Patronun Hilton arsası! Başbakanın kirli feneri!

eray045

Rektör
Katılım
12 Nisan 2008
Mesajlar
12,600
Reaksiyon puanı
250
Puanları
243
Başbakan ne demeye getiriyor? Benim anladığım “görme fenerimi ben de görmeyeyim senin Hilton arsasındaki imar planını” demeye getiriyor.

Her anlamda.

Her mekânda.

Her zamanda.

Şantaja girer.

Hilton Aydın Doğan’ın.

255.5 milyon dolar verdi.

Devletten satın aldı.

Bu yüzden rahatlıkla “Patronun Hilton’u” diyebiliriz. Fakat “bu sadaka soyguncusu fenere” Tayyip Erdoğan’ın feneri diyebilir miyiz?

Evet diyebiliriz.

Belgesi var.

Şahidi bulundu.

***

Sabahattin Önkibar diye bir iyi gazeteci, TV programları da yapıyor. Yolsuzlukların da üzerine gidiyor. Sabahattin Önkibar, gazetecilik çizgisi itibariyle Necmettin Erbakan’a, Tayyip Erdoğan’a, Melih Gökçek’e, Abdullah Gül’e yakın olmuş bir isim. 10-15 yıl önce onlara inanıyor, onları destekliyor, Enver Ören’in Türkiye Gazetesi’nde yazıyordu. Şimdi Yeniçağ Gazetesi’nde köşesi var.

Geçtiğimiz Perşembe günü şunları yazdı:

“Yıl 1993.

O yıllarda RP mebusu olan Melih Gökçek arar ve aramızda şu diyalog geçer:

- Sebo Tayyip Erdoğan’ı tanıyor musun? Partimizin İstanbul İl Başkanı.

- Tanırım hemşerimdir.

- Ya kendisi yarın Ankara’ya geliyor. Bir özel TV kurma konusu var. Sen TGRT’nin kuruluşundan tecrübelisin, sana bazı teknik sorular soracaklar. Öğlen yemekte beraber olabilir miyiz?

- Elbette oluruz, ama Tayyip bey Ankara’ya misafir geliyor, ayıp olur, davet sahibi ben olayım. Yarın öğle için Büyük Ankara Oteli’nde yer ayırtıyorum.

Yemekte buluştuk...

Erbakan’a uğrayan Tayyip bey biraz geç katılıyor. Yemekte o güne kadar görmediğim ve tanımadığım Tayyip beyin asistanları tavırlı iki isim de var.

Peki kim midir bunlar?

Zekeriya Kahraman ile Zahid Akman.

Bugün bunlardan biri Türkiye’nin en önemli TV kanallarından birinin (Kanal 7) sahibi, diğeri de Türkiye adına TV’lerin devlet komiseri.

Tam burada duralım ve soralım:

Zekeriya bey, bugün değeri yüzlerce milyon dolar olan ve o günün şartlarında kuruluşu da abartısız 200 milyon dolar civarı kaynak gerektiren bu TV’ye söyler misiniz hangi kaynakla sahip oldunuz?

Evet kamu adına, inanç adına, ahlak adına, vicdan adına soruyorum bu parayı nereden buldunuz?

Siz ki Kanal 7 öncesinde maaşla çalışan sıradan bir insandınız.

Piyango mu çıktı, define mi buldunuz, nereden geldi bu paralar?”

Alman Eyalet Mahkemesi Savcıları Başbakan Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden arkadaşı, yandaşı, partidaşı, ülküdaşı olan Zekeriya Kahraman ile Zahid Akman’ı, “yoksullar, yetimler, garibanlara aktarılsın diye Allah rızası için verilmiş yardımları dişleyen mekanizmada aktif rol oynamakla” suçluyorlar.

Biz de bunu yazıyoruz.

Şimdi, “sadaka soygunculuğu” Alman mahkemelerine düşünce Başbakan “Patronun Hilton arazisini” hatırlayarak, yolsuzluklar üzerine giden gazetecileri susturmaya çalışıyor.

Aydın Doğan bir patron.

Bütün patronlar aynıdır.

Yatırımdan getiri beklerler...

Ve para yaparlar.

Aydın Doğan da Hilton’a para yatırmışsa bu yatırımdan para yapmaya çalışır, çalışıyordur. “Hilton arazisine de yüksek yoğunlukta imar izni verilsin” diye başvururuyorsa cesareti bizden değil Başbakan’dan alıyordur. Hatırladığım kadarıyla Tayyip Erdoğan Başbakan olduğu günlerde ilk yaptığı gezi Aydın Doğan’ın Kelkit’teki organik çiftliğineydi.

Birlikte traktöre bindi.

Fotoğraf çektirdi.

***

Övdü, cesaret verdi.

Yüreklendirdi.

Yatırım yapın, traktörünüze de binerim, arkanızı da sıvazlarım demek istedi. Ayrıca Tayyip Erdoğan’a ve partisi AKP’ye yakın yerli-yabancı iş adamları İstanbul’da Büyükşehir Belediyesi, TOKİ, Özelleştirme İdaresi, Turizm Bakanlığı, Sanayi Bakanlığı aracılığıyla “arsalarının üzerine yüksek yoğunlukta imar izini çıkartabiliyorlarsa” Aydın Doğan da bu örneklere bakarak Hilton’a para yatırıyordur. Başbakan ve sonra gelen 2 İstanbul Belediye Başkanı partidaşı, “kent arsa ve bina rantlarının iş adamlarına değil kent halkına akmasını sağlayacak” bir kalıcı planı neden yapmadınız?

Ey okur!

Özetle şunu diyorum.

Aydın Doğan’ı korkutmaya çalışarak Başbakan bizim önümüzü kesmeye çalışıyor.

Başbakan şunu bilsin:

Aydın Doğan, korkup bizi gazetesinden atsa bile bir yolunu bulup yine yazarız. Başbakan gazeteleri partisiyle, gazetecileri de emir kulu haline getirdiği milletvekilleri ile karıştırıyor. Gazetelerde demokrasi var!

Patronu korkutarak gazeteci susturamazsınız.

Feodal çağda yaşamıyoruz.


Necati DOĞRU
 

Avirax

Öğrenci
Katılım
8 Eylül 2008
Mesajlar
1
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Arkadaş Siz bayburttan çıkıpta bu kadar zengin olan bir adam gördünüzmü bu kadar kısa zamanda. bir işadamı nasıl ,ne cesaretle, ne küstahlıkla bir ülkenin başbakanına hırsız der. Yahu adam sizede hırsız diyor.
hırsız kendi hırsızlıklarını unutmuş.
Sen hayatında 255milyon doları birarada gördün mü. Ki adam parasını vermiş diyor. Nereden bulmuşta vermiş önce bunu bir sor arkadas. Aklına gelen Tayyip Erdoğana iftira atıyor. yazık ki ne yazık.
 

Turab Garip

Dekan
Emektar
Katılım
30 Mayıs 2007
Mesajlar
6,902
Reaksiyon puanı
181
Puanları
1,243
Başbakan "bunları açıklayacağız" diyor, bu gündemden bihaber gazeteci ise "görme benim fenerimi görmeyeyim hiltonunu" diyor. Bundan bunu çıkarmak için Türkçe dil bilgisini Hint Okyanusun'da ıslatmak, sonra damda kurutup fırında pişirmek lazım.

Başbakan "görme" demiyor, bilakis "dök ortaya" diyor. Ancak bu sayeti Baykal iyi yapar. Kapatma davasında "görme Ergenekon'u, kapatma davasında seni destekleyeyim" tavrını takınmıştı.
 

legolas4444

Profesör
Katılım
1 Mayıs 2008
Mesajlar
1,367
Reaksiyon puanı
16
Puanları
218
Dokunulmazlıklar kalkmadan erdoğanın dürüst olduğuna kesinlikle ama kesinlikle inanmam..Aydın Doğana gelince onun medyada bu kadar büyümesi Türkiye için çok ama çok tehlikeli.Mutlaka bu adamın küçülmesi gerekir. Ayrıca bu zamana kadar yaptıklarıda mutlaka ödetilmeli..Aslında bu kavga bi yerde çok güzel..İki tarafında pislikleri meydana çıkacak..
 

eF.E

Profesör
Katılım
5 Temmuz 2008
Mesajlar
2,062
Reaksiyon puanı
31
Puanları
228
Patronun Hilton..Paris Hilton
bi an için öle zannettim :D:D
 

Reallist

Profesör
Katılım
7 Nisan 2008
Mesajlar
1,272
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
Dokunulmazlıklar kalkmadan erdoğanın dürüst olduğuna kesinlikle ama kesinlikle inanmam..Aydın Doğana gelince onun medyada bu kadar büyümesi Türkiye için çok ama çok tehlikeli.Mutlaka bu adamın küçülmesi gerekir. Ayrıca bu zamana kadar yaptıklarıda mutlaka ödetilmeli..Aslında bu kavga bi yerde çok güzel..İki tarafında pislikleri meydana çıkacak..

Çok kinin var relax ol :) Anladık Erdoğanı sevmiyorsun. Sevmediğinden pislikleri var demen gerekmiyor. İspatlayamıyorsan konuşmayacaksın iftira atmayacaksın.
 

idealterror

Asistan
Katılım
11 Haziran 2008
Mesajlar
425
Reaksiyon puanı
0
Puanları
0
sozum aydin dogan'i kan isteyen agzindan salya akan canavara benzetirken erdogan'i iyilik perisi olarak gorenlere.

bir yandan aydin dogan nasil zengin oldu diye fikir yuruturken obur taraftan rte nasil zengin oldu'ya fikir yurutmek istemeyenler,
bir taraftan aydin dogani destekleyen yok derken, obur taraftan r.t.e.yi destekleyen kitleye bakmayanlar,
dogan medyasini subjekif, yikici olmakla ve iftira atmakla suclarken beri taraftan rte yandasi medyanin naturalizm ve rasyonalizmi hayat felsefesi haline getirmis oldugunu(!) gormezlikten gelenler,
dahasi hersey bir kenara aydin dogani, rte'nin antitezi olarak gorenler ki(cusssssss diyorum sayin seyirciler)

sonuc olarak ne diyecegimi sasirdim. al birini vur otekine. insani gazete okumaktan, oy kullanmaktan tiksindirdiler be. yazik iste benim demokrasi ozgurlugum ancak oy kullanmakla sinirli...
 

legolas4444

Profesör
Katılım
1 Mayıs 2008
Mesajlar
1,367
Reaksiyon puanı
16
Puanları
218
Çok kinin var relax ol :) Anladık Erdoğanı sevmiyorsun. Sevmediğinden pislikleri var demen gerekmiyor. İspatlayamıyorsan konuşmayacaksın iftira atmayacaksın.

Kardeşim yapma Allah aşkına..Hiç mi haber dinlemiyorsun yada okumuyorsun. 2 örnek yeter sana. 22 temmuz seçimlerinden önce başbakan Petrol yolsuzlukları olduğunu ve bunun devlete faturasının 18 milyar doları bulduğunu ve bunu türk patronların yaptığını söylüyordu. bu konuşmalardan sonra Aydın doğanın Petrol ofisinden yüzmilyonlarca dolarlık borcu çıktı. O dönem PO nun genel müdürü olan Jan Nahum ile maliye bakanı unakıtan bir toplantı yaptı ve Aydın doğanın seçim desteği karşılığında PO nun yüzmilyonlrca dolarlık vergi borcu 1 saat içinde affedildi.Bu para Tayyibin cebinden mi çıkıyorda milletin parasını Doğana hediye ediyor..Bundan sakın haberim yok deme. Aydın doğan da bunun karşılğında erdoğana destek verdi. O dönemin gazetelerine bak anlarsın..Sonra Damadının şirketin aldırdığı sabah ve Atv. onda bile Türkiye tarihinde şuana kadar verilmemiş kolaylıkta kredi imkanı damadın şirketi çalıka verildi. Böyle bir imkan Koç ve Sabancı için bile tanınmamış ki bu iki holding Türkiyenin en köklü devleri..Hatta eksik kalan kısım için hatırlarsan Katar emiriyle görüşmek için ayağına gidildi ve bu kredi sağlandı. Devletin malını nasıl olurda yakınlarına peşkeş çeker. İstersen örnekleri sana sıralarım..Ben bunları kendim uydurmadım ki...Hepsi medyada çıktı. Ancak dikkat et AKP yandaşı medyada değil, muhalif medyada..Benim Tayyibe esas sinirim kişilğinden değil, dürüstlükten, dinden imandan Allahtan bu kadar bahsedipte bu kadar olaya karışmasındandır. Ondan sürekli belirtiyorum o kadar dürüstse kaldırsın dokunulmazlıkları ondan sonra konuşsun..

Dur sana bir örnek daha yazayım..Galataport ihalesi..Ne kadar şaibe döndüğünü hatırlarsın sanırım..Maliye bakanı Offerle çok sıkıfıkı olunca iş ayyuka çıktı ve ihale iptal edildi. Hatta Rahmi Koç o dönemde hatırlarsan eğer bu ihalenin böyle verileceğini bilseydim bende katılırdım girmemekle çok hata yaptım diye açıklama yaptı..

Sen iste ben daha yazarım..
 
Üst