SDN Ramazan Sohbetleri 2016

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

utkuversus

Rektör
Emektar
Katılım
12 Temmuz 2015
Mesajlar
17,636
Çözümler
1
Reaksiyon puanı
13,194
Puanları
113
Yaş
20
Şu an sahurda tek bir su bile içmeyen bir insanın dramını yaşıyorum.
 

Bloother

Rektör
Katılım
29 Ekim 2013
Mesajlar
10,949
Reaksiyon puanı
2,327
Puanları
113
Yaş
35
Normal sabah ezanı saat normalde 1 saat sonra okunuyordu, Ramazan'da daha erken okuyorlar. Okunduktan sonrada hava aydınlanmıyor ki.
Gerçekten enteresan.

Bazıları diyor gün doğuyor göremiyorsun, havada tek bir ışık yok mübarek ne gününden bahsediyorsun diyesim var.
Sen haklıymışsın kardeşim. Diyanet ezanı yanlış vakitte okuyormuş..

BAKARA SURESİ (ÖMER NASUHİ BİLMEN)
187. AYET MEALİ:
Sizin için oruç gecesi kadınlarınızla cinsel ilişkide bulunmak helâl kılındı. Onlar sizin için elbisedir. Siz de onlar için elbisesiniz. Muhakkak sizin nefislerinize hiyanet edeceğinizi Allah Teâlâ bildi ve tövbenizi kabul etti ve sizden -günahlarınızı- af buyurdu. Şimdi onarla cinsel ilişkide bulununuz. Ve Allah Teâlâ'nın sizler için yazdığı şeyi isteyiniz. Ve sizler için şahabın beyaz ipliği siyah ipliğinden ayrılıncaya kadar yiyiniz ve içiniz. Sonra orucu ertesi geceye kadar tam tutunuz. Ve siz mescitlerde itikafta bulundukça kadınlarınızla cinsel ilişkide bulunmayınız. Bu, Allah'ın hudududur. Sakın onlara yaklaşmayınız. İşte Allah Teâlâ âyetlerini insanlara böyle açıkça beyan buyurur. Ta ki onlar sakınalar.

187. AYETİN TEFSİRİ
Bu âyeti kerime, bu rahmete nail olmuş ümmet hakkında önemli bir müsâadeyi içerir, aile hayatının ehemmiyetine işaret etmektedir, itikâfın da bir kudsî ibâdet olduğunu göstermektedir. Şöyle ki: Vaktiyle müslümanlar oruç tutacakları zaman yatsı namazını kılıncaya, veya uyuyuncaya kadar yiyip içer, eşleriyle cinsel ilişkide bulunabilirlerdi, ondan sonra böyle yapamazlardı. Her nasılsa ashabı kiramdan bazıları yatsıdan sonra eşleriyle cinsel ilişkide bulunmuşlar, sonra da bunun haram olduğunu düşünerek pek müteessir olmuşlar, Hz. Peygamber'e gelip özür beyanında bulunuvermişlerdi. Bunun üzerine bu âyeti kerime nazil olmuş, bu rahmete ermiş ümmet için bir lütfü ilâhî olarak fecri s ad ıkın doğuşuna kadar yiyip, içmek ve eşlerine yaklaşmak oruç tutacak zatlar için helâl kılınmıştır. Sonra bir erkek ile eşi, biri birinin elbisesi sayılmış, aralarında pek ziyâde bir bağlılık olduğu gösterilmiştir. Bir elbise sahibini nasıl soğuktan, sıcaktan, insanların gözlerinden muhafaza ederse bir koca ile bir karısının da biri birini böyle korumasına, bir iffet ve nezahat dairesinde yaşamalarına işaret buyrulmuştur.

Bir de itikaf halinde nefsanî şeylerden mümkün mertebe alâkayı keserek bir huzüri kalb ile ibâdet ve taatte bulunulmasına dikkat çekilmiştir. Şöyle ki: Ey müslümanlar!.. (Sizin için) Ramazanı şerifteki veya diğer günlerdeki (oruç gecesinde kadınlarınızla cinsel ilişkide bulunmak helâl kılındı.) Artık buna aykırı olan hüküm, kaldırılmıştır. (Onlar) eşleriniz (sizin için bir elbisedir.) Sizinle bir vücut gibidir. Bir yatakta yatar, bir birinizle temasta bulunursunuz. Ey erkekler!.. (Siz de onlar için) o eşlerinize mahsus (bir elbisenizdir.) Aranızda büyük bir alâka, mühim bir bağlılık vardır. (Muhakkak sizin nefislerinize hıyanet edeceğinizi) oruç tutacağınız günlerin gecelerinde nefislerinizi eşlerinizle cinsel ilişkiden engellemeyip zulme, günaha mâruz bırakacağınızı (Allah Teâlâ) ilmi ezelîsiyle (bildi de tevbenizi) şimdi veya daha sonra olacak pişmanlıklarınızı (kabul buyurdu ve) tövbelerinizden dolayı (sizden) günahlarınızı (af buyurdu.) Onların eserini imha etti. Ve size artık müsaade buyurmuştur, (şimdi onlara) eşlerinizle (cinsel ilişkide bulununuz ve) maamafih bu muameleniz yalnız nefsanî zevklerinizi tatmin için olmamalıdır. (Allah Teâlâ'nın sizin için yazdığı) mukadder buyurduğu (şeyi isteyiniz) evlât sahibi olmanızı, nefsinizi yasak şeylerden, gayri meşru temayüllerden muhafaza buyurmasını o kerem sahibi yaratıcıdan niyaz eyleyiniz. (ve sizler için sabahın beyaz ipliği) gecenin (siyah ipliğinden seçilinceye kadar) sabahleyin şafak söküp tan yeri iplik gibi ağarıncaya kadar = Sabahın bir beyaz hattı ziyaîsi zuhur edip imsak vakti oluncaya değin (yiyiniz ve içiniz) cinsel ilişkide bulununuz, bunlar size helâldir. (Sonra) bu fecri sadıktan itiberen (orucu ertesi geceye kadar tam tutunuz.) Bu müddet zarfında yemekten, içmekten, cinsel ilişkiden sakınınız. (Ve siz mescitlerde itikafta bulundukça eşlerinizle cinsel ilişkide bulunmayınız.) Bu halde bu ilişki caiz değildir, itikâfa mânidir. (Bu) hükümler (Allah Teâlâ'nın hudududur.) Bunlara tecavüz etmek caiz değildir. (Sakın onlara yaklaşmayınız) onlara tecavüz sayılacak, tecavüze sebebiyet verecek şeylere temayül göstermeyiniz. (İşte Allah Teâlâ âyetlerini) dinî delilleri, (böylece açıkça insanlara beyan buyurur.) Onları ikaz eder ve aydınlatır. (Ta ki onlar sakınalar) Cenab-ı Hakkın emirlerine, yasaklarına muhalefeten sakınırlar.

§ Itikâf: Lügatte bir şeye devam etmektir. Böyle bir şeye devam eden kimseye de "mutekit" denilir. Şeriat lisanında ise itikaf bir mescidi şerifte veya o hükümde bulunana bir yerde itikaf niyetiyle bir müddet ikamet etmektir.

itikâflar üç kısımdır. Birincisi; kifayet yoluyla bir sünneti müekkededir. Bu müslümanlardan bir veya bir kaç zatın Ramazanı şerifte itikafta bulunmasıdır. Bu halde başkaları artık bu sünnetle mükellef bulunmuş olmazlar. İkincisi; müstehab olan itikâftır. Bu, Ramazandan başka bir zamanda ibâdet niyetiyle bir mescitte bir müddet ister bir saat olsun yapılan bir itikâftır. Üçüncüsü de; vacip olan itikâftır. Bu da nezrim olsun şu kadar gün itikafta bulunayım diye yapılan itikâftır. Bu itikaf için her halde oruçlu bulunmak şarttır.

§ İtikâfın diğer şartlarına gelince: Itikâfa giren kimse müslüman, akıllı, temiz bulunmalıdır. İsterse henüz baliğ olmamış olsun. Itikâf, mescitte veya o hükümde olan bir yerde yapılmalıdır. Kadınlara için hanelerinde mescit edinecekleri bir oda mescit hükmündedir. Onlar bu odalarında it i kafa niyet edebilirler.

§ İtikâfın serî hikmeti ihlâs ile yapılan bir itikaf pek güzel bir ameldir, İnsan bu sayede geçici dahi olsa dünya işlerinden ayrılarak hakka yönelmiş, ilâhî dergâha iltica eylemiş sayılır. Bu müddet zarfında mümkün mertebe nefsanî şeylerden alâkasını keserek bir huzuru kalb ile ibâdet ve itaatte bulunmuş olur. Maneviyatı, tefekkürleri yüksetir. Ve bir mabette itikâfta bulunmadıkça dâima namaz vakitlerini bekleyeceğinden devamlı olarak namaz kılıyormuş gibi sevaba nail olur. Bu sayede maneviyatı yükselir, hayatının en kıymetli faydalı günlerini yaşamış olur. Rasüli Ekrem Efendimiz Medine'i Münevvere'de bulundukça her Ramazanı şerifin son on gününde itikâfa devam buyurmuşlardır.

Velhâsıl: İtikaf, bir güzel ameldir, bir takva, bir fazîlet nişânesidir. Rizai hak için itikafa giren bir zat, güzel bir itikade, güzel bir hayat tarzına sahip demektir. Artık o Mabudu Keriminin bütün emirlerine, yasaklarına riayet etmek ister, kimsenin malına, canına kötü bir gözle bakmaz. Ne güzel bir hayat.

BÜYÜK İSLAM İLMİHALİ (ÖMER NASUHİ BİLMEN)

Sabah namazının vakti, ikinci fecrin doğuşundan güneşin doğuşuna kadar olan namazdır. İkinci fecir, sabaha karşı doğu tarafin ufkundan yayılmaya başlayan bir aydınlıktan ibarettir. Bununla sabah vakti gerçek olarak girmiş olur. Bunun için buna "Fecr-i Sâdık" denir. Bunun karşılığı, birinci fecirdir ki, gökte iki tarafı karanlık dörtgen bir çizgi şeklinde beliren bir beyazlıktır. Bu az sonra kaybolur. Arkasından bir karanlık gelir. Bundan sonra ikinci fecir meydana gelir. Bu birinci fecre; sabahın gerçekten girdiğini göstermediğinden ve yalancı bir aydınlık olduğundan, Fecr-i Kâzib (yalanci fecir) adı verilmiştir. Bu fecir gece hükmündedir. Onun için bu vakitle ne yatsı vakti çıkmış, ne de sabah vakti girmiş olur. Öyle ki, bu vakit içinde yiyip içmek de, oruç tutan kimseye haram olmaz.
 

Bloother

Rektör
Katılım
29 Ekim 2013
Mesajlar
10,949
Reaksiyon puanı
2,327
Puanları
113
Yaş
35
  • ORUCUN VAKTİ
40- Orucun vakti ikinci fecirden başlayarak güneşin batışına kadar devam eden müddettir. Bununla beraber, ikinci fecrin ilk doğuşu anına mı, yoksa aydınlığının ufukta uzanıp dağılmaya başladığı zamana mı itibar olunacaktır meselesinde ihtilâf yardır. Bazı alimlere göre, ikinci fecrin ilk doğuşu anı esastır. İhtiyata en yakın olan görüş de budur. Diğer bazı alimlere göre, aydınlığın biraz uzayıp dağılmaya başladığı zamana itibar edilmelidir. Oruç tutacaklar hakkında daha elverişli olan da budur.
Bunun için birinci görüşe göre ikinci (gerçek) fecrin ilk doğuşundan itibaren, ikinci görüşe göre de bu fecrin doğuşundan sonra aydınlığının dağılmaya başlaması anından itibaren oruca başlamak gerekir.


41- Fecrin doğuşunda şüpheye düşen kimse için faziletli olan, yeyip içmeyi bırakmaktır. Bununla beraber yeyip içse, orucu yine tamamdır. Ancak fecirden sonra yeyip içtiği anlaşılırsa, o zaman kaza etmesi gerekir. Fecirden sonra sahur yapıldığında zan kuvvetli olsa ve başka bir delil de bulunmasa, sağlam olan rivayete göre, buna itibar olunmaz. Fakat bu halde tutulan orucun kaza edilmesi ihtiyata uygundur.


42- Oruçlu kimse, güneşin batışından şübhe etse, iftar etmesi helâl olmaz. İftar edip de gerçek durum anlaşılmazsa, üzerine kaza gerekir. Keffaretin gereği hakkında ise iki rivayet vardır. Fakat batıştan önce iftar etmiş olduğu anlaşılırsa, üzerine kazadan başka keffaret de lâzım gelir.
Güneşin batmış olduğu hakkında kuvvetli bir zanna sahib olduğu halde iftar eden kimse hakkında hüküm böyledir. Güneşin batışından önce iftar etmiş olduğu anlaşılsın veya anlaşılmasın hüküm değişmez.


43- Araştırma yaparak hem sahur, hem iftar yapmak caizdir. Şöyle ki: Oruç tutacak kimse, başka bir vasıta bulamayınca, galip zannına göre sahur yemeği yer ve fecrin doğduğuna kanaat getirince oruca başlar. Güneşin batışını da araştırarak yine galip zannına göre orucunu açabilir. Bununla beraber fecrin doğuşunu iyice kestiremeyen için, bir an önce oruca başlamak ve güneşin battığını kestirmeyen için de, hemen orucu bozmamak ihtiyat gereğidir.


44- Davul, top sesi veya kandil yakılması ile oruca başlamak veya iftar edebilmek için de, bunlann güvenilebilecek şekilde muntazam olmasına ve her taraftan görülüp işitilir bir halde bulunmasına dikkat etmek gerekir. Saatlerin muntazam bir şekilde işlemekte olduğu da tecrübe ile bilinmekte olmalıdır.
 

PunchAss

Asistan
Katılım
1 Ocak 2015
Mesajlar
323
Reaksiyon puanı
2
Puanları
18
Oruçlu bir şekilde saat 8 de basketbol antremanım var. Üzerine cumartesi yarı final, pazar final maçım var. Oruçlu oynamanın verdiği manevi gücü cidden hissediyorum ama dilim dışarda dönüyorum o ayrı :D
 

rawkid

Dekan
Katılım
9 Ocak 2014
Mesajlar
7,253
Reaksiyon puanı
1,316
Puanları
113
Vücudum artık ramazan moduna girmis olacak ki güneşin altında yarım saat yük taşıdım. Daha susama yok :D
 

friendly

Rektör
Katılım
19 Mart 2009
Mesajlar
11,874
Reaksiyon puanı
671
Puanları
113
Allah orucumuzu kabul etsin.
Ezan okunmadan bi rezene çayı yapayım dedim uyku getirsin erkenden diye. Vakti denk getiremedim, ezan okundu okunacak derken çay bitsin diye başıma diktim aceleyle, boğazım haşlanıyordu nerdeyse. İçemediğin kalsın halbuki, bu ne açgözlülük ey nef'is.. :D
 

goodolddays

Dekan
Katılım
30 Ağustos 2010
Mesajlar
6,907
Reaksiyon puanı
202
Puanları
63
Ramazanın manevi havasından mıdır nedir, sürekli birilerine iyilik yapasım geliyo.
İyiliği hep beraber yayalım :)

Cümleleri bağlayamadım ama olsun, yayalım iyiliği
 

Uber

Profesör
Katılım
19 Ocak 2016
Mesajlar
1,858
Reaksiyon puanı
798
Puanları
113
bizim yukarı mahallede bi imam buldum maçların ikinci yarısına yetişmek için hızlı kıldırıyor :D adam maç hastası yaşlı cemaati aşşağı camiye yönlendiriyoruz bu taktik baya işe yaradı bu gün maçın 2. yarısı başlamadan yetiştik
 

Rom.

Rektör
Emektar
Katılım
11 Aralık 2008
Mesajlar
15,332
Reaksiyon puanı
177
Puanları
63
Vayy SDN Ramazan Sohbeti konularımız hala devam ediyor demek ki :) Selam olsun dostlar, bu Ramazan ayında ben de burada takılabilirim büyük ihtimal, herkese hayırlı Ramazanlar diliyorum :)
 

Bepob

Profesör
Katılım
11 Ağustos 2014
Mesajlar
3,655
Reaksiyon puanı
302
Puanları
83
Bizim burada ezan okunuyor 50 dakika falan sürüyor toplam sizde kaç dakika ?
 

rawkid

Dekan
Katılım
9 Ocak 2014
Mesajlar
7,253
Reaksiyon puanı
1,316
Puanları
113
1 hafta ne kadar da hızlı gecti. Sevinsem mi uzulsem mi bilemedim.
 

MerveOzgur

Doçent
Katılım
31 Ekim 2013
Mesajlar
633
Reaksiyon puanı
7
Puanları
18
Kaç gün oldu davulcumuz mani okumuyor henüz, üç yıldır sevdim seni mabuduma okurdu bu yıl yok.
 

Bepob

Profesör
Katılım
11 Ağustos 2014
Mesajlar
3,655
Reaksiyon puanı
302
Puanları
83
Eskisi gibi sevinçli değilim bu ramazan belki keyfim yok ondandır bilemiyorum ama eskiden gelmesini dört gözle beklerdim zevkli güzel geçerdi şimdi o da yok.Anladım ki hiçbir şey eskisi gibi değil
 

sifirbakiye

Profesör
Katılım
16 Şubat 2016
Mesajlar
1,665
Reaksiyon puanı
437
Puanları
83
Çocukluğunda annesinin hazırladığı sahur yemeklerini yemek için sahura kalkan kaç kişi var :)
 
D

Deleted member 312196

SDN Okuru
Havalarin serin olmasi bayagi kolaylik sagliyor. Gecen sene yaniyordu ortalik :)
 

Jubei

Profesör
Katılım
22 Aralık 2011
Mesajlar
1,430
Çözümler
1
Reaksiyon puanı
477
Puanları
83
Kaç gün oldu davulcumuz mani okumuyor henüz, üç yıldır sevdim seni mabuduma okurdu bu yıl yok.
Sizin davulcular iyimiş, bizim davulcu sanki ramazan değilde, milleti savaşa çağırır gibi dan-dan-dan çalıyor. :(
 

goodolddays

Dekan
Katılım
30 Ağustos 2010
Mesajlar
6,907
Reaksiyon puanı
202
Puanları
63
Küçüktüm ufacıktım, bir keresinde arefe günü oruç tutmuştum, çarşı pazar baya dolanmıştık. En son eve girip sofra hazırlıkları yapılırken abim bakkala gidiyodu, ben de cips istemiştim. Neyse, siparişim geldi, bu sırada masa iftar için hazırlanıyo filan. Dayanamıyorum diyerek son dakikalarda orucumu cipsle bozmuştum :D
Heyy gidi günler...
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst