Peygamberin izniyle bir hile yaptı ki

Bu konuyu okuyanlar

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

adoen

Doçent
Katılım
4 Ağustos 2008
Mesajlar
719
Reaksiyon puanı
6
Puanları
0
Aşağıda inanılması güç müthiş bir harp stratejisi okuyacaksınız.
Bu yazı birkaç hafta önceden Cuma günü için planlanmıştı. Sanırım konu değişikliğine en çok Haber7 Yayın Koordinatörü Yaşar İliksiz Bey şaşırmış olmalı. Adetim olmadığı üzere dün sabah saatlerinde kendisine bugün için yazmayı düşündüğüm konudan söz etmiş “çok güzel yazı olur” cevabını almıştım. Eğer gündem değişmezse Cuma gününe inşaallah o konuyu yazacağım.
Konu değişikliğine neden gerek duyulduğuna gelince.
Yaşar Bey ile bugün için yazmayı düşündüğüm konudan söz ederken, henüz gündeme İsrail’in büyükelçimize yaptığı hakaretle ilgili haberler düşmemişti. Öfkemi tepeme çıkaran bu haberi akşam eve gidince televizyondan öğrendim.
Öncelikle şunun altını çizelim: Kimse bu şanlı ve şerefli milletin büyükelçisine hakaret edemez. Ederse ne olur meselesi bu yazının konusu değil. Biz yazıya başlık olan konuya geçelim.
Ne zaman ülke ve dünya gündemi karışsa ve işler kördüğüme dönse, hemen elimi tarih kitaplarına atarım. Dünya denilen şu ihtiyar kürede şu an yaşayanlar bizleriz. Bundan önce ne milletler geldi geçti, nelerle karşılaştı insanoğlu. Bu nedenle, günümüzde karşılaştığımız olayları daha iyi anlamak ve sonuçlarını kestirebilmek için hadiselere biraz geriden bakmakta yarar vardır.
Geçtiğimiz günlerde son 1 yıl içinde ikinci defa Martin Lings’in Hz. “Muhammed’in Hayatı” kitabını okuyup bitirdiğimde, sizlerle paylaşmayı düşündüğüm ilk hadise Hendek Savaşı günlerinde yaşanılan inanılmaz olaylar oldu. Bir kişinin bir milletin ve ülkenin kaderini nasıl değiştirebileceğinin çarpıcı 2 örneğini okuyacaksınız...
Medine’de kurulan site İslam devletini ortadan kaldırmak için Arap yarımadasında büyük ittifakların oluşturulduğu ve Müslümanlara karşı güçlü ordunun hazırlandığı günler.
Müslümanlara şans veren yoktur. Nitekim Mekke’nin hazırladığı güçlü ordu, bölgedeki birçok kabilenin onların safına geçmesinde büyük etki yapar. Medine önlerine yaklaştıklarında 10 bini aşar Mekke ordusu...
Hz. Peygamberin aldığı istihbarat Mekke ordusunun 1 hafta sonra Medine önlerine ulaşacağı şeklindedir. Derhal savaş meclisini toplar ve konuyu sahabenin önde gelenleri ile istişare eder. Selmani Farisi’nin önerisi uygun bulunur ve Medine’yi savunmak için hendek kazılmasına karar verilir. Önlerinde en fazla 5-6 günlük vakit, kazılması gereken uzunluğu 5,5 km, derinliği 5 m, eni 9 m. olan hendek vardır.
Önce destek sonra köstek...
Fakat hendeği kazmak için gerekli malzemenin tedariki bile uzun zaman alacağından, o sırada daha önce yapılan anlaşma gereği kendileri ile sulh içinde bulunulan Medine içinde yerleşik Yahudi Kureyza kabilesinden kazma, kürek, çapa ve çıkan hafriyatı atmak için de sıkı hurma liflerinden örülmüş sağlam hurma sepetleri savaşın ardından yenileri verilmek üzere ödünç alınır.
Aslında bu yazının özeti de, Müslümanlara hendek kazması için malzeme veren Kureyza kabilesinin daha sonra yaptığı ihanet ve başlarına açtıkları feci sondur.
Mekke ordusu Medeniye’ye ulaştığında hendeği görünce şaşırır ve geçilmesinin mümkün olmadığına karar verirler. Hendeğin bittiği noktada, şehrin doğusundan yapılacak saldırıları kale şeklindeki evleri ile koruyan Beni Kureyza yahudilerinin oturduğu bölge vardır. Ben Nadir kabilesinden Huyay, eğer izin verirse Kureyza kabilesinin Hz. Muhammed’le yaptığı anlaşmayı bozacak girişimde bulunmak için Mekke ordusunun komutanı Ebu Sufyan’dan izin ister ve derhal yola çıkar.
Beni Kureyzalılar Huyay’dan çekinirlerdi. Uğursuz bir adam olarak bilinirdi. Fakat ondan korkmalarının asıl nedeni karşı konulmaz etkileyici bir yönünün olmasıydı. Beni Kureyza’nın lideri Ka’b İbn Esed’in evine varıp kapısını çaldığında Ka’b ona kapıyı açmak istemez. Onun ne için geldiğini tahmin ettiğinden, “Muhammedle bir anlaşma yaptım ve onu bozmayacağım” der. İçeri girip de konuşalım deyince Ka’b yine reddeder. O kapıyı açarsa bir yolunu bulup kendisini etkileyeceğini bilir. Huyay onu zayıf yanından yakalar. “Kapına gelmiş bir konukla bir dilim ekmeğini paylaşmak istemediğinden kapıyı yüzüme kapatıyorsun” der. Kapıyı açar. Korktuğu başına gelir. Huyay kendisini ikna eder ve Müslümanlarla yaptığı anlaşmayı yırtıp atar. Kureyza’nın anlaşmayı bozması Müslümanları iki ateş arasında bırakmakla kalmaz, Müslümanların arasına karışmış münafıklar da nifaklarını artırırlar.
...ve karşı atak
Mekke ordusunda Müslümanlara karşı savaşmak üzere gelen Aşca kabilesinden Nuaym, sayıca az olmalarına rağmen Müslümanların şanlı direnişinden çok etkilenir ve bunun kaynağının ilahi bir lütuf olduğunu idrak eder. “Allah İslam’ı kalbime düşürdü” diyen Nuaym, bir yolunu bulup kimseye görünmeden Hz. Peygamber’e gelir ve iman eder. “Ne emredersen yaparım” sözü üzerine de, “Tüm gücünle onları birbirine düşürmeye çalış” cevabını alır. Yalan söylemek için izin ister. Peygamber Efendimiz de, “Onları birbirine düşürmek için ne söylersen söyle, çünkü savaş hiledir” der.
İşte Yahudi Kureyza kabilesinin kaderini değiştiren ve feci sona götüren dakikalar o zaman başlar.
Nuaym tüm bölgede sözü geçen, güvenilir ve saygın bir isimdir. Doğruca Kureyza lideri Ka’b İbn Esed’in savaşı idare ettiği mekana gider. Kendisine güzel bir sofra hazırlanınca da, “Bırakın şimdi yiyip içmeyi, sizin güvenliğinizden duyduğum endişelerimi paylaşmaya ve bu konuda tavsiyede bulunmaya geldim der.
“Eğer der, Mekkeliler Müslümanları yok edecek bir başarı sağlayamadan buradan ayrılacak olurlar ve sizi Muhammed’in insafına bırakırlarsa haliniz nice olur” der. Kendilerini güvenceye almak, Mekkelilerin Kureyza’yı gözden çıkarıp oradan çekip gitmemeleri için de, Mekke’nin önde gelen bazı isimlerini savaş neticeleninceye kadar kendilerine rehin olarak vermeleri önerisini getirir.
Zaten anlaşmayı bozdukları için kendilerini yeterince güvende hissetmeyen ve savaşın gidişatı da olumlu seyretmediği için kaygı içinde bulunan Kureyzalılar bu teklifi oldukça önemli bulurlar. Nuaym onlara, bu öneriyi kendisinden duymadıkları konusunda yemin ettirir.
Daha sonra Nuaym hızlıca, bir zamanlar yakın arkadaşı olan Mekke ordusunun lideri Ebu Sufyan’a gider. Ona ve yanındaki Kureyş’in önde gelen isimlerine, eğer kendisinde duymadıkları yönünde yemin ederlerse büyük bir sırrı paylaşacağını söyler.
Savaşın o en kritik günlerinde her bilgi altın değerindedir. Merakla kabul ederler. Nuaym kısık sesle şunları söyler: “Yahudiler Muhammed ile yaptıkları anlaşmaya geri döndüler ona şöyle haber gönderdiler; Yaptığımıza pişman olduk. Eğer Kureyş ve Gatafan liderlerinden bir kısmını rehin alıp öldürmek üzere size teslim etsek, bu seni memnun eder mi? Sonra geri kalanlara karşı senin yanında sonuna kadar savaşırız.” Muhammed buna razı oldu, dedi ve sonra onlara tavsiyede bulundu: “Eğer Yahudiler sizden ola ki adamlarınızın bir kısmını rehin isterlerse sakın vermeyin.” Nuaym aynı sözleri kendi kabilesinde ve Gatafanlılar arasında da tekrarladı, yaydı.
Çöken umutlar...
Nuaym’in getirdiği bilgi savaş kampında bomba etkisi yaptı. Kureyş’in önde gelen isimleri Kureyza’nın Müslümanlarla yaptığı anlaşamayı bozan Huyay’a birşey söylememeye, Nuaym’ın getirdiği bilginin de doğru olup olmadığını acilen denemeye karar verdiler. Ebu Cehil’in oğlu İkrime’yi Kureyza’ya gönderdiler. İkrime onlara şunu söyledi: “Muhammedi artık tamamen ortadan kaldırmak üzere yarın savaşa hazır olun.”
İkrime’ye verilen cevap şu olur: “İçlerinizden birkaç kişiyi bize rehin vermedikçe, Muhammed’e karşı hiçbir şekilde savaşmayız. Çünkü biz, eğer savaş kötü giderse, sizin bizi burada yalnız bırakıp memleketinize kaçacağınızdan korkuyoruz. Ona tek başımıza karşı koyamayız.”
Bu mesaj Kureyş ve Gatafan’ın ileri gelenlerine ulaştığında “Tanrıya andolsun ki Nuaym’ın söyledikleri doğru” derler. Kureyzalılar da, eğer rehin adam vermezlerse Müslümanlara karşı bir tek ok bile atmayacaklarını bildirirler. Ve koca ittifak, Arap yarımadasının en büyük savaş koalisyona çöker.
Yazıyı uzatmak istemiyorum. Kureyzalılara savaştan sonra ne olduğunu merak eden okuyucularımız olabilir. Arzu edenler en kestirme yoldan farklı kaynaklardan Google’a girip bakabilirler. Ben buraya yazarsam diplomatik kriz bile çıkabilir.
Ara sıra tarih kitaplarına bir göz atınız. Çok kolay olmadı bu işler.
Kuru esinti gürültü ile değil, strateji ile yürür tarihin gemisi.
Kendinizi önemseyin. Bir kişi bile tarihin akışını değiştirebilir.
Bilmem anlatabildim mi?

Prof. Dr. Osman ÖZSOY – Haber7
Kaynak:
http://www.haber7.com/haber/20100113/Peygamberin-izniyle-bir-hile-yapti-ki.php

Kureyzalılara Savaştan Sonra Ne olduğunu Google dan araştırıp buldum

Allah Resulü namazın ardından:
— Yokmu Müşriklerden bana haber getiren?
Kimseden ses çıkmayınca bu sefer Allah Rasulü:
— Ey Huzeyfe! Diye seslendi.
Huzeyfe ancak bu sesten sonra kendine gelebildi:
— Buyur Ya Rasulullah!
Habib-i Kibriya:
— Neden ilkin ses vermemiştin?
Huzeyfe:
—Ya Rasulüllah! Soğuktan vücudum titriyordu benzim sararmıştı, titremeden dolayı ses çıkaramamıştım. Buyurun emrine amadeyim şimdi.
Huzeyfe haberi getirmek için Ebu Süfyanın bulunduğu yere geldi. Ebu Süfyan konuşuyor yanındakiler dinliyordu. Öyle ki o konuşmalardan en can alıcı sözlere dikkat kesildi Huzeyfe.
Ebu Süfyan:
— Görüyorsunuz Kurayza’lılar ihanet ettiler, çıkan kasırga hepimizi savurdu, eşyalarımız yok oldu, ocaklarımız söndü, çadırlarımız savruldu, yurdumuza dönmekten başka çare kalmadı artık.
İşte bu konuşmasının ardından yurtlarına döndüler.
Huzeyfe sessizce oradan ayrıldı ve işittiklerini harfi harfine Allah Rasulüne aktardı. Bunun üzerine Nebiyi Ekrem Medine’ye dönüş emri verdi ve Ashabına:
— Artık bundan böyle Kureyş sizin üzerinize gelecek cesareti bulamıyacaktır, beyanıyla ashabına moral verdi.
Medineye vardığında Allah Rasulü ilk evvela yorgunluğunu üzerinden atmak için Hane-i Saadetine girdi. Nebiyi Ekrem kılıcını çıkarıp yıkandıktan sonra öğle namazını kıldı. O sırada Cibril Emin Dihye gibi güzel bir adam suretinde seslendi Allah Rasulüne:
— Görüyorum ki silahını erken bırakmış gibi gözüküyorsun, oysa bizim silahımız hala kınımızda, Rabbül âleminin emri var; Haydi yeniden sefere!
Cibril Emin’in seferden kast ettiği Kurayza’ya karşı savaş açmaktı.
Allah Rasulü ayağının tozuyla geldiği Medine’ den ikindi namazını kılmadan yola çıkılmasını bildiren ilanı Bilal-i Habeş vasıtasıyla duyuruldu.
Ashap bu ne acele deme fırsatı bulmadan apar toparda olsa epey yol katettiler. Fakat Yahudiler kale kapılarını kilitlemişlerdi.
Kale dışardan da olsa günlerce kuşatma altına alınmıştı. Artık içerde erzak tükenmek üzere idi. Zor durumda kalan Yahudiler Kays b. Nebbas vasıtasıyla Efendimize isteklerini bildirdiler. Kurayza’lılar; gerekirse buralardan gitmeye razı olduklarını, izin verildiği takdirde mallarımızı bırakabileceklerini ilettiler. Fakat Allah Rasulü şarta bağlı olmayan yani kayıtsız şartsız teslimiyet istedi onlardan.
Kuşatmanın onbeşinci günüydü Yahudiler iyice bunalmışlardı, ambarlar sıfır noktasına gelmişti. Bu durumda Ka’b b. Esed arkadaşlarına çıkış yollarını sıraladıktan sonra en nihayet felaha ulaşmanın çaresi bu dine teslim olmaktan geçer dediyse de bir türlü fikrini kabul ettiremedi.
Sabah olunca Kurayza’lılar Allah Rasulünün şart ileri sürmeden teslimiyet isteğini yerine getirmek mecburiyetinde kalarak teslim oldular.
Kale teslim alındıktan sonra Evs kabilesinin Müslümanları; esirlere yumuşak davranmasını talep ettiler. Efendimiz bunun üzerine;
—Yahudiler hakkında hükmün içinizden birinizin karar vermenize razı mısınız? Diye sual buyurdu.
Evsliler:
— Evet dediler.
Allah Rasulünün talimatıyla Sa’d b. Muaz getirildi ve Sa’d kararını açıkladı:
— Erkekler öldürülsün, kadınlar ve çocuklar köle yapılsın. Malları taksim edilsin.
Hüküm aynen uygulandı. Zaten Allah’ın da razı olduğu hükümdü. Allah Rasulü bu karardan sonra şöyle buyurdu:
— “Allah’ın zail kıldığı her ne olursa olsun o zail olur. İsrailoğulları hakkında bu yazı geri dönülemez bir yazıydı, kaçınılmaz bir savaştı… İşte hepsi bu..”
Habib-i Kibriya bu sözleriyle Kurayz’ın başına gelenlerin hikmetini ayan beyan ortaya koydu. Kureyza’lıların kadınları ve çocukları gazilere paylaştırıldı ve böylece Kureyzalılar meselesi burada kapatılmış oldu.

Kaynak:
http://www.islamiforum.com/index.php?showtopic=47292&pid=441655&st=0&#entry441655
 

tetrapanazomi

Asistan
Katılım
8 Nisan 2009
Mesajlar
417
Reaksiyon puanı
26
Puanları
0
Cezalandırılan o topluluğa kendi hukuklarına (Tevrat) göre yargılama yapılmış ve hüküm uygulanmıştır.
İşte adalet budur.
Orada uygulanan adaleti bugün de görebilmek için dua ediyorum.
 

hellmarch

Profesör
Katılım
15 Eylül 2007
Mesajlar
2,041
Reaksiyon puanı
20
Puanları
38
Dine karşıtlığınızın nedenini anlayamadım ama beyenmiyorsanız konuya girmezsiniz olur biter. Bizde sizin gereksizliklerinizle uğraşmamış oluruz.
Din forumu değil burası demiş. Yanlış mı demiş peki? Bence doğru demiş. Burası din forumu falan değil.

O yorumdan din karşıtlığını çıkarmak büyük bir önyargı ister. Bir de beyenmek değil beğenmek. Düzgün Türkçe ile yazarsanız biz de sizin gereksizliklerinizle uğraşmamış oluruz.
 

GKHNCKR

Profesör
Katılım
7 Mayıs 2009
Mesajlar
3,980
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
Hakikaten ya, her yere din ile ilgili konular açmakta üstünüze yok. İçimizde ki şeytanı rahatsız ediyorsunuz kardeşim! Ne güzel tatlı tatlı yaşıyoruz. Niye hatırlatırsınız ki dini diyaneti? Bir gün öleceğimizi ima ede ede ziyanda olduğumuzu hatırlatmaktan çıkarınız ne? Arkadaşımda yazmış işte hell diyor. Gerçi oda hell'li nicki ile konuya dini katıyor ama neyse..
 

adoen

Doçent
Katılım
4 Ağustos 2008
Mesajlar
719
Reaksiyon puanı
6
Puanları
0
Din forumu değil burası demiş. Yanlış mı demiş peki? Bence doğru demiş. Burası din forumu falan değil.

O yorumdan din karşıtlığını çıkarmak büyük bir önyargı ister. Bir de beyenmek değil beğenmek. Düzgün Türkçe ile yazarsanız biz de sizin gereksizliklerinizle uğraşmamış oluruz.

Arkadaşım rahatsız oluyorsan konuya girmezsin olur biter seni ilgilendiren konulara gir o zaman.
 

byndr

Asistan
Katılım
28 Nisan 2009
Mesajlar
330
Reaksiyon puanı
6
Puanları
0
Birileri burası Din Formu değil demiş.

Bu form sitesinde Konu Dışı Bölümünde
Alt Form DİN olarak bölüm var.
Dolayısı ile Din konusuda bu Formda paylaşılabilir demektir.

DİN konusuna bazı arkadaşların neden bu kadar karşı çıktığını anlamış değilim.
NEDEN KORKUYORLAR.
Din konusuna karşı çıkmakta cesaret gösterenler,
Bu formada Hiç bir bölümü olmamasına rağmen
Belden Aşağı yazılan komik yazı komik fıkra konularına neden karşı çıkmıyor.

KONU BÖLÜMÜ KOMİK YAZI KOMİK FIKRA
BELDEN AŞAĞI KOMİKLİK DEĞİL.
 

s7v7n

Asistan
Katılım
16 Aralık 2009
Mesajlar
216
Reaksiyon puanı
6
Puanları
0
Din forumu değil burası demiş. Yanlış mı demiş peki? Bence doğru demiş. Burası din forumu falan değil.

O yorumdan din karşıtlığını çıkarmak büyük bir önyargı ister. Bir de beyenmek değil beğenmek. Düzgün Türkçe ile yazarsanız biz de sizin gereksizliklerinizle uğraşmamış oluruz.

:thumbup1:
 

hellmarch

Profesör
Katılım
15 Eylül 2007
Mesajlar
2,041
Reaksiyon puanı
20
Puanları
38
Birileri burası Din Formu değil demiş.

Bu form sitesinde Konu Dışı Bölümünde
Alt Form DİN olarak bölüm var.
Dolayısı ile Din konusuda bu Formda paylaşılabilir demektir.

DİN konusuna bazı arkadaşların neden bu kadar karşı çıktığını anlamış değilim.
NEDEN KORKUYORLAR.
Din konusuna karşı çıkmakta cesaret gösterenler,
Bu formada Hiç bir bölümü olmamasına rağmen
Belden Aşağı yazılan komik yazı komik fıkra konularına neden karşı çıkmıyor.

KONU BÖLÜMÜ KOMİK YAZI KOMİK FIKRA
BELDEN AŞAĞI KOMİKLİK DEĞİL.

Din olarak bölüm var ise konunun orda olması gerekmez mi? Madem bu kadar çok biliyorsunuz uyun o zaman kurallara :wink:
 

mc92001

Doçent
Katılım
11 Şubat 2009
Mesajlar
786
Reaksiyon puanı
16
Puanları
18
kureyza kabilesine uygulanan hükmü şu anki atesitler islam'ın bir katliam dini olduğunu söylemek için kullanıyorlar. tabi hiçbir yazılarında bu hükmün tevratta geçen hüküm olduğunu söylemiyorlar. konuyu bilmesem onların yazılarını okuduğumda hz muhammed durup dururken yahudileri katletmiş diye anlayacağım. düşüncelerini açıklarken sadece görmek sitediklerini yazıyorlar.amaçları islamı katliam , cinayet ve birkısım insanların şehvet ve menfaatlerini tatmin etmek kullandıkları bir obje olarak göstermek.
 

sabayon

Asistan
Katılım
31 Aralık 2009
Mesajlar
152
Reaksiyon puanı
6
Puanları
0
bu mantıkla burası dini bi forum değilse laik bi forumda olmamalı karikatürlerde yayınlanmamalı formatı neyse ona göre konuşulmalı ve yazılmalı konu dıı adı bilinmeyen hatunlar komik resim müzik gibi konularda olmamalı
ayrıca cevap vermeyin isteyen okusun istyen okumasın ayrıca buranın ne sitesi olduğuna bırakında adminler karar versin modlar yanıtlasın
kendi düşüncem hiçte kıllanmıyorum aksine çokta hoşuma gidiyo buraya giren gençlerin pc face yada başka konulardan ziyade bu konularada bkabilme ihtimallerinin olması
 

Vendetta_

Profesör
Katılım
28 Kasım 2009
Mesajlar
3,704
Reaksiyon puanı
75
Puanları
0

Bu form sitesinde Konu Dışı Bölümünde
Alt Form DİN olarak bölüm var.
bak ne güzel özetlemişsin DİN bölümü var yani yeri burası değilmiş dimi.
ben şimdi ateizmi öven bir köşe yazısı bulsam X gazetesinden burda paylaşsam (sonuçta beğenilen köşe yazıları bölümü) hoş karşılanır mı? herşeyin bir yeri ve zamanı vardır.
 

EzberimSin

Profesör
Katılım
10 Nisan 2009
Mesajlar
1,340
Reaksiyon puanı
11
Puanları
38
cennet te var cehennemde var bunun insanlara hatırlatılması neden sorun oluyor başkaları için anlamıyorum. dini bir konu ise girmezsin olur biter. paylaşan arkadaşa çok teşekkür ediyorum. daha fazla dini konu paylaşımınıda sonuna kadar destekliyorum.
 

Ketumm

Doçent
Katılım
18 Ekim 2009
Mesajlar
769
Reaksiyon puanı
5
Puanları
0
Din forumu değil burası demiş. Yanlış mı demiş peki? Bence doğru demiş. Burası din forumu falan değil.

O yorumdan din karşıtlığını çıkarmak büyük bir önyargı ister. Bir de beyenmek değil beğenmek. Düzgün Türkçe ile yazarsanız biz de sizin gereksizliklerinizle uğraşmamış oluruz.
yav kardeşim burası teknoloji formu tamam ama her konu var sporundan tut komik yazılara kadar o zaman herşey kaldırılsın ayrıca din sana gereksizlik olabilir ama ama bizim için gerekli
 

Pesimistyle!

Profesör
Katılım
13 Temmuz 2009
Mesajlar
2,115
Reaksiyon puanı
50
Puanları
0
İslam'ın en büyük güzelliklerinden biriside ,
İslam bütün dinlere karşı hoşgörülü dinini seçmekte tartışmakta vs. zorlama olmayan bir din iken..
Diğer dinlerin ise sadece kendi dininden bahsedilmesini, bir çok eziyet ve benzeri davranışlarla kendi dinine çekmesi.
Bütün hikmet burda anlayan anlar umarım.
 

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,457
Reaksiyon puanı
529
Puanları
0
Yorumlarınız konu hakkında olsun arkadaşlar.
 

mucak

Asistan
Katılım
5 Mart 2008
Mesajlar
244
Reaksiyon puanı
7
Puanları
0
Tabi buradaki yazıya yukarıda da belirtildiği gibi bir ekleme yapılması lazım.

Orada verilen hüküm Yahudilerin kendi kitaplarında birebir geçen bir hüküm olarak uygulanmış.

Daha doğrusu Yahudilere sorulmuş içimizden kim sizin için hüküm versin kimi istiyorsunuz.

Haklarında verilen hükmü duyduklarında hiç biri itraz edememiş çünkü tevratta aynen yazıldığı üzere hüküm verilmiş.
 

tetrapanazomi

Asistan
Katılım
8 Nisan 2009
Mesajlar
417
Reaksiyon puanı
26
Puanları
0
kisacv.png

Akademisyen ve gazeteci olan ÖZSOY, 17 Şubat 1965 Bartın doğumludur.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nden mezun oldu. Doktora’sını İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi GAZETECİLİK bölümünde yaptı. Aynı fakültede lisansüstü dersler verdi.

1999 yılında gittiği ABD’de akademik ve mesleki alanıyla ilgili çalışmalar yürüttü. ‘Yayıncılık ve İletişim’ konusunda programlara katıldı. Harvard Üniversitesi’nde çeşitli araştırma projelerine katkıda bulundu.

2000 yılında doçent, 2007 de Halkla İlişkiler ve Reklâmcılık alanında profesör oldu.
Kaynak

Osman Özsoy İlahiyatçı mı? Değil.
Sözkonusu köşe yazısı dini içerikli mi? Hayır, değil.

Eee peki nedir bu "Konuyu Din bölümüne taşıyın" yaygarası?
Bence tarihi her vakayı (hele de 500 sonu, 600 başı yıllarda ise) dinsel kaynaklı zanneden echel taifesi kardeşlerimizin karıştırmalarından başka bir şey değil...
Bu sebeple cevap vermeyi düşünmüyordum bu anlamsız çıkışa. Fakat bu derece uzayıp gittiği için birkaç değersiz yorumumu katmak istedim.

Konu açılmasına sebep olan köşe yazısı bence dini referanslar değil, tarih, savaş stratejileri, istihbarat ve karşı istihbarat, toplumlar hukuku gibi konulara vurgu yapıyor. İçinde geçen şahısların kimliklerinden dolayı "Konuyu din bölümüne taşıyın" önerisini bu nedenle yersiz ve gereksiz buluyorum.

Şimdi yaygara koparan arkadaşlara soruyorum: Siz bu köşeyazısının neresinde din ile ilgili bir bilgi gördünüz? Lütfen iddianızı açıklayınız...
 

GKHNCKR

Profesör
Katılım
7 Mayıs 2009
Mesajlar
3,980
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
Arkadaşlar forumda mahalle baskısı var..

Buradaki insanlar dini bir tarihten bir konuyu açıp yorumlayamayacak mı? Biz sizin ipsiz sapsız konularınıza burası dinsizlerin forumu değil diyor muyuz? Sizin yaptığınızın da bir farkı yok!!!

Ayrıca birer ölümlü olarak, içinde peygamberin geçtiği bir konuya muhalefeti neye borçlusunuz merak ediyorum. Uçurumun kıyısındasınız haberiniz yok. Bile bile lades sizin ki...
 

hellmarch

Profesör
Katılım
15 Eylül 2007
Mesajlar
2,041
Reaksiyon puanı
20
Puanları
38
Fazla merak iyi değildir demişler. Seni benim dini inancım neden böyle diye sorgulamayacaklar di mi? Seni kendi inancın için sorgulayacaklar. O zaman bırak herkes kendi doğrusuna inansın? Birine dinsiz demek haddinize de değildir. Müslümanım diyorsunuz (yorumlarınızdan yola çıkarak) peki Allah ile kul arasına kimsenin giremeyeceğinden haberiniz yok mu?

Biri kalkıp diğer dinlerle ilgili konu açsa tepkiniz ne olurdu? Biraz empati kurun, hoşgörülü olun. Bütün düşünceler, sizin düşüncenizle paralel olacak diye bişey yok. Paralel olmadığında da ortalığı ayağa kaldırmanında anlamı yok.

Ama milleti de takdir etmek gerekli. 1245 senedir hiçbir şey değişmemiş milletin zihninde. Bakınız Uygurlar! 1200 küsür sene öncede adamlar dini karışıklıklar, yozlaşma ile uğraşıyormuş. Sene 2010 hala uğraşıyoruz. Bravo.
 

GKHNCKR

Profesör
Katılım
7 Mayıs 2009
Mesajlar
3,980
Reaksiyon puanı
47
Puanları
48
Biri kalkıp diğer dinlerle ilgili konu açsa tepkiniz ne olurdu?

Kendi ile aynı inanıştan olan insanlar konuya yorum yaparlar bizi de hiç alakadar etmezdi.

Eğer açtıkları konuda bizim dinimize bir atıfta bulunurlarsa onlara bildiğimiz kadarıyla cevap verirdik.

Bir de şu kul ile Allah arasına girilmeme hikayesi.. Delinin biri kuyuya taş atmış, bin kişi çıkartamıyor. Allah kulları ile arasına girmesi için binlerce peygamber göndermiş ki kulları doğru yolu bulsun. Artık peygamber yok. haliyle bizde bildiğimiz kadarıyla doğrularımızı paylaşıyoruz ki yarın "bana anlatmadı!" diye yakamıza yapışmayasın. Bizim bildiğimize göre bu işin doğrusu böyle. Hee eksik olduğumuz taraf. O da açıklayış biçimimiz sanırım. Olaylara nefsimizi karıştırıp etki-tepki şekline dönüştürüyoruz. Keşke aramızda cemaatlerden insanlar da olsalarda, sizlere daha iyi yanıt verip, yardımcı olabilseler...
 

tetrapanazomi

Asistan
Katılım
8 Nisan 2009
Mesajlar
417
Reaksiyon puanı
26
Puanları
0
Fazla merak iyi değildir demişler. Seni benim dini inancım neden böyle diye sorgulamayacaklar di mi? Seni kendi inancın için sorgulayacaklar. O zaman bırak herkes kendi doğrusuna inansın? Birine dinsiz demek haddinize de değildir. Müslümanım diyorsunuz (yorumlarınızdan yola çıkarak) peki Allah ile kul arasına kimsenin giremeyeceğinden haberiniz yok mu?

Biri kalkıp diğer dinlerle ilgili konu açsa tepkiniz ne olurdu? Biraz empati kurun, hoşgörülü olun. Bütün düşünceler, sizin düşüncenizle paralel olacak diye bişey yok. Paralel olmadığında da ortalığı ayağa kaldırmanında anlamı yok.

Ama milleti de takdir etmek gerekli. 1245 senedir hiçbir şey değişmemiş milletin zihninde. Bakınız Uygurlar! 1200 küsür sene öncede adamlar dini karışıklıklar, yozlaşma ile uğraşıyormuş. Sene 2010 hala uğraşıyoruz. Bravo.

Şimdi yaygara koparan arkadaşlara soruyorum: Siz bu köşeyazısının neresinde din ile ilgili bir bilgi gördünüz? Lütfen iddianızı açıklayınız...

Başka ne diyebilirim?
 

adoen

Doçent
Katılım
4 Ağustos 2008
Mesajlar
719
Reaksiyon puanı
6
Puanları
0
Fazla merak iyi değildir demişler. Seni benim dini inancım neden böyle diye sorgulamayacaklar di mi? Seni kendi inancın için sorgulayacaklar. O zaman bırak herkes kendi doğrusuna inansın? Birine dinsiz demek haddinize de değildir. Müslümanım diyorsunuz (yorumlarınızdan yola çıkarak) peki Allah ile kul arasına kimsenin giremeyeceğinden haberiniz yok mu?

Biri kalkıp diğer dinlerle ilgili konu açsa tepkiniz ne olurdu? Biraz empati kurun, hoşgörülü olun. Bütün düşünceler, sizin düşüncenizle paralel olacak diye bişey yok. Paralel olmadığında da ortalığı ayağa kaldırmanında anlamı yok.

Ama milleti de takdir etmek gerekli. 1245 senedir hiçbir şey değişmemiş milletin zihninde. Bakınız Uygurlar! 1200 küsür sene öncede adamlar dini karışıklıklar, yozlaşma ile uğraşıyormuş. Sene 2010 hala uğraşıyoruz. Bravo.

Bu tartışmanın nereden çıktığını sende biliyorsun.Sana göre hoşgörülü olmak açılan konunun içeriğini okumadan burası Din forumu değil diyerek oluyor herhalde burada her konu paylaşılıyor gerekli veya gereksiz sizin için bir hakaret mi içeriyorda konuya karşı çıkıyorsunuz anlayamadım. Sizide anlayışa davet ediyorum ve merak ediyorum köşe yazısını okudunuzmu?
 

proghakan

Asistan
Katılım
20 Ekim 2009
Mesajlar
155
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
forumlarda herkes istediğini paylaşır arkadaşlar hoşuna gitmiyorsa girme konuya
 

AliA

Ordinaryüs
Emektar
Katılım
29 Haziran 2007
Mesajlar
64,457
Reaksiyon puanı
529
Puanları
0
Konu dışı yorumlar ve ikili tartışmalardan dolayı konuyu kapatıyorum...
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Üst