Samsun'a Mustafa Kemal'i, VI. Mehmed, Sultan Vahidüddin mi gönderdi?

Bu konuyu okuyanlar

Smoke On the Water

Profesör
Katılım
8 Temmuz 2017
Mesajlar
4,766
Reaksiyon puanı
3,910
Puanları
113
19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramını kutladığımız bu sevinçli günde milli mücadeleyi başlatanın Vahdettin olduğu yönünde mesnetsiz bir iddia ortaya atıldı. İnsan haliyle sorguluyor, “mücadele düşmanlığı gün gibi ortada olan ve bu düşmanlık sonucunda İngiliz gemisiyle kaçmak zorunda kalan Vahdettin’i kurtuluş savaşının gizli kahramanı yapmak çabasının arkasında yatan sebep ne olabilir?” diye. Çünkü Vahdettin’i aklama çabaları bugünün meselesi değil. Hatırlayın Son yıllarda Vahdettin’in milli mücadeleyi başlattığını anlatan uyduruk kitaplar yazılmış, hatta Türk Tarih Kurumu da bu yönde bir video yayınlamış, haliyle eleştirilerimizden nasibini almıştı.


Resmi tarih ve gayriresmi tarihin Vahdettin algısı üzerine yazdığım Vahdettin’i aklamak üzerine ortaya iddiaları tek tek ve derinlemesine incelediğim “Çarpıtılan Tarihle Hesaplaşma” kitabımın sonucunda vardığım kanı şudur:

Vahdettin’in milli mücadelenin kazanılmasında zerrece payı yoktur. Direnişin planlayanı ve başlatanı olmadığı gibi destekçisi de değildir.

Sizlere bunu belgelerle anlatmak istiyorum:

En büyük dayanakları “Vahdettin Mustafa Kemal’i 9 Ordu Müfettişi olarak görevlendirip Samsun’a gönderdi.” iddiasıdır.

Bu doğru ama 9. Ordu Müfettişinin görevi milli mücadeleyi başlatmak değil, başlamış olan milli mücadele varsa bunu tespit etmek ve durdurmaktı.

897622520.jpg



Peki Mustafa Kemal ne yaptı? Vahdettin ve hükümetin ona verdiği görevin tam tersini yaptı. Samsun’da Topal Osman ile görüşüp milli mücadele planını anlattı. Bundan sonra beraber çalışacaklarını söyledi. Milli mücadelenin her aşamasını kafasında planlamıştı.

Hükümet durumu anlayana kadar Mustafa Kemal’le iyi geçiniyordu. Damat Ferit Mustafa Kemal’in sağlıkla Samsun’a ayak basıp basmadığını soruyor, Mustafa Kemal strateji gereği afiyette olduğunu bildiriyordu. Bu durum kısa süre içinde değişecekti.



Hükümet Mustafa Kemal’in ona verilen görevin dışına çıktığını yani var olan milli mücadele hareketleri varsa bunu durdurmak Türklerin elinde kalan silah ve cephaneyi toplamak yerine direniş örgütlediğini anlayınca bu güzel hava birden bozuluverdi.

İngilizler Mustafa Kemal’in bölgedeki varlığından rahatsız olduklarını İstanbul’a bildirdiler. Hükümet onu derhal İstanbul’a çağırdı. Mustafa Kemal İstanbulu oyalayarak zaman kazanma yolunu seçti.

Mustafa Kemal Erzurum’da iken ipler büsbütün koptu. Vahdettin onu görev almak isterken o askerlikten istifa ettiğini bildirdi. Sine-i millette bir ferd-i mücahit olmuştu artık. Sivas Kongresini yaptı. Temsil Heyeti başkanı oldu. Sonrasında Ankara’ya geçti.

İşte burada mesele öyle bir hal aldı ki İstanbuldakilerin gözü döndü. Vahdettin ve Damat Ferit milli mücadeleyi sonlandırmak için meşrû ya da gayrimeşrû her yolu denediler. Alçakça suikast girişimleri de buna dahildi. Belgeleri aşağıda vereceğim.

Vahdettin,Damat Ferit’ten Atatürk ve arkadaşlarının milliyet adı altında çıkardığı karışıklıkları durdurmasını istiyor.

Lütfen içeriğini dikkatle okuyunuz.

Osmanlı Devleti’nin resmi gazetesi olan Takvim-i Vekayi’de yayınlanan padişah buyruğudur bu.

2131477603.jpg



Vahdettin bu Hatt-ı Hümayun’da düzelen bir siyasi havadan bahsediyor. İşgal var ama Vahdettin’e göre siyasi hava düzgün. Eğer ki düşmana karşı direnen milli kuvvetlerimiz durdurulmazsa güya düzelen siyasi havanın tekrar bozulacağını söylüyor.


Vahdettin'in emrine riayet eden Damat Ferit yayınladığı beyanname ile "Milli Teşkilat'a" yani Atatürk ve arkadaşlarına destek verenlerin en ağır cezalara çarptırılacağını ilan ediyor.


(Kaynak Ümit Doğan)
 

|Ⓢєччαh|

Müdavim
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,323
Puanları
113
Sevgili @okurbaba şu mübarek kadir gecesinde ne Atatürk'e ne de bir başkasına tek bir söz edilsin istemezdim. Sonuçta bu konu edinilen insanlar ölmüş, bu dünyadan göçmüş insanlar. Bize ölmüş olan müslüman insanlara rahmet dilemek düşer sadece. Onları kavga ettirmek, kavgalara meze yapmak bir müslüman olarak hele de böyle bir gecede bize hiç hayır getirmez, hatta hiç yakışmaz be güzel kardeşim.

Ümit Doğan kimdir nedir, ne iş yapar, nasıl biridir, beackround'u nedir, inan ilk kez ismini duyduğum biridir. Eğer bulabilirsen Yılmaz ÖZTUNA, Halil İNALCIK, Halil BERKTAY, İlber ORTAYLI, Ahmet ŞİMŞİRGİL, Murat BARDAKÇI gibi ismi eserleri olan, her Türk vatandaşının bilaitiraz kabul edebileceği bir tarihçi olsun.

Bize düşen cümle geçmişlerimize en başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere hepsine -hatasıyla kusuruyla- rahmetler dilemektir.
 

Samet UCA

Müdavim
Katılım
3 Ağustos 2012
Mesajlar
3,277
Reaksiyon puanı
2,912
Puanları
113
Sevgili @okurbaba şu mübarek kadir gecesinde ne Atatürk'e ne de bir başkasına tek bir söz edilsin istemezdim. Sonuçta bu konu edinilen insanlar ölmüş, bu dünyadan göçmüş insanlar. Bize ölmüş olan müslüman insanlara rahmet dilemek düşer sadece. Onları kavga ettirmek, kavgalara meze yapmak bir müslüman olarak hele de böyle bir gecede bize hiç hayır getirmez, hatta hiç yakışmaz be güzel kardeşim.

Ümit Doğan kimdir nedir, ne iş yapar, nasıl biridir, beackround'u nedir, inan ilk kez ismini duyduğum biridir. Eğer bulabilirsen Yılmaz ÖZTUNA, Halil İNALCIK, Halil BERKTAY, İlber ORTAYLI, Ahmet ŞİMŞİRGİL, Murat BARDAKÇI gibi ismi eserleri olan, her Türk vatandaşının bilaitiraz kabul edebileceği bir tarihçi olsun.

Bize düşen cümle geçmişlerimize en başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere hepsine -hatasıyla kusuruyla- rahmetler dilemektir.
??
 

Smoke On the Water

Profesör
Katılım
8 Temmuz 2017
Mesajlar
4,766
Reaksiyon puanı
3,910
Puanları
113
Sevgili @okurbaba şu mübarek kadir gecesinde ne Atatürk'e ne de bir başkasına tek bir söz edilsin istemezdim. Sonuçta bu konu edinilen insanlar ölmüş, bu dünyadan göçmüş insanlar. Bize ölmüş olan müslüman insanlara rahmet dilemek düşer sadece. Onları kavga ettirmek, kavgalara meze yapmak bir müslüman olarak hele de böyle bir gecede bize hiç hayır getirmez, hatta hiç yakışmaz be güzel kardeşim.

Ümit Doğan kimdir nedir, ne iş yapar, nasıl biridir, beackround'u nedir, inan ilk kez ismini duyduğum biridir. Eğer bulabilirsen Yılmaz ÖZTUNA, Halil İNALCIK, Halil BERKTAY, İlber ORTAYLI, Ahmet ŞİMŞİRGİL, Murat BARDAKÇI gibi ismi eserleri olan, her Türk vatandaşının bilaitiraz kabul edebileceği bir tarihçi olsun.

Bize düşen cümle geçmişlerimize en başta Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere hepsine -hatasıyla kusuruyla- rahmetler dilemektir.
Bu dünyadan göçmüş insanlardan demogoji yapmak değildi esasında amacım, sadece hoşuma giden bir köşe yazısı idi çünkü yakn bir vakitte Twitter üzerinde ''Mustafa Kemal, Osmanlı Hanedan'lığına ihanet etti, emre iteatsizlik etti, haindi, vatandaşı kendi çıkarları üzerine kullandı'' gibisinden bir yazı görmüştüm, bunlar doğru mudur dersek birçoğunu bugün (yanlış hatırlamıyorsam 8. sınıf müfredatı olması lazım, adı da İnkılap Tarihi yada Cumhuriyet Tarihi'ydi sanırım) derslerde anlatıyoruz (Mustafa Kemal'in 9. Ordu Müfettişi görevi ile gidip sonrasında istifa ederek Milli Mücadele'nin bölgesel değil ulusal olarak yürümesine ve sonrasında borç, yetenek sahibi olmayan yöneticiler, isyanlar vs ile boğulan bir devletin küllerinden dönemi için parlayan bir devlet kurulmasındaki öncülüğünü) aslında çocuklarımıza (ve bu belgeler doğru olsalar bile şöyle bir gerçek var, Vahdettin salak mı Büyük Britanya'ya hizmet ediyor, Türk toprağının İtilaf devletlerince işgal edilmesine göz yumuyor? Çünkü güçsüz ve siyasal olarak çok yalnız bir devlet haline gelmiş durumda devleti ve esasında bakarsak Osmanlı'nın bir cihan harbine girme sebebide o siyasal yalnızlıktan kurtulmak ve son yüzyılda kayıp verdiği toprakları geri almak)

(Bildiğim kadarıyla bu kişi Cumhuriyet tarihi ve Osmanlı Devleti'nin çöküş dönemi tarihi üstüne yoğunlaşmış bir yeni nesil diye tabir edilen ve yaşı bilgili kişilere nazaran çok daha genç olan bir tarihçi fakat birkaç yazısına baktımda tarihten çok taraflı tarih yazmış, öyle tanıdığım veya takip ettiğim birisi değil. Böyle bir günde devlet kurucumuza karşı hakaret yağdıran bir düşüncenin yanlış olduğuna karşı bir başkasının o kişiye verdiği bağlantıyı alıntılamaktı yaptığım çünkü ailelerin siyasal görüşlerinden gelen ön yargının ve baskının ülkemizde çokça olduğu aşikar ve bu tarz ithamlarda azımsanmayacak kadar fazla. Merak eden olur mu bilmem çünkü ömrümde ilk defa duyduğum bir yayın fakat bağlantı linli: Atatürk'ü Samsun'a Vahdettin mi gönderdi? )

Bu arada bende Hayırlı Ramazanlar dilerim :)
 

|Ⓢєччαh|

Müdavim
Katılım
12 Mart 2011
Mesajlar
35,210
Reaksiyon puanı
10,323
Puanları
113
@okurbaba, bu ülkede birileri Atatürk düşmanlığıyla ünlenir, birileri de Atatürk yağcılığıyla...
Bilir misin ki hepsinin elinde de bu türden tarihi belgeler vardır. Kimisi Osmanlıca yazılmış, kimisi tozlu raflardan alınmış hissi veren...

O yüzden özellikle de böyle bir günde... Bu türden içinde bol miktarda polemik, kavga, niza barındıran... İnsanları ayrıştırma potansiyeli olan bu gibi haber ve yorumları sevmiyorum, üstelik de tehlikeli buluyorum.

Düşmanlık edenler de, sınır tanımadan yağcılık edenler de bu ülkeye iyilik etmiyorlar. Ama kendilerini meşhur ediyorlar, o sayede de baya bir nasipleniyorlar bu işlerden! :)

Yukarıda yazdım, konu tarihse o sahada onlarca eser kaleme almış, dünya üniversitelerinde saygın bir itibarı olan bilimadamı niteliği kazanmış kişiler olsun... Ki, ciddiyeti olsun mevzuun. Öyle hasbelkader kendini tarihçi yerine koyan, tek bir eseri, bilimsel makalesi olmayan, taraflı, ideolojik gözlükleri olan ve genelde at gözlüğü ile bakan tarafgir kişilerin makalesiyle bir mevzu tartışılmaz ve bu yüzden kavga edilmez. Ve bu Atatürk karşıtlarına da "Bak bak, Atatürk kimlerin eline, insafına kalmış" kozu verir. Umarım anlatabilmişimdir.
 
M

Murat Burç

SDN Okuru
Vahdettin ve Mehmet Reşatın Osmanlı'nın en sönük padişahları olduğunu 2. Abdülhamid' in aşırı hem de ne aşırı abartıldığını düşünüyorum.

Osmanlı çökeli 100 yıl oldu. Atatürk öleli 80 yıl oldu hala kaşıyorlar. Hala bunlar üzerinden tartışma çıkarıyorlar. Bu tartışmalar ancak iç savaş isteyenlere malzeme olur.
Mesaj otomatik birleştirildi:

Vahdettin ve Mehmet Reşatın Osmanlı'nın en sönük padişahları olduğunu 2. Abdülhamid' in aşırı hem de ne aşırı abartıldığını düşünüyorum.

Osmanlı çökeli 100 yıl oldu. Atatürk öleli 80 yıl oldu hala kaşıyorlar. Hala bunlar üzerinden tartışma çıkarıyorlar. Bu tartışmalar ancak iç savaş isteyenlere malzeme olur.
 
Üst