kaldığım günlerde
Beni ısrarla kırışlarını hiç anlamış değilim.
Eminim yine okuyunca bu şiirimi büzeceksin dudaklarını
Ve eminim ağlayacaksın.
Ağlamak seni ben yapar sevdiğim
Ve beni sen yapanda içimde senin için yanan bir kalple yaşamak

Kaç zamandır bir hüzün dolaşıyor odamda.
Duvarlar bir şeyler söylüyor sanki
Adım adım yok oluşumu izliyorum
Her batan güneşin karanlığı getirmesiyle.
Sabahlara kadar uykusuz gözlerimle uzaklara,
karanlıklara bakıyorum mütemediyen
Ve kayan her yıldızda tek bir şey diliyorum?
Ve Senin için yalvardığım namazlarda secdeye kapanıp
Rabbime ettiğim dualarım,
Tuttuğum dilekle aynı olması ve sonra umudumu yitirmeden
Rabbimin bir bildiği var deyip
Kabul olmadığında dualarımın
Tekrar yalvarmalarımı.

Seni okyanusların diplerinde
Bir midyenin içinde ki
İnciyi görme ihtimalimin olmadığı gibi kabul ettim aşkım
Ve seni hiç ulaşılamayacak dağların zirvesinde
Koklayamayacağım bir çiçek olduğunu fark ettiğimde
Tek bir şey düşündüm?

Dokunamadan tenine,
Öpemeden öpülesi dudaklarını mahşere erteledim vuslatı.
Ben o kargaşada ne yaparım bilmem ama
İnsan mahşerde sevdiğiyle beraberdir derler
Seni seviyorum AŞK

Acımasız olan ne sensin ne de ben,
Bize gümüş tepsiyle sunulan hüzünlü bir hayat sadece
Ve kabul etmesi zor olan bu ayrılıklara katlanmak sanırım.
İnsan yaşamın değerini
Yüzü ve kalbi güldüğünde anlıyor
Anlıyor ki ölüm sadece toprağa girmek değil
Ve nefesi kesilene kadar yaşadığı her şeyin
Gözlerinin önünden geçmesi değil.
Ölüm sensizliğin sadece yaşarken verilen cezası sevdiğim.

Seni bulduğumda sevgi anlam kazandı
Her anımsadığımda yaşamamım oldu gülüşlerin
Hiç tükenmedi içimde senin için yanan ateş
Ve ben o ateşle yanmayı,
Sırf seni sevmek olduğu için
İnan bana çok sevdim.

 

pajero

Doçent
Katılım
30 Ocak 2007
Mesajlar
886
Reaksiyon puanı
23
Puanları
0
çok güzel
Acıyı görmek mi istiyorsun?
Gözlerime bak!
Dudaklarımda söyleyemediğim sana ait duyguları,
Bana her fırsatta bıraktığın yokluğunun acısını fark edeceksin.
O zaman anlayacaksın acının sende ne kadar masum durduğunu.
 

seciL

Dekan
Katılım
29 Eylül 2005
Mesajlar
5,118
Reaksiyon puanı
102
Puanları
228


Canım yanıyor...
KaLsaydın diye söyLeyemedikLerim .....
Gittikten sonra yüregime agır geLiyor..
Simdi ardından sesLendikLerim.... Yutkunurken bogazıma takıLıyor.
 

seciL

Dekan
Katılım
29 Eylül 2005
Mesajlar
5,118
Reaksiyon puanı
102
Puanları
228


Bekledim…gidip gelip baktım o telefonun anlamsız ekranına… Bekledim aramanı her dakika belkiler geçti aklımdan, her saniye keşke dedim kimse duymadan…korktum anlatmaya, hala seni sevdiğimi, hala sana deliler gibi aşık olduğumu anlamalarından korktum… insanların o lanet olasıca yüzlerinden sakladım gözlerimi…
Evet artık korkarak seviyorum seni ve bekliyorum… beklediğim günleri biriktiriyorum… her sabah uyandığım yeni güne senin adını veriyorum… gidişine yüklüyorum bütün mutsuzluklarımı… her gün karşılaşıyorum pişmanlığımla… Allah kahretsin neyi sevdim ben sende diyorum. her seferinde bir cevap bulmaktan nefret ediyorum…

Sana bakarken gözlerinde kendimi bulmayı sevdim…
Sana sarılmayı,teninin sıcaklığını dudaklarımda hissetmeyi sevdim.
Sana sarılıp uyumayı,başımı göğsüne yaslamayı sevdim…
Seni sevdiğimi defalarca haykırabilmeyi sevdim yüzüne…
Yokluğundan sonra fark ettim bağıra çağıra kavga etmeyi sevdim ben aslında…

Vurdum duymazlığındı belki de beni sana bağlayan…-kaçan kovalanır aptal kaçan kovalanır”-bunu bir türlü kabul ettiremedim beynime de kalbime de ve bu yüzden hep kovaladım….sende kaçtın…hızlı ve büyük adımlarla….kimi zaman koşarcasına kimi zaman yürüyerek…tam yakaladığımı sandığımda her defasında yerde buldum kendimiseni severken,yavaş yavaş tükenmek buydu işte…
Seni severken bittim ben…yokluğunla tamamlanacak,yok olmaktan kurtulacaktım oysaki…nerden bilebilirdim ki gidişinin bitmek olduğunu,nerden bilebilirdim ki yokluğunun aslında öldürdüğünü beni…
İnsan bazen dönüşü olmayan kararlar veriyormuş onu anladım…saçma sapan bir inattı belki de yokluğunun sebebi….önemsizce bir olay sonunda tüketilen tek bir cümle hayatımın rotasını değiştirdi….artık fırtınada sürükleniyorum…yokluğunun,gidişinin fırtınası….


Ne olurdu sevsen beni?ne olurdu son bir şans verseydin bana?
Anlamıyorum,aklım almıyor bu kadar çabuk mu parçalanır sevgiler…bahsettiğim senin sevgin de değil belki bilmiyorum bilemiyorum…en azından benim sevgime saygı gösterseydin…ölür müydün sanki sevseydin beni?
Bu kadar zor olmamalıydı…ben fazlasını yapıyorum çünkü…zorlanmadan, korkmadan, bıkmadan, herkese-her şeye inat seviyorum….
Yazık benim kadar olamadı yüreğin…..ben senin sevgisizliğinden korkarken sen sevmekten korktun…işte en büyük fark buydu ve sen bunu hiç kabul etmedin…
Önceleri hatayı kendimde aradım,suçladım kendimi,aklımdaki her cümle seni haklı çıkartıyordu,artık kavgalarım kendimleydi…senden sonra bende kırdım kalbimi…bütün suçu onun üstüne attım,çaresizliğimden mi bilmiyorum tek sorumlu oydu kanımca…

Yüreğim artık yerde,yüzüne bile bakılmayacak bir leşten farkı yok….
Yüreğim paramparça….ve ona artık sadece sen değil bende bakmıyorum…
Yüreğim…benim umutsuz,çaresiz,tükenmiş yüreğim….
Şimdilerde fark ediyorum sevmek sevdiğini haklı çıkartmakmış…bana yaptığın onca şeyi yeni yeni hissediyorum.kimi zaman güçleniyor kalbim ayaklanacak oluyor,o zaman değişiyor benimde duruşum,sana karşı daha güçlü daha dik oluyor bedenim…tek bir bakışın omuzlarıma yüklenip yıkabiliyor beni olduğum yere…seni çok sevdim de sen anlayamadın bunu…yada anlamak istemedin. kimse seni böyle sevmediği için bir garipti bakışların. anlamadığın,anlam veremediğin bir şeye baktın sen sadece. haklıydın artık bende anlam veremiyorum seni sevmeme…neden diyorum neden bu kadar çok?çünkü artık sevmek mutluluk değil acı veriyor bana…sevmek kolay değil…sevmek derken bile zorlanmalı dilin çünkü o kadar değerli ve zor.sen bunu hiç anlamadın.seni sevdiğimi anlamayı beklemiyorum artık insan mutsuz olmak,acı çekmek neden ister ki....

Artık seni sevmek sadece mazoşist eğilimlerden ibaret geliyor bana.çünkü ben seviyorum ve anladım ki bu sevgi bana sadece acı getiriyor. seni sevdikçe canım acıyor…derime batıyor sevgim.kanım fışkırıyor kesik yaradan içimdeki nefreti akıtıyor…


Seviyorum ve yeniliyorum artık….
Düşündüm ve vazgeçtim Beklemekten seni.
Sadece seviyorum…
Paramparça yüreğimle….
 

seciL

Dekan
Katılım
29 Eylül 2005
Mesajlar
5,118
Reaksiyon puanı
102
Puanları
228


Ya dogru zamanda yanlıs insanı çıkartıyor karsına,
Ya da yanlıs zaman dogru insanın kaybına neden oluyor.
Ya zamana yeniliyorsun........ Ya da kisiye......
 

seciL

Dekan
Katılım
29 Eylül 2005
Mesajlar
5,118
Reaksiyon puanı
102
Puanları
228


Buzdum eridim su oldum aktım yüreğinden, parmak uçlarına düştüm yere düşmeden..

Yere düştüm toprakla seviştim, karıştım çiçeğin yeşilimsi bedenine..

Kokladığın çiçekten girdim bedeninin en mahrem yerine, yüreğine..

Sen beni şimdi uzaklarda sansanda, ben taaaaa içindeyim..




 

seciL

Dekan
Katılım
29 Eylül 2005
Mesajlar
5,118
Reaksiyon puanı
102
Puanları
228

Güzel bir film tadındaydı yaşadıklarımız. Ve bu film üç bölümden oluşuyordu. Birinci ve ikinci bölümün ardından, üçüncü yani son bölümü oynuyoruz birlikte. Başrol oyuncuları ise Sen ve Ben..
Defalarca bulup kaybettim seni. Ve artık yorgunum. Seninle bu oyunu daha fazla sürdüremiyeceğim. Her yaşadığımız anda, ben bu anı yaşadım demek istemiyorum. Çünkü hep aynı şeyleri yaşatıyorsun bana. Önce geliyorsun hiçbir şey olmamış gibi hayatımın tam ortasında duruyorsun. Sonra yine hiçbir şey olmamış gibi kenera çekiliyorsun. olan yine bana oluyor. Tam unutmuşken yada alışmışken yalnızlığına , küllenirken yüreğimde sevdam, birden kor haline geliyor. Ve inan bu acı terk edişinden daha çok acıtıyor canımı.
Hayatımda ik kez aşkla karşılaştım. Birincisi çocukluktu, ikincisi ve son olanı ise sendin. Neydi beni sana bu denli bağlayan bilmiyorum. Yokluğunda hayatıma girmek istiyen, Hayatım, geleceğim olmak istiyen insanlar çıktı. Hiç birine karşı bir şeyler hissetmedim. Çünkü tüm ruhumla seni seviyordum. Çünkü damarlarımda kan yerine sen dolaşıyordun.
Yokluğunda neler yaşamış, neler umut etmiştim. Umudumu hiç kaybetmeden bekledim seni, olurda bir gün dönersin diye. Ama dönüşlerin hep, hayatın bana sunduğu oyunmuş. Ve ben artık bu oyundan çekiliyorum.
Sen fırtınalı günler yaşarken, beni sığınılacak bir liman olarak gördün. Fırtına dinene kadar durup, sonra yoluna devam edecektin. Ve öyle de oldu. Neden bilmiyorum ama senin hakkında ne düşünürsem hep haklı çıkıyorum. Keşke haklı çıkmasam diyorum ama sen beni hiç yanıltmıyorsun. Kurulmuş bir zamanımız var bizim. O süreyi aşınca tüm sihir bozuluyor ve her şey eski halini almaya başlıyor. Sen bir tarafa ben bir tarafa..
Bir gün yine kendini yalnız ve mutsuz hissedersen, kendi kendine neden ben diye sorma. Çünkü Allah hiç kimseye haketmediği acıları yaşatmaz. Dilerim ki o duyguları hissetmezsin. O duygular ki insanı yaşamdan koparan, soğutan, soyutlayan. Zamanla alışılıyor elbet her şeye. Ben farklı bir insan olduğum için ve her türlü acıyı yaşadığım için çok uzun sürüyor unutmam. Ama alışıyorum..
Uçurumun kenarında gibiyim. Bir adım ileri atsam, dipsiz boşlukta yok olup gideceğim. Bir adım geri atarsam önümde iki yol; birinci yol yaşam, ikinci yol ise ileri adım atmam ile aynı. Ve ben şimdi geri adım atarak, iki seçenek sunuyorum sana tercih senin. Ya gel yaşat beni ya da bırak yalnızlığının boşluğuna..
Seni kaybetmekten öyle çok korkuyorum ki bu korkular işkenceye dönüşüyor. Gecelerde daha bir artıyor bu can yakmalar. Uykularım kaçıyor uyuyamıyorum. Nasıl bu hale geldiğime inanamıyorum. Oysa hiç pişman değilim seni sevdiğim için.
Ne çok yaş aktı bu gözlerden uğruna. Ne hıçkırıklara şahit oldu evimin duvarları. Karanlıkta ağladım hep. Çünkü kendimden bile saklamaya çalışıyordum gözyaşlarımı.
Şimdi hayatın bana sunduğu bu sınavı da bitirdim. Belki geçtim, belki de kaldım ama her şeyi yaşadım ve yaşattın. Her şey için, küçükte olsa bu mutluluğu yaşattığın için teşekkür ederim..

 
Üst