Artık, “CHP ile DSP birleşsin” hiç denemez çünkü Sezer’in öyle bir niyeti olsaydı, yanına Baykal’la mahşerde bile helalleşmesi güç duran Sarıgül’ü almazdı.
Sezer tamamen ayrı bir yol gidecek, bunun için CHP’nin yeni itici gücü İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin’in rolünü DSP içinde ikame edecek olan Mustafa Sarıgül’ü aldı.
Ve, Mustafa Sarıgül’ün DSP’ye geçmesi ve CHP’de İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin ağırlığının artmasıyla son günlerde sol cenahta ortaya yeni bir tablo, yeni bir gerilim ekseni ve cevabı yerel seçimlerden önce verilmesi zor bir soru çıktı.
Cevabı yerel seçimlerden önce verilmesi zor olan soru şu:
Seçmen ve dahi CHP’nin yeni bir siyasi tarz ile açılım sağlamaya çalışacağı muhafazakar seçmen Mustafa Sarıgül’ü mü, CHP’nin yeni itici gücü Tekin’i mi tercih eder?
Sorunun başka bir varyasyonu.
Seçmen Denin Baykal’ı mı, Zeki Sezer’i mi tercih eder?
Bir başka varyasyon daha.
Seçmen CHP’yi mi, DSP’yi mi tercih eder?
Bu soruların ama yerel seçimlerden önce verilebilecek sistem teorik cevapları var.
Baykal mı, Sezer mi sorusunun cevabı sistem teorik olarak Baykaldır.
Çünkü, Baykal birinci türev bir siyasetçi, yani “Primarius”, yani ilk, yani ilk türev.
Kök olarak Ecevit türevinden, o hizadan.
Sezer Ecevit’in asistanı idi.
Ecevit’in Baykal’la çelişkileri ne olmuş olursa olsun, sistem teorik olarak birinci türevler daha güçlü ve yerleşkendir.
İkinci konu.
CHP İl Başkanı Gürsel Tekin’in muhafazakarlara açılması mı daha etkili olur, Mustafa Sarıgül’ün muhafazakar kesimlerdeki ağırlığı mı?
Mustafa Sarıgül epeyden beri bu yönüyle tanınıyordu.
Yani, muhafazakar çevrelerle ilişkileri iyiydi, Hükümet’le yakın bir duygu ekseninde ilişkileri vardı, Başbakan’la arası iyiydi.
Dini inançlara saygıya sürekli vurgu yapıyor ve bu yönüyle de muhafazakar kesimlerde algılanıyordu.
Tekin mi ağır basar bundan sonra, Sarıgül mü, muhafazakar veya klasik CHP’li olmayan seçmen üzerinde?
Benim bu soruya cevabım hemen ve içgüdüsel olarak Tekindir.
Tekin daha stabil bir kişisel ve siyasal biyografiye sahip, daha dengeli bir psikolojik yapısı var.
Ardahanlı, otantik bir Anadolulu, sade kalmış, belli bir eğri üzerinde ağır ağır ilerlemiş.
Mustafa Sarıgül de Erzincanlı; Anadolulu ama biraz daha yapma özelliklerin sahibi.
Daha dalgalı ve daha az sade. Çok “siyasi” bir lügatı var.
Gürsel Tekin bunun dışında kişisel çatışkı eksenlerine girmeme konusunda bilinçli.
Baykal’ı hedef almıyor ve Baykal’ın hedef alınmaması gerektiğini biliyor.
Sarıgül ise, bu mecrada çok med-cezirli.
Bu med-cezir siyasette sürdürülebilir olmayı zorlaştırıyor ve hareket marjını kısıtlıyor.
Hele de bizde.
Yani, bu konudaki cevabım Gürsel Tekin’in ağır basacağı yönünde.
Peki, Sarıgül neden DSP’ye girdi?
Bunun cevabını dün konuştuğum Tarhan Erdem’in anlattıkları iyi veriyordu, bu cevabı ona bırakalım bu nedenle:
“Mustafa Sarıgül şimdilik sadece Şişli belediye başkanlığı için girdi DSP’ye. Bağımsız aday da olabilirdi ama bağımsız olarak kendisiyle beraber seçtirmek istediği belediye meclis üyelerini aday gösteremezdi.”
Şişli’den sonra ne yapar?
Bu sorunun cevabı için erken ve yerel seçimler seçmenin Sarıgül ve Tekin algısını da, en azından bir ölçüde, gösterecek.
kaynak
Sezer tamamen ayrı bir yol gidecek, bunun için CHP’nin yeni itici gücü İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin’in rolünü DSP içinde ikame edecek olan Mustafa Sarıgül’ü aldı.
Ve, Mustafa Sarıgül’ün DSP’ye geçmesi ve CHP’de İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin ağırlığının artmasıyla son günlerde sol cenahta ortaya yeni bir tablo, yeni bir gerilim ekseni ve cevabı yerel seçimlerden önce verilmesi zor bir soru çıktı.
Cevabı yerel seçimlerden önce verilmesi zor olan soru şu:
Seçmen ve dahi CHP’nin yeni bir siyasi tarz ile açılım sağlamaya çalışacağı muhafazakar seçmen Mustafa Sarıgül’ü mü, CHP’nin yeni itici gücü Tekin’i mi tercih eder?
Sorunun başka bir varyasyonu.
Seçmen Denin Baykal’ı mı, Zeki Sezer’i mi tercih eder?
Bir başka varyasyon daha.
Seçmen CHP’yi mi, DSP’yi mi tercih eder?
Bu soruların ama yerel seçimlerden önce verilebilecek sistem teorik cevapları var.
Baykal mı, Sezer mi sorusunun cevabı sistem teorik olarak Baykaldır.
Çünkü, Baykal birinci türev bir siyasetçi, yani “Primarius”, yani ilk, yani ilk türev.
Kök olarak Ecevit türevinden, o hizadan.
Sezer Ecevit’in asistanı idi.
Ecevit’in Baykal’la çelişkileri ne olmuş olursa olsun, sistem teorik olarak birinci türevler daha güçlü ve yerleşkendir.
İkinci konu.
CHP İl Başkanı Gürsel Tekin’in muhafazakarlara açılması mı daha etkili olur, Mustafa Sarıgül’ün muhafazakar kesimlerdeki ağırlığı mı?
Mustafa Sarıgül epeyden beri bu yönüyle tanınıyordu.
Yani, muhafazakar çevrelerle ilişkileri iyiydi, Hükümet’le yakın bir duygu ekseninde ilişkileri vardı, Başbakan’la arası iyiydi.
Dini inançlara saygıya sürekli vurgu yapıyor ve bu yönüyle de muhafazakar kesimlerde algılanıyordu.
Tekin mi ağır basar bundan sonra, Sarıgül mü, muhafazakar veya klasik CHP’li olmayan seçmen üzerinde?
Benim bu soruya cevabım hemen ve içgüdüsel olarak Tekindir.
Tekin daha stabil bir kişisel ve siyasal biyografiye sahip, daha dengeli bir psikolojik yapısı var.
Ardahanlı, otantik bir Anadolulu, sade kalmış, belli bir eğri üzerinde ağır ağır ilerlemiş.
Mustafa Sarıgül de Erzincanlı; Anadolulu ama biraz daha yapma özelliklerin sahibi.
Daha dalgalı ve daha az sade. Çok “siyasi” bir lügatı var.
Gürsel Tekin bunun dışında kişisel çatışkı eksenlerine girmeme konusunda bilinçli.
Baykal’ı hedef almıyor ve Baykal’ın hedef alınmaması gerektiğini biliyor.
Sarıgül ise, bu mecrada çok med-cezirli.
Bu med-cezir siyasette sürdürülebilir olmayı zorlaştırıyor ve hareket marjını kısıtlıyor.
Hele de bizde.
Yani, bu konudaki cevabım Gürsel Tekin’in ağır basacağı yönünde.
Peki, Sarıgül neden DSP’ye girdi?
Bunun cevabını dün konuştuğum Tarhan Erdem’in anlattıkları iyi veriyordu, bu cevabı ona bırakalım bu nedenle:
“Mustafa Sarıgül şimdilik sadece Şişli belediye başkanlığı için girdi DSP’ye. Bağımsız aday da olabilirdi ama bağımsız olarak kendisiyle beraber seçtirmek istediği belediye meclis üyelerini aday gösteremezdi.”
Şişli’den sonra ne yapar?
Bu sorunun cevabı için erken ve yerel seçimler seçmenin Sarıgül ve Tekin algısını da, en azından bir ölçüde, gösterecek.
kaynak