zafercem
Asistan
- Katılım
- 17 Ekim 2008
- Mesajlar
- 404
- Reaksiyon puanı
- 1
- Puanları
- 0
Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni, Fethullahçıları korumak için her yolu deniyor.
Fethullahçı Samanyolu’nda palazlanan, Gülen’le Veli Küçük arasında gidip gelen Tuncay Güney konuşunca Ekrem Dumanlı panikliyor:
Dumanlı’nın son numarası şu:
“Muzaffer Tekin-Cumhuriyet ittifakı”.
Cumhuriyet gazetesi ve başyazarımız İlhan Selçuk’un Muzaffer Tekin’le bir ittifakı olabilir mi?
Asla!
Cumhuriyet gazetesi “Ergenekon davası”na müdahil olarak katılıyor. Avukatlarımız Akın Atalay, Bülent Utku ve Tora Pekin duruşmalara “müdahil” olarak giriyor. Emekli Yüzbaşı Tekin’e çapraz sorgulamada sorular yöneltiyor.
Olayın özeti bu!
Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının ne Veli Küçük ne Muzaffer Tekin ne de devlet içinde örgütlü çıkar gruplarıyla “ideolojik” birlikteliği vardır.
Kendimden örnek vereyim... Son iki kitabım “Susurluk’tan Ergenekon’a” ve “Faili(m) Meçhul” Türkiye’nin son on beş yılına ışık tutmak için yazdığım yazıların öyküsüdür.
İlhan Selçuk’un da Mustafa Balbay’ın da yazdıkları ortadadır.
İlhan Selçuk ve Mustafa Balbay’ın devlet içindeki “çıkar amaçlı çetelerle” ilgili yazdığı yazılar da arşivlerde saklıdır.
Cumhuriyet’in başyazarı Selçuk’u çetecilikle suçlayanlara, Balbay’ı karalayanlara şunu söyleyebilirim:
“Cumhuriyet ve çalışanlarının veremeyeceği hiçbir hesap yoktur.”
CIA’dan MOSSAD’a; Barzani’den MİT’e uzanan zincirin halkalarında kaç Fethullahçı vardır, önce ona baksın din baronunun ibrikçileri!
İki kimlikle dolaşan, devletin istihbarat birimleriyle ilişkisi olan 22 gazeteci arasında kaç dinci ve liberal tosuncuk var?
Şimdilik bu kadar...
***
Altı gündür Anadolu yollarındayım...
Yerel seçimlere yaklaşık dört ay kala siyaset hareketli. Siyaset ivme kazanırken ekonomik bunalım sürüyor. AKP hükümeti ne derse desin fabrikalar kapanıyor, KOBİ’ler kapılarına kilit vuruyor.
Otomotiv ve tekstil kenti Bursa’da 40 bin işçi kapı önüne konuldu. 650 bin işçinin bulunduğu Bursa’da durum hiç de iç açıcı değil.
Bursa ülke sanayisinin omurgasını oluşturur. Otomotiv sanayisinin yüzde 85’i Bursa merkezli Marmara Bölgesi’ndedir.
Geçen yıl 10.4 milyar dolar ihracat gerçekleştiren Bursa’da birinci sırayı 9 milyar dolarla otomotiv, 760 milyon dolarla tekstil, geri kalanını ise makine, gıda, metal vb. alıyordu.
650 bin işçinin yaşadığı Bursa’da şimdi 40 bin işçi işsiz.
Bursa’dan Karacabey Ovası’na indim, üreticilerle görüştüm... Borç yükü, faizler ve ürünün elde kalması...
Şanlıurfa’da binlerce ton pamuk satılamadı. Aliağa’da demir çelik tesisleri can çekişiyor. Dışsatımlar durmuş. Geçen yıl 16 milyon ton dışsatımda yüzde 40 düşme gerçekleşmiş. Üç vardiya yöntemi ikiye düşürülmüş.
Adana’da iki tekstil fabrikası kapandı, 50 işletme işçileri biriken izinlerini kullanmaları yönünde uyardı. Ege’nin dışsatım üssü Manisa’yı sallamaya başladı...
Sanayici ve işadamları AKP hükümetini şöyle suçluyor:
“Hükümetin izlediği ekonomik politika düşündürücü. Hükümet, bir görelim ona göre önlem alalım mantığıyla hareket ediyor. Bu çok yanlış bir yöntem.”
***
Konuştuğum sanayici ve işadamları hep aynı konu üzerinde duruyor:
“Hükümet acil ekonomik önlem almalıdır...”
Petroldeki düşüş Türkiye’de akaryakıt fiyatlarına yansıtılmıyor, vadeli ithalatta yüzde üç KKDF kaldırılmıyor, ekonomik bunalıma uygun esnek çalışma ortamını yaratacak yönetmelikler geliştirilmiyor.
Otomotiv yan sanayii Gaziantep ve Bursa’da tepetaklak gidiyor ama hükümet buna dönüp bakmıyor.
Hükümet Ağrı’yı, Kars’ı, Iğdır’ı, Muş’u, Kahramanmaraş’ı, Siirt’i ise umursamıyor.
Orada sanayi yok, işçi çıkarımı yok!
Oh ne güzel!
Gıda paketleri, Fethullahçılar, Deniz Feneri oralarda... Parasız kömür, yüz-iki yüz YTL para yardımı...
Sonra?
Oylar AKP’ye gelsin!
Bakalım bu oyun daha ne kadar sürecek?
kaynak
Fethullahçı Samanyolu’nda palazlanan, Gülen’le Veli Küçük arasında gidip gelen Tuncay Güney konuşunca Ekrem Dumanlı panikliyor:
Dumanlı’nın son numarası şu:
“Muzaffer Tekin-Cumhuriyet ittifakı”.
Cumhuriyet gazetesi ve başyazarımız İlhan Selçuk’un Muzaffer Tekin’le bir ittifakı olabilir mi?
Asla!
Cumhuriyet gazetesi “Ergenekon davası”na müdahil olarak katılıyor. Avukatlarımız Akın Atalay, Bülent Utku ve Tora Pekin duruşmalara “müdahil” olarak giriyor. Emekli Yüzbaşı Tekin’e çapraz sorgulamada sorular yöneltiyor.
Olayın özeti bu!
Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının ne Veli Küçük ne Muzaffer Tekin ne de devlet içinde örgütlü çıkar gruplarıyla “ideolojik” birlikteliği vardır.
Kendimden örnek vereyim... Son iki kitabım “Susurluk’tan Ergenekon’a” ve “Faili(m) Meçhul” Türkiye’nin son on beş yılına ışık tutmak için yazdığım yazıların öyküsüdür.
İlhan Selçuk’un da Mustafa Balbay’ın da yazdıkları ortadadır.
İlhan Selçuk ve Mustafa Balbay’ın devlet içindeki “çıkar amaçlı çetelerle” ilgili yazdığı yazılar da arşivlerde saklıdır.
Cumhuriyet’in başyazarı Selçuk’u çetecilikle suçlayanlara, Balbay’ı karalayanlara şunu söyleyebilirim:
“Cumhuriyet ve çalışanlarının veremeyeceği hiçbir hesap yoktur.”
CIA’dan MOSSAD’a; Barzani’den MİT’e uzanan zincirin halkalarında kaç Fethullahçı vardır, önce ona baksın din baronunun ibrikçileri!
İki kimlikle dolaşan, devletin istihbarat birimleriyle ilişkisi olan 22 gazeteci arasında kaç dinci ve liberal tosuncuk var?
Şimdilik bu kadar...
***
Altı gündür Anadolu yollarındayım...
Yerel seçimlere yaklaşık dört ay kala siyaset hareketli. Siyaset ivme kazanırken ekonomik bunalım sürüyor. AKP hükümeti ne derse desin fabrikalar kapanıyor, KOBİ’ler kapılarına kilit vuruyor.
Otomotiv ve tekstil kenti Bursa’da 40 bin işçi kapı önüne konuldu. 650 bin işçinin bulunduğu Bursa’da durum hiç de iç açıcı değil.
Bursa ülke sanayisinin omurgasını oluşturur. Otomotiv sanayisinin yüzde 85’i Bursa merkezli Marmara Bölgesi’ndedir.
Geçen yıl 10.4 milyar dolar ihracat gerçekleştiren Bursa’da birinci sırayı 9 milyar dolarla otomotiv, 760 milyon dolarla tekstil, geri kalanını ise makine, gıda, metal vb. alıyordu.
650 bin işçinin yaşadığı Bursa’da şimdi 40 bin işçi işsiz.
Bursa’dan Karacabey Ovası’na indim, üreticilerle görüştüm... Borç yükü, faizler ve ürünün elde kalması...
Şanlıurfa’da binlerce ton pamuk satılamadı. Aliağa’da demir çelik tesisleri can çekişiyor. Dışsatımlar durmuş. Geçen yıl 16 milyon ton dışsatımda yüzde 40 düşme gerçekleşmiş. Üç vardiya yöntemi ikiye düşürülmüş.
Adana’da iki tekstil fabrikası kapandı, 50 işletme işçileri biriken izinlerini kullanmaları yönünde uyardı. Ege’nin dışsatım üssü Manisa’yı sallamaya başladı...
Sanayici ve işadamları AKP hükümetini şöyle suçluyor:
“Hükümetin izlediği ekonomik politika düşündürücü. Hükümet, bir görelim ona göre önlem alalım mantığıyla hareket ediyor. Bu çok yanlış bir yöntem.”
***
Konuştuğum sanayici ve işadamları hep aynı konu üzerinde duruyor:
“Hükümet acil ekonomik önlem almalıdır...”
Petroldeki düşüş Türkiye’de akaryakıt fiyatlarına yansıtılmıyor, vadeli ithalatta yüzde üç KKDF kaldırılmıyor, ekonomik bunalıma uygun esnek çalışma ortamını yaratacak yönetmelikler geliştirilmiyor.
Otomotiv yan sanayii Gaziantep ve Bursa’da tepetaklak gidiyor ama hükümet buna dönüp bakmıyor.
Hükümet Ağrı’yı, Kars’ı, Iğdır’ı, Muş’u, Kahramanmaraş’ı, Siirt’i ise umursamıyor.
Orada sanayi yok, işçi çıkarımı yok!
Oh ne güzel!
Gıda paketleri, Fethullahçılar, Deniz Feneri oralarda... Parasız kömür, yüz-iki yüz YTL para yardımı...
Sonra?
Oylar AKP’ye gelsin!
Bakalım bu oyun daha ne kadar sürecek?
kaynak