Arap dünyasında, başta lisede okutulan ders kitapları olmak üzere, Türkler hakkında yayınlanan tarihî kitapların, tamamen karalama kampanyalarıyla dolu olduğu anlaşıldı. Yaklaşık 850 yıl boyunca İslâm dünyasının liderliğini yürüten Türkler hakkında, Batı ve Arap dünyasındaki tarih kitaplarında yer alan yalan bilgilerin yerini gerçekler almaya başladı. Mısır, ders kitaplarındaki “Yavuz Sultan Selim ülkeyi kılıçla fethetti. Alimleri yok edip, ülkeyi karanlığa gömdü” ifadeleriyle gençlerin beyninin yıkandığını kabul etti.
“Bize doğruyu öğretmediler”
Mısır’ın önemli tarihçilerinden Dr. Abdülaziz El Şennavi, “Osmanlı Devleti, iftiraya ugramış bir devlettir” adlı eseriyle bütün karalamalara cevap verdi. Mısır’ın dünyaca ünlü gazetesi El Ahram da, “Türkleri bize yanlış öğrettiler, doğrusunu yeni biliyoruz” diyerek özür diledi. El Ahram gazetesinin başyazarı Ahmed Behced ve Libyalı tarihçi yazar Salih Abdelazizi, makalelerinde şu ifadelere yer verdi: “Tarih kitaplarına doldurulan ve bizlere gerçek olaylar olarak öğretilen çok sayıda yalan var. Belki bu yalanların en göze çarpanı; Osmanlı Devleti’ne ilişkin olanıdır. Türkleri bize yanlış öğrettiler, doğrusunu yeni öğreniyoruz. Hepimiz Osmanlı Devleti’nin tek bir ışık noktası bulunmayan salt bir şer güç olduğu düşüncesiyle yetiştik. Bu düşünce, birisi tarafından düzeltilene kadar yayılarak sürdü gitti.” Her iki yazar da gençliklerinde öğrendikleri bu yalan bilgilerle yeni nesli de olumsuz etkilediklerini, bunun vicdanlarını rahatsız ettiğini belirterek özür diledi.
Kaynaklar yalan yazıyor
Liselerde okutulan Arap tarih kitaplarında; Yavuz Sultan Selim’in Mısır’ı fethiyle ülkede bilginler ve sanayiciler açısından kıtlık yaşamaya başlandığını, Türk hükümdarlığının dünyanın en karanlık dönemi olduğu, Türklerin, fethettikleri ülkelerin Avrupa ile kaynaşmasını engelleyerek yalnızlığa itilmesi ve geri kalmasına sebep olduğu yazılıydı. Kitaplardaki karalama kampanyalarının; Batılı ve özellikle Yunan ve Yugoslav tarihçilere dayandırıldığı, böylece Arap dünyasında yetişen öğrencilerin de Osmanlı Devleti’ni yanlış tanıdığı belirtildi. Osmanlı Devleti’nin Avrupa’nın güneydoğusunu fethetmesinin, bu karalama kampanyalarında büyük bir rolü olduğu belirtildi.
kaynak
“Bize doğruyu öğretmediler”
Mısır’ın önemli tarihçilerinden Dr. Abdülaziz El Şennavi, “Osmanlı Devleti, iftiraya ugramış bir devlettir” adlı eseriyle bütün karalamalara cevap verdi. Mısır’ın dünyaca ünlü gazetesi El Ahram da, “Türkleri bize yanlış öğrettiler, doğrusunu yeni biliyoruz” diyerek özür diledi. El Ahram gazetesinin başyazarı Ahmed Behced ve Libyalı tarihçi yazar Salih Abdelazizi, makalelerinde şu ifadelere yer verdi: “Tarih kitaplarına doldurulan ve bizlere gerçek olaylar olarak öğretilen çok sayıda yalan var. Belki bu yalanların en göze çarpanı; Osmanlı Devleti’ne ilişkin olanıdır. Türkleri bize yanlış öğrettiler, doğrusunu yeni öğreniyoruz. Hepimiz Osmanlı Devleti’nin tek bir ışık noktası bulunmayan salt bir şer güç olduğu düşüncesiyle yetiştik. Bu düşünce, birisi tarafından düzeltilene kadar yayılarak sürdü gitti.” Her iki yazar da gençliklerinde öğrendikleri bu yalan bilgilerle yeni nesli de olumsuz etkilediklerini, bunun vicdanlarını rahatsız ettiğini belirterek özür diledi.
Kaynaklar yalan yazıyor
Liselerde okutulan Arap tarih kitaplarında; Yavuz Sultan Selim’in Mısır’ı fethiyle ülkede bilginler ve sanayiciler açısından kıtlık yaşamaya başlandığını, Türk hükümdarlığının dünyanın en karanlık dönemi olduğu, Türklerin, fethettikleri ülkelerin Avrupa ile kaynaşmasını engelleyerek yalnızlığa itilmesi ve geri kalmasına sebep olduğu yazılıydı. Kitaplardaki karalama kampanyalarının; Batılı ve özellikle Yunan ve Yugoslav tarihçilere dayandırıldığı, böylece Arap dünyasında yetişen öğrencilerin de Osmanlı Devleti’ni yanlış tanıdığı belirtildi. Osmanlı Devleti’nin Avrupa’nın güneydoğusunu fethetmesinin, bu karalama kampanyalarında büyük bir rolü olduğu belirtildi.
kaynak