esasında epey bi gülme güldüm de gene de basit bir filmdi. dağdaki ayıya film çektirmişler...
sokakta görseniz kro diyeceğiniz tip işte
Süper ötesi komikti ve bence amacına da ulaştı ki amacı sadece güldürmek olan bir film için çok başarılıydı. Neden sofistike bi hale sokmaya çalışıldığını anlamış değilim gülmekten yarıldım çok da mutluyum paramın her kuruşuna değdiğini düşünüyorum. Param boşa gitti diyen arkadaşlara sorarım 9 tl ye sizi o kadar güldürcek bi aktivite varsa banada söyleyinde beraber yapalım
2009 un güngöreninde, Avrupanın orta yerinde olcak işmi bu ya
:thumbup1::thumbup1::thumbup1:Aslında sokakta karşılaşsak rezil ayı diyeceğimiz ve hatta gerekirse suratına iki tokat çakacağımız, eşimizin dostumuzun yanına yaklaştırmayacağımız, çocuklarımıza izletirken utanacağımız ve hatta bir esprisini çocuktan duyduğumuzda, neredeyse höst ne diyorsun sen diye çocuğa çıkışacağımız bir tiplemeyi beyaz perdede gördüğümüze bu kadar "sevinmek" (gülmek) niye aslında ben de bunu anlayamıyorum hocam.
Normal şartlar altında sokakta binlercesi hali hazırda olan bu ayılardan bir tanesinin sinemaya çıkmış olması, onu özel yapmıyor. Kendine has hiçbir şeyi olmayan bu tiplemeye gülmek istiyorsak eğer, neden gazeteleri okuduğumuzda cinayet, kavga dövüş gibi şeylere gülmüyoruz? Zira Recep İvedik, ismi değişik olsa da her gün gazete ve televizyonlara çıkıyor. Orada gördüğümüzde "Allah belanı versin pis sapık, rezil hayvan" gibi sözler kullanırken, aynı şahsı sinemada görünce "oo süper çok güldük" demek biraz çelişik bir durum değil mi?
Normal şartlarda hiç tasvip etmeyeceğiniz, başınıza gelse sinir krizi geçireceğiniz olayların sinemaya aktarılmış haline gülmek, bana öyle geliyor ki başımıza geldiğinde feryat edip dünyayı ayağa kaldırdığımız bir kusuru başkasında görünce alay edip gülmeye benziyor. Yani örneğin bizim bir bacağımız olmasa bütün dünyaya küsmek ve fakat başkasının bir bacağı olmasa onun yürüyemeyişine gülmek gibi.
Örneği yerinde bulmayan arkadaşlar veya anlatamadığımı düşünen arkadaşlar, Borat filmini izleyerek, Recep İvedik'in Kazakistan versiyonunu Amerika'da izleyebilir, olaya dışarıdan bakabilirler. Aşina olmadığınız bir kültür olduğu için önce ne kadar iğrenç diyebilirsiniz fakat hemen ardından Recep İvedik ile ne kadar benzeştiğini görüp şaşıracağınıza eminim..
Sonuçta amaç sadece boş boş gülmekse, eski Sezercik filmlerinde olduğu gibi "piç piç senin baban yok hahahah" diye Sezercikle dalga geçen çocukları da normal karşılamamız lazım. Ya da yüzümüzdeki benlerle dalga geçen, bilumum hastalıklarımız ve bacağımızın kolumuzun yokluğuyla alay edip gülenlere de hak vermemiz lazım.
Recep İvedik ve yaratmış olduğu ortam, bu toplumun eksik bacağıdır. Oraya ayıdan bacak eklemeye çalışıp en azından başka toplulukları kendimize güldürmeyelim.
türk sineması neden gelişmiyor die soruyolar cevap
Türk sineması neden gelişsin ki?
Para yatırmaya gerek yok!!!
Özgün bir senaryo bulmaya gerek yok!!!
Kaliteli dünya standartlarında teknik ve efektlere gerek yok!!!
Dünya bilinci, sinema kültürü, entelektüel birikim gibi değerlere gerek yok!!!
Sanat için kendini paralayan Yönetmene, Oyuncuya, Senariste gerek yok!!!
Yontulmamış bir kazma...
Dağdan inmiş bir ayı...
Türk ve Müslüman değerlerine tamamen zıt bir sapık...
Bunlar yeter...
Bir de reklam yaptın mı oooof gelsin enayi parası...
Kimse kusura bakmasın...
Bu yazdıklarımı entelektüel görünmek için falan yazmıyorum...
bana ne sizin ve izlediklerinizin kalitesinden...
Ben gelecek nesilden dolayı ülkem adına kaygı duyuyorum...
Çocuklarımız için rol modeli diye yarattığınız tiplemeyi ben ülkeme halkıma yakıştıramıyorum...
Türk sineması neden gelişsin ki?
Para yatırmaya gerek yok!!!
Özgün bir senaryo bulmaya gerek yok!!!
Kaliteli dünya standartlarında teknik ve efektlere gerek yok!!!
Dünya bilinci, sinema kültürü, entelektüel birikim gibi değerlere gerek yok!!!
Sanat için kendini paralayan Yönetmene, Oyuncuya, Senariste gerek yok!!!
Yontulmamış bir kazma...
Dağdan inmiş bir ayı...
Türk ve Müslüman değerlerine tamamen zıt bir sapık...
Bunlar yeter...
Bir de reklam yaptın mı oooof gelsin enayi parası...
Kimse kusura bakmasın...
Bu yazdıklarımı entelektüel görünmek için falan yazmıyorum...
bana ne sizin ve izlediklerinizin kalitesinden...
Ben gelecek nesilden dolayı ülkem adına kaygı duyuyorum...
Çocuklarımız için rol modeli diye yarattığınız tiplemeyi ben ülkeme halkıma yakıştıramıyorum...
Abi Şu forum da herkezin bi saçmalama katsayısı vardır ama sizinkinin bu kadar yüksek olacağını inanın düşünmezdim.Aslında sokakta karşılaşsak rezil ayı diyeceğimiz ve hatta gerekirse suratına iki tokat çakacağımız, eşimizin dostumuzun yanına yaklaştırmayacağımız, çocuklarımıza izletirken utanacağımız ve hatta bir esprisini çocuktan duyduğumuzda, neredeyse höst ne diyorsun sen diye çocuğa çıkışacağımız bir tiplemeyi beyaz perdede gördüğümüze bu kadar "sevinmek" (gülmek) niye aslında ben de bunu anlayamıyorum hocam.
Normal şartlar altında sokakta binlercesi hali hazırda olan bu ayılardan bir tanesinin sinemaya çıkmış olması, onu özel yapmıyor. Kendine has hiçbir şeyi olmayan bu tiplemeye gülmek istiyorsak eğer, neden gazeteleri okuduğumuzda cinayet, kavga dövüş gibi şeylere gülmüyoruz? Zira Recep İvedik, ismi değişik olsa da her gün gazete ve televizyonlara çıkıyor. Orada gördüğümüzde "Allah belanı versin pis sapık, rezil hayvan" gibi sözler kullanırken, aynı şahsı sinemada görünce "oo süper çok güldük" demek biraz çelişik bir durum değil mi?
Normal şartlarda hiç tasvip etmeyeceğiniz, başınıza gelse sinir krizi geçireceğiniz olayların sinemaya aktarılmış haline gülmek, bana öyle geliyor ki başımıza geldiğinde feryat edip dünyayı ayağa kaldırdığımız bir kusuru başkasında görünce alay edip gülmeye benziyor. Yani örneğin bizim bir bacağımız olmasa bütün dünyaya küsmek ve fakat başkasının bir bacağı olmasa onun yürüyemeyişine gülmek gibi.
Örneği yerinde bulmayan arkadaşlar veya anlatamadığımı düşünen arkadaşlar, Borat filmini izleyerek, Recep İvedik'in Kazakistan versiyonunu Amerika'da izleyebilir, olaya dışarıdan bakabilirler. Aşina olmadığınız bir kültür olduğu için önce ne kadar iğrenç diyebilirsiniz fakat hemen ardından Recep İvedik ile ne kadar benzeştiğini görüp şaşıracağınıza eminim..
Sonuçta amaç sadece boş boş gülmekse, eski Sezercik filmlerinde olduğu gibi "piç piç senin baban yok hahahah" diye Sezercikle dalga geçen çocukları da normal karşılamamız lazım. Ya da yüzümüzdeki benlerle dalga geçen, bilumum hastalıklarımız ve bacağımızın kolumuzun yokluğuyla alay edip gülenlere de hak vermemiz lazım.
Recep İvedik ve yaratmış olduğu ortam, bu toplumun eksik bacağıdır. Oraya ayıdan bacak eklemeye çalışıp en azından başka toplulukları kendimize güldürmeyelim.
madem adamı eleştiriyorsun görüşünü belirt neyin yanlış olduğunu belirt
hem adama saçmalama hesabı yapıyor altına da cevap yazmıcam diyip pokemon konusuna girip alay ediyorsun...
laf atıp kaçan veletler gibi davranmayın bir yorum yazacaksanız tam yazın laf atıp kaçmayın.
adamın yorumu tamamen saçmalıkdan da olsa tamamen yanlışda olsa sizin yaptığınız daha iğrenç bir durum.. o hiç değilse yorumunu görüşünü belirtmiş millete laf koyup altına cevap yazmıcam diyerek bir terbiyesizlik/görgüsüzlük örneği göstermemiş.
-----------
recep ivedik 3ü bende beğenmedim fazla açıkcası...
@calvaria kardeşim, tüm örneklemeyi kendi üzerinde düşünme; yani sözlerimi senin şahsına söylenmiş gibi algılama.
Forumda yazışmalar çok aşırı uzun olmasın diye bazı şeyleri daha ayrıntılı belirtmiyorum, ama şu anahtar noktayı söyleyeyim; yazımdaki her şey sinemayı veya her şey gerçek hayatı anlatmıyor; sen ikisinden biriyle değerlendirmiş olabilirsin. Nitekim ben orada "çocuklar bunu izleyip sokakta bu davranışları gösterebilir"den çok farklı ve çok daha geniş bir şey anlatmaya çalıştım.
Her şeyi unutup sadece şunu kıyaslayabilirsin: Recep İvediklerden binlercesi aramızda yaşıyor. Recep İvedik hadd-i zatında gerçekten komikse, sokakta gördüğümüz Recep İvedik'lere neden gülmüyoruz. Ya da gazetede okuduğumuz, TV'de izlediğimiz İvedikler.
Diyebilirsin ki bazen zıtlıklar da komik olur; doğru. Fakat bu arkadaş bir zıtlık da yaratmamış. Resmen toplumun eksik ahlak kültüründen komedi malzemesi devşirmeye çalışmış; ki birinin eksik bacağına gülmek derken de bunu kastetmiştim. Toplumumuzda ahlak anlayışı çöküntüde, yani ahlakımızda eksiklikler var ve bu adam o eksiklikleri alay malzemesi yapmış. Bunun da bize sürekli zararı dokunuyor çünkü ahlaki yozlaşmayı arttırmaktan başka bir fonksiyonu da yok. Anlayacağın para için haysiyetten, ahlaktan ve ve gelecek nesillerin kültüründen vazgeçmek gibi. (Bunu hala saçmalama olarak niteliyor ve abarttığımı düşünüyorsan, sana şiddetle Türk sinemasının 50 yıllık tarihini incelemeni ve 50 yılda Hakkari'den Tekirdağ'a bütün toplumumuzu nasıl değiştirdiğini ve içimize nasıl sindiğini incele derim. Vade uzun olduğu için etkilerini hemen anlamıyoruz, aramızdaki fikir farklılığı bu yüzden.)
Desen ki adam "eleştirel" bir bakış açısıyla aslında kinaye yapmış, toplumun eksikliklerini göstererek neden çirkin olduğunu işlemiş hatta ders niteliğinde olmuş vb; o zaman makul olurdu. Ama gerçekte kendi öz şahsiyeti bile Recep İvedik gibi olan Şahan Gökbakar'dan bu seviyeyi beklediğini ve bu filmin de gerçekten bu özelliğe sahip olduğunu söyleyebilir misin?