Peygamberimizin Çocuklarla İlgisi

ashabulyemin

Profesör
Katılım
6 Aralık 2008
Mesajlar
3,389
Reaksiyon puanı
20
Puanları
0
Peygamberimizin Çocuklarla İlgisi
Peygamberimizin Çocuklarla İlgisi
Bir Peygamber olarak insanı ilgilendiren her konuya temas eden Peygamber Efendimiz'in tabii olarak çocuk terbiyesiyle alâkalı hadisleri mevcuttur


"Hz Peygamber'in üstün nitelikleri, merhameti, sevgi ve şefkati, gayri müslimlerin de çocukları dâhil olmak üzere bütün çocukları kucaklamıştır O, engin tevazusuyla çocuklarla her fırsatta ilgilenmiş, şakalaşmış, gördüğünde onlara selam vermiş hal hatırlarını sormuş, bu arada kusurlarını hoş karşılamış, hasta olduklarında ziyaretlerine gitmişti Aynı şekilde gayrı müslimlerin çocukları da Hz Peygamber'in şefkat deryasında nasiplerini almışlardır Hz Peygamber, savaşlarda çocukların öldürülmesini, esirler içinde bulunan anne ile çocuklar birbirlerinden ayrılmalarını yasaklamış, gayri müslimierin de çocukların hastalandıklarında onları ziyaret etmişti
Hz Peygamber'in ailesindeki çocuklarla ilgilendiği konuları ihtiva eden hadislerden de bir müslüman ailenin çocukları olduğunda neler yapması gerektiğini öğrenebiliriz "Hz Peygamber'in yakın çevresindeki çocuklara alâkası doğumdan itibaren başlar O, doğan çocukların kulaklarına ezan okur, olara isim takar önceden kötü isim takılmışsa onları değiştirir, onlar için akika kurbanı keserdi Meselâ, torunu Hz Hasan doğduğunda iki kulağına ezan okumuştu Oğlu İbrahim'in doğduğu gecenin ertesi günü ona isim takışını ise sahâbesine şöyle açıklamıştı: "Bu gece bir oğlum oldu Ona atam ibrahim'in ismini koydum (Bilindiği gibi Hz Muhammed, Hz İbrahim'in soyundandır)"
"Hz Peygamber, torunlarını evde bazen sırtına, bazen kucağına alıp eğlendirirdi Hatta bazen Hz Peygamber, câmide namaz kıldırıyorken bile çocuklar omuzunda veya sırtındadır Bir gün Hz Peygamber, zekât dağıtırken torunu Hz Hasan kucağında bulunuyordu Dağıtma işi bitince onu omuzuna almıştı"
"Hz Peygamber (sav) çocuk ve torunlarının maddî ve mânevi eğitimiyle de ilgilenir, onlara, dünya ve ahîret mutluluklarını sağlamaya yönelik irşadlarda bulundu Hz Peygamber'in çocuklarını irşadlarında namaz ve zühd üzerinde çok durduğu görülmektedir O (sav) sabah namazına çıkarken Hz Fâtıma'nın kapısına uğrayıp namaza kaldırırdı"
Şüphesiz Hz Peygamber'den terbiye ile ilgili birçok hadis rivâyet edilmiştir Burada kısa bir özetle yetindik

http://irsadforum.net/forum/siyer-i-nebi/peygamberimizin-cocuklarla-ilgisi/
 

yemliha

Asistan
Katılım
4 Mart 2009
Mesajlar
133
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
her şeyiyle bize değil tüm alemlere ve yaradılanlara örnek
kandiliniz mübarek olsun
Allahümme salli ala muhammedin ve alihi ve sahbihi ve barik ve sellim.
 

tuvana

Doçent
Katılım
14 Şubat 2009
Mesajlar
816
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Hz. Aişe (r.a.)’nin anlattığına göre, bir defasında bedevîlerden bir grup Rasûlullâh (s.a.s.)’ın huzuruna gelmişlerdi. Bunlar bir münasebetle: “Sizler çocuklarınızı öper sever misiniz?” dediler. Sahâbiler: “Evet!” cevabını verdiler. Bedevîler: “Fakat Allah’a yemin ederiz ki, bizler öpüp okşamayız” dediler. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.s.):

” Eğer Allah sizin gönüllerinizden rahmet ve şefkati çekip çıkarmışsa ben ne yapabilirim?” buyurdu.[1]

Hz. Enes (r.a.) diyor ki: “Rasûlullâh (s.a.s.) biz çocukların arasına karışır ve (güler yüzle bize şaka yapar)dı.”[2]

“Çocukları hakkıyla sevmeyi, onlarla ilgilenmeyi, onları çeşitli tehlikeler karşısında korumayı cehennemden kurtuluşa vesile sayan” Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.)’in çoluk çocuğuna düşkünlüğünü Enes b. Mâlik (r.a) şöyle nakleder: “Ben Rasûlullâh (s.a.s.) kadar çoluk çocuğuna, aile fertlerine, eli altındakilere merhameti olan hiçbir kimse görmedim. Hz. Peygamber (s.a.s.)’in oğlu İbrahim, Medine’nin yüksek taraflarındaki köylerin birinde süt annesinin yanında bulunuyordu. Hz. Peygamber (s.a.s.) -biz de beraberinde olduğumuz hâlde- onun yanına giderdi. Bir defasında Hz. Peygamber (s.a.s.) o eve gitmişti ki, ev o sırada duman içindeydi. Çünkü İbrahim’in süt babası bir demirciydi. Peygamberimiz (s.a.s.), İbrahim’i kucağına alır, onu öper, sonra da geri dönerdi.”[3]

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) özellikle yetim ve yoksul çocuklarla yakından ilgilenir, kız çocukları arasında hizmetçi ve işçi gibi çalışmak mecburiyetinde kalanlara da merhametle davranır, onların her istediğini dinler, her ihtiyacını gidermeye çalışırdı. Nakledeceğimiz şu hâdise bu açıdan enteresandır:

Hz. Muhammed (s.a.s.)’in cebinde on lirası (on dirhem) vardı. Dört lirasına elbiseciden bir gömlek aldı. Dışarıya çıkınca yoksul bir Medineli: “Ey Allah’ın Rasûlu, o gömleğe çok ihtiyacım var, onu bana verir misin?” dedi. Peygamberimiz (s.a.s.), gömleği yoksula verdi. Elbiseci dükkânına tekrar girdi, geri kalan paranın dört lirasına kendisi için bir gömlek satın aldı.

Dışarıya çıkınca küçük bir kızın ağladığını gördü. Hemen yaklaşıp sebebini sordu. Bir evde hizmetçilik yapan bu küçük kız: “Ev sahibim bana un almak için iki lira vermişti, onu kaybettim, onun için ağlıyorum” dedi.

Peygamberimiz (s.a.s.) son kalan iki lirayı da bu kızcağıza verdi. Fakat küçük kız ağlamaya devam ediyordu. Peygamberimiz (s.a.s.) tekrar sordu: “Kaybettiğin iki liraya yeniden kavuştun, hâlâ niçin ağlıyorsun?”

Kız: “Eve geç kaldım, beni dövmelerinden korkuyorum!” cevabını verdi.

Bunun üzerine Hz. Muhammed (s.a.s.), küçük kızın elinden tuttu: “Korkma yavrum, gel benimle!” dedi. Onu eve kadar götürdü, önce selâm verdi. Ancak üçüncü selâmında kapı açıldı. Peygamberimiz: “İlk selâmımı duymadınız mı?” deyince “Duyduk ama selâmınızın artmasını ve sesinizi daha çok duymayı arzu ettik. Sana canımız feda ey Allah’ın Rasûlü, buraya kadar niye zahmet ettiniz?” dediler. Peygamberimiz (s.a.s.): “Şu kızcağız, geç kaldım diye dövülmekten korkuyordu da bunu size kadar getirdim.” cevabını verdi. Ev sahibi: “Ey Allah’ın Rasûlü, sizin evimize gelmenize sebep olduğu için bu hizmetçi kızı (cariyeyi) âzâd ediyorum. Artık hürdür” deyince, Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurdu: “Allah’ın bana verdiği on lira ne kadar bereketli imiş! Allah onunla peygamberine ve Medineli bir yoksula birer gömlek giydirdi, bir kız çocuğunu da sevindirdi, hürriyetinin bağışlanmasına vesile oldu! Şüphesiz bize sonsuz gücüyle rızık veren O’dur.”[4]

——————————————————————————–

[1] Müslim, Fedâil, 64 (M. Sofuoğlu tercümesi, VII, 197):

[2] Tecrid, XII, 152/2003; Hz. Peygamber (s.a.s.) çocuklara selâm verirdi. Bk. îbn Sa’d, Tabakat, I, 382.

[3] Müslim, Fedâil, 62 ( VII, 196).

[4] İbn Kesir, a.g.e., 78.

Prof. Dr. Hüseyin ALGÜL

http://www.namaz.gen.tr
 

Yuzersif

Asistan
Katılım
23 Şubat 2009
Mesajlar
211
Reaksiyon puanı
1
Puanları
0
Allah razı olsun. O (SAV) her yönüyle en üstündü.
 

yemliha

Asistan
Katılım
4 Mart 2009
Mesajlar
133
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
GÜL [SAV]BAHÇESİNE HOŞ GELDİNİZ
CAMİA SALATI:
ALLAHumme salli ve sellim ala seyyidina MUHAMMEDin adede ma ehate bihi ilmüke ve ma cera bihi kelamüke
 
Üst